CHP'den 'Libya Tezkeresi'ne İlişkin Açıklama
Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz: 'Önümüzdeki günlerde Yüce Meclisimize gelecek olan tezkereye olumsuz bakıyoruz' 'Türkiye'nin Libya'daki vekalet savaşlarına taraf olmasını ve Müslüman kanının dökülmesine, taraflardan birinin yanında yer alarak sebebiyet vermesini asla kabul etmiyoruz'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, gelecek günlerde TBMM'ye gelecek Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereye olumsuz baktıklarını bildirdi.
Çeviköz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretine ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun ziyarette, hükümetin Libya'ya asker gönderilmesi konusundaki tezkereyle ilgili görüşlerini aktardığını belirten Çeviköz, Kılıçdaroğlu'nun da bazı sorularının olduğunu, bunların yanıtlarını aldıklarını aktardı.
Libya ile ilgili tezkerenin henüz Meclise gelmediğini ifade eden Çeviköz, CHP'nin, "iktidarın 5 konuda çok ciddi hatalar yaptığını, bunlardan birinin de dış politika olduğunu" söylediğini hatırlattı.
Dış politika alanında özellikle Suriye'de son yıllarda atılan yanlış adımlar ve hataların Türkiye'yi çok ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya bıraktığını vurgulayan Çeviköz, bunun, Türkiye'de resmi rakamlara göre 4 milyona yakın, gayriresmi olarak 5 milyonun üzerinde geçici koruma altındaki Suriyelinin varlığına yol açtığını dile getirdi.
Çeviköz, bu dış politikanın, Türkiye'yi başta Suriye olmak üzere belli konularda hem yalnız bıraktığını hem de önemli dış politika krizlerine yol açtığını savunarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün gelinen noktada Suriye'de yaşanan bu kötü tablonun bir başka ülkede daha yaşanmasını istemiyoruz. Biz, Suriye'de karşı karşıya olduğumuz sıkıntıların şimdi bir de Libya'dan kaynaklanan bir şekilde Türkiye'nin gündemine gelmesini istemiyoruz. Özellikle Türkiye'nin Libya'daki vekalet savaşlarına taraf olmasını ve Müslüman kanının dökülmesine, taraflardan birinin yanında yer alarak sebebiyet vermesini asla kabul etmiyoruz. Bunları özellikle söylüyorum. Çünkü Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin giderek bölgesel olmaktan çıkıp, uluslararasılaşmaya doğru evrilecek bir vekalet savaşına taraf olması sonucunu doğuracağını görüyoruz. Bunu da en tehlikeli gelişme olarak gördüğümüzü altını çizerek vurgulamak isterim."
Libya'daki durumun, Suriye'dekinden çok daha karışık ve geniş çapta yansımalarının olabileceğine işaret eden Çeviköz, "Libya'da asker göndererek bu vekalet savaşına taraf olmak yerine, Türkiye gibi bir ülkenin tarihten gelen bir takım sorumluluklarını ve birikimini de dikkate alarak diplomasiye öncelik vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak yapılan diplomasiye öncelik vermek değil, asker göndererek mevcut durumu daha da keskinleştirecek ve kötüleştirecek bir gelişmeye hazırlık yapmaktır. Bunun doğru olmadığını Sayın Bakan'a da izah ettik." dedi.
- "Türkiye göçle karşılaşabilir"
Çeviköz, yürütülen Berlin sürecine hız verilmesi gerekirken asker göndererek durumun daha da keskinleşmesine yol açmanın, bölgede çatışmaların çapını ve yaygınlaşmasını sağlayacağını söyledi.
Bir ulusal çıkar ve güvenlik tehdidi açısından baktığında en başta Tunus'un böyle bir gelişmeye destek vermesi beklenirken, Tunus'un diplomasiye öncelik verdiğine dikkati çeken Çeviköz, bölgedeki diğer ülkelerden Cezayir'in de yaklaşımının bundan farklı olmadığını aktardı.
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerin ise çatışmada taraf tutarak Türkiye'yi karşı tarafta yer aldığı takdirde hasım olarak görmeye hazırlandıklarını ifade eden Çeviköz, Avrupa ülkelerine bakıldığında Fransa ve İtalya'nın Libya'daki mevcut durumdan endişe duyup taraflardan birini desteklediklerini belirtti. Çeviköz, şöyle devam etti:
"Türkiye gibi Libya ile böylesine önemli bir tarihi geçmişi olan bir ülkenin, ülkede Müslüman kanı dökülmesini engellemek için yapacağı bir numaralı davranışın diplomasiye öncelik vermek olduğu düşüncesindeyiz. Bu yapılmıyor. Bunun yerine maalesef belki de çok ciddi Müslüman kanının dökülmesine yol açacak bir gelişmeye doğru hazırlık yapılıyor. Ayrıca eğer çatışmalar uzarsa Libya'dan da Suriye'de yaşadığımıza benzer bir göçün Türkiye'yi karşı karşıya bırakması ihtimali fevkalade yüksektir. Bütün bunlar aslında Türkiye'nin bu şekilde bir dış politika uygulamasının yanlış olduğunu göstermektedir."
- "Tezkerenin içeriğiyle ilgili bilgimiz yok"
Dış politikanın, dış politika yapan kurumlara öncelik verilerek hazırlanması yerine, değişik tercihler ve aile ilişkileriyle sürdürülmesi sonucu bu noktaya gelindiğini savunan Çeviköz, "Örneğin ABD ile doğrudan doğruya devlet başkanları arasında yürütülen bir dış politika sürmektedir. Benzer bir dış politikanın bu defa da iktidarın İhvanla ilgili olarak Libya'da da sürdürmeye gayret edeceği anlaşılmaktadır. Bunu doğru bulmuyoruz. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, biz önümüzdeki günlerde Yüce Meclisimize gelecek olan tezkereye olumsuz bakıyoruz." diye konuştu.
"Görüşmede, tezkerenin içeriğine ilişkin bilgi de verildi mi?" sorusuna Çeviköz, "Hayır. Tezkerenin niteliği, içeriği ya da diliyle ilgili herhangi bir bilgimiz şu anda yok. Kendisi de soruların bir soruya yanıt verdiğinde 'Tezkere metninin Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini' söylediler. Cumhurbaşkanlığından Meclise sevk edilecektir." yanıtını verdi.
Ünal Çeviköz, Meclise geldiği zaman tezkere metnini göreceklerini belirterek, "Mutabakat muhtırası mevcut koşullarda herhangi bir tezkereye ihtiyaç duyulmadan Türkiye'nin belli bir takım destek unsurlarını verebilmesine imkan tanıyordu. Dolayısıyla biz bu tezkerenin biraz daha farklı bir takım unsurlar içereceği düşüncesindeyiz. Özel Kuvvetler veya başka bir takım unsurların gitmesi konusunda basında çok çeşitli haberler var. Bunları da endişeyle karşılıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
Çeviköz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretine ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun ziyarette, hükümetin Libya'ya asker gönderilmesi konusundaki tezkereyle ilgili görüşlerini aktardığını belirten Çeviköz, Kılıçdaroğlu'nun da bazı sorularının olduğunu, bunların yanıtlarını aldıklarını aktardı.
Libya ile ilgili tezkerenin henüz Meclise gelmediğini ifade eden Çeviköz, CHP'nin, "iktidarın 5 konuda çok ciddi hatalar yaptığını, bunlardan birinin de dış politika olduğunu" söylediğini hatırlattı.
Dış politika alanında özellikle Suriye'de son yıllarda atılan yanlış adımlar ve hataların Türkiye'yi çok ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya bıraktığını vurgulayan Çeviköz, bunun, Türkiye'de resmi rakamlara göre 4 milyona yakın, gayriresmi olarak 5 milyonun üzerinde geçici koruma altındaki Suriyelinin varlığına yol açtığını dile getirdi.
Çeviköz, bu dış politikanın, Türkiye'yi başta Suriye olmak üzere belli konularda hem yalnız bıraktığını hem de önemli dış politika krizlerine yol açtığını savunarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün gelinen noktada Suriye'de yaşanan bu kötü tablonun bir başka ülkede daha yaşanmasını istemiyoruz. Biz, Suriye'de karşı karşıya olduğumuz sıkıntıların şimdi bir de Libya'dan kaynaklanan bir şekilde Türkiye'nin gündemine gelmesini istemiyoruz. Özellikle Türkiye'nin Libya'daki vekalet savaşlarına taraf olmasını ve Müslüman kanının dökülmesine, taraflardan birinin yanında yer alarak sebebiyet vermesini asla kabul etmiyoruz. Bunları özellikle söylüyorum. Çünkü Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin giderek bölgesel olmaktan çıkıp, uluslararasılaşmaya doğru evrilecek bir vekalet savaşına taraf olması sonucunu doğuracağını görüyoruz. Bunu da en tehlikeli gelişme olarak gördüğümüzü altını çizerek vurgulamak isterim."
Libya'daki durumun, Suriye'dekinden çok daha karışık ve geniş çapta yansımalarının olabileceğine işaret eden Çeviköz, "Libya'da asker göndererek bu vekalet savaşına taraf olmak yerine, Türkiye gibi bir ülkenin tarihten gelen bir takım sorumluluklarını ve birikimini de dikkate alarak diplomasiye öncelik vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak yapılan diplomasiye öncelik vermek değil, asker göndererek mevcut durumu daha da keskinleştirecek ve kötüleştirecek bir gelişmeye hazırlık yapmaktır. Bunun doğru olmadığını Sayın Bakan'a da izah ettik." dedi.
- "Türkiye göçle karşılaşabilir"
Çeviköz, yürütülen Berlin sürecine hız verilmesi gerekirken asker göndererek durumun daha da keskinleşmesine yol açmanın, bölgede çatışmaların çapını ve yaygınlaşmasını sağlayacağını söyledi.
Bir ulusal çıkar ve güvenlik tehdidi açısından baktığında en başta Tunus'un böyle bir gelişmeye destek vermesi beklenirken, Tunus'un diplomasiye öncelik verdiğine dikkati çeken Çeviköz, bölgedeki diğer ülkelerden Cezayir'in de yaklaşımının bundan farklı olmadığını aktardı.
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerin ise çatışmada taraf tutarak Türkiye'yi karşı tarafta yer aldığı takdirde hasım olarak görmeye hazırlandıklarını ifade eden Çeviköz, Avrupa ülkelerine bakıldığında Fransa ve İtalya'nın Libya'daki mevcut durumdan endişe duyup taraflardan birini desteklediklerini belirtti. Çeviköz, şöyle devam etti:
"Türkiye gibi Libya ile böylesine önemli bir tarihi geçmişi olan bir ülkenin, ülkede Müslüman kanı dökülmesini engellemek için yapacağı bir numaralı davranışın diplomasiye öncelik vermek olduğu düşüncesindeyiz. Bu yapılmıyor. Bunun yerine maalesef belki de çok ciddi Müslüman kanının dökülmesine yol açacak bir gelişmeye doğru hazırlık yapılıyor. Ayrıca eğer çatışmalar uzarsa Libya'dan da Suriye'de yaşadığımıza benzer bir göçün Türkiye'yi karşı karşıya bırakması ihtimali fevkalade yüksektir. Bütün bunlar aslında Türkiye'nin bu şekilde bir dış politika uygulamasının yanlış olduğunu göstermektedir."
- "Tezkerenin içeriğiyle ilgili bilgimiz yok"
Dış politikanın, dış politika yapan kurumlara öncelik verilerek hazırlanması yerine, değişik tercihler ve aile ilişkileriyle sürdürülmesi sonucu bu noktaya gelindiğini savunan Çeviköz, "Örneğin ABD ile doğrudan doğruya devlet başkanları arasında yürütülen bir dış politika sürmektedir. Benzer bir dış politikanın bu defa da iktidarın İhvanla ilgili olarak Libya'da da sürdürmeye gayret edeceği anlaşılmaktadır. Bunu doğru bulmuyoruz. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, biz önümüzdeki günlerde Yüce Meclisimize gelecek olan tezkereye olumsuz bakıyoruz." diye konuştu.
"Görüşmede, tezkerenin içeriğine ilişkin bilgi de verildi mi?" sorusuna Çeviköz, "Hayır. Tezkerenin niteliği, içeriği ya da diliyle ilgili herhangi bir bilgimiz şu anda yok. Kendisi de soruların bir soruya yanıt verdiğinde 'Tezkere metninin Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini' söylediler. Cumhurbaşkanlığından Meclise sevk edilecektir." yanıtını verdi.
Ünal Çeviköz, Meclise geldiği zaman tezkere metnini göreceklerini belirterek, "Mutabakat muhtırası mevcut koşullarda herhangi bir tezkereye ihtiyaç duyulmadan Türkiye'nin belli bir takım destek unsurlarını verebilmesine imkan tanıyordu. Dolayısıyla biz bu tezkerenin biraz daha farklı bir takım unsurlar içereceği düşüncesindeyiz. Özel Kuvvetler veya başka bir takım unsurların gitmesi konusunda basında çok çeşitli haberler var. Bunları da endişeyle karşılıyoruz." değerlendirmesini yaptı.