NATO Liderleri İttifakın 70. Yılında Londra'da Toplanıyor
Zirvenin gündemine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ittifakın 'beyin ölümü'nün gerçekleştiğini öne süren yorumu damga vuracak Zirve, göstericilerin toplanmasının güç olduğu uzak, lüks bir otelde gerçekleşecek olsa da yaşanması muhtemel tartışmaların etkileri tüm dünyaya hızla yayılabilir.
NATO liderleri örgütün 70. kuruluş yıl dönümünde Londra’da toplanmaya hazırlanırken, zirvenin gündemine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kuruluşun "beyin ölümü"nün gerçekleştiğine ilişkin yorumu damga vuracak.
NATO liderler zirvesinin mekanı olarak resmi düzeyde Londra zikredilmekle birlikte, İngiliz hükümeti toplantı için başkente bir saat uzaklıkta bir bölgeyi tercih etti.
İngiltere’nin bu tercihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeye daha önce gerçekleştirdiği ziyaretlerde karşılaştığı büyük protesto gösterilerinin etkili olduğu değerlendiriliyor.
Zirve, göstericilerin toplanmasının güç olduğu uzak, lüks bir otelde gerçekleşecek olsa da yaşanması beklenen tartışmaların etkileri tüm dünyaya hızla yayılabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İngiliz The Economist dergisine verdiği mülakatta NATO’yu "beyin ölümü" gerçekleşmiş bir ittifak olarak nitelendirmesi zirvede önemli bir gerilimin kaynağı olacak gibi duruyor.
Macron’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da sert tepkisini çeken yorumuyla ilgili, İngiliz düşünce kuruluşu Kraliyet Silahlı Kuvvetler Enstitüsü (RUSI) uzmanı Jonathan Eyal’in değerlendirmeleri dikkat çekti.
RUSI için kaleme aldığı analizde Eyal, Macron’un yorumunun Fransız siyasetçinin "önce konuşup sonra düşünme" siciliyle uyumlu bir çıkış olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin bağlamı dışına çıkarıldığının ileri sürüldüğüne dikkati çeken Eyal, "Acı gerçek şu ki röportajın tamamı okunsa da Macron'un sözlerini savunmak imkansız." ifadesini kullandı.
- Suriye örneği
Analizde, "Bay Macron NATO’nun dünde kaldığını söylemek istiyor ve ittifakın cenazesine ne kadar hazır olursak o kadar iyi olacağını kesinlikle en azından ima ediyor." değerlendirmesine yer veren Eyal, Fransız siyasetçinin bu yaklaşımının Avrupa’da savunma konusundaki tartışmanın önünü açmak şöyle dursun, daha da dondurduğunu belirtti.
Macron’un iddiasına kanıt olarak gösterdiği Suriye örneğinin de geçerliliği olmadığını belirten Eyal, şunları kaydetti:
"(Suriye) Avrupalıların pek az şey yapmaya gönüllü olmasının ama ABD’nin de kendi kanı ve parasıyla Avrupa’nın arzusunu yerine getirmek için gerekeni yapmasını istemesinin klasik bir örneğidir. Atlantik'in iki yakasının Suriye üzerindeki tartışması ne yenidir ne de alışılmadık. Bunu NATO’nun sonuna örnek olarak göstermek, Avrupa’nın sığınmacı krizini tutarlı şekilde ele almadaki başarısızlığını kıtanın ‘klinik ölümü’ne örnek olarak göstermekten daha inandırıcı olmaz."
- Askeri olarak güçlü, siyasi olarak zayıf
NATO’nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen de The Times gazetesine verdiği mülakatta Londra zirvesinin gerilimlere gebe olduğuna işaret etti.
Zirvenin 4 Aralık’ta gerçekleşecek resmi oturumunun sadece 3 saatle sınırlandırılmasını ve burada her lidere sadece 4 dakika konuşma süresi tanınmasını da bu “gerilim” olasılığına bağlayan Rasmussen, normal koşullarda NATO zirvelerinin birkaç güne yayıldığına dikkati çekti.
Londra zirvesinin asgari düzeyde tutulmasının ittifakın zayıflığını gösterdiğini savunan Rasmussen, "NATO askeri olarak Soğuk Savaş’tan bu yana en güçlü durumunda ama ittifak siyasi olarak daha zayıf." değerlendirmesinde bulundu.
- Trump faktörü
Zirvede bir diğer gerilim noktasının da ABD Başkanı Trump'ın alacağı tutum olması bekleniyor. Başkanlık görevine gelmeden önce NATO'yla ilgili olumsuz tutumunu saklamayan Trump, Brüksel'de yapılan son NATO zirvesinde de Avrupalı müttefiklerine savunma harcamalarını gayrisafi milli hasılalarının yüzde 2'sine çıkarmaları için baskı yapmıştı.
AB ülkeleri aradan geçen zaman zarfında savunma harcamalarını yükselttiyse de Trump'ın bu "olumlu" gelişmeden memnuniyetini mi ifade edeceği, yoksa yetersizliğine mi vurgu yapacağı bilinmiyor.
- Kraliçe'nin resepsiyonuyla başlayacak
NATO’nun 70 yıl önceki ilk karargahına ev sahipliği yapan Londra’da ittifak üyesi 29 ülkenin liderleri bugün Kraliçe 2. Elizabeth’in Buckingham Sarayı’nda vereceği resepsiyonla zirveye başlayacaklar. Liderler bunu takiben İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ev sahipliğinde başbakanlık ofisi “10 Numara”da akşam yemeğinde bir araya gelecek.
Zirve yarın Londra’nın batısındaki Watford bölgesinde bir otelde yapılacak resmi oturumla devam edecek.
Zirvede NATO topraklarına yönelik terörizm dahil tüm tehdit ve imtihanlar karşısında birlik ve dayanışma içinde hareket edilmesiyle Avrupa-Atlantik ahenginin öneminin teyit edilmesi planlanıyor.
Zirvede ayrıca ittifakın güncel güvenlik ortamı karşısındaki adaptasyonuna yönelik çalışmalarda kaydedilen ilerlemelerin de ele alınması, bu minvalde liderlerce örgütün 2020'li yıllara hazırlanması hususunda yönerge verilmesi öngörülüyor.
Zirvenin sonunda "Londra Bildirisi"nin kabul edilmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve çerçevesinde katılımcı bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşme gerçekleştirmesi de planlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma günü yaptığı açıklamada Macron’un "NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir" sözlerine tepki göstererek, "Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir. Bu ifadeler senin türündeki beyin ölümü gerçekleşmiş olanlara yakışır. NATO’ya karşı yerine getirmen gereken vecibelerini yerine getirmiyorsun." ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: AA
NATO liderler zirvesinin mekanı olarak resmi düzeyde Londra zikredilmekle birlikte, İngiliz hükümeti toplantı için başkente bir saat uzaklıkta bir bölgeyi tercih etti.
İngiltere’nin bu tercihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeye daha önce gerçekleştirdiği ziyaretlerde karşılaştığı büyük protesto gösterilerinin etkili olduğu değerlendiriliyor.
Zirve, göstericilerin toplanmasının güç olduğu uzak, lüks bir otelde gerçekleşecek olsa da yaşanması beklenen tartışmaların etkileri tüm dünyaya hızla yayılabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İngiliz The Economist dergisine verdiği mülakatta NATO’yu "beyin ölümü" gerçekleşmiş bir ittifak olarak nitelendirmesi zirvede önemli bir gerilimin kaynağı olacak gibi duruyor.
Macron’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da sert tepkisini çeken yorumuyla ilgili, İngiliz düşünce kuruluşu Kraliyet Silahlı Kuvvetler Enstitüsü (RUSI) uzmanı Jonathan Eyal’in değerlendirmeleri dikkat çekti.
RUSI için kaleme aldığı analizde Eyal, Macron’un yorumunun Fransız siyasetçinin "önce konuşup sonra düşünme" siciliyle uyumlu bir çıkış olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin bağlamı dışına çıkarıldığının ileri sürüldüğüne dikkati çeken Eyal, "Acı gerçek şu ki röportajın tamamı okunsa da Macron'un sözlerini savunmak imkansız." ifadesini kullandı.
- Suriye örneği
Analizde, "Bay Macron NATO’nun dünde kaldığını söylemek istiyor ve ittifakın cenazesine ne kadar hazır olursak o kadar iyi olacağını kesinlikle en azından ima ediyor." değerlendirmesine yer veren Eyal, Fransız siyasetçinin bu yaklaşımının Avrupa’da savunma konusundaki tartışmanın önünü açmak şöyle dursun, daha da dondurduğunu belirtti.
Macron’un iddiasına kanıt olarak gösterdiği Suriye örneğinin de geçerliliği olmadığını belirten Eyal, şunları kaydetti:
"(Suriye) Avrupalıların pek az şey yapmaya gönüllü olmasının ama ABD’nin de kendi kanı ve parasıyla Avrupa’nın arzusunu yerine getirmek için gerekeni yapmasını istemesinin klasik bir örneğidir. Atlantik'in iki yakasının Suriye üzerindeki tartışması ne yenidir ne de alışılmadık. Bunu NATO’nun sonuna örnek olarak göstermek, Avrupa’nın sığınmacı krizini tutarlı şekilde ele almadaki başarısızlığını kıtanın ‘klinik ölümü’ne örnek olarak göstermekten daha inandırıcı olmaz."
- Askeri olarak güçlü, siyasi olarak zayıf
NATO’nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen de The Times gazetesine verdiği mülakatta Londra zirvesinin gerilimlere gebe olduğuna işaret etti.
Zirvenin 4 Aralık’ta gerçekleşecek resmi oturumunun sadece 3 saatle sınırlandırılmasını ve burada her lidere sadece 4 dakika konuşma süresi tanınmasını da bu “gerilim” olasılığına bağlayan Rasmussen, normal koşullarda NATO zirvelerinin birkaç güne yayıldığına dikkati çekti.
Londra zirvesinin asgari düzeyde tutulmasının ittifakın zayıflığını gösterdiğini savunan Rasmussen, "NATO askeri olarak Soğuk Savaş’tan bu yana en güçlü durumunda ama ittifak siyasi olarak daha zayıf." değerlendirmesinde bulundu.
- Trump faktörü
Zirvede bir diğer gerilim noktasının da ABD Başkanı Trump'ın alacağı tutum olması bekleniyor. Başkanlık görevine gelmeden önce NATO'yla ilgili olumsuz tutumunu saklamayan Trump, Brüksel'de yapılan son NATO zirvesinde de Avrupalı müttefiklerine savunma harcamalarını gayrisafi milli hasılalarının yüzde 2'sine çıkarmaları için baskı yapmıştı.
AB ülkeleri aradan geçen zaman zarfında savunma harcamalarını yükselttiyse de Trump'ın bu "olumlu" gelişmeden memnuniyetini mi ifade edeceği, yoksa yetersizliğine mi vurgu yapacağı bilinmiyor.
- Kraliçe'nin resepsiyonuyla başlayacak
NATO’nun 70 yıl önceki ilk karargahına ev sahipliği yapan Londra’da ittifak üyesi 29 ülkenin liderleri bugün Kraliçe 2. Elizabeth’in Buckingham Sarayı’nda vereceği resepsiyonla zirveye başlayacaklar. Liderler bunu takiben İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ev sahipliğinde başbakanlık ofisi “10 Numara”da akşam yemeğinde bir araya gelecek.
Zirve yarın Londra’nın batısındaki Watford bölgesinde bir otelde yapılacak resmi oturumla devam edecek.
Zirvede NATO topraklarına yönelik terörizm dahil tüm tehdit ve imtihanlar karşısında birlik ve dayanışma içinde hareket edilmesiyle Avrupa-Atlantik ahenginin öneminin teyit edilmesi planlanıyor.
Zirvede ayrıca ittifakın güncel güvenlik ortamı karşısındaki adaptasyonuna yönelik çalışmalarda kaydedilen ilerlemelerin de ele alınması, bu minvalde liderlerce örgütün 2020'li yıllara hazırlanması hususunda yönerge verilmesi öngörülüyor.
Zirvenin sonunda "Londra Bildirisi"nin kabul edilmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve çerçevesinde katılımcı bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşme gerçekleştirmesi de planlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma günü yaptığı açıklamada Macron’un "NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir" sözlerine tepki göstererek, "Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir. Bu ifadeler senin türündeki beyin ölümü gerçekleşmiş olanlara yakışır. NATO’ya karşı yerine getirmen gereken vecibelerini yerine getirmiyorsun." ifadelerini kullanmıştı.