İŞKUR Katkısıyla Yeni Bakırcı Ustaları Yetişiyor
İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya: 'Meslek kurslarımızı, sanatlarımızı, özellikle kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere yönelik yaptığımız çalışmaları çok önemsiyoruz ve son dönemde de bu alanda Türkiye genelinde 30 binin üzerinde insanımıza meslek kazandırma, sanatkarlık kazandırma noktasında büyük mesafe katettik' Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık: 'Bu yıl 128 kursiyer alalım dedik. Bin müracaat geldi. Bunun 950'si kadın. Şu anda 800 kadın da bizde kayıtlı, kurs için sırada bekliyor'
YETER ERDİNE - Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası ile İŞKUR iş birliğinde yaklaşık 12 yıldır sürdürülen meslek edindirme eğitimleri sayesinde kentin simgelerinden bakırcılık alanında aralarında kadınların da olduğu yeni zanaatkarlar yetiştiriliyor.
İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kişilerin iş gücü piyasasında istihdam edilebilmesi için niteliğe, vasfa, el sanatları becerilerine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Kurum olarak bunun için son yıllarda meslek edindirme programlarına, işbaşı eğitim programlarına ve çeşitli kesimlere yönelik mesleki beceri eğitim kurslarına ağırlık verdiklerinin altını çizen Uzunkaya, şöyle konuştu:
"Kadınlarımızı önceleyen İşte Anne Projesi gibi, üniversiteli gençlerimiz için İşe İlk Adım Projesi gibi toplumun farklı kesimlerine yönelik programlarımız devam ediyor. Tabii bu meslek kurslarımızı, sanatlarımızı, özellikle kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere yönelik olarak yaptığımız çalışmaları çok önemsiyoruz ve son dönemde de bu alanda Türkiye genelinde 30 binin üzerinde insanımıza meslek kazandırma, sanatkarlık kazandırma noktasında büyük mesafe katettik."
Uzunkaya, Gaziantep'in de özellikle bakırcılık, sedefçilik gibi alanlarda en başarılı örneklerin gerçekleştirildiği illerden biri olduğunu vurgulayarak, kentte binin üzerinde kadını meslek ve sanat sahibi yapmak istediklerini belirtti.
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası ile iş birliği içinde bakır sanatını öğretmek için kurs açtıklarına değinen Uzunkaya, şöyle devam etti:
"Kadınlarımızın her birinde ailelerine katkı sunabilmenin, gerçekten el emeklerinin karşılığını almanın mutluluğunu görüyoruz. Bu yönü ile Türkiye'de biz diyoruz ki gerçekten çalışmak isteyene, sanatkara, zanaatkara, mesleği olana iş imkanı ve fırsatları var. İstihdam kurumlarının görevi de işte bu süreçleri yönetebilmektir. 2000'li yıllarda 1497 kişi aktif iş gücü programlarından yararlandırılırken bugün bu sayı 530 binlere çıkmıştır. Geleneksel mesleklerimizde zanaatkarlık alanında yaptığımız çalışmalar da bunun önemli bir parçasını ortaya koymaktadır."
Uzunkaya, bakırcılık mesleğinin gelecek kuşaklara da taşınmasını istediklerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Bakırcılığın daha fazla ayakta kalabilmesi için, tutunabilmesi için de devlet olarak, İŞKUR olarak çok büyük fedakarlıkla programları, program modüllerini istekler ve talepler doğrultusunda hayata geçirdik. Özellikle kadınlarımızın bu mesleğe ilgisinin yüksek olduğunu görüyoruz. Daha esnek çalışabilme fırsatı ve imkanı sunmasından dolayı da bu mesleğin kadınlar açısından çok önemli olduğunu biliyoruz. Umut ediyoruz ki bu istek tüm illerimizde ilgi alanlarına göre tüm mesleklerle, sanatlarla, zanaatlarla ilgili olarak devam etmiş olsun."
- 128 kişilik kursa 1000 kişi başvurdu
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık da 2008 yılından bu yana devlet sivil toplum iş birliğinin en güzel örneklerinden birini sunduklarını söyledi.
İŞKUR'la iş birliği içinde 12 yılda 1000 kadın kursiyere bakır işlemeciliğini öğrettiklerini aktaran Açık, şöyle konuştu:
"İŞKUR, kursiyerlere günde 50 lira veriyor, 50 lira da biz veriyoruz. Yetenek gördüğümüz kişilere yardımcı oluyoruz ve atölyelere yönlendiriyoruz. Sigortasız eleman bırakmadık, 200'ü aşkın vergi mükellefi kazandırdık. Bu yıl 128 kursiyer alalım dedik. Bin müracaat geldi. Bunun 950'si kadın. Şu anda 800 kadın da bizde kayıtlı, kurs için sırada bekliyor. Tabii biz erkekleri de alıyoruz. Şu an 128 kişinin 30'u erkek. Bakır üretiminin birkaç aşaması var. Biz kadınları genelde nakış bölümünde değerlendiriyoruz. Kadınlar nakışta çok başarılı oldular. Sıvama bölümüne, çekiç bölümüne de erkekleri yönlendiriyoruz. 12 yılda eğitim verdiğimiz bin kadının yüzde 50'sini istihdam ettik. İşveren indirimden faydalanıyor, işçi de kurs bittikten sonra hem eğitimli oluyor, hem sigortalı oluyor. Devlet de kayıt dışını önlüyor."
- "Çekiçle vurunca çıkan ses bana müzik sesi gibi geliyor"
Kurslar sayesinde bakır işlemeyi öğrenen 52 yaşındaki Nurgün Çetin, 8 yıldır bu mesleği yaptığını ve ustalık belgesini de aldığını belirterek, bu sayede 3 çocuğunun okumasına katkı sağladığını söyledi.
Çetin, işini çok sevdiğini anlatarak, "Bakırcılık benim hayatım, her şeyim. Maddi manevi beni o kadar güzel motive ediyor ki. Bakıra çekiçle vurunca çıkan ses bana müzik sesi gibi geliyor." dedi.
Eskiden eşinden para istemekte zorlandığını dile getiren Çetin, "Biz beş kişiyiz. Çocuklara mı, bana mı yetişsin? Şimdi hem işimi yapıyorum, hem evime katkıda bulunuyorum. Eşimse en büyük destekçim. Devletimizden de Allah razı olsun, kadınlara ücretli kurs imkanı sunuyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kişilerin iş gücü piyasasında istihdam edilebilmesi için niteliğe, vasfa, el sanatları becerilerine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Kurum olarak bunun için son yıllarda meslek edindirme programlarına, işbaşı eğitim programlarına ve çeşitli kesimlere yönelik mesleki beceri eğitim kurslarına ağırlık verdiklerinin altını çizen Uzunkaya, şöyle konuştu:
"Kadınlarımızı önceleyen İşte Anne Projesi gibi, üniversiteli gençlerimiz için İşe İlk Adım Projesi gibi toplumun farklı kesimlerine yönelik programlarımız devam ediyor. Tabii bu meslek kurslarımızı, sanatlarımızı, özellikle kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere yönelik olarak yaptığımız çalışmaları çok önemsiyoruz ve son dönemde de bu alanda Türkiye genelinde 30 binin üzerinde insanımıza meslek kazandırma, sanatkarlık kazandırma noktasında büyük mesafe katettik."
Uzunkaya, Gaziantep'in de özellikle bakırcılık, sedefçilik gibi alanlarda en başarılı örneklerin gerçekleştirildiği illerden biri olduğunu vurgulayarak, kentte binin üzerinde kadını meslek ve sanat sahibi yapmak istediklerini belirtti.
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası ile iş birliği içinde bakır sanatını öğretmek için kurs açtıklarına değinen Uzunkaya, şöyle devam etti:
"Kadınlarımızın her birinde ailelerine katkı sunabilmenin, gerçekten el emeklerinin karşılığını almanın mutluluğunu görüyoruz. Bu yönü ile Türkiye'de biz diyoruz ki gerçekten çalışmak isteyene, sanatkara, zanaatkara, mesleği olana iş imkanı ve fırsatları var. İstihdam kurumlarının görevi de işte bu süreçleri yönetebilmektir. 2000'li yıllarda 1497 kişi aktif iş gücü programlarından yararlandırılırken bugün bu sayı 530 binlere çıkmıştır. Geleneksel mesleklerimizde zanaatkarlık alanında yaptığımız çalışmalar da bunun önemli bir parçasını ortaya koymaktadır."
Uzunkaya, bakırcılık mesleğinin gelecek kuşaklara da taşınmasını istediklerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Bakırcılığın daha fazla ayakta kalabilmesi için, tutunabilmesi için de devlet olarak, İŞKUR olarak çok büyük fedakarlıkla programları, program modüllerini istekler ve talepler doğrultusunda hayata geçirdik. Özellikle kadınlarımızın bu mesleğe ilgisinin yüksek olduğunu görüyoruz. Daha esnek çalışabilme fırsatı ve imkanı sunmasından dolayı da bu mesleğin kadınlar açısından çok önemli olduğunu biliyoruz. Umut ediyoruz ki bu istek tüm illerimizde ilgi alanlarına göre tüm mesleklerle, sanatlarla, zanaatlarla ilgili olarak devam etmiş olsun."
- 128 kişilik kursa 1000 kişi başvurdu
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık da 2008 yılından bu yana devlet sivil toplum iş birliğinin en güzel örneklerinden birini sunduklarını söyledi.
İŞKUR'la iş birliği içinde 12 yılda 1000 kadın kursiyere bakır işlemeciliğini öğrettiklerini aktaran Açık, şöyle konuştu:
"İŞKUR, kursiyerlere günde 50 lira veriyor, 50 lira da biz veriyoruz. Yetenek gördüğümüz kişilere yardımcı oluyoruz ve atölyelere yönlendiriyoruz. Sigortasız eleman bırakmadık, 200'ü aşkın vergi mükellefi kazandırdık. Bu yıl 128 kursiyer alalım dedik. Bin müracaat geldi. Bunun 950'si kadın. Şu anda 800 kadın da bizde kayıtlı, kurs için sırada bekliyor. Tabii biz erkekleri de alıyoruz. Şu an 128 kişinin 30'u erkek. Bakır üretiminin birkaç aşaması var. Biz kadınları genelde nakış bölümünde değerlendiriyoruz. Kadınlar nakışta çok başarılı oldular. Sıvama bölümüne, çekiç bölümüne de erkekleri yönlendiriyoruz. 12 yılda eğitim verdiğimiz bin kadının yüzde 50'sini istihdam ettik. İşveren indirimden faydalanıyor, işçi de kurs bittikten sonra hem eğitimli oluyor, hem sigortalı oluyor. Devlet de kayıt dışını önlüyor."
- "Çekiçle vurunca çıkan ses bana müzik sesi gibi geliyor"
Kurslar sayesinde bakır işlemeyi öğrenen 52 yaşındaki Nurgün Çetin, 8 yıldır bu mesleği yaptığını ve ustalık belgesini de aldığını belirterek, bu sayede 3 çocuğunun okumasına katkı sağladığını söyledi.
Çetin, işini çok sevdiğini anlatarak, "Bakırcılık benim hayatım, her şeyim. Maddi manevi beni o kadar güzel motive ediyor ki. Bakıra çekiçle vurunca çıkan ses bana müzik sesi gibi geliyor." dedi.
Eskiden eşinden para istemekte zorlandığını dile getiren Çetin, "Biz beş kişiyiz. Çocuklara mı, bana mı yetişsin? Şimdi hem işimi yapıyorum, hem evime katkıda bulunuyorum. Eşimse en büyük destekçim. Devletimizden de Allah razı olsun, kadınlara ücretli kurs imkanı sunuyor." diye konuştu.