Toyota Türkiye Pazarlama Ve Satış CEO'su Bozkurt'tan 2019 Değerlendirmesi Açıklaması
'Normal olarak gördüğümüz 1 milyon adetlik satış rakamlarından sonra 2018 yılında 620 bin adetlere gerileyen toplam pazar, bu yıl 470 binler civarında kapanacak' 'Tüm dünyada uygulanan sistemler incelenerek ve otomotivin 510 yıl içinde gideceği yöne bakılarak bir vergi sistemi ortaya konulmalı diye düşünüyorum' 'Dünyada otomotiv teknolojisi bambaşka bir yöne giderken, bizim de vergi sistemimizi, teşvik ve ihale uygulamalarımızı, artık bu 1.6 altı/üstü takıntısından kurtarmamız acilen gerekmektedir' '2020 yılında ülkemizdeki toplam otomotiv pazarının 550 bin adet civarında olacağını tahmin ediyorum. Toyota olarak, 2020'deki satışlarımızın da yılı 39 binler seviyesinde kapatacağını öngörüyorum'
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, normal olarak gördükleri 1 milyon adetlik satış rakamlarından sonra 2018 yılında 620 bin adetlere gerileyen toplam pazarın, bu yıl 470 binler civarında kapanacağını bildirdi.
Bozkurt, yaptığı yazılı açıklamada, 2019'a başlarken hassas bir yıl olacağını tahmin ettiklerini, ancak sektör olarak bugüne kadar her zaman bardağın dolu tarafına bakmaya gayret gösteren bir yaklaşım içinde olduklarını kaydetti.
Bozkurt, "Pazardaki ekonomik ve konjonktürel gelişmelere göre zayıf başlayan 2019 yılı, 2. yarı yılda devletimiz tarafından alınan önlem, teşvik ve faiz kampanyaları ile birlikte toparlanma sürecine girdi. Sektörümüzün umutlarını tazeleyen bu düzenlemeler ve özellikle yılın son 2 ayında ortaya çıkan pozitif görünüm sonucunda araç alımları bir miktar ivmelendi. Normal olarak gördüğümüz 1 milyon adetlik satış rakamlarından sonra 2018 yılında 620 bin adetlere gerileyen toplam pazar, bu yıl ise 470 binler civarında kapanacak." ifadelerini kullandı.
Toyota olarak bakıldığında ise pazar payını artırdıklarını aktaran Bozkurt, "Bu artışta her binek modelimizin bir hibrit versiyonu olmasının çok büyük katkısı oldu. Bu yılı 25 bin adet seviyesinde kapatacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Bozkurt, otomotiv sektörünün bir dizi sıkıntı yaşamaması için yıllık minimum satış rakamının 600 bin seviyelerinin altına inmemesi gerektiğini, bu rakamların altındaki satışların Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen otomotiv sektöründe bir dizi sıkıntıya neden olduğunu aktardı.
Mevcut şartlarda otomobil satışlarını etkileyen iki temel faktör olduğunu gördüklerini, bunlardan birinin kur, diğerinin faiz oranları olduğunu vurgulayan Bozkurt, "Kurlar, araçların maliyetinden yola çıkarak doğal olarak fiyatını belirliyor. Ayrıca, tüketiciler ülkemizde otomobil alımında kredi kullanmayı tercih ediyorlar. Böyle olunca otomobil alımında kredi faiz oranlarının önemi ortaya çıkıyor. Bu durumda kredi faiz oranlarının yüzde 1'ler ve altında olması tüketicilere cazip bir ortam yaratıyor." ifadelerini kullandı.
- "Vergilendirme sistemimizi de konuşmamız gerekiyor"
Ali Haydar Bozkurt, vergilendirme sistemini de konuşmaları gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tüm dünyada uygulanan sistemler incelenerek ve otomotivin 5-10 yıl içinde gideceği yöne bakılarak bir vergi sistemi ortaya konulmalı diye düşünüyorum. İlk bakışta çok zormuş gibi görülebilir. Ancak akademik çalışmalar yapılarak, yurt dışındaki örnekler incelenerek, hepsi belli formüllere dayandırılarak en adil sistemin getirilmesi mümkün.
Vergi oranlarının yüksek olduğu ortada ancak bu duruma bir başka açıdan da bakmamız gerekirse, vergi sisteminin dünyayla uyumlu olmadığı ortada... Motor hacmine dayalı bir vergi sistemi artık dünyada terk edilmiş bir sistem olarak duruyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Avrupa'da vergilendirme motor hacmi yerine CO2, NoX ölçüm değerleri ve yakıt tüketimi üzerinden alınıyor. Bu sistem teknolojinin de önünü açan güncel bir sistem. Dünyada otomotiv teknolojisi bambaşka bir yöne giderken, bizim de vergi sistemimizi, teşvik ve ihale uygulamalarımızı, artık bu 1.6 altı/üstü takıntısından kurtarmamız acilen gerekmektedir."
- "Eskide kalan 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi"
Eskiden, bir otomobilin 1.6 litre üzerinde bir motor hacmine sahip olması halinde "lüks araç" olarak kabul edildiğini, vergi uygulamalarının da buna göre düzenlendiğini hatırlatan Bozkurt, "lüks" olarak tabir edilen hemen hemen tüm markaların 1.6 motor seçeneği oluştuğunu, uzun yıllar boyunca da bu lüks markaların, düşük vergi diliminden faydalanarak otomobil satmaya devam ettiğini bildirdi.
Bozkurt, şunları kaydetti:
"Eskide kalan 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi. Özellikle de 2021 senesinde Avrupa'daki yeni emisyon regülasyonu da devreye girince birçok otomotiv firması, daha farklı motor seçenekleri ile ürünlerini sunacaktır.
Tüm bu gelişmeleri göz önüne almamız ve konjonktürel şartların da aynı olduğunu düşünürsek 2020 yılında ülkemizdeki toplam otomotiv pazarının 550 bin adet civarında olacağını tahmin ediyorum. Toyota olarak, 2020'deki satışlarımızın da yılı 39 binler seviyesinde kapatacağını öngörüyorum."
Kaynak: AA
Bozkurt, yaptığı yazılı açıklamada, 2019'a başlarken hassas bir yıl olacağını tahmin ettiklerini, ancak sektör olarak bugüne kadar her zaman bardağın dolu tarafına bakmaya gayret gösteren bir yaklaşım içinde olduklarını kaydetti.
Bozkurt, "Pazardaki ekonomik ve konjonktürel gelişmelere göre zayıf başlayan 2019 yılı, 2. yarı yılda devletimiz tarafından alınan önlem, teşvik ve faiz kampanyaları ile birlikte toparlanma sürecine girdi. Sektörümüzün umutlarını tazeleyen bu düzenlemeler ve özellikle yılın son 2 ayında ortaya çıkan pozitif görünüm sonucunda araç alımları bir miktar ivmelendi. Normal olarak gördüğümüz 1 milyon adetlik satış rakamlarından sonra 2018 yılında 620 bin adetlere gerileyen toplam pazar, bu yıl ise 470 binler civarında kapanacak." ifadelerini kullandı.
Toyota olarak bakıldığında ise pazar payını artırdıklarını aktaran Bozkurt, "Bu artışta her binek modelimizin bir hibrit versiyonu olmasının çok büyük katkısı oldu. Bu yılı 25 bin adet seviyesinde kapatacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Bozkurt, otomotiv sektörünün bir dizi sıkıntı yaşamaması için yıllık minimum satış rakamının 600 bin seviyelerinin altına inmemesi gerektiğini, bu rakamların altındaki satışların Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen otomotiv sektöründe bir dizi sıkıntıya neden olduğunu aktardı.
Mevcut şartlarda otomobil satışlarını etkileyen iki temel faktör olduğunu gördüklerini, bunlardan birinin kur, diğerinin faiz oranları olduğunu vurgulayan Bozkurt, "Kurlar, araçların maliyetinden yola çıkarak doğal olarak fiyatını belirliyor. Ayrıca, tüketiciler ülkemizde otomobil alımında kredi kullanmayı tercih ediyorlar. Böyle olunca otomobil alımında kredi faiz oranlarının önemi ortaya çıkıyor. Bu durumda kredi faiz oranlarının yüzde 1'ler ve altında olması tüketicilere cazip bir ortam yaratıyor." ifadelerini kullandı.
- "Vergilendirme sistemimizi de konuşmamız gerekiyor"
Ali Haydar Bozkurt, vergilendirme sistemini de konuşmaları gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tüm dünyada uygulanan sistemler incelenerek ve otomotivin 5-10 yıl içinde gideceği yöne bakılarak bir vergi sistemi ortaya konulmalı diye düşünüyorum. İlk bakışta çok zormuş gibi görülebilir. Ancak akademik çalışmalar yapılarak, yurt dışındaki örnekler incelenerek, hepsi belli formüllere dayandırılarak en adil sistemin getirilmesi mümkün.
Vergi oranlarının yüksek olduğu ortada ancak bu duruma bir başka açıdan da bakmamız gerekirse, vergi sisteminin dünyayla uyumlu olmadığı ortada... Motor hacmine dayalı bir vergi sistemi artık dünyada terk edilmiş bir sistem olarak duruyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Avrupa'da vergilendirme motor hacmi yerine CO2, NoX ölçüm değerleri ve yakıt tüketimi üzerinden alınıyor. Bu sistem teknolojinin de önünü açan güncel bir sistem. Dünyada otomotiv teknolojisi bambaşka bir yöne giderken, bizim de vergi sistemimizi, teşvik ve ihale uygulamalarımızı, artık bu 1.6 altı/üstü takıntısından kurtarmamız acilen gerekmektedir."
- "Eskide kalan 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi"
Eskiden, bir otomobilin 1.6 litre üzerinde bir motor hacmine sahip olması halinde "lüks araç" olarak kabul edildiğini, vergi uygulamalarının da buna göre düzenlendiğini hatırlatan Bozkurt, "lüks" olarak tabir edilen hemen hemen tüm markaların 1.6 motor seçeneği oluştuğunu, uzun yıllar boyunca da bu lüks markaların, düşük vergi diliminden faydalanarak otomobil satmaya devam ettiğini bildirdi.
Bozkurt, şunları kaydetti:
"Eskide kalan 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi. Özellikle de 2021 senesinde Avrupa'daki yeni emisyon regülasyonu da devreye girince birçok otomotiv firması, daha farklı motor seçenekleri ile ürünlerini sunacaktır.
Tüm bu gelişmeleri göz önüne almamız ve konjonktürel şartların da aynı olduğunu düşünürsek 2020 yılında ülkemizdeki toplam otomotiv pazarının 550 bin adet civarında olacağını tahmin ediyorum. Toyota olarak, 2020'deki satışlarımızın da yılı 39 binler seviyesinde kapatacağını öngörüyorum."