Doğa Sporlarıyla İlgilenenlere Hayat Kurtaran Tavsiyeler
Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül, doğa sporlarıyla ilgilenenlerin eğitimli ve yeterli donanıma sahip olmasının yanı sıra yanlarında yedek batarya ve GPS uydu sistemini barındıran cihazların bulunmasının hayati önem taşıdığını bildirdi. Sevgül, doğa sporlarıyla ilgilenen veya ilgilenecek olanlara hayat kurtarıcı önerilerde bulundu.
Doğada bir geçiş dönemi yaşandığının altını çizen Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül, bu dönemin doğa sporlarıyla ilgilenenler için tehlikeli olduğunu belirtti.
Profesyonel dağcıların bile böyle bir dönemde dağa gitmekten korktuğunu ifade eden Sevgül, hiçbir eğitimi ve yeterli donanımı olmayan insanların dağa gitmesinin çok büyük tehdit ve risk oluşturduğunun altını çizdi. Sevgül, dağcılık sporuyla ilgilenecek olan kişilerin mutlaka eğitim alması gerektiğine dikkat çekerek, bu eğitimlerin basamakları olduğunu, ‘kış dağcılık’ ve ‘yaz dağcılık’ kategorilerinde ikiye ayrıldığını vurguladı. Bu eğitimlerin 1-2 kamp yada birkaç eğitimler geçiştirilmemesi gerektiğine değinen Yılmaz Savgül, "Sürekli uygulamalı olan eğitimlerdir. Bu eğitimler pekiştikten sonra insanlar zor koşullarda dağa gidip faaliyet yapabilirler.”dedi.
"Bizler doğaya uzaklaştık"
Şehirde yaşayan insanların son zamanlarda televizyonlardaki popüler bazı programlardan etkilendiğini işaret eden AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül, “Doğada yaşam gibi konuları içeriyor. Bunlar motivasyonu çok arttıran programlar. İnsanların burada gördükleriyle doğaya yönelme isteği artmaya başladı.
Özellikle gençlerde bu durum arttı. Kendi dağlarımızda ve coğrafyamızda sürekli bu sorunları görüyoruz. Bunların çoğu bilinmiyor. Çünkü bu insanlar kurtarılıyor. Artık ucuz malzemeye ulaşabildiler. Bazı mağazalar ucuz malzeme de vermeye başladı.
Bu malzemeleri alan insanlar doğaya gitmek istiyor. Gitmelerinde bir sorun yok. Gitsinler, faydalansınlar. Hem psikolojik, hem de fiziksel olarak sağlıklı bir durum. Ama eğitim alsınlar. Çok ciddi eğitim alsınlar. Bizler doğamıza yabancılaşmış canlılarız. Bir köylü doğaya bizden daha yakın. Tedbirleri iyi bilir. Bir köylü o havada dağda olunmaması gerektiğini bilir. Biz şehirliler halen bunu bilmiyoruz, hafife alıyoruz. O yüzden sorun yaşıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Programlara özenilmesin"
Eğitimin yanı sıra doğru ve uygun malzemelerin tedarik edilmesi gerektiğini altını çizen Sevgül, seçilecek faaliyetlerin ise performansa uygun olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Televizyonlardaki popüler doğa programlarına özenilmemesi gerektiği konusuna uyarılarda bulunan Sevgül, “Bu kadar basit değil. Kameradaki gözükenle, arka yüzü çok farklı. Programdaki insanlar da gerçekçi şekilde sunuyorlar ama arka planda dev bir yönetim şekli var. Bütün tehditler, riskler hesaplanarak yapılıyor. Öyle göründüğü gibi değil” dedi.
"Çelik termos ev sıcak su önemli"
Sporcuların, kendilerini hayatta tutacak temel malzemeleri de yanlarında bulundurmaları gerektiğine vurgu yapan Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yılmaz Sevgül, "İnsan neden donar? İletiyle, soğuk havanın süpürmesiyle, rüzgarla ve ortamın sıcaklığıyla ısı kaybeder ve vücut ısısı düşmeye başlar. Bunları giderebilmek için de o ortamdan iletiyi kendini izole etmen lazım. Altına bir şey alıp oturman lazım. Dış süpürmeden uzaklaşman lazım. Torba ya da çadır bu işi görebilir. Öte yandan ısı lazım. Çelik termosta sıcak su gereklidir. Bu çelik termos da çok iyi olmalı. Sıcak sıvı almak her zaman önemlidir. Artık teknoloji çok gelişti. Bu malzemelerin çok iyileri var. Bunları alıp çantamıza koyarak, hareket etmekte fayda var” diye konuştu.
"GPS ve yedek batarya önemli"
İletişimin önemine de değinen Sevgül, sporcuların yanlarında her zaman yedek batarya olması gerektiğini söyledi.
Sevgül, şu uyarılarda bulundu:
“Telefon hep yanınızda olacak ve GPS (uydu navigasyon sistemi) kullanacaksınız. Ben, kol saatime ya da telefonuma, ‘beni takip edin’ diye bağlantı kuruyorum. Benim uydudan aldığım veriyi siz de telefondan takip ediyorsunuz. Ben arazide neredeyim siz biliyorsunuz. Bu kadar tedbirler varken biz bunların hiçbirini kullanmıyoruz. Teknoloji harikası ürünler pahalı ama ciddi bir iş yapacaksan hayatımızı kurtaracak. Bunları öğrenmemiz lazım. Bugün Türkiye’de arama kurtarma birimleri yaygınlaştı. Devletin ilgili kurumları çok gelişti. Helikopterle kurtarma var. Helikopterli kurtarmada ilk sorulan soru, ‘koordinatları verir misiniz’ olur. ‘Yok şu dağın arkasındayım’ diyemezsiniz. O koordinatı GPS’ten verebilirsiniz. GPS saatlere kadar indi. Bu saatlere kadar geldiyse, kullanalım. Eskiden insanların koordinatlarını alamadığımız için bulamıyorduk ve hayatlarını kaybediyorlardı. Cep telefonu sayesinde birçok insanın hayatı kurtuluyor.”
Kaynak: İHA
Profesyonel dağcıların bile böyle bir dönemde dağa gitmekten korktuğunu ifade eden Sevgül, hiçbir eğitimi ve yeterli donanımı olmayan insanların dağa gitmesinin çok büyük tehdit ve risk oluşturduğunun altını çizdi. Sevgül, dağcılık sporuyla ilgilenecek olan kişilerin mutlaka eğitim alması gerektiğine dikkat çekerek, bu eğitimlerin basamakları olduğunu, ‘kış dağcılık’ ve ‘yaz dağcılık’ kategorilerinde ikiye ayrıldığını vurguladı. Bu eğitimlerin 1-2 kamp yada birkaç eğitimler geçiştirilmemesi gerektiğine değinen Yılmaz Savgül, "Sürekli uygulamalı olan eğitimlerdir. Bu eğitimler pekiştikten sonra insanlar zor koşullarda dağa gidip faaliyet yapabilirler.”dedi.
"Bizler doğaya uzaklaştık"
Şehirde yaşayan insanların son zamanlarda televizyonlardaki popüler bazı programlardan etkilendiğini işaret eden AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül, “Doğada yaşam gibi konuları içeriyor. Bunlar motivasyonu çok arttıran programlar. İnsanların burada gördükleriyle doğaya yönelme isteği artmaya başladı.
Özellikle gençlerde bu durum arttı. Kendi dağlarımızda ve coğrafyamızda sürekli bu sorunları görüyoruz. Bunların çoğu bilinmiyor. Çünkü bu insanlar kurtarılıyor. Artık ucuz malzemeye ulaşabildiler. Bazı mağazalar ucuz malzeme de vermeye başladı.
Bu malzemeleri alan insanlar doğaya gitmek istiyor. Gitmelerinde bir sorun yok. Gitsinler, faydalansınlar. Hem psikolojik, hem de fiziksel olarak sağlıklı bir durum. Ama eğitim alsınlar. Çok ciddi eğitim alsınlar. Bizler doğamıza yabancılaşmış canlılarız. Bir köylü doğaya bizden daha yakın. Tedbirleri iyi bilir. Bir köylü o havada dağda olunmaması gerektiğini bilir. Biz şehirliler halen bunu bilmiyoruz, hafife alıyoruz. O yüzden sorun yaşıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Programlara özenilmesin"
Eğitimin yanı sıra doğru ve uygun malzemelerin tedarik edilmesi gerektiğini altını çizen Sevgül, seçilecek faaliyetlerin ise performansa uygun olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Televizyonlardaki popüler doğa programlarına özenilmemesi gerektiği konusuna uyarılarda bulunan Sevgül, “Bu kadar basit değil. Kameradaki gözükenle, arka yüzü çok farklı. Programdaki insanlar da gerçekçi şekilde sunuyorlar ama arka planda dev bir yönetim şekli var. Bütün tehditler, riskler hesaplanarak yapılıyor. Öyle göründüğü gibi değil” dedi.
"Çelik termos ev sıcak su önemli"
Sporcuların, kendilerini hayatta tutacak temel malzemeleri de yanlarında bulundurmaları gerektiğine vurgu yapan Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yılmaz Sevgül, "İnsan neden donar? İletiyle, soğuk havanın süpürmesiyle, rüzgarla ve ortamın sıcaklığıyla ısı kaybeder ve vücut ısısı düşmeye başlar. Bunları giderebilmek için de o ortamdan iletiyi kendini izole etmen lazım. Altına bir şey alıp oturman lazım. Dış süpürmeden uzaklaşman lazım. Torba ya da çadır bu işi görebilir. Öte yandan ısı lazım. Çelik termosta sıcak su gereklidir. Bu çelik termos da çok iyi olmalı. Sıcak sıvı almak her zaman önemlidir. Artık teknoloji çok gelişti. Bu malzemelerin çok iyileri var. Bunları alıp çantamıza koyarak, hareket etmekte fayda var” diye konuştu.
"GPS ve yedek batarya önemli"
İletişimin önemine de değinen Sevgül, sporcuların yanlarında her zaman yedek batarya olması gerektiğini söyledi.
Sevgül, şu uyarılarda bulundu:
“Telefon hep yanınızda olacak ve GPS (uydu navigasyon sistemi) kullanacaksınız. Ben, kol saatime ya da telefonuma, ‘beni takip edin’ diye bağlantı kuruyorum. Benim uydudan aldığım veriyi siz de telefondan takip ediyorsunuz. Ben arazide neredeyim siz biliyorsunuz. Bu kadar tedbirler varken biz bunların hiçbirini kullanmıyoruz. Teknoloji harikası ürünler pahalı ama ciddi bir iş yapacaksan hayatımızı kurtaracak. Bunları öğrenmemiz lazım. Bugün Türkiye’de arama kurtarma birimleri yaygınlaştı. Devletin ilgili kurumları çok gelişti. Helikopterle kurtarma var. Helikopterli kurtarmada ilk sorulan soru, ‘koordinatları verir misiniz’ olur. ‘Yok şu dağın arkasındayım’ diyemezsiniz. O koordinatı GPS’ten verebilirsiniz. GPS saatlere kadar indi. Bu saatlere kadar geldiyse, kullanalım. Eskiden insanların koordinatlarını alamadığımız için bulamıyorduk ve hayatlarını kaybediyorlardı. Cep telefonu sayesinde birçok insanın hayatı kurtuluyor.”