- İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan Açıklaması
'Üreticilerimizi bitirdiğiniz yetmedi, şimdi sıra kendi paramızla Sudan'ı kalkındırmaya mı geldi? Üstüne üstlük kimlere yedireceğiniz belli olmayan at etini ithal ederek. Eskiden İstanbul'a sirklere getirilen arslanlara yedirirlerdi at etini. Şimdi siz kime yedireceksiniz?' '(Gelecek Partisi) Türkiye'de kurulacak her partinin demokrasiye bir katkı sunacağını düşünenlerdenim. Milletimize tercih noktasında daha fazla seçenek sunmaya yarar ve faydalı görüyorum'
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "Üreticilerimizi bitirdiğiniz yetmedi, şimdi sıra kendi paramızla Sudan'ı kalkındırmaya mı geldi? Üstüne üstlük kimlere yedireceğiniz belli olmayan at etini ithal ederek. Eskiden İstanbul'a sirklere getirilen arslanlara yedirirlerdi at etini. Şimdi siz kime yedireceksiniz?" diye sordu.
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, hükümetin 2017'de Sudan ile bir anlaşma imzaladığını, buna göre Sudan'dan "at eti" getirileceğini söyledi.
Bunun "trajikomik bir anlaşma" olarak nitelendiren Türkkan, "Hükümet, neden olduğu bilinmez ama özel bir ilgisi olduğu Sudan ile tarım alanında çalışma yapmak için uzun zamandır iş birliği içinde." diye konuştu.
Söz konusu anlaşmanın yeniden Meclis gündemine geldiğini ve Dışişleri Komisyonuna getirildiğini ifade eden Türkkan, şunları kaydetti:
"Sudan'dan satın alınacak tarım ve hayvancılık ürünleri de komisyonda onaylandı. Yapılan anlaşma uyarınca bu ürünlerin hiçbiri için gümrük vergisi de ödenmeyecek. Sudan'dan neler mi ithal edeceğiz? Neler var neler? Büyükbaş hayvanlar, at, eşek, katır... 50 bin büyükbaş, 2 bin küçükbaş canlı hayvan, ayrıca 2 bin ton büyük ve küçükbaş hayvan eti... Anlaşmayla 500 ton at, eşek ve katır eti ile bu hayvanların sakatatları da gümrük vergisi uygulanmadan ithal edilecek. Tereyağı, bal, yumurta, patates, domates, sarımsak... 2 milyon yumurta, 500 ton bal, 3 bin ton turunçgil, 3 bin ton limon. Buğday, arpa, çavdar, yulaf, üzüm, mısır da var. İktidara sormak istiyorum: Başka ne kaldı? Bu bile ülkemizi tarım ve hayvancılık alanında ne hallere düşürdüğünüzün en somut örneğidir."
Türkiye'de üretilen, üretilebilen bir ürünün yurt dışından sıfır gümrük bedeli ile ithal edilmesinin, "iş bilmezlik" olduğunu savunan Türkkan, şöyle konuştu:
"Geçmişte tarım ülkesiydik. Dünya üzerinde tarım ve hayvancılık ürünleri ithal etmeyen, üretimi kendisine fazlasıyla yeterli olan yedi ülkeden biriydik, şimdi ne hale geldik? Üreticilerimizi bitirdiğiniz yetmedi, şimdi sıra kendi paramızla Sudan'ı kalkındırmaya mı geldi? Üstüne üstlük kimlere yedireceğiniz belli olmayan at etini ithal ederek. Eskiden İstanbul'a sirklere getirilen arslanlara yedirirlerdi at etini. Şimdi siz kime yedireceksiniz?"
Bu anlaşmayla hem insanların hem de hayvanların sağlığının tehlikeye atıldığını dile getiren Türkkan, "Türkiye'ye sokacağınız bu etlerin denetimini nasıl yapacaksınız veya yapacak mısınız merak ediyoruz. Tarımı ve hayvancılığı bitirdiniz, şimdi milletimizin sağlığını bitirme peşinde misiniz? Umarım bu yanlıştan bir an önce dönersiniz." dedi.
- "Kanal İstanbul ekolojik dengeyi bozacak" kanaati
Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin bir soru üzerine Türkkan, söz konusu projeyle ilgili çevre bilimcilerinin, jeologların, "Bu, İstanbul'un ciddi anlamda jeolojik haritasını sıkıntıya sokabilecek, Karadeniz ile Marmara arasındaki bu geçişkenlik, ekolojik dengeyi bozacak." şeklinde ortak kanaatinin bulunduğunu belirtti.
Türkkan, ayrıca eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, "Trakya'nın savunmasıyla ilgili ciddi sorun olacak." dediğini aktararak, şunları söyledi:
"Bütün bunları arka arkaya koyduğunuzda bir tek şey kalıyor geriye; burada oluşacak rantın peşine düşenler, önümüze tekrar bekayı, Montrö'yü, Lozan'ı koyuyorlar. İnsanları oylamaya gerek yok. Burada bir tek maksat var, artık inşaattan, betondan sıkıldığı için insanlar, yeni bir götürme alanı tespit etmişler, bunun da adını Kanal İstanbul koymuşlar."
Türkkan, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'ne ilişkin bir soruya cevap verirken de şunları söyledi:
"Türkiye'de kurulacak her partinin demokrasiye bir katkı sunacağını düşünenlerdenim. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, üniter devlet yapısı konusunda herhangi bir aksi söylemi olmayan her partinin, demokrasiye bir zenginlik katacağını düşünüyorum. Bu partiler de demokrasiye zenginlik katar. Milletimize tercih noktasında daha fazla seçenek sunmaya yarar ve faydalı görüyorum."
Kaynak: AA
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, hükümetin 2017'de Sudan ile bir anlaşma imzaladığını, buna göre Sudan'dan "at eti" getirileceğini söyledi.
Bunun "trajikomik bir anlaşma" olarak nitelendiren Türkkan, "Hükümet, neden olduğu bilinmez ama özel bir ilgisi olduğu Sudan ile tarım alanında çalışma yapmak için uzun zamandır iş birliği içinde." diye konuştu.
Söz konusu anlaşmanın yeniden Meclis gündemine geldiğini ve Dışişleri Komisyonuna getirildiğini ifade eden Türkkan, şunları kaydetti:
"Sudan'dan satın alınacak tarım ve hayvancılık ürünleri de komisyonda onaylandı. Yapılan anlaşma uyarınca bu ürünlerin hiçbiri için gümrük vergisi de ödenmeyecek. Sudan'dan neler mi ithal edeceğiz? Neler var neler? Büyükbaş hayvanlar, at, eşek, katır... 50 bin büyükbaş, 2 bin küçükbaş canlı hayvan, ayrıca 2 bin ton büyük ve küçükbaş hayvan eti... Anlaşmayla 500 ton at, eşek ve katır eti ile bu hayvanların sakatatları da gümrük vergisi uygulanmadan ithal edilecek. Tereyağı, bal, yumurta, patates, domates, sarımsak... 2 milyon yumurta, 500 ton bal, 3 bin ton turunçgil, 3 bin ton limon. Buğday, arpa, çavdar, yulaf, üzüm, mısır da var. İktidara sormak istiyorum: Başka ne kaldı? Bu bile ülkemizi tarım ve hayvancılık alanında ne hallere düşürdüğünüzün en somut örneğidir."
Türkiye'de üretilen, üretilebilen bir ürünün yurt dışından sıfır gümrük bedeli ile ithal edilmesinin, "iş bilmezlik" olduğunu savunan Türkkan, şöyle konuştu:
"Geçmişte tarım ülkesiydik. Dünya üzerinde tarım ve hayvancılık ürünleri ithal etmeyen, üretimi kendisine fazlasıyla yeterli olan yedi ülkeden biriydik, şimdi ne hale geldik? Üreticilerimizi bitirdiğiniz yetmedi, şimdi sıra kendi paramızla Sudan'ı kalkındırmaya mı geldi? Üstüne üstlük kimlere yedireceğiniz belli olmayan at etini ithal ederek. Eskiden İstanbul'a sirklere getirilen arslanlara yedirirlerdi at etini. Şimdi siz kime yedireceksiniz?"
Bu anlaşmayla hem insanların hem de hayvanların sağlığının tehlikeye atıldığını dile getiren Türkkan, "Türkiye'ye sokacağınız bu etlerin denetimini nasıl yapacaksınız veya yapacak mısınız merak ediyoruz. Tarımı ve hayvancılığı bitirdiniz, şimdi milletimizin sağlığını bitirme peşinde misiniz? Umarım bu yanlıştan bir an önce dönersiniz." dedi.
- "Kanal İstanbul ekolojik dengeyi bozacak" kanaati
Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin bir soru üzerine Türkkan, söz konusu projeyle ilgili çevre bilimcilerinin, jeologların, "Bu, İstanbul'un ciddi anlamda jeolojik haritasını sıkıntıya sokabilecek, Karadeniz ile Marmara arasındaki bu geçişkenlik, ekolojik dengeyi bozacak." şeklinde ortak kanaatinin bulunduğunu belirtti.
Türkkan, ayrıca eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, "Trakya'nın savunmasıyla ilgili ciddi sorun olacak." dediğini aktararak, şunları söyledi:
"Bütün bunları arka arkaya koyduğunuzda bir tek şey kalıyor geriye; burada oluşacak rantın peşine düşenler, önümüze tekrar bekayı, Montrö'yü, Lozan'ı koyuyorlar. İnsanları oylamaya gerek yok. Burada bir tek maksat var, artık inşaattan, betondan sıkıldığı için insanlar, yeni bir götürme alanı tespit etmişler, bunun da adını Kanal İstanbul koymuşlar."
Türkkan, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi'ne ilişkin bir soruya cevap verirken de şunları söyledi:
"Türkiye'de kurulacak her partinin demokrasiye bir katkı sunacağını düşünenlerdenim. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, üniter devlet yapısı konusunda herhangi bir aksi söylemi olmayan her partinin, demokrasiye bir zenginlik katacağını düşünüyorum. Bu partiler de demokrasiye zenginlik katar. Milletimize tercih noktasında daha fazla seçenek sunmaya yarar ve faydalı görüyorum."