Reklamlar, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Dönüşecek
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura: 'Effie Ödülleri'nde son 10 yılda ödül kazanmış reklamlarda ana karakter yüzde 65 erkek yüzde 35 kadın, dış ses yüzde 89 erkek. 2019 yılı finalist ve ödüllerinde ise ana karakterde kadın yüzde 49, erkek yüzde 51, dış ses yüzde 75 erkek. Bu değişim, hedefe doğru ilerlediğimiz yolda bize güç veriyor' UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia El Yassir: 'Türkiye'de sosyal anlamda değişim yaratma noktasında çok samimi ve tutkulu bir istek var. Türkiye, kadınların güçlendirilmesi ile ilgili ilkelere imza atan şirketlerin sayısı anlamında en üst sırada yer alan ülke' Unstereotype Alliance ve Önerilen Türkiye Yapılanması Başkan Yardımcısı Ayşe Akalın: 'Tüketicide ciddi bir değişim var, evlerin içinde kadın ve erkeğin rolleri değişiyor, tek sorun bunu reklamlara yeterince yansıtmak'
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura, "Effie Ödülleri'nde son 10 yılda ödül kazanmış reklamlarda ana karakter yüzde 65 erkek yüzde 35 kadın, dış ses yüzde 89 erkek. 2019 yılı finalist ve ödüllerinde ise ana karakterde kadın yüzde 49, erkek yüzde 51, dış ses yüzde 75 erkek. Bu değişim, hedefe doğru ilerlediğimiz yolda bize güç veriyor." dedi.
Reklamverenler Derneği ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), reklamlardaki zararlı toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını dönüştürmeyi amaçlayan Unstereotype Alliance platformunun Türkiye lansmanını İstanbul'da gerçekleştirdi.
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura, UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia El Yassir ve Unstereotype Alliance ve Önerilen Türkiye Yapılanması Başkan Yardımcısı Ayşe Akalın'ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, projenin detayları paylaşıldı.
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura toplantıdaki konuşmasında, reklamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine işaret ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğinde dönüşümün asıl kaynağının reklamlar olduğunu söyledi.
Bu yüzden projenin yürütülmesinin önemli olduğunu dile getiren Pura, şunları kaydetti:
"Projeyi sevgiyle, aşkla, tutkuyla sahiplendik, projenin başka türlü başarılı olması mümkün değil. Effie Ödülleri'nde geçmiş 10 yılı inceledik, 10 yılın sonu ile ödül kazanmış reklamlarda ana karakter yüzde 65 erkek yüzde 35 kadın, dış ses yüzde 89 erkek. 'Şu erkekleri susturun.' diyorum hareket olmuyor.
Sadece 2019 yılının Effie Ödülleri finalist ve kazananlarının irdelemesini yaptığımız zaman ana karakterde kadın yüzde 49, erkek yüzde 51, dış ses yüzde 75 erkek. Bu, hedefe doğru ilerlediğimiz yolda bize güç veren göstergeler. Bugün ürettiğimiz her kum tanesi, bir gün üstünde güneşleneceğimiz kumsala dönüşecek. Kumları üretelim ki sahil olsun, hedefimize varalım."
- "Reklamlardaki dönüşümü eğitimlerimizle sağlayacağız"
Reklamverenlerin konuya özen göstermeleri gerektiğini dile getiren Pura, eğitimci, medya ve izleyicilerden konuya ilişkin hassasiyet istedi. Pura, Unstereotype Alliance Türkiye'nin kurulmasının dönüşüm hedefine önemli katkı sağlayacağını bildirdi.
Ahmet Pura, "Reklamlardaki dönüşümü eğitimlerimizle sağlıyor olacağız. Alışverişçinin yüzde 64 ile 72 arasında kadın olduğu bir ortamda perakendecilik reklamlarındaki ana karakter yüzde 72 oranında erkek. Bunu neyle anlatacağız. Bu çalışmamız mutlak surette reklamverenlere yüzdeler itibarıyla yeni bir potansiyel getirecek. Reklamverenlerin markaya katkı sağlaması için mutlak surette bu dönüşüme girmesi gerek." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'den, bölgesel ve global anlamda başkalarına da ilham vermesi beklentisi içindeyiz"
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia El Yassir, proje ile reklamın gücünü iyi şeyler için kullanma amaçlı adım attıklarını dile getirdi.
Bu çalışmalar sonucu yaratılan dünyada cinsiyete dayalı kalıp yargıların geçmişte kalacağına dikkati çeken Alia El Yassir, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hayalini kurduğumuz bu dünyada, kadınlar, erkekler, kız çocukları, erkek çocuklarının tamamı eşit haklardan yararlanacak. Bu bizim vizyonumuzun temelini oluşturuyor. Türkiye'de sosyal anlamda değişim yaratma noktasında çok samimi ve tutkulu bir istek var. Türkiye, kadınların güçlendirilmesi ile ilgili ilkelere imza atan şirketlerin sayısı anlamında en üst sırada yer alan ülke. Bu sebeple Unstereotype Alliance'ın lokal lansmanını Brezilya'dan sonra burada gerçekleştiriyoruz.
Türkiye'den, bir yandan buradaki çalışmaları yürütürken bir yandan da bölgesel ve global anlamda başkalarına da ilham vermesi beklentisi içindeyiz. 2019 yılında Birleşmiş Milletler cinsiyete yönelik tavırlarla ilgili konuları da içeren bir araştırma yaptı ve sonuçlara göre dünya genelinde bir çok yerde tavırlarda kötüye gidiş söz konusu. Acı tarafı, kadın ve cinsiyet anlamında bu istatistiklerin kadınlar tarafında da negatife gidiyor olması."
Bu olumsuz tavırların kadınları, erkekleri kız ve erkek çocuklarını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Alia El Yassir, bu durumu tersine çevirme zamanının geldiğini söyledi.
Alia El Yassir, "Kurum olarak kendini güvende hissetmemenin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin artık olmayacağı bir dünyaya dair hayalimizi anlatıyoruz." dedi.
- "Tüketicinin en sık maruz kaldığı şey reklam"
Unstereotype Alliance ve Önerilen Türkiye Yapılanması Başkan Yardımcısı Ayşe Akalın tüketicinin en sık maruz kaldığı şeyin reklam olduğunu belirterek, reklamın etkisinin bu anlamda oldukça büyük olacağını dile getirdi.
Reklamın temel etkisinin davranış değişikliği yapmak ya da ikna etmek olduğunu bildiren Akalın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dolayısıyla reklamın bu gücünü biliyoruz ve reklamlarda yaptığımız bu değişimler hemen olmasa bile zamanla insanlarda mutlaka gerekli tesiri yaratacak ve davranışsal ve tutumsal değişikliği yaratacak. Bütün bildiklerimiz üzerinden bir kez daha dönüp geçiyoruz. Markaların tüketicideki değişimi ve dönüşümü görmeden artık başarılı olabilmesi, hayata bir şey geçirebilmesi mümkün değil.
Tüketicide ciddi bir değişim var. Türkiye'de bir iki kişilik hanelerin sayısında ciddi bir artış var. Evlerde eskisi gibi toplu yaşanmıyor ve kadın çalışma hayatına artık daha fazla katılıyor. Evlerin içinde kadın ve erkeğin rolleri değişiyor, tek sorun bunu reklamlara yeterince yansıtmak. Bundan sonra yansıması için elimizden geleni yapıyor olacağız."
Kaynak: AA
Reklamverenler Derneği ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), reklamlardaki zararlı toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını dönüştürmeyi amaçlayan Unstereotype Alliance platformunun Türkiye lansmanını İstanbul'da gerçekleştirdi.
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura, UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia El Yassir ve Unstereotype Alliance ve Önerilen Türkiye Yapılanması Başkan Yardımcısı Ayşe Akalın'ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, projenin detayları paylaşıldı.
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura toplantıdaki konuşmasında, reklamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine işaret ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğinde dönüşümün asıl kaynağının reklamlar olduğunu söyledi.
Bu yüzden projenin yürütülmesinin önemli olduğunu dile getiren Pura, şunları kaydetti:
"Projeyi sevgiyle, aşkla, tutkuyla sahiplendik, projenin başka türlü başarılı olması mümkün değil. Effie Ödülleri'nde geçmiş 10 yılı inceledik, 10 yılın sonu ile ödül kazanmış reklamlarda ana karakter yüzde 65 erkek yüzde 35 kadın, dış ses yüzde 89 erkek. 'Şu erkekleri susturun.' diyorum hareket olmuyor.
Sadece 2019 yılının Effie Ödülleri finalist ve kazananlarının irdelemesini yaptığımız zaman ana karakterde kadın yüzde 49, erkek yüzde 51, dış ses yüzde 75 erkek. Bu, hedefe doğru ilerlediğimiz yolda bize güç veren göstergeler. Bugün ürettiğimiz her kum tanesi, bir gün üstünde güneşleneceğimiz kumsala dönüşecek. Kumları üretelim ki sahil olsun, hedefimize varalım."
- "Reklamlardaki dönüşümü eğitimlerimizle sağlayacağız"
Reklamverenlerin konuya özen göstermeleri gerektiğini dile getiren Pura, eğitimci, medya ve izleyicilerden konuya ilişkin hassasiyet istedi. Pura, Unstereotype Alliance Türkiye'nin kurulmasının dönüşüm hedefine önemli katkı sağlayacağını bildirdi.
Ahmet Pura, "Reklamlardaki dönüşümü eğitimlerimizle sağlıyor olacağız. Alışverişçinin yüzde 64 ile 72 arasında kadın olduğu bir ortamda perakendecilik reklamlarındaki ana karakter yüzde 72 oranında erkek. Bunu neyle anlatacağız. Bu çalışmamız mutlak surette reklamverenlere yüzdeler itibarıyla yeni bir potansiyel getirecek. Reklamverenlerin markaya katkı sağlaması için mutlak surette bu dönüşüme girmesi gerek." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'den, bölgesel ve global anlamda başkalarına da ilham vermesi beklentisi içindeyiz"
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia El Yassir, proje ile reklamın gücünü iyi şeyler için kullanma amaçlı adım attıklarını dile getirdi.
Bu çalışmalar sonucu yaratılan dünyada cinsiyete dayalı kalıp yargıların geçmişte kalacağına dikkati çeken Alia El Yassir, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hayalini kurduğumuz bu dünyada, kadınlar, erkekler, kız çocukları, erkek çocuklarının tamamı eşit haklardan yararlanacak. Bu bizim vizyonumuzun temelini oluşturuyor. Türkiye'de sosyal anlamda değişim yaratma noktasında çok samimi ve tutkulu bir istek var. Türkiye, kadınların güçlendirilmesi ile ilgili ilkelere imza atan şirketlerin sayısı anlamında en üst sırada yer alan ülke. Bu sebeple Unstereotype Alliance'ın lokal lansmanını Brezilya'dan sonra burada gerçekleştiriyoruz.
Türkiye'den, bir yandan buradaki çalışmaları yürütürken bir yandan da bölgesel ve global anlamda başkalarına da ilham vermesi beklentisi içindeyiz. 2019 yılında Birleşmiş Milletler cinsiyete yönelik tavırlarla ilgili konuları da içeren bir araştırma yaptı ve sonuçlara göre dünya genelinde bir çok yerde tavırlarda kötüye gidiş söz konusu. Acı tarafı, kadın ve cinsiyet anlamında bu istatistiklerin kadınlar tarafında da negatife gidiyor olması."
Bu olumsuz tavırların kadınları, erkekleri kız ve erkek çocuklarını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Alia El Yassir, bu durumu tersine çevirme zamanının geldiğini söyledi.
Alia El Yassir, "Kurum olarak kendini güvende hissetmemenin, adaletsizliğin ve eşitsizliğin artık olmayacağı bir dünyaya dair hayalimizi anlatıyoruz." dedi.
- "Tüketicinin en sık maruz kaldığı şey reklam"
Unstereotype Alliance ve Önerilen Türkiye Yapılanması Başkan Yardımcısı Ayşe Akalın tüketicinin en sık maruz kaldığı şeyin reklam olduğunu belirterek, reklamın etkisinin bu anlamda oldukça büyük olacağını dile getirdi.
Reklamın temel etkisinin davranış değişikliği yapmak ya da ikna etmek olduğunu bildiren Akalın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dolayısıyla reklamın bu gücünü biliyoruz ve reklamlarda yaptığımız bu değişimler hemen olmasa bile zamanla insanlarda mutlaka gerekli tesiri yaratacak ve davranışsal ve tutumsal değişikliği yaratacak. Bütün bildiklerimiz üzerinden bir kez daha dönüp geçiyoruz. Markaların tüketicideki değişimi ve dönüşümü görmeden artık başarılı olabilmesi, hayata bir şey geçirebilmesi mümkün değil.
Tüketicide ciddi bir değişim var. Türkiye'de bir iki kişilik hanelerin sayısında ciddi bir artış var. Evlerde eskisi gibi toplu yaşanmıyor ve kadın çalışma hayatına artık daha fazla katılıyor. Evlerin içinde kadın ve erkeğin rolleri değişiyor, tek sorun bunu reklamlara yeterince yansıtmak. Bundan sonra yansıması için elimizden geleni yapıyor olacağız."