Tehlikeli Bulaşıcı Hastalığa Dikkat
Op.Dr. Esra Demir Yüzer, cinsel yolla kolayca bulaşan genital siğillerin vakit geçirmeden tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Esra Demir Yüzer, tedavide geç kalındığında genital siğillerin hızlı yayılma potansiyeline sahip viral bir hastalık olduğunu belirtti.
Op.Dr. Esra Demir Yüzer, “Kadınlarda vajinal bölgede meydana gelen siğillerin tıptaki adı Kondilloma Akümünata’dır. Genital siğillerin nedenleri, HPV adı verilen virüslerdir. HPV’nin 60 dan fazla tipi vardır. HPV 6 ve 11 tipinin bulaşması siğile neden olur. Siğiller kanser riski taşımayan lezyonlardır. HPV 16 ve 18 yüksek kanser riski taşıyan tiplerdir. Ayrıca düşük kanser riski taşıyan HPV tipleri de bulunmaktadır. Siğiller genellikle cinsel yolla bulaşabilirler. İyi huylu olmalarına karşın ,hızlı yayılmaları ve tedavi sonrası tekrarlamaları nedeniyle özellikle psikolojik yönden kadınları olumsuz olarak etkiler. Son yıllarda ülkemizde özellikle 18-28 yaş arasındaki gençler arasında görülme sıklığı artmıştır. Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir. Genital bölgede ya da makat etrafında karnabahar görünümündedirler. Bazen tek bir adet çoğunlukla da birden fazla görülürler. Erken dönemde tedavi edilmediğinde hızla çoğalır ve tüm genital bölgeyi kaplayacak şekilde yayılabilirler. Bazıları toplu iğne başı kadardır, bazılarının büyüklüğü ise 4 cm’e kadar çıkabilir. Ağrısız ve bazen kaşıntılı olabilen kitleler olarak belirti verirler. Beyaz ya da gri renkte ve üzeri pürtüklü bir yapıdadırlar. Bunlar aslında anormal şekilde oluşumunu tamamlamış et parçalarıdırlar. HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunulduğunda mutlaka o kişinin de HPV enfeksiyonu geçireceği anlamına gelmez. Bulaşıcılık da kişinin bağışıklık sisteminin de önemi vardır. Genital aktif siğil varlığında bulaşıcılık daha yüksektir. Cinsel ilişkide prezervatif kullanımı genital siğilin bulaşıcılığından korunmada yeterli değildir. Siğili olan hastalarda mutlaka HPV virüsünün diğer kanser yapan tiplerinin de bulaşma ihtimaline karşı tetkikler yapılmalıdır. Serviks adı verilen rahim ağzından alınan smear testi ile rahim ağzında anormal hücre değişikliğinin başlayıp başlamadığı araştırılmalıdır. Yine rahim ağzından alınan bir sürüntüden HPV’nin bulaşıp bulaşmadığı, bulaştıysa hangi tipinin bulaştığı saptanabilir. Bu tetkiklerin sonuçlarına göre hastanın takip planı çıkarılır” dedi.
Tedavide hem medikal hem de cerrahi yöntemlerin kullanabildiğini ifade eden Op.Dr. Yüzer, “Jinekolog muayenesinden sonra siğilin yaygınlığına göre medikal antiviral tedavi, elektrokoterizasyon, crioterapi(dondurma), laser sistemleri ile tedavi planlanır. Dondurma işlemi ağrısızdır ve birçok zaman anestezi olmadan uygulanır. Genel olarak gebelik sırasında siğillerin oluşan siğillerin tedavisinde uygulanırlar. Kimyasal yıkım yönteminde; Biklorasetik asit, triklorasetik asit, podofilin ve podofilotoksin gibi asitler kullanılır. Siğillerin tahrip edilmesinde oldukça etkili olan bu asitlerin yardımı ile sorunlu bölgeler tahrip edilir. Ancak bu tedavi sağlıklı ciltte de tahrişe neden olabilir. Hastaların kendi kendine uygulama güçlüğü ve tedavinin uzun süreli olması nedeniyle zor bir yöntemdir. Elektrokoterizasyon (yakma )siğil tedavisinde sıklıkla kullanılır. Siğillerin hızlı sıklıkla tek seansta ve kanamasız bir şekilde ciltten uzaklaştırılması mümkün olur. Ağrılı bir işlem olduğundan lokal veya genel anestezi altında yapılır. Crioterapi (dondurma)siğilleri birden fazla seansta uygulanarak yapılan anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. Laser koterizasyon ile siğiller tek seansta çıkarılabilir. Nadiren siğilin yaygınlığına göre anestezi uygulanabilir. Genital siğil tedavisi süresince genital bölge tüy temizliğinde deride tahriş oluşturacak ağda, jilet, tüy dökücü krem gibi yöntemler kullanılmamalı. Çünkü HPV virüsü bütünlüğü kaybolan deride çok daha hızlı yayılacaktır. HPV aşısı olan bir virüstür. İki tip aşı vardır. Bir aşıda sadece HPV 16-18’e karşı koruyuculuk vardır. Diğer aşıda HPV 6,11,16,18 ’e karşı koruyuculuk vardır. HPV aşısı vücutta var olan virüsü veya siğili yok etmez. Aşı ileri dönemlerde vücuda girebilecek bu dört tipe karşı koruyuculuk sağlanması amacıyla yapılmaktadır. HPV aşısının mümkünse cinsel aktivite başlamadan 11-12 yaşındaki kız ve erkek çocuklara yapılması önerilmektedir. Ancak cinsel aktivite olsa da HPV testi yaptırılmasına gerek olmadan aşı yapılabilir. Aşının halen 9-43 yaş arası kadınlarda etkinliğinin olduğu saptanmıştır. İkili aşı 0-1-6 ,dörtlü aşı 0-2-6 olmak üzere üç doz yapılmaktadır. Şu andaki bilgiler aşının rapele ihtiyacı olmadığı yönündedir. Bu aşılar canlı veya ölü virüs bulundurmadığından yapıldığında HPV enfeksiyonu , HPV ye bağlı kansere neden olmazlar. Genital siğili olan hastalarda siğili yok edici tedavinin yanında bağışıklık sistemini güçlendirecek ilaç ve vitamin desteği de verilmesi siğilin tekrarlama şansını da düşürecektir. Sonuç olarak, genital siğiller görüldüğünde hızlı yayılma potansiyeli düşünülerek tedavisinin hemen planlanması gereklidir. Bu arada partner de mutlaka ayrıntılı bir muayeneden geçmelidir” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA
Op.Dr. Esra Demir Yüzer, “Kadınlarda vajinal bölgede meydana gelen siğillerin tıptaki adı Kondilloma Akümünata’dır. Genital siğillerin nedenleri, HPV adı verilen virüslerdir. HPV’nin 60 dan fazla tipi vardır. HPV 6 ve 11 tipinin bulaşması siğile neden olur. Siğiller kanser riski taşımayan lezyonlardır. HPV 16 ve 18 yüksek kanser riski taşıyan tiplerdir. Ayrıca düşük kanser riski taşıyan HPV tipleri de bulunmaktadır. Siğiller genellikle cinsel yolla bulaşabilirler. İyi huylu olmalarına karşın ,hızlı yayılmaları ve tedavi sonrası tekrarlamaları nedeniyle özellikle psikolojik yönden kadınları olumsuz olarak etkiler. Son yıllarda ülkemizde özellikle 18-28 yaş arasındaki gençler arasında görülme sıklığı artmıştır. Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir. Genital bölgede ya da makat etrafında karnabahar görünümündedirler. Bazen tek bir adet çoğunlukla da birden fazla görülürler. Erken dönemde tedavi edilmediğinde hızla çoğalır ve tüm genital bölgeyi kaplayacak şekilde yayılabilirler. Bazıları toplu iğne başı kadardır, bazılarının büyüklüğü ise 4 cm’e kadar çıkabilir. Ağrısız ve bazen kaşıntılı olabilen kitleler olarak belirti verirler. Beyaz ya da gri renkte ve üzeri pürtüklü bir yapıdadırlar. Bunlar aslında anormal şekilde oluşumunu tamamlamış et parçalarıdırlar. HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunulduğunda mutlaka o kişinin de HPV enfeksiyonu geçireceği anlamına gelmez. Bulaşıcılık da kişinin bağışıklık sisteminin de önemi vardır. Genital aktif siğil varlığında bulaşıcılık daha yüksektir. Cinsel ilişkide prezervatif kullanımı genital siğilin bulaşıcılığından korunmada yeterli değildir. Siğili olan hastalarda mutlaka HPV virüsünün diğer kanser yapan tiplerinin de bulaşma ihtimaline karşı tetkikler yapılmalıdır. Serviks adı verilen rahim ağzından alınan smear testi ile rahim ağzında anormal hücre değişikliğinin başlayıp başlamadığı araştırılmalıdır. Yine rahim ağzından alınan bir sürüntüden HPV’nin bulaşıp bulaşmadığı, bulaştıysa hangi tipinin bulaştığı saptanabilir. Bu tetkiklerin sonuçlarına göre hastanın takip planı çıkarılır” dedi.
Tedavide hem medikal hem de cerrahi yöntemlerin kullanabildiğini ifade eden Op.Dr. Yüzer, “Jinekolog muayenesinden sonra siğilin yaygınlığına göre medikal antiviral tedavi, elektrokoterizasyon, crioterapi(dondurma), laser sistemleri ile tedavi planlanır. Dondurma işlemi ağrısızdır ve birçok zaman anestezi olmadan uygulanır. Genel olarak gebelik sırasında siğillerin oluşan siğillerin tedavisinde uygulanırlar. Kimyasal yıkım yönteminde; Biklorasetik asit, triklorasetik asit, podofilin ve podofilotoksin gibi asitler kullanılır. Siğillerin tahrip edilmesinde oldukça etkili olan bu asitlerin yardımı ile sorunlu bölgeler tahrip edilir. Ancak bu tedavi sağlıklı ciltte de tahrişe neden olabilir. Hastaların kendi kendine uygulama güçlüğü ve tedavinin uzun süreli olması nedeniyle zor bir yöntemdir. Elektrokoterizasyon (yakma )siğil tedavisinde sıklıkla kullanılır. Siğillerin hızlı sıklıkla tek seansta ve kanamasız bir şekilde ciltten uzaklaştırılması mümkün olur. Ağrılı bir işlem olduğundan lokal veya genel anestezi altında yapılır. Crioterapi (dondurma)siğilleri birden fazla seansta uygulanarak yapılan anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. Laser koterizasyon ile siğiller tek seansta çıkarılabilir. Nadiren siğilin yaygınlığına göre anestezi uygulanabilir. Genital siğil tedavisi süresince genital bölge tüy temizliğinde deride tahriş oluşturacak ağda, jilet, tüy dökücü krem gibi yöntemler kullanılmamalı. Çünkü HPV virüsü bütünlüğü kaybolan deride çok daha hızlı yayılacaktır. HPV aşısı olan bir virüstür. İki tip aşı vardır. Bir aşıda sadece HPV 16-18’e karşı koruyuculuk vardır. Diğer aşıda HPV 6,11,16,18 ’e karşı koruyuculuk vardır. HPV aşısı vücutta var olan virüsü veya siğili yok etmez. Aşı ileri dönemlerde vücuda girebilecek bu dört tipe karşı koruyuculuk sağlanması amacıyla yapılmaktadır. HPV aşısının mümkünse cinsel aktivite başlamadan 11-12 yaşındaki kız ve erkek çocuklara yapılması önerilmektedir. Ancak cinsel aktivite olsa da HPV testi yaptırılmasına gerek olmadan aşı yapılabilir. Aşının halen 9-43 yaş arası kadınlarda etkinliğinin olduğu saptanmıştır. İkili aşı 0-1-6 ,dörtlü aşı 0-2-6 olmak üzere üç doz yapılmaktadır. Şu andaki bilgiler aşının rapele ihtiyacı olmadığı yönündedir. Bu aşılar canlı veya ölü virüs bulundurmadığından yapıldığında HPV enfeksiyonu , HPV ye bağlı kansere neden olmazlar. Genital siğili olan hastalarda siğili yok edici tedavinin yanında bağışıklık sistemini güçlendirecek ilaç ve vitamin desteği de verilmesi siğilin tekrarlama şansını da düşürecektir. Sonuç olarak, genital siğiller görüldüğünde hızlı yayılma potansiyeli düşünülerek tedavisinin hemen planlanması gereklidir. Bu arada partner de mutlaka ayrıntılı bir muayeneden geçmelidir” açıklamalarında bulundu.