İlker Başbuğ Hakkındaki 'Ergenekon' Davasının Düşmesi
Başbuğ'un avukatları: 'İsnat edilen suçların Cumhurbaşkanlığı makamınca 'delilsiz' ve 'dayanaksız' kaldığının anlaşılması ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun başka bir olanak tanımaması çerçevesinde Yüce Divan tarafından Sayın İlker Başbuğ hakkında verilen 'davanın düşmesi'ne ilişkin karar, 'beraat' kararı olarak değerlendirilmelidir' 'Bu karar, aynı zamanda Sayın İlker Başbuğ'a hakkının teslim edilmesi bakımından bir zorunluluktu'.
Cumhurbaşkanlığınca soruşturma izni verilmemesi nedeniyle hakkındaki "Ergenekon" davası Yüce Divan tarafından düşürülen 26'ncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatları, bu kararın "beraat" kararı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu karar, aynı zamanda Sayın İlker Başbuğ'a hakkının teslim edilmesi bakımından bir zorunluluktu" değerlendirmesini yaptı.
İlker Başbuğ'un avukatları İlkay Sezer ve Hilal Demirelli tarafından yapılan yazılı açıklamada, müvekkilleri İlker Başbuğ ile irtibatlı suç işledikleri iddia olunan Genelkurmay Başkanlığı karargahı emrinde çalışan yakın silah arkadaşları hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince, 1 Temmuz 2019'da "beraat" kararı verildiği hatırlatıldı.
Mahkemenin verdiği bu karar nedeniyle 11 Temmuz 2019'da Cumhurbaşkanlığı makamınca İlker Başbuğ'a isnat edilen suçların "delilsiz" ve "dayanaksız" kaldığının anlaşıldığı ve müvekkil hakkında "işleme konulmama" kararı alındığı belirtilen açıklamada, "Bu karar soruşturma izni verilmemesi anlamına gelmektedir. Bu karar, aynı zamanda Sayın İlker Başbuğ'a hakkının teslim edilmesi bakımından bir zorunluluktu." ifadeleri kullanıldı.
Başbuğ ile irtibatlı suç işledikleri iddia edilen kişiler hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam ederken Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından İlker Başbuğ hakkında işleme konulmama kararı verilseydi, o şartlarda bu kararın kabul edilemeyeceği vurgulanan açıklamada, "Sonuç olarak, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararı vermesi, isnat edilen suçların Cumhurbaşkanlığı Makamınca 'delilsiz' ve 'dayanaksız' kaldığının anlaşılması ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun başka bir olanak tanımaması çerçevesinde Yüce Divan tarafından Sayın İlker Başbuğ hakkında verilen 'davanın düşmesi'ne ilişkin karar, 'beraat' kararı olarak değerlendirilmelidir." ifadelerine yer verildi.
Kaynak: AA
İlker Başbuğ'un avukatları İlkay Sezer ve Hilal Demirelli tarafından yapılan yazılı açıklamada, müvekkilleri İlker Başbuğ ile irtibatlı suç işledikleri iddia olunan Genelkurmay Başkanlığı karargahı emrinde çalışan yakın silah arkadaşları hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince, 1 Temmuz 2019'da "beraat" kararı verildiği hatırlatıldı.
Mahkemenin verdiği bu karar nedeniyle 11 Temmuz 2019'da Cumhurbaşkanlığı makamınca İlker Başbuğ'a isnat edilen suçların "delilsiz" ve "dayanaksız" kaldığının anlaşıldığı ve müvekkil hakkında "işleme konulmama" kararı alındığı belirtilen açıklamada, "Bu karar soruşturma izni verilmemesi anlamına gelmektedir. Bu karar, aynı zamanda Sayın İlker Başbuğ'a hakkının teslim edilmesi bakımından bir zorunluluktu." ifadeleri kullanıldı.
Başbuğ ile irtibatlı suç işledikleri iddia edilen kişiler hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam ederken Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından İlker Başbuğ hakkında işleme konulmama kararı verilseydi, o şartlarda bu kararın kabul edilemeyeceği vurgulanan açıklamada, "Sonuç olarak, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararı vermesi, isnat edilen suçların Cumhurbaşkanlığı Makamınca 'delilsiz' ve 'dayanaksız' kaldığının anlaşılması ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun başka bir olanak tanımaması çerçevesinde Yüce Divan tarafından Sayın İlker Başbuğ hakkında verilen 'davanın düşmesi'ne ilişkin karar, 'beraat' kararı olarak değerlendirilmelidir." ifadelerine yer verildi.