Yaren Kültürü Tarihi Kula Evlerinde Yaşatılıyor
Manisa'nın Kula ilçesinde kültür mirası olarak kabul edilen 'yaren' geleneği, ilçenin kendine özgü tarihi evlerindeki 'yaren geceleriyle' yaşatılıyor Kula Gençlik Efe Yaren Ekibi Başkanı İsmet Karabulut: 'Bu sadece bir eğlence etkinliği değil, örf ve adetlerimizi, oturup kalkmasını, büyüklere ve küçüklere saygıyı öğrendiğimiz bir gelenektir'.
KAMİL ALTIPARMAK - Manisa'nın Kula ilçesinde nesiller boyu yaşatılan ve somut olmayan kültürel miras olarak kabul edilen yaren kültürü, 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin güzide örnekleri arasında gösterilen Kula evlerinde yaşatılıyor.
Klasik ahşap yapısı, alçı ve kalem işi süslemeleriyle ünlü Kula evlerinde belirli akşamlarda bir araya gelen yarenler, kendilerine özgü çalgılarıyla düzenledikleri eğlencelerde ilçeye gelen misafirlere kültürlerini tanıtıyor.
Yöresel yemeklerin yendiği, bölgeye özgü "maşa zil" ve darbuka gibi enstrumanların çalındığı "yaren gecelerinde" yöreye has "yüksük" ve "arı vız vız" gibi oyunlar oynanıyor.
Yaren meclislerinde, yarenlere yeni üye alınıp alınmayacağı, muhtaçlara ne gibi yardımların ulaştırılabileceği de karara bağlanıyor.
Kula Gençlik Efe Yaren Ekibi Başkanı İsmet Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaren kültürüyle çocukluğunda tanıştığını belirterek, dost, yakın arkadaş anlamına gelen yarenliği özümsediklerini söyledi.
Karabulut, yarenlikte önce iyi insan olmayı öğrendiğini dile getirerek, "Çocukken dedelerimiz elimizden tutup yarene götürürdü. Bu sadece bir eğlence etkinliği değil, örf ve adetlerimizi, oturup kalkmasını, büyüklere ve küçüklere saygıyı öğrendiğimiz bir gelenektir." dedi.
Dedelerinden öğrendikleri geleneği gençlere aktarmaya çalıştıklarını anlatan Karabulut, "Gençleri yarenliğe kazandırmak ve ilçeye gelen misafirlerimize bu kültürü tanıtmak için belirli günlerde tarihi Kula evlerinde yaren geceleri yapıyoruz. Burada kendi yiyecek ve içeceğimizi getirip, gelenleri kaynaştırmak amacıyla türkü söylüyoruz." diye konuştu.
Yaren kültürünün içinde 40 yıldır yer aldığını dile getiren İbrahim Akgün de şunları kaydetti:
"Çocukluğumuzdan beri gördüğümüz bir kültür. Köyümüzün yaren grubu Kula'nın en eskisiydi. Biz orada yetiştik geldik ve 40 yıldır Kula'da aktif olarak bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Bu kültürü bizden sonraki kuşaklara aktarmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Torunum yanımda yetişiyor, ilerleyen yıllarda bizim görevimizi inşallah o alacak."
- "Tarihi evlerde bambaşka atmosfer oluyor"
İbrahim Kahraman ise tarihi Kula evlerinde yaptıkları yaren gecelerinin güzel bir atmosferde gerçekleştiğine dikkati çekerek, "Tarihi evlerde bambaşka atmosfer oluyor. Bunu zaten evler sağlıyor. Geçmişte zaten hep bu evlerde yaşanmış ve öğrenilmiş bu kültür. Biz de bu evlerde çalarak, söyleyerek devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Klasik ahşap yapısı, alçı ve kalem işi süslemeleriyle ünlü Kula evlerinde belirli akşamlarda bir araya gelen yarenler, kendilerine özgü çalgılarıyla düzenledikleri eğlencelerde ilçeye gelen misafirlere kültürlerini tanıtıyor.
Yöresel yemeklerin yendiği, bölgeye özgü "maşa zil" ve darbuka gibi enstrumanların çalındığı "yaren gecelerinde" yöreye has "yüksük" ve "arı vız vız" gibi oyunlar oynanıyor.
Yaren meclislerinde, yarenlere yeni üye alınıp alınmayacağı, muhtaçlara ne gibi yardımların ulaştırılabileceği de karara bağlanıyor.
Kula Gençlik Efe Yaren Ekibi Başkanı İsmet Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaren kültürüyle çocukluğunda tanıştığını belirterek, dost, yakın arkadaş anlamına gelen yarenliği özümsediklerini söyledi.
Karabulut, yarenlikte önce iyi insan olmayı öğrendiğini dile getirerek, "Çocukken dedelerimiz elimizden tutup yarene götürürdü. Bu sadece bir eğlence etkinliği değil, örf ve adetlerimizi, oturup kalkmasını, büyüklere ve küçüklere saygıyı öğrendiğimiz bir gelenektir." dedi.
Dedelerinden öğrendikleri geleneği gençlere aktarmaya çalıştıklarını anlatan Karabulut, "Gençleri yarenliğe kazandırmak ve ilçeye gelen misafirlerimize bu kültürü tanıtmak için belirli günlerde tarihi Kula evlerinde yaren geceleri yapıyoruz. Burada kendi yiyecek ve içeceğimizi getirip, gelenleri kaynaştırmak amacıyla türkü söylüyoruz." diye konuştu.
Yaren kültürünün içinde 40 yıldır yer aldığını dile getiren İbrahim Akgün de şunları kaydetti:
"Çocukluğumuzdan beri gördüğümüz bir kültür. Köyümüzün yaren grubu Kula'nın en eskisiydi. Biz orada yetiştik geldik ve 40 yıldır Kula'da aktif olarak bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Bu kültürü bizden sonraki kuşaklara aktarmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Torunum yanımda yetişiyor, ilerleyen yıllarda bizim görevimizi inşallah o alacak."
- "Tarihi evlerde bambaşka atmosfer oluyor"
İbrahim Kahraman ise tarihi Kula evlerinde yaptıkları yaren gecelerinin güzel bir atmosferde gerçekleştiğine dikkati çekerek, "Tarihi evlerde bambaşka atmosfer oluyor. Bunu zaten evler sağlıyor. Geçmişte zaten hep bu evlerde yaşanmış ve öğrenilmiş bu kültür. Biz de bu evlerde çalarak, söyleyerek devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı.