HDP Önündeki Ailelerin Evlat Nöbeti 77'Nci Günde
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi gerçekleştiren ailelerin evlat nöbeti, 77’nci gününde de devam ediyor.
Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığı iddiası ile 3 Eylül’den itibaren farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi yapan 56 ailenin umutlu bekleyişi 77’nci gününe girdi. 2 Ekim 2015’te vatani görevini yapmak üzere birliğine giderken Tunceli Pülümür’de kaçırılan Müslüm Altıntaş’ın babası Şevket Altıntaş, sanatçılara seslenerek kendilerini eylem yaptıkları alana davet etti. Altıntaş, "77 gündür buradayız, biz geldiğimiz ilk günden beri, ünlü kişiler, sanatçılar, futbolcular yeterince bize destek vermiyor. Biz herhalde kendi sorunlarımızı tam anlatamadık. Tam olarak anlatabilseydik, inanıyorum ki bizi yalnız bırakmayacaklardır. Daha çok yanımıza gelip gideceklerdi, sesimizi duyuracaklardı. Bunun suçluları biz diye adlandırıyorum, onları bekliyoruz biz burada gerçek mağdurlarız. Biz sorunlarımız için buradayız, neden başka bir tarafa gitmedik deniliyor, biz daha önce birçok kuruma gittik, bizimle bir empati kurun. Biri size çocuğunuz kaçırıldı deseydi, sizde çocuklarınızın peşine düşmez miydiniz, düşerdiniz. Benim çocuğum 5 yıldır elimden alınmış, 2015’te ya silah zoruyla ya da kandırılmış. Bizler çocuklarımızın peşlerine düşmeyelim mi? Sanatçı arkadaşlar lütfen sesimize biraz daha duyarlı olun. Bizi bir başkasından değil bizi bizden dinleyin. Neden söylüyorum bu sözü, deniliyor ki oraya terörist anne ve babalarını ziyarete mi gideceksiniz, bu sorunun cevabını gelin bizde dinleyin. Bizler terörist babası değiliz, kandırılan kaçırılan 14 yaşındaki çocukların ailesiyiz. Akıl sahibi insanlar buna inanmaz, 10 yaşındaki çocukların ne suçu günahı olur kandırılan bir çocuk terörist midir? Gelin arkadaşlarıma ve bana destek verin, benimki 5 yıldır silah zoruyla kaçırılmış, yazık günah değil mi? Mehmetçik, polisimiz dediğimiz zaman göğsümüz kabarır, biz bu ülkenin bireyleriyiz. Biyolojik olarak ben bu çocuğun babasıyım, ama bu çocuk hepinizin oğlu, kardeşi, ağabeyi, bu ülkenin Türkiye Silahlı Kuvvetleri’nin bir mensubu. Aklınızda kalan soruları kendi kendinize cevaplamayın, gelin bizden cevabı alın. O kadar olumsuz şeyler söylüyor ki insanlar, bunların gerçek olmadığını söylemek istiyoruz" dedi.
(Murat Başal/İHA)
Kaynak: İHA
(Murat Başal/İHA)