Uzman Dr. Perinçek Açıklaması 'Pnömoni; Önlenebilir Ve Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır'
Kars Harakani Devlet Hastanesi doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Perincek, Pnömoni’nin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirtti.
12 Kasım Dünya Pnömoni Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Perincek, Pnömoni ‘zatürre’ akciğerleri etkileyen ve çoğunlukla da bakteri, ya da virüslerin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi.
Pnöimoni’nin genellikle hasta kişilerle doğrudan temas nedeniyle bulaştığını ifade eden Perinçek, “Sağlıklı bir kişide akciğerleri oluşturan içi hava dolu kesecikler (alveoller), zatürre geçiren hastada, zatürreye neden olan mikrobun akciğerlere ulaşmasını takiben, sıvı ve iltihap hücreleri ile dolar. Bu durum zatürre geçiren hastanın soluk alıp vermesini zorlaştırır ve kanında oksijen düzeyinin düşmesine neden olur. Zatürre geçiren hastaya uygun tedavi verilmezse, hastalık giderek daha fazla akciğer alanını etkiler ve sonunda hastanın ölümüne neden olabilir” dedi.
Uzman Dr. Gökhan Perinçek, “Mikropların akciğere ulaşarak zatürre oluşturması, üşüme-titreme, yüksek ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı, halsizlik, terleme gibi çeşitli şikayetlere yol açmaktadır. Bazı zatürre türlerinde, halsizlik, iştahsızlık, kas ve eklem ağrılarını takiben sinsi başlangıçlı kuru öksürük, hafif ateş, bulantı, kusma ve baş ağrısı görülebilir. Beş yaşından daha küçük çocuklarda ise bu şikayetler dışında sık soluk alıp verme, soluk alıp verirken akciğerden ses duyulması (hışıltı), beslenme güçlüğü, gibi başka şikayetler de olabilir. Bu şikayetlerle başvuran hastanın muayenesi ve akciğer grafisinde saptanan bulgular ile hastalığa kolayca tanı konulabilir. Pnömoni’nin aşılama, yeterli ve dengeli beslenme ve çevresel koşulların iyileştirilmesi yolları ile önlenebiliyor. Bunun yanı sıra, bebeklerin anne sütü ile beslenmesi, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek, hava kirliliğinin önlenmesi, sigara içilmemesi, çocuklarda pasif sigara dumanına maruziyetinin ortadan kaldırılması gibi önlemler de hastalık açısından gerekli ve önemlidir. Hastalık açısından iki önemli riskli yaş grubu beş yaş altı çocuklar (özellikle 2 yaş altı) ve 65 yaş ve üzeri yaşlılardır. Zatürrenin beş yaş altı çocuklar arasında en önemli ölüm nedeni olduğu ifade edilmektedir” diye konuştu.
Pnömoni’nin 65 yaş ve üzeri kişilerde özellikle farklı hastalıkların varlığında öldürücü olabildiği uyarısında bulunan Perinçek, “Bununla birlikte, hastalığın sıklığı da daha genç yaş gruplarına göre 65 yaş ve üzerinde yüksektir. Zatürreden korunmak için aşılanma önerilmektedir. Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar (Astım, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı bulunanlar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı ve bağışıklığı baskılayıcı hastalığı olanlar) rutin aşılama programı çerçevesinde zatürre aşısı olmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Pnömoni’nin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlatan Perincek, zamanında tanı konmayıp tedavi edilmeyen hastalarda ise ölümle sonlanabildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Pnöimoni’nin genellikle hasta kişilerle doğrudan temas nedeniyle bulaştığını ifade eden Perinçek, “Sağlıklı bir kişide akciğerleri oluşturan içi hava dolu kesecikler (alveoller), zatürre geçiren hastada, zatürreye neden olan mikrobun akciğerlere ulaşmasını takiben, sıvı ve iltihap hücreleri ile dolar. Bu durum zatürre geçiren hastanın soluk alıp vermesini zorlaştırır ve kanında oksijen düzeyinin düşmesine neden olur. Zatürre geçiren hastaya uygun tedavi verilmezse, hastalık giderek daha fazla akciğer alanını etkiler ve sonunda hastanın ölümüne neden olabilir” dedi.
Uzman Dr. Gökhan Perinçek, “Mikropların akciğere ulaşarak zatürre oluşturması, üşüme-titreme, yüksek ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı, halsizlik, terleme gibi çeşitli şikayetlere yol açmaktadır. Bazı zatürre türlerinde, halsizlik, iştahsızlık, kas ve eklem ağrılarını takiben sinsi başlangıçlı kuru öksürük, hafif ateş, bulantı, kusma ve baş ağrısı görülebilir. Beş yaşından daha küçük çocuklarda ise bu şikayetler dışında sık soluk alıp verme, soluk alıp verirken akciğerden ses duyulması (hışıltı), beslenme güçlüğü, gibi başka şikayetler de olabilir. Bu şikayetlerle başvuran hastanın muayenesi ve akciğer grafisinde saptanan bulgular ile hastalığa kolayca tanı konulabilir. Pnömoni’nin aşılama, yeterli ve dengeli beslenme ve çevresel koşulların iyileştirilmesi yolları ile önlenebiliyor. Bunun yanı sıra, bebeklerin anne sütü ile beslenmesi, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek, hava kirliliğinin önlenmesi, sigara içilmemesi, çocuklarda pasif sigara dumanına maruziyetinin ortadan kaldırılması gibi önlemler de hastalık açısından gerekli ve önemlidir. Hastalık açısından iki önemli riskli yaş grubu beş yaş altı çocuklar (özellikle 2 yaş altı) ve 65 yaş ve üzeri yaşlılardır. Zatürrenin beş yaş altı çocuklar arasında en önemli ölüm nedeni olduğu ifade edilmektedir” diye konuştu.
Pnömoni’nin 65 yaş ve üzeri kişilerde özellikle farklı hastalıkların varlığında öldürücü olabildiği uyarısında bulunan Perinçek, “Bununla birlikte, hastalığın sıklığı da daha genç yaş gruplarına göre 65 yaş ve üzerinde yüksektir. Zatürreden korunmak için aşılanma önerilmektedir. Çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar (Astım, KOAH gibi kronik akciğer hastalığı bulunanlar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı ve bağışıklığı baskılayıcı hastalığı olanlar) rutin aşılama programı çerçevesinde zatürre aşısı olmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Pnömoni’nin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlatan Perincek, zamanında tanı konmayıp tedavi edilmeyen hastalarda ise ölümle sonlanabildiğini sözlerine ekledi.