Konservatuvar Öğrencilerinden Yoğun Bakım Hastalarına 'Müzikle Terapi'
Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi'ndeki hastaların moral ve motivasyonunu yükseltmek amacıyla konservatuvar öğrencileri tarafından müzik dinletisi sunuluyor Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Kara: 'Yoğun bakımda sakin, huzurlu bir ortam sağlanmasında çok büyük yardımı oluyor. İyileşme sürecinde de etkisi oluyor. Hem hastaların yoğun bakımda kalış süreleri hem de hastanede kalış süreleri açısından inanılmaz pozitif etkileri var' Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Cengiz Üzer: 'Müzik ruhu dinlendirdiği için bizlere de huzur veriyor. Hastalar için moral oluyor. Moralimiz ne kadar yüksek olursa o kadar çabuk iyileşiyoruz'
İBRAHİM YOZOĞLU - Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SAÜEAH) Kalp ve Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi'ndeki hastaların moral ve motivasyonunu yükseltmek amacıyla devlet konservatuvarı öğrencileri eşliğinde "müzikle terapi" uygulanıyor.
SAÜEAH Kalp ve Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde, Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Kara'nın girişimiyle Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin katılımıyla müzikle terapi uygulaması başlatıldı.
Konservatuvar öğrencileri, haftada bir gün kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesine gelerek hastalara ney ve ud eşliğinde müzik dinletisi sunuyor. Hastalar, moral ve motivasyonlarını yükselttiğini belirttikleri uygulamadan memnun kalıyor.
- "Müzikle terapi hastaların kaygılarını ortadan kaldırıyor"
Doç. Dr. İbrahim Kara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski çağlardan beri uygulanan müzikle terapinin Türkiye'de çok yaygın kullanılmadığını söyledi.
Yoğun bakımdaki kronik hastalara daha önce kulaklıkla müzik dinlettiklerini, daha sonra müzikle terapi yöntemini denemeye başladıklarını aktaran Kara, "Müzikle terapinin hastalar üzerinde pozitif etkileri olduğunu deneyimlemiş olduk. Görevimiz sadece hastaları ameliyat etmek değil, bu hastaları, fiziksel, emosyonel ve sosyal olarak yoğun bakımdan mümkün olan en az tramvayla taburcu edebilmek çünkü yoğun bakım, hastalar üzerinde endişeye neden oluyor. Bazı hastalarımızın yoğun bakım korkusu nedeniyle ameliyattan vazgeçtiğini görüyoruz. Bu nedenle ameliyat öncesi yeterli bilgilendirme ve yoğun bakım sürecinde müzik terapi, hastaların bu kaygılarını büyük ölçüde ortadan kaldırıyor." diye konuştu.
Yoğun bakım sürecinde hastaların ağrı ve kaygılarını azaltıcı ilaç tedavisi uyguladıklarını dile getiren Kara, müzikle terapinin kullanılan ilaçların dozunun azaltmasını sağladığını ve hastalara huzurlu bir ortam sunduğunu vurguladı.
Kara, yoğun bakım ünitesindeki her hastanın duygu durumunun aynı olmadığına dikkati çekerek, "Yoğun bakım sürecinde agresif olan hastalar olabiliyor. Burada tek hasta bakma şansımız yok, 5-6 hasta bir arada bulunuyor. Bir hastanın duygu durumu diğerini etkileyebiliyor. Müzikle bunu minimale indirmiş oluyoruz, yani yoğun bakımda sakin, huzurlu bir ortam sağlanmasında çok büyük yardımı oluyor. İyileşme sürecinde de etkisi oluyor. Hem hastaların yoğun bakımda kalış süreleri hem hastanede kalış süreleri açısından inanılmaz pozitif etkileri var." ifadelerini kullandı.
Konservatuvardan yaklaşık iki ay önce destek almaya başladıklarını belirten Kara, şu anda sadece kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde uygulanan bu yöntemin, diğer cerrahi branşlarının yoğun bakım ünitelerinde de kullanılabileceğini sözlerine ekledi.
- "Bir gülümseme bile bize burada yetiyor"
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Ahmet Hakan Demir, projede yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Hastalara müzik dinletisi sunmanın kendilerini mutlu ettiğini belirten Demir, "İnşallah olumlu sonuçlar alırız. Buraya mutlu bir şekilde geldim. Müzisyenler olarak hastalarla etkileşim içerisinde olduğumuz için kendimizi iyi hissediyoruz. Bizim için güzel bir çalışma oluyor. Müziğin insan sağlığı üzerindeki etkilerini tez çalışması olarak düşünüyorum." diye konuştu.
Yüsra Güçlü de sahne ve kalabalık insanlara hitap etmeye alışkın oldukları için yoğun bakıma gelirken biraz tedirgin olduğunu söyledi.
Söz konusu sağlık olduğu için yapıp yapamayacağıyla ilgili şüpheleri olduğunu ancak ilk geldiği günden sonra bu tedirginliğinin ortadan kalktığını anlatan Güçlü, "Burada gayet güzel bir şekilde ilerliyoruz. Bir yardımımız dokunuyorsa bu bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Gönüllü olarak geliyoruz ve buradaki hastalardan olumlu tepki aldığımızda, yattığı yatakta bir gülümseme gördüğümüzde bu bizi çok mutlu ediyor. Burada güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Müziğin sağlık üzerindeki etkisi eskilerden beri var, bunu devam ettirmek için bir çalışma başlattık ve devamının geleceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
- "Müzik ruhu dinlendirdiği için bizlere de huzur veriyor"
Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Cengiz Üzer, hastalar için müzik dinletisinin iyi bir motivasyon olduğunu söyledi.
Yoğun bakımdaki hastalar ve çalışanlar için motivasyon ve huzurun çok önemli olduğunu vurgulayan Üzer, şunları kaydetti:
"Müzik ruhu dinlendirdiği için bizlere de huzur veriyor. Hastalar için moral oluyor. Moralimiz ne kadar yüksek olursa o kadar çabuk iyileşiyoruz. Burada 2-3 gün de kalsak moral, motivasyona ihtiyacımız var. Herkes bizim için elinden geleni yapıyor. Ailelerimiz bizi dışarıda merak ediyor, yetkili kişiler bizimle ilgili ailelerimizi bilgilendiriyor. Onlar bizi merak etmesinler burada aile ortamındayız."
Kaynak: AA
SAÜEAH Kalp ve Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde, Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Kara'nın girişimiyle Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin katılımıyla müzikle terapi uygulaması başlatıldı.
Konservatuvar öğrencileri, haftada bir gün kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesine gelerek hastalara ney ve ud eşliğinde müzik dinletisi sunuyor. Hastalar, moral ve motivasyonlarını yükselttiğini belirttikleri uygulamadan memnun kalıyor.
- "Müzikle terapi hastaların kaygılarını ortadan kaldırıyor"
Doç. Dr. İbrahim Kara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski çağlardan beri uygulanan müzikle terapinin Türkiye'de çok yaygın kullanılmadığını söyledi.
Yoğun bakımdaki kronik hastalara daha önce kulaklıkla müzik dinlettiklerini, daha sonra müzikle terapi yöntemini denemeye başladıklarını aktaran Kara, "Müzikle terapinin hastalar üzerinde pozitif etkileri olduğunu deneyimlemiş olduk. Görevimiz sadece hastaları ameliyat etmek değil, bu hastaları, fiziksel, emosyonel ve sosyal olarak yoğun bakımdan mümkün olan en az tramvayla taburcu edebilmek çünkü yoğun bakım, hastalar üzerinde endişeye neden oluyor. Bazı hastalarımızın yoğun bakım korkusu nedeniyle ameliyattan vazgeçtiğini görüyoruz. Bu nedenle ameliyat öncesi yeterli bilgilendirme ve yoğun bakım sürecinde müzik terapi, hastaların bu kaygılarını büyük ölçüde ortadan kaldırıyor." diye konuştu.
Yoğun bakım sürecinde hastaların ağrı ve kaygılarını azaltıcı ilaç tedavisi uyguladıklarını dile getiren Kara, müzikle terapinin kullanılan ilaçların dozunun azaltmasını sağladığını ve hastalara huzurlu bir ortam sunduğunu vurguladı.
Kara, yoğun bakım ünitesindeki her hastanın duygu durumunun aynı olmadığına dikkati çekerek, "Yoğun bakım sürecinde agresif olan hastalar olabiliyor. Burada tek hasta bakma şansımız yok, 5-6 hasta bir arada bulunuyor. Bir hastanın duygu durumu diğerini etkileyebiliyor. Müzikle bunu minimale indirmiş oluyoruz, yani yoğun bakımda sakin, huzurlu bir ortam sağlanmasında çok büyük yardımı oluyor. İyileşme sürecinde de etkisi oluyor. Hem hastaların yoğun bakımda kalış süreleri hem hastanede kalış süreleri açısından inanılmaz pozitif etkileri var." ifadelerini kullandı.
Konservatuvardan yaklaşık iki ay önce destek almaya başladıklarını belirten Kara, şu anda sadece kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde uygulanan bu yöntemin, diğer cerrahi branşlarının yoğun bakım ünitelerinde de kullanılabileceğini sözlerine ekledi.
- "Bir gülümseme bile bize burada yetiyor"
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Ahmet Hakan Demir, projede yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Hastalara müzik dinletisi sunmanın kendilerini mutlu ettiğini belirten Demir, "İnşallah olumlu sonuçlar alırız. Buraya mutlu bir şekilde geldim. Müzisyenler olarak hastalarla etkileşim içerisinde olduğumuz için kendimizi iyi hissediyoruz. Bizim için güzel bir çalışma oluyor. Müziğin insan sağlığı üzerindeki etkilerini tez çalışması olarak düşünüyorum." diye konuştu.
Yüsra Güçlü de sahne ve kalabalık insanlara hitap etmeye alışkın oldukları için yoğun bakıma gelirken biraz tedirgin olduğunu söyledi.
Söz konusu sağlık olduğu için yapıp yapamayacağıyla ilgili şüpheleri olduğunu ancak ilk geldiği günden sonra bu tedirginliğinin ortadan kalktığını anlatan Güçlü, "Burada gayet güzel bir şekilde ilerliyoruz. Bir yardımımız dokunuyorsa bu bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Gönüllü olarak geliyoruz ve buradaki hastalardan olumlu tepki aldığımızda, yattığı yatakta bir gülümseme gördüğümüzde bu bizi çok mutlu ediyor. Burada güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Müziğin sağlık üzerindeki etkisi eskilerden beri var, bunu devam ettirmek için bir çalışma başlattık ve devamının geleceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
- "Müzik ruhu dinlendirdiği için bizlere de huzur veriyor"
Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Cengiz Üzer, hastalar için müzik dinletisinin iyi bir motivasyon olduğunu söyledi.
Yoğun bakımdaki hastalar ve çalışanlar için motivasyon ve huzurun çok önemli olduğunu vurgulayan Üzer, şunları kaydetti:
"Müzik ruhu dinlendirdiği için bizlere de huzur veriyor. Hastalar için moral oluyor. Moralimiz ne kadar yüksek olursa o kadar çabuk iyileşiyoruz. Burada 2-3 gün de kalsak moral, motivasyona ihtiyacımız var. Herkes bizim için elinden geleni yapıyor. Ailelerimiz bizi dışarıda merak ediyor, yetkili kişiler bizimle ilgili ailelerimizi bilgilendiriyor. Onlar bizi merak etmesinler burada aile ortamındayız."