Sözcü Gazetesi Sahibi Ve Yazarları Hakkındaki Dava
Mahkeme heyeti dava dosyasının savcılığa gönderilerek, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında esasa ilişkin mütalaasında bir değişiklik olup olmadığının sorulmasına karar verdi Heyet, gazetenin sahibi sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının devamına hükmetti.
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı davada, mahkeme heyeti dosyayı savcılığa göndererek, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında mütalaasında bir değişiklik olup olmadığının sorulmasına hükmetti.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Mediha Olgun, Gökmen Ulu, Yonca Yücekaleli ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Emin Çölaşan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşmada CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Enis Berberoğlu da izleyici olarak yer aldı.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Ceren Yakışır, 24 Ekim 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında müvekkillerinin lehine bazı düzenlemelerin mevut olduğunu belirtti. Bu nedenle esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını genişletmek istediklerini söyleyen avukat Yakışır, "Bunun için ek süre talep ediyoruz. Müvekkil Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını istiyoruz. Geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanımız tarafından Barış Pınarı Harekatı sebebiyle yayın yönetmenlerine özel bir davet verilmiştir.Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz da bu toplantıya davet edilenler arasındadır. Biz buna ilişkin gazete haberlerini de mahkemenize sunuyoruz." dedi.
Sanık avukatlarından İsmail Yılmaz, cumhuriyet savcısının Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni dikkate alarak yeni bir mütalaa hazırlamasını ve sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını istedi.
Sanık avukatlardan Celal Ülgen ise müvekkili Burak Akbay'ın, babasının cenazesine dahi katılamadığı, en azından mezarını ziyaret edebilmesi için hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 24 Ekim 2019'da yürürlüğe giren Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki yasa düzenlemesinde “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” maddesinin yer aldığını belirterek, bu kanun değişikliği dikkate alınarak dosyanın yeniden cumhuriyet savcısına gönderilerek, mütalaasında bir değişiklik olup olmadığının sorulmasına hükmetti. Heyet, savcının mütalaasında değişiklik olması halinde, sanıklar ve avukatlarına yeniden savunma hazırlamaları için süre verilmesini kararlaştırdı.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, atılı suçun niteliği, uzun süre yurt dışında firari olmasını gerekçe göstererek, sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine hükmeden heyet, sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik usulü işlemlerin aynen devamına karar verdi.
Duruşma 27 Aralık 2019'a ertelendi.
- Mütalaa
Mütalaada, firari sanık hakkında Burak Akbay yönünden dosyanın ayrılmasına, diğer sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Emin Çölaşan, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli'nin ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Ayrıca sanık Mediha Olgun hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin de uygulanması talep edildi.
Kaynak: AA
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Mediha Olgun, Gökmen Ulu, Yonca Yücekaleli ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Emin Çölaşan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşmada CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Enis Berberoğlu da izleyici olarak yer aldı.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Ceren Yakışır, 24 Ekim 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında müvekkillerinin lehine bazı düzenlemelerin mevut olduğunu belirtti. Bu nedenle esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını genişletmek istediklerini söyleyen avukat Yakışır, "Bunun için ek süre talep ediyoruz. Müvekkil Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını istiyoruz. Geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanımız tarafından Barış Pınarı Harekatı sebebiyle yayın yönetmenlerine özel bir davet verilmiştir.Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz da bu toplantıya davet edilenler arasındadır. Biz buna ilişkin gazete haberlerini de mahkemenize sunuyoruz." dedi.
Sanık avukatlarından İsmail Yılmaz, cumhuriyet savcısının Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni dikkate alarak yeni bir mütalaa hazırlamasını ve sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını istedi.
Sanık avukatlardan Celal Ülgen ise müvekkili Burak Akbay'ın, babasının cenazesine dahi katılamadığı, en azından mezarını ziyaret edebilmesi için hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 24 Ekim 2019'da yürürlüğe giren Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki yasa düzenlemesinde “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” maddesinin yer aldığını belirterek, bu kanun değişikliği dikkate alınarak dosyanın yeniden cumhuriyet savcısına gönderilerek, mütalaasında bir değişiklik olup olmadığının sorulmasına hükmetti. Heyet, savcının mütalaasında değişiklik olması halinde, sanıklar ve avukatlarına yeniden savunma hazırlamaları için süre verilmesini kararlaştırdı.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, atılı suçun niteliği, uzun süre yurt dışında firari olmasını gerekçe göstererek, sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine hükmeden heyet, sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik usulü işlemlerin aynen devamına karar verdi.
Duruşma 27 Aralık 2019'a ertelendi.
- Mütalaa
Mütalaada, firari sanık hakkında Burak Akbay yönünden dosyanın ayrılmasına, diğer sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Emin Çölaşan, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli'nin ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Ayrıca sanık Mediha Olgun hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin de uygulanması talep edildi.