Hafter'in 'Savaş Suçları' Sadece Kınamayla Geçiştiriliyor
Batı ülkelerinin, Libya'nın doğusundaki silahlı lider Halife Hafter güçlerinin hava saldırısı sonucu 3 küçük kardeşin hayatını kaybetmesini kınamayla geçiştirmesi tepkilere neden oluyorBM bu saldırının savaş suçu sayılabileceğini belirtirken; Washington ve Roma isim vermeden saldırıdan Hafter güçlerini sorumlu tutuyorDünya sahnesinde kendisini insan hakları savunucusu olarak lanse eden ancak Suriye'de terör örgütüne destek olmaktan da çekinmeyen Fransa ise bu saldırıya sessiz kalıyor.
MUSTAFA DALAA - Batı ülkeleri, Libya'nın doğusundaki silahlı lider Halife Hafter'e bağlı güçlerin hava saldırısı sonucu 3 küçük kardeşin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayı sadece kınamayla geçiştirdi.
Hafter'e bağlı savaş uçaklarının, başkent Trablus'un Fernac bölgesindeki sivil alanlara rastgele düzenlediği hava saldırıları sonucu 3 masum küçük kız kardeşin yaşamını yitirmesi, gözlerin yeniden Libya'ya çevrilmesine yol açtı.
Bölgedeki Batılı devletler, Hafter'in başkent Trablus'u ele geçirmek için başlattığı operasyonda masum sivilleri hedef alan saldırılarına uzun süredir sessiz kalıyor.
Libya'daki çatışmada tarafsız kalmak için çabalayan ve bu nedenle zaman zaman yeterli tepkiyi vermemekle suçlanan Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilciliği, en sonunda olay karşısında "masum sivillerin kanının akıtılmasına sessiz kalmayacağını" açıkladı.
Daha önce faillerden ziyade olaylara tepki veren BM Libya Özel Temsilciliğinden yapılan açıklamada, bombalamanın Hafter güçlerine ait savaş uçakları tarafından düzenlendiği belirtilerek, saldırının "en korkunç biçimde aynı aileden üç kız çocuğunun canına mal olduğu" aktarıldı.
Açıklamada ülkedeki "savaş suçlarının durdurulması" çağrısı da yapıldı.
ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland da yaptığı açıklamada, Hafter güçlerini doğrudan zikretmekten kaçındı ve söz konusu hava saldırısını düzenleyenlerin "Trablus'u kuşatan güçler olduğunu" ifade etti.
İtalya'nın Trablus Büyükelçiliği de yaptığı açıklamada, ABD gibi Hafter güçlerinin ismini zikretmeden "Trablus'u kuşatan güçleri" kınamayı daha doğru buldu.
-"İnsan hakları savunucusu Fransa" sessiz
Uluslararası arenada kendisini insan hakları savunucusu olarak tanıtan ancak Suriye'de terör örgütlerine desteğini açıklamaktan geri kalmayan Fransa, Libya'daki müttefiği Halife Hafter'in sivil bölgeleri rastgele bombalamasına ve üç çocuğun hayatını kaybetmesine sessiz kaldı.
- AB, ateşleyeni değil "bombaları" kınadı
Avrupa Birliği (AB), yayınladığı açıklamada ise söz konusu hava saldırısını kınadı ancak "bombaları ateşleyene" ilişkin bir beyanı olmadı.
Arap Birliği de aynı şekilde bir üye ülkesinin başkentinde kendisinin meşru bir temsilci olarak tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) 6 aydır bombalanmasına karşı duyarsız kaldığı gibi söz konusu saldırı karşısında da üç maymunu oynamayı tercih etti. Aynı Arap Birliği, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı ise kınamıştı.
-Libya'da "kınama var, yaptırım yok"
Libya'nın doğusundaki silahlı lider Halife Hafter'in 4 Nisan'da başkent Trablus'u ele geçirmek için operasyon başlatmasıyla Arap Baharı sonrasında istikrarı arayan ülke, yeniden yüksek dozlu bir şiddet sarmalına sürüklendi.
Şu ana kadar ne muhteris Halife Hafter, ne emir komuta kıtasındaki isimler, ne de destekçileri hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden herhangi bir yaptırım veya kınama kararı çıktı.
Kaynak: AA
Hafter'e bağlı savaş uçaklarının, başkent Trablus'un Fernac bölgesindeki sivil alanlara rastgele düzenlediği hava saldırıları sonucu 3 masum küçük kız kardeşin yaşamını yitirmesi, gözlerin yeniden Libya'ya çevrilmesine yol açtı.
Bölgedeki Batılı devletler, Hafter'in başkent Trablus'u ele geçirmek için başlattığı operasyonda masum sivilleri hedef alan saldırılarına uzun süredir sessiz kalıyor.
Libya'daki çatışmada tarafsız kalmak için çabalayan ve bu nedenle zaman zaman yeterli tepkiyi vermemekle suçlanan Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilciliği, en sonunda olay karşısında "masum sivillerin kanının akıtılmasına sessiz kalmayacağını" açıkladı.
Daha önce faillerden ziyade olaylara tepki veren BM Libya Özel Temsilciliğinden yapılan açıklamada, bombalamanın Hafter güçlerine ait savaş uçakları tarafından düzenlendiği belirtilerek, saldırının "en korkunç biçimde aynı aileden üç kız çocuğunun canına mal olduğu" aktarıldı.
Açıklamada ülkedeki "savaş suçlarının durdurulması" çağrısı da yapıldı.
ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland da yaptığı açıklamada, Hafter güçlerini doğrudan zikretmekten kaçındı ve söz konusu hava saldırısını düzenleyenlerin "Trablus'u kuşatan güçler olduğunu" ifade etti.
İtalya'nın Trablus Büyükelçiliği de yaptığı açıklamada, ABD gibi Hafter güçlerinin ismini zikretmeden "Trablus'u kuşatan güçleri" kınamayı daha doğru buldu.
-"İnsan hakları savunucusu Fransa" sessiz
Uluslararası arenada kendisini insan hakları savunucusu olarak tanıtan ancak Suriye'de terör örgütlerine desteğini açıklamaktan geri kalmayan Fransa, Libya'daki müttefiği Halife Hafter'in sivil bölgeleri rastgele bombalamasına ve üç çocuğun hayatını kaybetmesine sessiz kaldı.
- AB, ateşleyeni değil "bombaları" kınadı
Avrupa Birliği (AB), yayınladığı açıklamada ise söz konusu hava saldırısını kınadı ancak "bombaları ateşleyene" ilişkin bir beyanı olmadı.
Arap Birliği de aynı şekilde bir üye ülkesinin başkentinde kendisinin meşru bir temsilci olarak tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) 6 aydır bombalanmasına karşı duyarsız kaldığı gibi söz konusu saldırı karşısında da üç maymunu oynamayı tercih etti. Aynı Arap Birliği, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı ise kınamıştı.
-Libya'da "kınama var, yaptırım yok"
Libya'nın doğusundaki silahlı lider Halife Hafter'in 4 Nisan'da başkent Trablus'u ele geçirmek için operasyon başlatmasıyla Arap Baharı sonrasında istikrarı arayan ülke, yeniden yüksek dozlu bir şiddet sarmalına sürüklendi.
Şu ana kadar ne muhteris Halife Hafter, ne emir komuta kıtasındaki isimler, ne de destekçileri hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden herhangi bir yaptırım veya kınama kararı çıktı.