Bitlis'ten 'Barış Pınarı Harekatı'na Destek
Türkiye’nin 81 ilinde olduğu gibi Bitlis’te de bir araya gelen oda, borsa ve sendika temsilcileri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yürüttüğü ‘Barış Pınarı Harekatı’na destek verdi.
Hak-İş Konfederasyonu İl Temsilcisi, Memur-Sen İl Temsilcisi ve 11 iş kolu, Bitlis Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanlığı, Bitlis Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı ve Bitlis Esnaf ve Sanatkarlar Birliğinin katıldığı açıklamayı okuyan Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, Türkiye’nin, 9 Ekim 2019’da Suriye sınırı üzerinde “Barış Pınarı” adı verilen sınır ötesi harekâtı başlattığını hatırlattı. Tezcan, “Amaç, hem ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak, hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmak ve bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek, Suriye halkını baskı ve zulümden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Bizler devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz. Zira Türkiye, uluslararası kurallardan doğan hakkını kullanmıştır. Barış Pınarı Harekâtı, evrensel hukuk ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi terörle mücadele kararları ile BM Sözleşmesi’nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmış ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekât, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur” dedi.
Türkiye’nin; özellikle Fırat’ın doğusundaki sınırın ötesinde konuşlu terör örgütü unsurlarınca son iki yılda yüzün üzerinde taciz ve eylemlere maruz kaldığını dile getiren Tezcan, “Suriye’deki yerel halkın da bu örgütlerin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulmüne karşı şikâyetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır. Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtıyla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Önceden terörün hâkim olduğu bölgede hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırlanmış oldu. Türkiye’nin elinden gelen tüm imkânlarını bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de tüm dünya kamuoyu gördü. Çünkü biz inanıyoruz ki, gönül dünyasını ve insanları imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. Bizler Türkiye olarak yıkmaktan, yakmaktan yana hiç olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dâhil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekât, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz. Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere, iş dünyası ve sivil toplum, bir ve beraber olarak en güzel cevabı verecektir. Bu tehditler karşısında bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma değil, birlik ruhuyla, bir ve beraber olarak ses verme günüdür” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarında özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı vatandaşlara uyarılarda da bulunan Tezcan, “Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez. Türkiye’nin iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve askerlerimizin yanındayız. Bu anlamda tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkiye’nin; özellikle Fırat’ın doğusundaki sınırın ötesinde konuşlu terör örgütü unsurlarınca son iki yılda yüzün üzerinde taciz ve eylemlere maruz kaldığını dile getiren Tezcan, “Suriye’deki yerel halkın da bu örgütlerin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulmüne karşı şikâyetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır. Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtıyla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Önceden terörün hâkim olduğu bölgede hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırlanmış oldu. Türkiye’nin elinden gelen tüm imkânlarını bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de tüm dünya kamuoyu gördü. Çünkü biz inanıyoruz ki, gönül dünyasını ve insanları imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. Bizler Türkiye olarak yıkmaktan, yakmaktan yana hiç olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Türkiye’nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dâhil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye’nin başlattığı her harekât, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz. Türkiye ve Türkiye ekonomisine yöneltilen tehditlere, iş dünyası ve sivil toplum, bir ve beraber olarak en güzel cevabı verecektir. Bu tehditler karşısında bu vatanın her bir ferdi, Türkiye’nin geleceği için daha çok çalışacak, daha çok üretecektir. Gün sessiz kalma değil, birlik ruhuyla, bir ve beraber olarak ses verme günüdür” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarında özellikle sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı vatandaşlara uyarılarda da bulunan Tezcan, “Aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez. Türkiye’nin iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve askerlerimizin yanındayız. Bu anlamda tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz” diye konuştu.