Kızının Velayeti İçin 'Kadavradan Nakil' Bekleyişi
Antalya’da canlı vericiden karaciğer nakli bekleyen kadın, 4 yıllık beklentisi sonuç bulmayınca kadavradan nakil için başvuruda bulundu. Nakil beklerken eski eşi tarafından açılan velayet davasıyla ikinci şoku yaşayan Turgut, "Bir gün inşallah nakil gerçekleşip ayağa kalkacağıma, sağlıklı bir şekilde kızımın hayatında olacağıma ve bu velayet davasını kazanacağıma inanıyorum" diyerek, kadavradan nakil umudunun sürdüğünü söyledi.
4 yıl önce dünya evine giren 33 yaşındaki Pınar Turgut’un bu evliliğinden bir kız çocuğu oldu. Doğumun ardından evde bir anda rahatsızlanan Turgut, Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tahlillerin ardından Portal Ven Trombozu (Karaciğer damar tıkanması) teşhisi konulan Turgut karaciğer nakli için sıraya alındı. İlk tedavilerinin ardından taburcu edilen Turgut, kızı M.B.S.’nin 2.5 yaşına geldiğindeyse onun Tip 1 Diyabet hastalığına yakalandığını öğrenince ikinci kez yıkıldı. Bir yandan kendi hastalığıyla boğuşan Turgut, diğer yandan da her gün insülin kullanmak zorunda olan kızının tedavileriyle de ilgilenmeye başladı.
Turgut, geçtiğimiz yılın Aralık ayında eşiyle anlaşmalı olarak boşandı ve mahkeme küçük kızın velayetini ise anneye verdi. Ayakta durabilmek için uygun organ nakli sırasının gelmesini umutla bekleyen Turgut, 2018 Haziran ayında eski eşi tarafından Antalya 1. Aile Mahkemesine açılan velayet davasıyla yeni bir şok yaşadı.
Bir yandan hastalığıyla boğuşan, diğer yandan da kızını kaybetme korkusuyla karşı karşıya kalan Turgut, 4 yıldır canlı organ nakli bekleyişinden ise etik kurulun uyguladığı prosedürler gerekçesiyle vazgeçti. Şu anda kadavradan karaciğer nakli için kaydını Akdeniz Üniversitesi Hastanesinden aldırıp İstanbul’da özel bir hastaneye başvuran Turgut, kadavra nakli olarak yaşama tutunma umudunu sürdürüyor.
"Türkiye’de gerçekten iyi insanlar var"
Canlı donör için sosyal medyadan ve telefonla kendisiyle iletişime geçen bir çok insan olduğunu kaydeden Turgut, "Etik kurula saygı duyuyorum ama iyi niyetli insanları da ne yazık ki çağıramıyorum. Onları çağırmak için de bir maddiyat gerekiyor. Şu anda kadavradan yani ölü vericiden A+rh kan grubu bağış bekliyorum. Türkiye’de gerçekten iyi insanlar var. Çok iyi şeyler duyuyorum. Bunlar beni ayakta tutuyor. Kızımdan sonra hayata bağlanma sebebim oluyorlar" diye konuştu.
"Hiçbir anne kızından ayrılmak istemez"
Kızının velayet davasının devam ettiğini aktaran Turgut, "Hiçbir anne kızından ayrılmak istemez. Şu anda tatilde babasının yanında. Telefonla konuşuyoruz ama kapattıktan sonra içim içimi yiyor. O da babası, saygı duyuyorum ama içim kötü oluyor. Bir haftadan bu yana yok ve kendimi kötü hissediyorum" diyerek duygularını dile getirdi. Turgut, rahatsızlığı yüzünden de çalışamadığını belirtip, kızının sağlık masraflarından dolayı da maddi sıkıntı çektiğini ifade etti.
"Velayet davasını kazanacağıma inanıyorum"
Her an ölüm korkusuyla yaşadığını ifade eden Turgut, buna rağmen hayata sımsıkı sarıldığını ve yüzünün hep güldüğünü söyledi.
"4 seneden beri çok şükür ayaktayım" diyen Turgut, "Zaman zaman çöküşlerim oluyor. Yatağa çok gömülüp tek başıma ağladığım zamanlar oluyor ama bir şey oluyor, o an gülmeye başlıyorum. Çoğu insan, ‘sen hasta değilsin’ diyorlar. Bu beni daha çok mutlu ediyor ve hayata daha çok bağlıyor. Hayata bağladığı kadar da o yastığa gömülmenin ağır bedelleri var. Bir gün inşallah nakil gerçekleşip ayağa kalkacağıma, sağlıklı bir şekilde kızımın hayatında olacağıma ve bu velayet davasını kazanacağıma inanıyorum" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Turgut, geçtiğimiz yılın Aralık ayında eşiyle anlaşmalı olarak boşandı ve mahkeme küçük kızın velayetini ise anneye verdi. Ayakta durabilmek için uygun organ nakli sırasının gelmesini umutla bekleyen Turgut, 2018 Haziran ayında eski eşi tarafından Antalya 1. Aile Mahkemesine açılan velayet davasıyla yeni bir şok yaşadı.
Bir yandan hastalığıyla boğuşan, diğer yandan da kızını kaybetme korkusuyla karşı karşıya kalan Turgut, 4 yıldır canlı organ nakli bekleyişinden ise etik kurulun uyguladığı prosedürler gerekçesiyle vazgeçti. Şu anda kadavradan karaciğer nakli için kaydını Akdeniz Üniversitesi Hastanesinden aldırıp İstanbul’da özel bir hastaneye başvuran Turgut, kadavra nakli olarak yaşama tutunma umudunu sürdürüyor.
"Türkiye’de gerçekten iyi insanlar var"
Canlı donör için sosyal medyadan ve telefonla kendisiyle iletişime geçen bir çok insan olduğunu kaydeden Turgut, "Etik kurula saygı duyuyorum ama iyi niyetli insanları da ne yazık ki çağıramıyorum. Onları çağırmak için de bir maddiyat gerekiyor. Şu anda kadavradan yani ölü vericiden A+rh kan grubu bağış bekliyorum. Türkiye’de gerçekten iyi insanlar var. Çok iyi şeyler duyuyorum. Bunlar beni ayakta tutuyor. Kızımdan sonra hayata bağlanma sebebim oluyorlar" diye konuştu.
"Hiçbir anne kızından ayrılmak istemez"
Kızının velayet davasının devam ettiğini aktaran Turgut, "Hiçbir anne kızından ayrılmak istemez. Şu anda tatilde babasının yanında. Telefonla konuşuyoruz ama kapattıktan sonra içim içimi yiyor. O da babası, saygı duyuyorum ama içim kötü oluyor. Bir haftadan bu yana yok ve kendimi kötü hissediyorum" diyerek duygularını dile getirdi. Turgut, rahatsızlığı yüzünden de çalışamadığını belirtip, kızının sağlık masraflarından dolayı da maddi sıkıntı çektiğini ifade etti.
"Velayet davasını kazanacağıma inanıyorum"
Her an ölüm korkusuyla yaşadığını ifade eden Turgut, buna rağmen hayata sımsıkı sarıldığını ve yüzünün hep güldüğünü söyledi.
"4 seneden beri çok şükür ayaktayım" diyen Turgut, "Zaman zaman çöküşlerim oluyor. Yatağa çok gömülüp tek başıma ağladığım zamanlar oluyor ama bir şey oluyor, o an gülmeye başlıyorum. Çoğu insan, ‘sen hasta değilsin’ diyorlar. Bu beni daha çok mutlu ediyor ve hayata daha çok bağlıyor. Hayata bağladığı kadar da o yastığa gömülmenin ağır bedelleri var. Bir gün inşallah nakil gerçekleşip ayağa kalkacağıma, sağlıklı bir şekilde kızımın hayatında olacağıma ve bu velayet davasını kazanacağıma inanıyorum" şeklinde konuştu.