Bildiriyi İmzalayan Akademisyene 'Örgüte Yardım' Suçundan Ceza
'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanan akademisyen Müge Ayan, 'PKK terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı Karardan: '(Bildiride) Operasyonların terör örgütüne karşı değil de sanki bölge halkına karşı yapılmışcasına manipüle edildiği, adı dahi belirtilmeden örgütün amacını kolaylaştıran bildiriye imza atmak şeklindeki eylemin, 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' şeklinde sübuta erdiği anlaşılmıştır'.
"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriyi imzaladığı gerekçesiyle hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan dava açılan sanık akademisyen Müge Ayan, "PKK terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edildi.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Müge Ayan ve avukatları katıldı.
Duruşmada, sanık ve avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapıldı.
Son savunmasını yapan sanık Ayan, "Bir suç işlemedim, beraatimi talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyetinin kararında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarının bir bölümünü bölmeyi, dolayısıyla toprak bütünlüğünü bozmayı hedefleyen PKK/KCK terör örgütünün unsurlarından Demokratik Toplum Kongresi'nde 14 madde halinde açıklanan deklarasyonla, açıkça, ayrı bir yargı teşkilatı, vergi toplama yetkisi, sağlık hizmetlerinin ayrılması şeklinde nacak bir bağımsız devletin tekelinde bulunması gereken yetkilerin talep edildiği anımsatıldı.
Terör örgütü elebaşının açıklamalarına ve çağrılarına yer verilen kararda, "Bir yandan öz yönetim ilanının yapıldığı ve güvenlik güçlerinin operasyonları sebebiyle terör örgütünün zayi vermeye başladığı ve zor duruma düştüğü bir zamanda, örgütün amacının tehlikeye düştüğü bir ortamda, örgütün yeniden moral kazanması, yurt içinde ve uluslararası alanda destek sağlayıp suç işleme iradesini kuvvetlendirerek eylemlerine devam etmesi, diğer yandan devletin operasyonlara son vererek örgütün amacına ulaşmasına engel bir durumun kalmaması için söz konusu metnin ustalıkla hazırlandığı" anlatıldı.
Kararda, sivillerin zarar görmemesi adına sokağa çıkma yasağı ilanı ve daha fazla şehit verme riskine rağmen vatandaşların korunmasına özen gösterilerek yapılan operasyonların, terör örgütüne karşı değil de sanki bölge halkına karşı yapılmışcasına manipüle edildiği vurgulanarak, "İşgal girişiminde bulunan ve Türk Ceza Kanunu'nun 'Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar' bölümünde düzenlenen cezai yaptırım bakımından en ağır birkaç suçtan birisi olan devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak fiilini işleyen PKK terör örgütünün, adı dahi belirtilmeden örgütün amacını kolaylaştıran bahsi geçen bildiriye imza atmak şeklindeki eylemin 'örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçunun sübuta erdiği anlaşılmıştır." denildi.
Bu nedenlerle sanık Müge Ayan'ın ''örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar veren heyet, atılı suçtaki yardımın niteliği ve sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkileri nazara alınarak hapis cezasının 2 yıl 1 aya düşürülmesine oy çokluğuyla hükmetti.
Karara üye hakim muhalefet şerhi koydu. Üye hakim, sanığın ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan cezalandırılması gerektiğini düşündüğünden çoğunluğun görüşüne katılmadığını tutanağa yazdırdı.
Kaynak: AA
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Müge Ayan ve avukatları katıldı.
Duruşmada, sanık ve avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapıldı.
Son savunmasını yapan sanık Ayan, "Bir suç işlemedim, beraatimi talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyetinin kararında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarının bir bölümünü bölmeyi, dolayısıyla toprak bütünlüğünü bozmayı hedefleyen PKK/KCK terör örgütünün unsurlarından Demokratik Toplum Kongresi'nde 14 madde halinde açıklanan deklarasyonla, açıkça, ayrı bir yargı teşkilatı, vergi toplama yetkisi, sağlık hizmetlerinin ayrılması şeklinde nacak bir bağımsız devletin tekelinde bulunması gereken yetkilerin talep edildiği anımsatıldı.
Terör örgütü elebaşının açıklamalarına ve çağrılarına yer verilen kararda, "Bir yandan öz yönetim ilanının yapıldığı ve güvenlik güçlerinin operasyonları sebebiyle terör örgütünün zayi vermeye başladığı ve zor duruma düştüğü bir zamanda, örgütün amacının tehlikeye düştüğü bir ortamda, örgütün yeniden moral kazanması, yurt içinde ve uluslararası alanda destek sağlayıp suç işleme iradesini kuvvetlendirerek eylemlerine devam etmesi, diğer yandan devletin operasyonlara son vererek örgütün amacına ulaşmasına engel bir durumun kalmaması için söz konusu metnin ustalıkla hazırlandığı" anlatıldı.
Kararda, sivillerin zarar görmemesi adına sokağa çıkma yasağı ilanı ve daha fazla şehit verme riskine rağmen vatandaşların korunmasına özen gösterilerek yapılan operasyonların, terör örgütüne karşı değil de sanki bölge halkına karşı yapılmışcasına manipüle edildiği vurgulanarak, "İşgal girişiminde bulunan ve Türk Ceza Kanunu'nun 'Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar' bölümünde düzenlenen cezai yaptırım bakımından en ağır birkaç suçtan birisi olan devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak fiilini işleyen PKK terör örgütünün, adı dahi belirtilmeden örgütün amacını kolaylaştıran bahsi geçen bildiriye imza atmak şeklindeki eylemin 'örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçunun sübuta erdiği anlaşılmıştır." denildi.
Bu nedenlerle sanık Müge Ayan'ın ''örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar veren heyet, atılı suçtaki yardımın niteliği ve sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki etkileri nazara alınarak hapis cezasının 2 yıl 1 aya düşürülmesine oy çokluğuyla hükmetti.
Karara üye hakim muhalefet şerhi koydu. Üye hakim, sanığın ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan cezalandırılması gerektiğini düşündüğünden çoğunluğun görüşüne katılmadığını tutanağa yazdırdı.