Sunal Ailesi Telif Haklarıyla İlgili Davaları Anayasa Mahkemesine Taşıyor
Sunal ailesi, Kemal Sunal’a ait filmlerin telif haklarıyla ilgili davalarını Anayasa Mahkemesine taşıyacaklarını açıkladı. Basında çıkan "Telif davalarını kaybettiler" haberlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Ali Sunal, ’’Telif davasını kaybettiler diye haberler yapıldı. Bu kaybı kabul etmiyoruz. Çünkü kazandığımız emsal bir dava var. Bir yanlış varsa bundan dönülmesini talep ediyoruz’’ dedi.
Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen basın açıklamasına merhum sanatçı Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, kızı Ezo Sunal ve oğlu Ali Sunal katıldı.
Kemal Sunal’ın yıllarca kendisine karşı savaş verdiğini söyleyen Gül Sunal, ’’Kemal Sunal, Kemal Sunal’a karşı savaştı yıllarca. Yeni çektiği diziler yayınlanırken karşısına eski filmleri konuluyor. Ancak filmlerin telif hakları olmadığı için dizi yapmak zorunda kalıyordu. Bu sefer yapımcılar yeni dizi yapacağımıza iki üç film kiralar, Kemal Sunal’ı yine seyirciyle buluştururuz diyorlardı. Farkında olmadan belki de kanallar ve yapımcılar bir oyuncuyu açlığa mahkum ettiler’’ ifadelerini kullandı.
Telif hakları mücadelesine 2006 yılında başladıklarını vurgulayan Gül Sunal, ’’2006 yılında ilk davamızı Şerafettin Gür’e açtık. Açtığımız bu davada maddi ve manevi tazminatımız kabul edilmiştir. Mahkemenin bu kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onanmış, karar kesinleşmiş ve maddi tazminat talebimizin haklı olduğu görülmüştür. Bu emsal karar kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Bu karar sayesinde Kemal Sunal’ın yaşarken kendisinden izin alınmadan icracı sanatçı sıfatıyla oynadığı Yeşilçam filmlerinin sinema filmi gösterimi dışında televizyonda yahut başkaca yolla piyasaya sürülmesinden doğan sitemleri bir nebze giderilmiştir’’ şeklinde konuştu.
Emsal bir karar varken açılan diğer davalarda Yargıtayın kararı bozduğunu söyleyen Gül Sunal, ’’Kemal Sunal’ın mirasçıları olarak bu sefer başka yapımcılara açtığımız davalarımız İstanbul 4. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi, İstanbul 2. Fikri Sinai Haklar Mahkemesi tarafından kabul görmüştür. Fakat bu sefer aynı konu ile ilgili 11. Yargıtay Hukuk Dairesi aldığı kararla önceki içtihatlarına aykırı olarak mahkeme ilamlarını bozmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kendi emsal kararını hiçe sayarak, konusu ve dayanağı aynı olan işbu davalarda farklı karar vermiştir. Verilen kararın hiçbir hukuki gerekçesi olmayıp, FSEK hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir. FSEK hükümlerine göre mali haklar ancak yazılı bir biçimde devredilir, aksi davranış halinde devir geçersizdir. Bu açık hükme rağmen Yargıtay sözlü, fiili devri kabul etmiş, açıkça kanuna aykırı davranmıştır. Yargıtayın bu kararı hukuksuz ve adaletsiz sonuçlar doğurmuş, yerel mahkemeler de işbu bozma kararına uymuşlardır. Kanuna ve adalete aykırı bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesine başvuracağımızı, Anayasa Mahkemesinin adalete, hakkaniyete ve mevzuata aykırı bu kararı haksız bulacağına inanıyoruz’’ diyerek hukuk mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
Adalete ve hukuka güvenlerinin tam olduğunun altını çizen Ali Sunal ise, ’’Telif davasını kaybettiler diye haberler yapıldı. Bu kaybı kabul etmiyoruz. Çünkü kazandığımız emsal bir dava var. Bir yanlış varsa bundan dönülmesini talep ediyoruz. Bunun için de bütün hukuk yollarına başvurmaya devam ediyoruz. Bu konudaki haklı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Adalete ve hukuka inancımız tam’’ dedi.
Basın açıklaması, gazetecilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kaynak: İHA
Kemal Sunal’ın yıllarca kendisine karşı savaş verdiğini söyleyen Gül Sunal, ’’Kemal Sunal, Kemal Sunal’a karşı savaştı yıllarca. Yeni çektiği diziler yayınlanırken karşısına eski filmleri konuluyor. Ancak filmlerin telif hakları olmadığı için dizi yapmak zorunda kalıyordu. Bu sefer yapımcılar yeni dizi yapacağımıza iki üç film kiralar, Kemal Sunal’ı yine seyirciyle buluştururuz diyorlardı. Farkında olmadan belki de kanallar ve yapımcılar bir oyuncuyu açlığa mahkum ettiler’’ ifadelerini kullandı.
Telif hakları mücadelesine 2006 yılında başladıklarını vurgulayan Gül Sunal, ’’2006 yılında ilk davamızı Şerafettin Gür’e açtık. Açtığımız bu davada maddi ve manevi tazminatımız kabul edilmiştir. Mahkemenin bu kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onanmış, karar kesinleşmiş ve maddi tazminat talebimizin haklı olduğu görülmüştür. Bu emsal karar kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Bu karar sayesinde Kemal Sunal’ın yaşarken kendisinden izin alınmadan icracı sanatçı sıfatıyla oynadığı Yeşilçam filmlerinin sinema filmi gösterimi dışında televizyonda yahut başkaca yolla piyasaya sürülmesinden doğan sitemleri bir nebze giderilmiştir’’ şeklinde konuştu.
Emsal bir karar varken açılan diğer davalarda Yargıtayın kararı bozduğunu söyleyen Gül Sunal, ’’Kemal Sunal’ın mirasçıları olarak bu sefer başka yapımcılara açtığımız davalarımız İstanbul 4. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi, İstanbul 2. Fikri Sinai Haklar Mahkemesi tarafından kabul görmüştür. Fakat bu sefer aynı konu ile ilgili 11. Yargıtay Hukuk Dairesi aldığı kararla önceki içtihatlarına aykırı olarak mahkeme ilamlarını bozmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kendi emsal kararını hiçe sayarak, konusu ve dayanağı aynı olan işbu davalarda farklı karar vermiştir. Verilen kararın hiçbir hukuki gerekçesi olmayıp, FSEK hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir. FSEK hükümlerine göre mali haklar ancak yazılı bir biçimde devredilir, aksi davranış halinde devir geçersizdir. Bu açık hükme rağmen Yargıtay sözlü, fiili devri kabul etmiş, açıkça kanuna aykırı davranmıştır. Yargıtayın bu kararı hukuksuz ve adaletsiz sonuçlar doğurmuş, yerel mahkemeler de işbu bozma kararına uymuşlardır. Kanuna ve adalete aykırı bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesine başvuracağımızı, Anayasa Mahkemesinin adalete, hakkaniyete ve mevzuata aykırı bu kararı haksız bulacağına inanıyoruz’’ diyerek hukuk mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
Adalete ve hukuka güvenlerinin tam olduğunun altını çizen Ali Sunal ise, ’’Telif davasını kaybettiler diye haberler yapıldı. Bu kaybı kabul etmiyoruz. Çünkü kazandığımız emsal bir dava var. Bir yanlış varsa bundan dönülmesini talep ediyoruz. Bunun için de bütün hukuk yollarına başvurmaya devam ediyoruz. Bu konudaki haklı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Adalete ve hukuka inancımız tam’’ dedi.
Basın açıklaması, gazetecilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.