Dünya Nüfus Günü'nün Bu Yılki Teması 'Aile Planlaması' (2)

Türkiye'de 1617 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2016 yılında yüzde 4,6 iken, 2017 yılında yüzde 4,2'ye geriledi Doğum yapan kadınların ortalama yaşı 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 oldu.

Türkiye'de 16-17 yaş grubunda bulunan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2016 yılında yüzde 4,6 iken 2017 yılında yüzde 4,2'ye geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dünya Nüfus Günü'ne ilişkin bülten yayımladı.

Buna göre, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı geçen yıl yüzde 4,2 oldu. Bu oran 2016 yılında yüzde 4,6 seviyesindeydi.​

Kız çocuk evlenmelerinin illere göre dağılımına bakıldığında, 2017 yılında Ağrı'nın yüzde 16,6 ile ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, yüzde 16,1 ile Muş ve yüzde 12,3 ile Bitlis izledi.

Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise yüzde 0,4 ile Tunceli, yüzde 1,1 ile Rize ve yüzde 1,4 ile Trabzon oldu.

Bültene göre ilk evlilik yaşı doğumlar üzerinde önemli bir etkiye sahip. Daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunuyor ve bu, yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabiliyor. Türkiye'de kadınlarda 2013 yılında 24,1 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2017 yılında 24,6 olarak kayıtlara geçti.

Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından önem taşıyor. 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden adölesan doğurganlık hızı 2012 yılında binde 31 iken 2017 yılında binde 21’e geriledi. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 21 doğum düştü.

- Doğumların yüzde 1,6’sı çoğul

Öte yandan, 2017 yılında doğum yapan kadınların yüzde 1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirdi. Bu kişilerin yüzde 97,7’si ikiz, yüzde 2,3’ü üçüz ve yüzde 0,1’i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.

Kadınların geçen yılki doğumlarının doğum sırası incelendiğinde, yüzde 37,3’ünün ilk, yüzde 31,8’inin ikinci, yüzde 18,2’sinin üçüncü, yüzde 12,7’sinin ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

Türkiye'de doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 oldu. Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı 2016 yılında 25,8 iken 2017 yılında 26 olarak kayıtlara geçti.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre de 2014 yılında yüzde 51 olan sezaryen doğum oranı, 2015 ve 2016 yıllarında yüzde 53 olarak gerçekleşti. 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge yüzde 66 ile Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, İçel, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 34 ile Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, Türkiye’de 2012 yılında 3,7 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi göstererek 2017 yılında 3,4 kişi oldu.

İllere göre ortalama hanehalkı büyüklüğü incelendiğinde, 2017 yılında 6,4 kişi ile Şırnak'ın ilk sırada yer aldığı görüldü. Şırnak'ı 5,7 kişi ile Hakkari ve Şanlıurfa, 5,6 kişi ile Batman izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Tunceli oldu. Bu illeri, 2,8 kişi ile Balıkesir, Edirne, Burdur, Sinop ve Çankırı takip etti.

(Bitti)
Kaynak: AA