Fatih Altaylı: Arda’ya kızıp küfredeceklerine, Arda’ya dua etsinler

Dün Beyoğlu Sütlüce'de yıkılan binanın hemen yandaki otel inşaatının neden olduğu ve o otelin de Arda Turan'a ait olduğu ileri sürülmüştü. Eleştiri oklarının hedefi olan Turan ile ilgili Habertürk Gazetesi Yazarı Fatih Altaylı, "Arda’ya kızıp küfredeceklerine, Arda’ya dua etsinler" dedi.

Fatih Altaylı: Arda’ya kızıp küfredeceklerine, Arda’ya dua etsinler
Fatih Altaylı: Arda’ya kızıp küfredeceklerine, Arda’ya dua etsinler
Beyoğlu Sütlüce'de yıkılan binanın ardından çarpıcı iddia ortaya atılmıştı. Çökmeye, hemen yandaki otel inşaatının neden olduğu ve o otelin de Arda Turan'a ait olduğu öne sürülmüştü. Beyoğlu Belediyesi, 'Otel Arda Turan'ın fakat çökmeye o inşaat mı neden oldu bilinmiyor, inceleme sürüyor...' dedi.

Arda Turan ise konuya ilişkin sorulara, 'Benim bütün ruhsatım ve izinlerim var. Yaşanan olayın benimle bir ilgisi yok' yanıtı verdi.

Turan'a sosyal medyada tepki yağdı.

Habertürk Gazetesi Yazarı Fatih Altaylı da, çok konuşulan bu olayı bugünkü köşe yazısına taşıdı.

'Bu yıkımda Arda'nın otelinin hatası var mı yok mu bilemem ama varsa bile o binada oturanlar Arda'ya kızıp küfredeceklerine, Arda'ya dua etsinler' diye konuşan Altaylı, 'Niye mi?
Çok basit. Arda sayesinde belki de kendilerinin, sevdiklerinin, çoluk çocuklarının ve hatta torunlarının hayatları kurtulmuş olabilir' ifadelerini kullandı.

İşte Fatih Altaylı'nın yazısının o bölümü:

İzin, ruhsat, kusur


Arda Turan'ın etrafında bir kara bulut dolaşıyor galiba.

Muhallebi yerken dişini kırar derler ya öyle bir hali var.

Bu kez de yaptırmakta olduğu otel için kazılan temele, yandaki bir bina kaydı.

Çok şükür can kaybı yok.

Olaydan sonra Arda açıklama yapmış, belediye de.

“Otel inşaatı izinli ve ruhsatlı”.

İyi de izinli ve ruhsatlı olması, “Hatasız” olduğu anlamına gelmez her zaman.

Temeli doğru kazmadıysan, yandaki binaların kaymasını engelleyecek mühendislik önlemlerini almadıysan, temelin etrafına toprağı tutacak kazıklar çakmadıysan hem “ruhsatlı”, hem “izinli” hem de “hatalı” olabilirsin.

Bir benzetme yaparsak; ehliyetin var, otomobilin ruhsatı tam ve muayenesi yaplmış diye kaza yapınca “kusursuz” olmuyorsun.

* * *

Belki de Arda'ya dua edeceksiniz

Sütlüce'deki binanın yıkılışını, belgesellerdeki bina yıkımları gibi canlı canlı izledik.

Bu yıkımda Arda'nın otelinin hatası var mı yok mu bilemem ama varsa bile o binada oturanlar Arda'ya kızıp küfredeceklerine, Arda'ya dua etsinler.

Niye mi?

Çok basit.

Arda sayesinde belki de kendilerinin, sevdiklerinin, çoluk çocuklarının ve hatta torunlarının hayatları kurtulmuş olabilir.

1999'dan beri ne diyoruz sürekli, “İstanbul deprem riski altında. Büyük bir İstanbul depremi eninde sonunda olacak”.

Bu yüzden de 1999 depreminden bu yana İstanbul'da sürekli bina denetimleri yapılıyor. Binalar testten geçiriliyor, binalar için depreme dayanıklılık raporları hazırlanıyor.

Kusura bakmayın ama böyle bir şeyin olmadığını, bize anlatılanların koca bir palavradan ibaret olduğunu dün Sütlüce'de gördük.

Temel çukuruna doğru kayan binanın görüntülerini izlediniz mi?

İzlemediyseniz mutlaka izleyin.

Koskoca 5 katlı binanın en küçük bir temeli yok.

Yumuşak toprak üzerine oturtulmuş bir beton kutu.

Üstelik beton olduğu da tartışmalı.

Çünkü kayan bina bir anda unufak oluyor.

Normalde düzgün yapılmış, doğru beton kullanılmış bir bina kaysa bile en azından sütunları durur, bina bütünlüğünü bir ölçüde korur.

Ama burada öyle olmuyor.

Bina tam anlamıyla “Unufak oluyor”.

Bir sütun, bir beton blok falan yok ortalıkta.

Koca bina kuma dönüşüyor.

İşte bu yüzden Arda'ya dua etsinler diyorum.

Bina göz göre yıkıldığı için önlem alınmış, içi boşaltılmıştı.

Eğer bu bina bir depremde yıkılsaydı içinden canlı fare bile çıkamazdı.