EVLADA ADANAN ÖMÜRLER - Engelli İkizlere Gözü Gibi Bakıyor
Niğde'de doğuştan SP rahatsızlığı nedeniyle yatağa mahkum 19 yaşındaki ikizlere, anneleri gözü gibi bakıyor Anne Göktaş: 'Bakımı çok zor. Vücutları ağırlaştıkça daha da zorlaştı ama Allah ona göre yardım ediyor. Bir şekilde yürüyor'
ABDULLAH ÖZKUL - Niğde'de yaşayan Zülfiye Göktaş, doğuştan serebral palsi (SP) hastası 19 yaşındaki ikizleri Veysel ve Ömer Faruk Göktaş'a gözü gibi bakıyor.
Ramazan ve Zülfiye Göktaş'ın ortanca çocukları Veysel ve Ömer Faruk, prematüre doğum nedeniyle SP hastalığıyla dünyaya geldi. Çocuklarının rahatsızlığını 10 aylıkken öğrenen Göktaş çifti, dünyaları başlarına yıkılsa da ümitsizliğe hiç kapılmadı.
Günün büyük bir bölümünü evinde çocuklarla geçiren anne Göktaş, bedenlerini hiç kullanamayan ve kontrolsüz hareket yapan ikizlere adeta bir bebek gibi bakıyor, onların üzerine titriyor.
Çocuklarını günün 24 saati gözünün önünden ayırmayan ve zaman zaman biberonla besleyen anne Göktaş, evlatlarının gelişimi için elinden gelen çabayı da gösteriyor.
Anne Göktaş (43), AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikizlerin 7 aylıkken prematüre olarak dünyaya geldiğini söyledi.
Prematüre doğum nedeniyle ikizlerin SP hastası olduğunu ve bunun çaresinin bulunmadığını aktaran anne Göktaş, "19 yıldır bunlarla yaşıyoruz. Üniversite hastanelerine götürdük ama maalesef hastalıklarının tedavisi yok. Yapılması gerekenler yapıldı, çaresi yok, bu şekil yaşayacaklar." dedi.
Göktaş, çocuklarının hastalığını 10 aylıkken fark ettiklerini ve dünyalarının başlarını yıkıldığı ifade etti.
Evlatlarının fiziksel olarak hiçbir şey yapamadığını belirten anne Göktaş, şunları kaydetti:
"Kontrolsüz hareket ettikleri için gözüm her an onların üzerinde olmak zorunda. Yakınında bir çay içemezsin. Sıcak, kesilecek, dökülecek bir şey koyamazsın. Bir şey yedirirken elini tutmak zorundasın. Saniyeler içinde elini atar, yanar. Bakımı çok zor. Vücutları ağırlaştıkça daha da zorlaştı ama Allah, ona göre yardım ediyor. Bir şekilde yürüyor. İnsanız sonuçta, zaman zaman yorulduğum, bunaldığım anlar oluyor ama imanın varsa ümitsizliğe kesinlikle düşmüyorsun. Bunu veren Rabb'im kolaylığını, imkanını da veriyor. Ayakta olduğun sürece bir şekilde yürüyor ama bu durumda olup da hiç bakacak kimsesi olmayanlar da var."
Göktaş, çocuklarını 3,5 yaşından beri özel eğitime götürdüğünü, fizik tedavi ve bireysel eğitim aldığını dile getirerek Veysel'in 2 ayda okumayı söktüğünü anlattı.
- "Hayatını onlara göre ayarlıyorsun"
Çocuklarının akli dengeleri yerinde olduğu için çok çabuk öğrendiklerini, onları eve kapatmadığını ifade eden Göktaş, "Sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar başında bekliyorsun ama insan onlarla yaşamaya alışıyor. Evini, arabanı onlara göre düzenliyorsun. Hayatını onlara göre ayarlıyorsun." diye konuştu.
Veysel'in öğretmeninin desteğiyle kitap çıkartacağını aktaran anne Göktaş, "Elleri tutmadığı için o söylüyor, biz yazıyoruz. İnsan olarak her zaman kendimi onların yerine koyarak bakıyorum. Ben de bir gün onlar gibi olabilirim. İnsanlardan benim isteğim, hastalara, mazlumlara ve düşkünlere bakarken kendilerini de bu insanların yerine koymaları." dedi.
Anne Göktaş, Veysel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şiir yazdığına işaret ederek şunları söyledi:
"Ailecek biz de çok seviyoruz. Allah bin kere razı olsun. Hastaların, engellilerin umudu oldu. Seçim bitikten sonra Beştepe'de ziyaret etmek istiyoruz. İkizlerim Sayın Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli'yle dünya gözüyle görüşmek istiyor. Salı günkü grup toplantılarında Ömer Faruk Cumhurbaşkanımızı, Veysel de Devlet Bahçeli'yi izler. Kendilerini çok severler." dedi.
Baba Ramazan Göktaş da ikizlerin hastalığının ilk yıllarında tedavide maddi zorluklar yaşadıklarını, 2008'de engelli bakım parası ödenmeye başlandıktan sonra rahatladıklarını vurguladı.
Emekli maaşı ve bakım parasıyla sıkıntı yaşamadıklarına dikkati çeken Göktaş, "Bu bir takdiri ilahi. Allah insana çekemeyeceği yükü vermez. Yeri geliyor asabileşiyoruz ama hiçbir zaman isyan etmedik. Bazen bunlarla hafif bir münakaşamız olur ama hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadık. Arabaları var, yazın hafta sonları pikniğe gider, gezeriz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Ramazan ve Zülfiye Göktaş'ın ortanca çocukları Veysel ve Ömer Faruk, prematüre doğum nedeniyle SP hastalığıyla dünyaya geldi. Çocuklarının rahatsızlığını 10 aylıkken öğrenen Göktaş çifti, dünyaları başlarına yıkılsa da ümitsizliğe hiç kapılmadı.
Günün büyük bir bölümünü evinde çocuklarla geçiren anne Göktaş, bedenlerini hiç kullanamayan ve kontrolsüz hareket yapan ikizlere adeta bir bebek gibi bakıyor, onların üzerine titriyor.
Çocuklarını günün 24 saati gözünün önünden ayırmayan ve zaman zaman biberonla besleyen anne Göktaş, evlatlarının gelişimi için elinden gelen çabayı da gösteriyor.
Anne Göktaş (43), AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikizlerin 7 aylıkken prematüre olarak dünyaya geldiğini söyledi.
Prematüre doğum nedeniyle ikizlerin SP hastası olduğunu ve bunun çaresinin bulunmadığını aktaran anne Göktaş, "19 yıldır bunlarla yaşıyoruz. Üniversite hastanelerine götürdük ama maalesef hastalıklarının tedavisi yok. Yapılması gerekenler yapıldı, çaresi yok, bu şekil yaşayacaklar." dedi.
Göktaş, çocuklarının hastalığını 10 aylıkken fark ettiklerini ve dünyalarının başlarını yıkıldığı ifade etti.
Evlatlarının fiziksel olarak hiçbir şey yapamadığını belirten anne Göktaş, şunları kaydetti:
"Kontrolsüz hareket ettikleri için gözüm her an onların üzerinde olmak zorunda. Yakınında bir çay içemezsin. Sıcak, kesilecek, dökülecek bir şey koyamazsın. Bir şey yedirirken elini tutmak zorundasın. Saniyeler içinde elini atar, yanar. Bakımı çok zor. Vücutları ağırlaştıkça daha da zorlaştı ama Allah, ona göre yardım ediyor. Bir şekilde yürüyor. İnsanız sonuçta, zaman zaman yorulduğum, bunaldığım anlar oluyor ama imanın varsa ümitsizliğe kesinlikle düşmüyorsun. Bunu veren Rabb'im kolaylığını, imkanını da veriyor. Ayakta olduğun sürece bir şekilde yürüyor ama bu durumda olup da hiç bakacak kimsesi olmayanlar da var."
Göktaş, çocuklarını 3,5 yaşından beri özel eğitime götürdüğünü, fizik tedavi ve bireysel eğitim aldığını dile getirerek Veysel'in 2 ayda okumayı söktüğünü anlattı.
- "Hayatını onlara göre ayarlıyorsun"
Çocuklarının akli dengeleri yerinde olduğu için çok çabuk öğrendiklerini, onları eve kapatmadığını ifade eden Göktaş, "Sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar başında bekliyorsun ama insan onlarla yaşamaya alışıyor. Evini, arabanı onlara göre düzenliyorsun. Hayatını onlara göre ayarlıyorsun." diye konuştu.
Veysel'in öğretmeninin desteğiyle kitap çıkartacağını aktaran anne Göktaş, "Elleri tutmadığı için o söylüyor, biz yazıyoruz. İnsan olarak her zaman kendimi onların yerine koyarak bakıyorum. Ben de bir gün onlar gibi olabilirim. İnsanlardan benim isteğim, hastalara, mazlumlara ve düşkünlere bakarken kendilerini de bu insanların yerine koymaları." dedi.
Anne Göktaş, Veysel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şiir yazdığına işaret ederek şunları söyledi:
"Ailecek biz de çok seviyoruz. Allah bin kere razı olsun. Hastaların, engellilerin umudu oldu. Seçim bitikten sonra Beştepe'de ziyaret etmek istiyoruz. İkizlerim Sayın Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli'yle dünya gözüyle görüşmek istiyor. Salı günkü grup toplantılarında Ömer Faruk Cumhurbaşkanımızı, Veysel de Devlet Bahçeli'yi izler. Kendilerini çok severler." dedi.
Baba Ramazan Göktaş da ikizlerin hastalığının ilk yıllarında tedavide maddi zorluklar yaşadıklarını, 2008'de engelli bakım parası ödenmeye başlandıktan sonra rahatladıklarını vurguladı.
Emekli maaşı ve bakım parasıyla sıkıntı yaşamadıklarına dikkati çeken Göktaş, "Bu bir takdiri ilahi. Allah insana çekemeyeceği yükü vermez. Yeri geliyor asabileşiyoruz ama hiçbir zaman isyan etmedik. Bazen bunlarla hafif bir münakaşamız olur ama hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadık. Arabaları var, yazın hafta sonları pikniğe gider, gezeriz." diye konuştu.