Hamza Yürüyebilmek İçin Yardım Eli Bekliyor
Doğuştan beyin felci olan 7 yaşındaki Hamza İpek, yaşayamaz denilmesine rağmen hayata tutundu, 7 yılda büyük gelişim gösterdi. Hamza’nın şimdi yürüyebilmesi için yardım eli uzatacak birine ihtiyacı var. Annesi Selma İpek, "Hamza ilk hareket etmeye başladığında halıda oynarken bir sürahi suyu devirdi ve biz bir hafta suyu devirmesine bayram yaptık. Hamza’dan önce olsa niye devirdin diye çocuğa kızardım. Hamza bize mutluluğun ne olduğunu yeninden öğretti" dedi.
Selma ve Hacı İpek çiftinin 18 yıllık evliliğinden 17 yaşında Mehmet ve 7 yaşında Hamza isminde iki oğlu var. Hamza doğum sırasında oksijensiz kalmaya bağlı serabel palsi (beyin felci) geçirdi. Doktorların yaşam şansının az olduğu ve gelişiminin olmayacağını söylediği Hamza 7 yılda motor becerilerini geliştirdi, konuşmaya başladı ve okulu sayesinde okur yazar bile oldu. Hamza’nın şu an tek başına ayakta durabilmesi ve desteksiz yürüyebilmesi için yurt dışından alınacak cihazlara ihtiyacı var. Eşinin geçirdiği trafik kazası sonucu çalışamadığını dile getiren anne Semra İpek, Hamza’nın serabel palsinin en ağır grubu olan atetoid tipi olduğunu belirterek, "Tanı konulduktan sonra tedavi süreçlerine başladık, doktorlar Hamza’nın konuşamayacağını, vücut fonksiyonlarının normalden çok yavaş gelişeceğini söyledi.
İlk etapta zihinsel engelli raporu da vardı ama 4 yıl boyunca aldığı tedavilerle Hamza imkansızı başardı. Baş kontrolünü sağladı, konuşmaya başladı, kapalı olan algıları açıldı, fizik tedavilerle vücut kontrolünü de sağladı. Hamza’nın yürümesini beklememem gerektiğini söyleyen doktorlar şimdi yürüyebileceğini düşünüyorlar" diye konuştu.
Beşiktaş aşkı Hamza’nın tedavisinde büyük rol oynadı
7 yıl boyunca geçirdikleri zor süreçleri anlatan İpek, bu süreçte Hamza’nın enerjisinin kendilerine umut olduğunu ifade ederek, "Bir anne baba için evladının hasta olması çok zor ama biz ağlamayı, üzüntü duymayı arka plana attık. Çok zor günler geçirdik ama bunu Hamza’ya yansıtmadan, kendi motivasyonumuzdan ziyade Hamza’nın motivasyonunu düşürmeden geçirdik. Tedavilerimiz devam ediyor. Hamza bu yıl birinci sınıfa başladı, kaynaştırma öğrencisi olarak okula gidiyor. Konuşamaz denildi, okuryazar oldu, kendi yaşıtlarıyla aynı seviyeye gidiyor. Bu süreçte en büyük terapistimiz, destekçimiz ağabeyimiz. Ağabeyi de başka bir çocuk oldu. Hamza’dan sonra bütün sosyal faaliyetlerini bıraktı tek ilgisi kardeşi oldu. Bir de Mia’mız var, bir buçuk aydır bizimle. Beyin felci hastalığında yunus balıkları, atlar ve kediler çıkardıkları özel seslerle beyine uyarı gönderiyor. Bu nedenle eve kedi aldık. Hamza çılgınca sevindi, çok mutlu oldu. Diğer yandan kollarını çok fazla oynatamazken kediye ulaşmak için kollarını kullandığını gördük, kaslarında güçlenme oldu. Ayrıca konuşmasına da etki etti, ona seslendikçe konuşması gelişti" şeklinde konuştu.
Ailenin Beşiktaşlı olmasından dolayı doğmadan önce tüm kıyafetleri siyah beyaz alınan Hamza Beşiktaşlı doğdu. Ailedeki herkesten daha fanatik bir taraftar olan Hamza, takımının neredeyse bütün marşlarını ezbere biliyor. Beşiktaş adeta onun tedavilerinden biri haline geldi. Beşiktaş’ın Ankara’daki bir maçında futbolcularla fotoğraf çektirdi. O günü anlatınca bile yaşıyor gibi oluyor, marşlara coşkuyla eşlik ediyor. Hamza’dan önce engelin, engellilerin ne yaşadığını, hayata bakış açılarını bilmediklerini aktaran İpek, "Ben yeniden doğdum, Hamza ben 29 yaşındayken dünyaya geldi ve ben 29 yaşına kadar boş yaşamışım. Hamza bana sabretmeyi, şükretmeyi, savaşmayı, mücadele etmeyi öğretti. Normal şartlarda özel günlerde eşiniz bir çiçek almadı diye belki üzülürsünüz ama o kadar anlamsızmış ki... Hamza ilk hareket etmeye başladığında halıda oynarken bir sürahi suyu devirdi ve biz bir hafta bayram yaptık. Hamza suyu devirdi diye. Hamza’dan önce olsa niye devirdin diye kızardım. Hamza bize mutluluğun ne olduğunu yeninden öğretti" ifadelerini kullandı.
"Cihazlar için 250 bin TL gerekiyor"
Hamza’nın şu an devam eden fizik tedavisi, ergo terapi, konuşma terapisi, havuz terapisi ve at terapisi var. Terapilerinin yanı sıra ayrıca küçük Hamza’ya alınması gereken iki önemli cihaz var. Cihazları devlet karşılamadığı için kendilerinin alması gerektiğini belirten İpek, "Birisi walker dediğimiz cihaz, Hamza bu cihaz sayesinde kendi başına yürüyebilecek. Diğeri ise yürüme robotu, sadece yürümesi için değil sırt, kalça kaslarının güçlenmesini sağlayacak. Hamza’nın kalçasının çıkmaması ve omurga eğriliği olmaması için ayakta durması gerekiyor ama benim buna artık gücüm yetmiyor çünkü Hamza büyüyor ve ağırlaşıyor. Bizim bu cihazları alabilmek için Ankara Valiliğinden izinli yasal bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyayı Türkiye genelinde duyurmaya çalışıp, duyarlı insanlardan Hamza’nın tedavisine destek olmaya çağırıyoruz. Ne kadar çok insana ulaşır, Hamza’nın sesini ne kadar çok duyurursak Hamza için o kadar çok geri dönüş olacağına inanıyorum ben. Kampanyanın sloganına Hamza’nın Beşiktaş sevdasından dolayı ’Hadi Kalk Ayağa, Yürü Güneşe’ dedik. Bunun için de bir ışık bekliyoruz. Bizim şu an için ihtiyacımız olan 250 bin TL. 200 bini cihazlara gidecek kalan 50 bini de terapi ve doktor kontrolleri için harcanacak" diye aktardı.
"Hamza bize mücadeleyi öğretti"
Hamza’nın ağabeyi Mehmet Ali İpek de, duygularını paylaştı. Ağabey olmanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden İpek, özel bir kardeşi olduğunu öğrenince kendisini de özel hissettiğini söyledi.
İpek, "İlk zamanlar hastalığını duyunca çok üzüldüm bir buçuk yıl kendi içime kapandım. Sonrasında Hamza’nın azmiyle beraber biz her şeyi birlikte yapmaya başladık, ben onsuz dışarı çıkmadım. BJK aşkı çıktı, beraber maç izleme, marş söyleme derken benim bütün hayatım Hamza oldu. Hamza ne olursa olsun benim üzülmemi asla istemeyen, üzüldüğümde mutlu etmek için şımaran bir kardeş. Okuldan geldiğim zaman ilk işimiz dışarı çıkmak, parka gitmek oluyor. Aynı zamanda Hamza benim üzerimden çıkarcı da birisi, evde anneme yaptıramadığı şeyleri benim ’hayır’ diyemeyeceğimi bildiği için benim üzerimden yaptırıyor. Tek kelimeyle tarif edecek olsam, mutluluğum benim" dedi.
Baba Hacı İpek ise, "Hamza özel bir çocuk, bize hayatı, mücadeleyi, azmi, sabrı öğretti. 42 yaşımda ondan çok şey öğrendik. Hamza ben başaracağım diyor, çok hırslı, hareketli pes etmeyen bir çocuk. O böyle olunca bizler de onun için mücadele ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Küçük Hamza da İHA muhabirine ağabeyini çok sevdiğini ve onun ne kadar yakışıklı olduğunu söyledi.
Abisiyle parka gittiklerini anlatan Hamza, "Oyun oynuyoruz, kayıyoruz" dedi.
Hamza’nın Beşiktaş marşı çalarken duyduğu heyecan da görülmeye değerdi.
Kaynak: İHA
İlk etapta zihinsel engelli raporu da vardı ama 4 yıl boyunca aldığı tedavilerle Hamza imkansızı başardı. Baş kontrolünü sağladı, konuşmaya başladı, kapalı olan algıları açıldı, fizik tedavilerle vücut kontrolünü de sağladı. Hamza’nın yürümesini beklememem gerektiğini söyleyen doktorlar şimdi yürüyebileceğini düşünüyorlar" diye konuştu.
Beşiktaş aşkı Hamza’nın tedavisinde büyük rol oynadı
7 yıl boyunca geçirdikleri zor süreçleri anlatan İpek, bu süreçte Hamza’nın enerjisinin kendilerine umut olduğunu ifade ederek, "Bir anne baba için evladının hasta olması çok zor ama biz ağlamayı, üzüntü duymayı arka plana attık. Çok zor günler geçirdik ama bunu Hamza’ya yansıtmadan, kendi motivasyonumuzdan ziyade Hamza’nın motivasyonunu düşürmeden geçirdik. Tedavilerimiz devam ediyor. Hamza bu yıl birinci sınıfa başladı, kaynaştırma öğrencisi olarak okula gidiyor. Konuşamaz denildi, okuryazar oldu, kendi yaşıtlarıyla aynı seviyeye gidiyor. Bu süreçte en büyük terapistimiz, destekçimiz ağabeyimiz. Ağabeyi de başka bir çocuk oldu. Hamza’dan sonra bütün sosyal faaliyetlerini bıraktı tek ilgisi kardeşi oldu. Bir de Mia’mız var, bir buçuk aydır bizimle. Beyin felci hastalığında yunus balıkları, atlar ve kediler çıkardıkları özel seslerle beyine uyarı gönderiyor. Bu nedenle eve kedi aldık. Hamza çılgınca sevindi, çok mutlu oldu. Diğer yandan kollarını çok fazla oynatamazken kediye ulaşmak için kollarını kullandığını gördük, kaslarında güçlenme oldu. Ayrıca konuşmasına da etki etti, ona seslendikçe konuşması gelişti" şeklinde konuştu.
Ailenin Beşiktaşlı olmasından dolayı doğmadan önce tüm kıyafetleri siyah beyaz alınan Hamza Beşiktaşlı doğdu. Ailedeki herkesten daha fanatik bir taraftar olan Hamza, takımının neredeyse bütün marşlarını ezbere biliyor. Beşiktaş adeta onun tedavilerinden biri haline geldi. Beşiktaş’ın Ankara’daki bir maçında futbolcularla fotoğraf çektirdi. O günü anlatınca bile yaşıyor gibi oluyor, marşlara coşkuyla eşlik ediyor. Hamza’dan önce engelin, engellilerin ne yaşadığını, hayata bakış açılarını bilmediklerini aktaran İpek, "Ben yeniden doğdum, Hamza ben 29 yaşındayken dünyaya geldi ve ben 29 yaşına kadar boş yaşamışım. Hamza bana sabretmeyi, şükretmeyi, savaşmayı, mücadele etmeyi öğretti. Normal şartlarda özel günlerde eşiniz bir çiçek almadı diye belki üzülürsünüz ama o kadar anlamsızmış ki... Hamza ilk hareket etmeye başladığında halıda oynarken bir sürahi suyu devirdi ve biz bir hafta bayram yaptık. Hamza suyu devirdi diye. Hamza’dan önce olsa niye devirdin diye kızardım. Hamza bize mutluluğun ne olduğunu yeninden öğretti" ifadelerini kullandı.
"Cihazlar için 250 bin TL gerekiyor"
Hamza’nın şu an devam eden fizik tedavisi, ergo terapi, konuşma terapisi, havuz terapisi ve at terapisi var. Terapilerinin yanı sıra ayrıca küçük Hamza’ya alınması gereken iki önemli cihaz var. Cihazları devlet karşılamadığı için kendilerinin alması gerektiğini belirten İpek, "Birisi walker dediğimiz cihaz, Hamza bu cihaz sayesinde kendi başına yürüyebilecek. Diğeri ise yürüme robotu, sadece yürümesi için değil sırt, kalça kaslarının güçlenmesini sağlayacak. Hamza’nın kalçasının çıkmaması ve omurga eğriliği olmaması için ayakta durması gerekiyor ama benim buna artık gücüm yetmiyor çünkü Hamza büyüyor ve ağırlaşıyor. Bizim bu cihazları alabilmek için Ankara Valiliğinden izinli yasal bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyayı Türkiye genelinde duyurmaya çalışıp, duyarlı insanlardan Hamza’nın tedavisine destek olmaya çağırıyoruz. Ne kadar çok insana ulaşır, Hamza’nın sesini ne kadar çok duyurursak Hamza için o kadar çok geri dönüş olacağına inanıyorum ben. Kampanyanın sloganına Hamza’nın Beşiktaş sevdasından dolayı ’Hadi Kalk Ayağa, Yürü Güneşe’ dedik. Bunun için de bir ışık bekliyoruz. Bizim şu an için ihtiyacımız olan 250 bin TL. 200 bini cihazlara gidecek kalan 50 bini de terapi ve doktor kontrolleri için harcanacak" diye aktardı.
"Hamza bize mücadeleyi öğretti"
Hamza’nın ağabeyi Mehmet Ali İpek de, duygularını paylaştı. Ağabey olmanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden İpek, özel bir kardeşi olduğunu öğrenince kendisini de özel hissettiğini söyledi.
İpek, "İlk zamanlar hastalığını duyunca çok üzüldüm bir buçuk yıl kendi içime kapandım. Sonrasında Hamza’nın azmiyle beraber biz her şeyi birlikte yapmaya başladık, ben onsuz dışarı çıkmadım. BJK aşkı çıktı, beraber maç izleme, marş söyleme derken benim bütün hayatım Hamza oldu. Hamza ne olursa olsun benim üzülmemi asla istemeyen, üzüldüğümde mutlu etmek için şımaran bir kardeş. Okuldan geldiğim zaman ilk işimiz dışarı çıkmak, parka gitmek oluyor. Aynı zamanda Hamza benim üzerimden çıkarcı da birisi, evde anneme yaptıramadığı şeyleri benim ’hayır’ diyemeyeceğimi bildiği için benim üzerimden yaptırıyor. Tek kelimeyle tarif edecek olsam, mutluluğum benim" dedi.
Baba Hacı İpek ise, "Hamza özel bir çocuk, bize hayatı, mücadeleyi, azmi, sabrı öğretti. 42 yaşımda ondan çok şey öğrendik. Hamza ben başaracağım diyor, çok hırslı, hareketli pes etmeyen bir çocuk. O böyle olunca bizler de onun için mücadele ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Küçük Hamza da İHA muhabirine ağabeyini çok sevdiğini ve onun ne kadar yakışıklı olduğunu söyledi.
Abisiyle parka gittiklerini anlatan Hamza, "Oyun oynuyoruz, kayıyoruz" dedi.
Hamza’nın Beşiktaş marşı çalarken duyduğu heyecan da görülmeye değerdi.