Japonlar Türk Tavuğunu Sevdi
Türkiye'nin uzun süredir yürüttüğü çalışmalar sonrasında ilk kez bu yıl kanatlı eti ihracatının yapıldığı Japonya'da sofraları süsleyen Türk tavuğu büyük beğeni topladı Japonya'ya ihracat yapan firmanın genel müdürü Şahin Aydemir: 'Gönderdiğimiz tavuklarda yüzde 30 daha fazla inosonik asit bulunduğu bunun da lezzeti daha fazla artırdığı söylendi'.
YUSUF ŞAHBAZ - Japon sofralarında ilk kez bu yılın başından itibaren yer alan Türk tavuğu, bu ülke vatandaşlarının büyük beğenisini kazandı.
Ekonomi Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2013 yılından bu yana yürüttüğü Japonya'ya kanatlı eti ihracatı çalışmalarında mutlu sona bu yılın başında ulaşıldı.
Bakanlıkların yanında ihracatçı birliklerinin de yoğun çalışmaları sonucunda Türk tavuğu Japon sofralarında ilk kez yılbaşında yerini aldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, kanatlı ihracatının başladığı günden bu yana Japonya'ya 21 ton tüm tavuk, 24 ton 576 kilogram da but satışı gerçekleştirildi, bunun karşılığında 84 bin dolar gelir elde edildi. Tek firmayla gerçekleşen bu ihracatın ilerleyen süreçlerde katlanarak artması bekleniyor.
Japonya'ya kanatlı eti ihracatı yapan tek firma olan Has Tavukçuluk Genel Müdürü Şahin Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Japonya'nın geleneksel tatları dışında Türk damak zevkine uygun ürünlerin de sunumunu yaptıklarını söyledi.
Her geçen gün Japonya'dan değişik ürün gruplarından talepler aldıklarını ifade eden Aydemir, mayıs ayı ve sonrası için de Japonya pazarında hızlı bir ilerleme beklediklerini kaydetti.
Aydemir, Japonya'nın ülke olarak hem kaliteye hem de yüksek standartları talep eden bir yapıya sahip olduğuna değinerek, Japonya'ya ihracat yapacak firmaların alt yapılarını Japonya standardına getirmeleri halinde herkesin bu ülkeye ihracat yapabileceğini dile getirdi.
- En "umami" Türk tavuğu
Bu pazarda büyümenin önünün açık olduğuna işaret eden Aydemir, Türk tavuğunun Japonya'da büyük beğeni topladığına dikkati çekti. Aydemir, "Bilimsel olarak Japonya'daki araştırmalarda bizim gönderdiğimiz tavuklarda yüzde 30 daha fazla inosonik asit bulunduğu bunun da lezzeti daha fazla artırdığı söylendi. Acı, ekşi, tuzlu ya da tatlıdan hiçbirine yakın olmayan, ama inanılmaz lezzetli gelen o tadın adı 'umami' olarak adlandırılmakta. Bizim ürünlerin 'umami' seviyesinin diğer ülkelerden gelen ürünlere kıyasla daha fazla olduğu kanıtlandı. Kanatlı sektöründe açıkça konuşmak gerekirse Japonya'da Türk ürünleri ile kalite anlamında rekabet edecek bir ülke ürünü bulunmamaktadır. Ancak ucuz işçilik ve ucuz yem ham maddesi tedarik eden, üretim maliyetleri düşük rakiplerle aynı pazarda rekabet etmekteyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin kanatlı eti üretiminde gerek hayvan sağlığı, gerekse gıda güvenilirliği açısından dünyada ileri bir seviyede yer aldığının altının çizen Aydemir, şöyle konuştu:
"Sektör olarak, bu güvenilirliği sağladığımız için söz konusu ürünlerimizi Irak, Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Gümrük Birliği ülkelerinin de dahil olduğu toplam 57 ülkeye ihraç ediyoruz. Bu ülkeler grubuna, gıda güvenilirliği konusunda çok hassas olduğu bilinen Japonya'yı da dahil etmiş olmamız, sektörümüz açısından sevindirici bir gelişme. İran, Rusya ve Kuzey Afrika ülkeleri ile Uzak Doğu Asya ülkelerinde ürünlerimizin pazar payı çok düşük veya hiç bulunmamakta. Bu pazarlardaki etkinliğimizi arttırıp, sağlıklı, hijyenik ve lezzetli Türk kanatlı etinin daha geniş bir yelpazeye ulaştırılması gerekmekte."
Kaynak: AA
Ekonomi Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2013 yılından bu yana yürüttüğü Japonya'ya kanatlı eti ihracatı çalışmalarında mutlu sona bu yılın başında ulaşıldı.
Bakanlıkların yanında ihracatçı birliklerinin de yoğun çalışmaları sonucunda Türk tavuğu Japon sofralarında ilk kez yılbaşında yerini aldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, kanatlı ihracatının başladığı günden bu yana Japonya'ya 21 ton tüm tavuk, 24 ton 576 kilogram da but satışı gerçekleştirildi, bunun karşılığında 84 bin dolar gelir elde edildi. Tek firmayla gerçekleşen bu ihracatın ilerleyen süreçlerde katlanarak artması bekleniyor.
Japonya'ya kanatlı eti ihracatı yapan tek firma olan Has Tavukçuluk Genel Müdürü Şahin Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Japonya'nın geleneksel tatları dışında Türk damak zevkine uygun ürünlerin de sunumunu yaptıklarını söyledi.
Her geçen gün Japonya'dan değişik ürün gruplarından talepler aldıklarını ifade eden Aydemir, mayıs ayı ve sonrası için de Japonya pazarında hızlı bir ilerleme beklediklerini kaydetti.
Aydemir, Japonya'nın ülke olarak hem kaliteye hem de yüksek standartları talep eden bir yapıya sahip olduğuna değinerek, Japonya'ya ihracat yapacak firmaların alt yapılarını Japonya standardına getirmeleri halinde herkesin bu ülkeye ihracat yapabileceğini dile getirdi.
- En "umami" Türk tavuğu
Bu pazarda büyümenin önünün açık olduğuna işaret eden Aydemir, Türk tavuğunun Japonya'da büyük beğeni topladığına dikkati çekti. Aydemir, "Bilimsel olarak Japonya'daki araştırmalarda bizim gönderdiğimiz tavuklarda yüzde 30 daha fazla inosonik asit bulunduğu bunun da lezzeti daha fazla artırdığı söylendi. Acı, ekşi, tuzlu ya da tatlıdan hiçbirine yakın olmayan, ama inanılmaz lezzetli gelen o tadın adı 'umami' olarak adlandırılmakta. Bizim ürünlerin 'umami' seviyesinin diğer ülkelerden gelen ürünlere kıyasla daha fazla olduğu kanıtlandı. Kanatlı sektöründe açıkça konuşmak gerekirse Japonya'da Türk ürünleri ile kalite anlamında rekabet edecek bir ülke ürünü bulunmamaktadır. Ancak ucuz işçilik ve ucuz yem ham maddesi tedarik eden, üretim maliyetleri düşük rakiplerle aynı pazarda rekabet etmekteyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin kanatlı eti üretiminde gerek hayvan sağlığı, gerekse gıda güvenilirliği açısından dünyada ileri bir seviyede yer aldığının altının çizen Aydemir, şöyle konuştu:
"Sektör olarak, bu güvenilirliği sağladığımız için söz konusu ürünlerimizi Irak, Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Gümrük Birliği ülkelerinin de dahil olduğu toplam 57 ülkeye ihraç ediyoruz. Bu ülkeler grubuna, gıda güvenilirliği konusunda çok hassas olduğu bilinen Japonya'yı da dahil etmiş olmamız, sektörümüz açısından sevindirici bir gelişme. İran, Rusya ve Kuzey Afrika ülkeleri ile Uzak Doğu Asya ülkelerinde ürünlerimizin pazar payı çok düşük veya hiç bulunmamakta. Bu pazarlardaki etkinliğimizi arttırıp, sağlıklı, hijyenik ve lezzetli Türk kanatlı etinin daha geniş bir yelpazeye ulaştırılması gerekmekte."