Bakan Zeybekçi, AA Editör Masası'na Konuk Oldu Açıklaması (3)

'Altın ve gözetim kenara konulduğunda benim 5,3 olarak görülen cari açığım aslında yüzde 4,2. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı manifestoda cari açıkla mücadelede çok önemli adımlar attık' 'Enflasyonla mücadelenin yöntemi talebi daraltmak, piyasayı sıkılaştırmak ve soğutmak değildir. Enflasyonla mücadelenin kalıcı yöntemi derhal arzı, üretimi ve yatırımları artırmaktır'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Altın ve gözetim kenara konulduğunda benim 5,3 olarak görülen cari açığım aslında yüzde 4,2. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı manifestoda cari açıkla mücadelede çok önemli adımlar attık." dedi.

Zeybekci, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Makroekonomik büyüklükler ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin bunlara etkisinin sorulması üzerine Zeybekci, Türkiye'nin ekonomik verilerine dikkati çekti.

Zeybekci, Türkiye'nin yıllık ihracatının 157 milyar dolar değil, 213 milyar dolar olduğunu belirterek, 43-44 milyar dolarlık hizmet ihracatı, 8 milyar dolarlık bavul ticareti, 10 milyar dolarlık serbest bölge ihracatı yapıldığını söyledi.

Türkiye'nin ithalatının da 253,5 milyar dolar olduğunu ifade eden Zeybekci, buna bakıldığında Türkiye ihracatının ithalatını karşılama oranının yüzde 84 olduğunu bildirdi.

Zeybekci, ithalatta gözetim fiyatları uygulandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Yurt dışından ithalatçı beyan ediyor, 'Bu 2 lira' diyor. Ben '2 lira değil. Sen 4 lira üzerinden bunun KDV ve gümrük vergisini ödeyeceksin. Çünkü sen Türkiye'de düşük fiyat uyguluyor, haksız rekabet yaratıyorsun' diyorum. Bu 6,4 milyar dolar, normalde Türkiye'den para transferinin olmadığı, teklif olarak fiyatı yukarı çektiğim ama ithalatın içinde görünen rakam. Bir de altın transferi var. İhracatın ithalatı karşılama oranı bunlarla yüzde 88'e geliyor. Hedefimiz yüzde 90-100. Anadolu Ajansı, insanların doğru ve sağlıklı bilgi edinmesi, bu bilgiyle doğru kanaate varması ve karar vermesi için son derece önemli. Onun için bunları anlatıyoruz."

Türk lirası ile ticaretin arttığına dikkati çeken Zeybekci, "Yabancı parayla finansman ihtiyacı düşüyor. Dolayısıyla altın ve gözetim kenara konulduğunda benim 5,3 olarak görülen cari açığım aslında yüzde 4,2. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı manifestoda cari açıkla mücadelede çok önemli adımlar attık. Türkiye'nin ithalatıyla ilgili de lüks, gereksiz, ülkede üretilme imkanı olan ürünlerin ithalatının azaltılması, turizm gelirlerini artırma gibi konuların üzerine gideceğiz. Cari açık verilen alanlar belli. Enerji, petrokimya ve metalürjiden dolayı açık veriyoruz." diye konuştu.

Zeybekci, yatırımcının önündeki en büyük engelin değişen faizler olduğunu, faiz desteğiyle cari açık verilen alanlarda Türkiye'de yatırım yaptırdıklarını anlattı.

- "Cari açığı fırsat olarak görüyoruz"

Toplam 135 milyar liralık yatırım teşvik belgesi verildiğini ve bunun cari açığa olumlu katkısının yıllık 19 milyar dolar olduğunu belirten Zeybekçi, cari açıkla mücadele etmenin yöntemini bildiklerini ve gerekeni yaptıklarını söyledi.

Zeybekci, cari açığı aynı zamanda bir fırsat olarak da gördüklerini vurgulayarak, "Cari açık demek, kesintisiz öngörülebilir bir talep demektir. Bu talep, arz ve yatırım için çok önemli. Bizim, talep garanti şekilde orada dururken yapmamız gereken, bu talebi karşılayacak arzı üretmek. Bu kadar müşterisi hazır bir işe yatırımcı bularak üretim yapmak ve cari açığı kapatmak için mutlaka etkin adımlar atacağız." ifadesini kullandı.

Enflasyonla mücadelede zorlukların iyi tanımlanması gerektiğini dile getiren Zeybekci, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin yaş ortalaması 31,7. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bu 49-50. Bizden daha yaşlılar. 31 yaşındaki bir insan ay sonunu zor getirir ama tüketime daha açıktır. 49 yaşındaki birisi ise parasını biriktirir. Türkiye'nin arz ve talebi yüksek. 'Arzı aşağıya çekmek üzere tedbirler almak' gibi bir yaklaşım içinde olmak, enflasyonla kalıcı mücadele şekli değildir. Enflasyonla mücadelenin yöntemi talebi daraltmak, piyasayı sıkılaştırmak ve soğutmak değildir. Enflasyonla mücadelenin kalıcı yöntemi derhal arzı, üretimi ve yatırımları artırmaktır."

Bu yöntemle Türkiye'nin daha ileriye gideceğini ve büyüyeceğini vurgulayan Zeybekci, enflasyonla mücadele kapsamında birçok adım attıklarını ve atmaya devam edeceklerini bildirdi.

Zeybekci, enflasyon sepetini oluşturan en önemli kalemlerden birinin gıda olduğuna dikkati çekerek, "Gıda konusunda maalesef tarladan tüketime gelene kadar yüzde 40 civarında kayıp ve israf var. Bu çok rahat bir şekilde indirilir. İnşallah birkaç hafta içinde, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu kararı çıkacak. Bu süreci tarladan ürünü toplamaya, tasnif etmeye, tasniften sonra ürünü soğuk hava deposunda depolamaya ve buradan tüketicinin ulaşabileceği son ayağa kadar yüksek teşvik sistemi kapsamına alıyoruz, tabii teknolojinin yerli olması şartıyla." diye konuştu.

Bakan Zeybekci, seracılık ve tarımsal üretimle ilgili bazı alanları da Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi'ne aldıklarını, paketlenmiş et, süt ve türevlerine kadar yatırımlara da destek verdiklerini anlattı.

Enflasyon içinde kur etkisinin de olduğunu ve bunun çok net bir şekilde halledileceğini ifade eden Zeybekci, kur veya dövizle ilgili Türkiye'nin mükellefiyetini yerine getirmesine ilişkin hiçbir soru işaretinin olmadığını söyledi.

- "Bunlar vatana ihanet noktasındalar"

Zeybekci, seçimlerin, ekonomik nedenlerle erkene alındığına ilişkin muhalefetten gelen iddialara da değinerek, son dönemde açıklanan ekonomi paketindeki imar barışı, vergi barışı ve yapılandırmalardan hiçbirinin seçim ekonomisiyle alakasının olmadığını vurguladı.

Hükümetin ekonomi paketinde bulunan 65 yaş aylığı alanlarla ilgili düzenlemenin de uzun süredir gündemlerinde olduğunu belirten Zeybekci, şunları kaydetti.

"Burada attığımız adım son derece isabetli ve önemli. Bunu, diğerlerine oyun alanı bırakmayan adım olarak görüyorum. Son dönemde yaptığımız imarla ilgili düzenleme Türkiye'nin bir ihtiyacıdır. Bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı seçim manifestosuna bakalım bir de onların söylediklerine. Şimdi çıkıp her şeyi vadedecekler. Bazılarını asla muhatap almamak lazım. Bunlar zamanında Türkiye'de sorumluluk makamındaki insanlardı. Öyle laflar söylüyorlar ki bunlar hakikatten vatana ihanet noktasındalar."

(Sürecek)
Kaynak: AA