Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov, Kastamonu'da Anıldı
Kastamonu’da “Doğumunun 90. Yılında Bozkırın Bilgesi Cengiz Aytmatov” konulu program düzenlendi. Babası Cengiz Aytmatov’u anma programına katılan Askar Aytmatov, Kırgızların atlarını yedikleri için Anadolu’ya göç edemediğini ve bu yüzden Orta Asya’da çekik gözlü kaldıklarını söyledi.
Kastamonu’da “Doğumunun 90. Yılında Bozkırın Bilgesi Cengiz Aytmatov” konulu program düzenlendi.
Türk Dünyası Kültür Başkenti İl Tertip Komitesi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Anadolu Mektebi tarafından Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda, Cengiz Aytmatov’un eserlerinden örnekler okuyan öğrenciler, daha sonra panelde Türk Dünyasının ünlü yazarını anlattı.
Panel sonrasında konuşan Cengiz Aytmatov’un oğlu Askar Aytmatov, Türklerin Anadolu’ya geliş sürecini esprili dille anlatarak, “Kırgızların neden çekik gözlü kaldığının diğer nedeni şudur. O dönemde Kırgızlar ikiye bölünür. Birileri çok at etini seviyor, diğer bir kısmı da at etini yemiyorlardı. Bir gün at etini sevenler, tüm atlarını yemişler ve Batı’ya yani Anadolu’ya gitme zamanı gelince at olmadığı için Kırgızistan’da kalmak zorunda kalmışlar. Böylece Kırgızlar, Orta Asya’da çekik gözlü kalmışlar. Sonra beklemeye başlamışlar. Atlarını yemeyip göç eden arkadaşlarını ne zaman görecekler diye beklemeye başlamışlar” dedi.
Aytmatov’un bu sözleri dinleyiciler tarafından ilgiyle karşılandı.
Ayrıca Askar Aytmatov, çok mutlu ve çok heyecanlı olduğunu belirterek, “Bu heyecanım şundan kaynaklanıyor. Gerçekten tekrar Türk kardeşlerimizin babama ve onun eserlerine tamamıyla sahip çıkmalarına tanık oluyorum. Bu benim için bir vesiledir. Tekrardan Aytmatov ailesi olarak tüm Türk okuyucularına, Cengiz Aytmatov sevenlerine, eserlerini okudukları için, sevdikleri için tekrar ona sahip çıktığınız için ve Cengiz Aytmatov’un hümanistlik mesajını doğru algıladığınız için teşekkürlerimi ve şükranlarını sunuyorum” diye konuştu.
“Aytmatov’un 168’den fazla ülkede 70 milyon kitabı basıldı”
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un 168 ülkede 70 milyondan fazla kitabının basıldığına işaret eden Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi İbrahim Dzhunusov ise, “Türkiye’ye geldiğimde bir şey dikkatimi çekmişti. Türk halkı Cengiz Aytmatov’u çok seviyormuş. Daha sonra nedenini aramaya başladım ve şu sonuca ulaştım. Meğerse Cengiz Aytmatov, Türk Dünyasını ve Türkleri sizden daha çok seviyormuş. Sizde o yüzden Cengiz Aytmatov’u seviyormuşsunuz. Cengiz Aytmatov’un eserleri bugün 168’ten fazla ülkede 70 milyondan daha fazla baskıya ulaşmış durumdadır. UNESCO’nun sağladığı bir bilgiye göre Cengiz Aytmatov, Dünyada en çok okunan 3’üncü yazar konumundadır. Demek ki Cengiz Aytmatov, Dünyadaki en güçlü yazarlardan bir tanesi dersek yanlış olmaz” ifadelerini kullandı.
“Aytmatov, bu topraklarda yeniden güçlü bir şekilde doğuyor”
Anadolu Mektebi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü de, Anadolu topraklarında Anadolu çocuklarının Cengiz Aytmatov’u büyük bir aşkla okuduğunu söyledi.
Kırgızistan’dan, Azerbaycan’dan ve Kahramanmaraş’tan gelen öğrencilerin Cengiz Aytmatov’u Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da andığını anlatan Prof. Dr. Sami Güçlü, “Cengiz Aytmatov, bu topraklarda yeniden güçlü bir şekilde doğuyor. Çok kalıcı bir şekilde doğruyor. Elbette emek gerektirir, elbette gayret gerektirir. Günlük hayatta hoşça vakit geçirmeyi bırakıp, bir masa başında oturmak, saatlerce çalışmak, düşünmek gerektirir. Aynı zamanda bunlar o toplumun geleceğini kuracak insanlardır. Bu toplumunda bu insanlara ihtiyacı vardır. Bugünde yarında ihtiyacı vardır” dedi.
16 şehirden gelen öğrencilerin Cengiz Aytmatov’u anlatacaklarını söyleyen Prof. Dr. Güçlü, “Öğrencilerimiz Aytmatov’u ve diğer yazarlarımızı okuyor. Bu öğrenciler arasında edebiyatçılar, sanatçılar, akademisyenler çıkacaktır” diye konuştu.
Güçlü, bu çocukların toplumun geleceğini kuracak insanlar olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Anadolu Mektebi, 7 sene önce faaliyete geçti. Bugün, Anadolu’nun 16 şehrinden gelen Anadolu Mektebi hocalarımız ve öğrencilerimiz var. Anadolu Mektebi’nin böyle bir noktaya geleceğini hayal ederek çıkmadık, sadece yola çıktık. Aytmatov’un 90. yılı dolayısıyla hazırlıklara 2017 yılı ekim ayında başladık. Uzun bir süre ama bugünkü tablo hepsine değdi”
Kastamonu’nun da tarihi ve kültürel özelliklerine atıfta bulunan Güçlü, şunları kaydetti: “Bu şehrin tarihinin ve güzelliğinin mutlaka görülmesi gerekiyor. Türkiye’nin belki de tarihi zenginlik bakımından en büyük imkanlarına sahip bir şehirdir Kastamonu. Bu yüzden Başkent olmayı hak ediyor”
“Üzerimize aldığımız sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz”
Üzerlerine aldıkları sorumluluğun bilincinde olduklarını söyleyen Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, şunları kaydetti: “Türk Dünyası Kültür Başkenti olmakla ciddi bir sorumluluk aldığımızı düşünüyorum. İnşallah bu sorumluluğu da ziyadesiyle yerine getireceğimize inanıyorum. Özellikle il genelinde TÜRKSOY’un ve Kültür Bakanlığının da katkılarıyla beraber çok ciddi programlar yaparak her günümüzü dolu dolu geçirip hem ilimize hem de ülkemize hem de Türk Dünyasına faydalı bir şeyler yapmak için gayret gösteriyoruz. Tabii ki eksikliklerimiz var, bu konuda sizlerden de af diliyoruz”
Ayrıca 3 gün sürecek programlarda yazarlar, öğrencilerle de buluşacak.
Kaynak: İHA
Türk Dünyası Kültür Başkenti İl Tertip Komitesi, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Anadolu Mektebi tarafından Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda, Cengiz Aytmatov’un eserlerinden örnekler okuyan öğrenciler, daha sonra panelde Türk Dünyasının ünlü yazarını anlattı.
Panel sonrasında konuşan Cengiz Aytmatov’un oğlu Askar Aytmatov, Türklerin Anadolu’ya geliş sürecini esprili dille anlatarak, “Kırgızların neden çekik gözlü kaldığının diğer nedeni şudur. O dönemde Kırgızlar ikiye bölünür. Birileri çok at etini seviyor, diğer bir kısmı da at etini yemiyorlardı. Bir gün at etini sevenler, tüm atlarını yemişler ve Batı’ya yani Anadolu’ya gitme zamanı gelince at olmadığı için Kırgızistan’da kalmak zorunda kalmışlar. Böylece Kırgızlar, Orta Asya’da çekik gözlü kalmışlar. Sonra beklemeye başlamışlar. Atlarını yemeyip göç eden arkadaşlarını ne zaman görecekler diye beklemeye başlamışlar” dedi.
Aytmatov’un bu sözleri dinleyiciler tarafından ilgiyle karşılandı.
Ayrıca Askar Aytmatov, çok mutlu ve çok heyecanlı olduğunu belirterek, “Bu heyecanım şundan kaynaklanıyor. Gerçekten tekrar Türk kardeşlerimizin babama ve onun eserlerine tamamıyla sahip çıkmalarına tanık oluyorum. Bu benim için bir vesiledir. Tekrardan Aytmatov ailesi olarak tüm Türk okuyucularına, Cengiz Aytmatov sevenlerine, eserlerini okudukları için, sevdikleri için tekrar ona sahip çıktığınız için ve Cengiz Aytmatov’un hümanistlik mesajını doğru algıladığınız için teşekkürlerimi ve şükranlarını sunuyorum” diye konuştu.
“Aytmatov’un 168’den fazla ülkede 70 milyon kitabı basıldı”
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un 168 ülkede 70 milyondan fazla kitabının basıldığına işaret eden Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi İbrahim Dzhunusov ise, “Türkiye’ye geldiğimde bir şey dikkatimi çekmişti. Türk halkı Cengiz Aytmatov’u çok seviyormuş. Daha sonra nedenini aramaya başladım ve şu sonuca ulaştım. Meğerse Cengiz Aytmatov, Türk Dünyasını ve Türkleri sizden daha çok seviyormuş. Sizde o yüzden Cengiz Aytmatov’u seviyormuşsunuz. Cengiz Aytmatov’un eserleri bugün 168’ten fazla ülkede 70 milyondan daha fazla baskıya ulaşmış durumdadır. UNESCO’nun sağladığı bir bilgiye göre Cengiz Aytmatov, Dünyada en çok okunan 3’üncü yazar konumundadır. Demek ki Cengiz Aytmatov, Dünyadaki en güçlü yazarlardan bir tanesi dersek yanlış olmaz” ifadelerini kullandı.
“Aytmatov, bu topraklarda yeniden güçlü bir şekilde doğuyor”
Anadolu Mektebi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü de, Anadolu topraklarında Anadolu çocuklarının Cengiz Aytmatov’u büyük bir aşkla okuduğunu söyledi.
Kırgızistan’dan, Azerbaycan’dan ve Kahramanmaraş’tan gelen öğrencilerin Cengiz Aytmatov’u Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da andığını anlatan Prof. Dr. Sami Güçlü, “Cengiz Aytmatov, bu topraklarda yeniden güçlü bir şekilde doğuyor. Çok kalıcı bir şekilde doğruyor. Elbette emek gerektirir, elbette gayret gerektirir. Günlük hayatta hoşça vakit geçirmeyi bırakıp, bir masa başında oturmak, saatlerce çalışmak, düşünmek gerektirir. Aynı zamanda bunlar o toplumun geleceğini kuracak insanlardır. Bu toplumunda bu insanlara ihtiyacı vardır. Bugünde yarında ihtiyacı vardır” dedi.
16 şehirden gelen öğrencilerin Cengiz Aytmatov’u anlatacaklarını söyleyen Prof. Dr. Güçlü, “Öğrencilerimiz Aytmatov’u ve diğer yazarlarımızı okuyor. Bu öğrenciler arasında edebiyatçılar, sanatçılar, akademisyenler çıkacaktır” diye konuştu.
Güçlü, bu çocukların toplumun geleceğini kuracak insanlar olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Anadolu Mektebi, 7 sene önce faaliyete geçti. Bugün, Anadolu’nun 16 şehrinden gelen Anadolu Mektebi hocalarımız ve öğrencilerimiz var. Anadolu Mektebi’nin böyle bir noktaya geleceğini hayal ederek çıkmadık, sadece yola çıktık. Aytmatov’un 90. yılı dolayısıyla hazırlıklara 2017 yılı ekim ayında başladık. Uzun bir süre ama bugünkü tablo hepsine değdi”
Kastamonu’nun da tarihi ve kültürel özelliklerine atıfta bulunan Güçlü, şunları kaydetti: “Bu şehrin tarihinin ve güzelliğinin mutlaka görülmesi gerekiyor. Türkiye’nin belki de tarihi zenginlik bakımından en büyük imkanlarına sahip bir şehirdir Kastamonu. Bu yüzden Başkent olmayı hak ediyor”
“Üzerimize aldığımız sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz”
Üzerlerine aldıkları sorumluluğun bilincinde olduklarını söyleyen Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, şunları kaydetti: “Türk Dünyası Kültür Başkenti olmakla ciddi bir sorumluluk aldığımızı düşünüyorum. İnşallah bu sorumluluğu da ziyadesiyle yerine getireceğimize inanıyorum. Özellikle il genelinde TÜRKSOY’un ve Kültür Bakanlığının da katkılarıyla beraber çok ciddi programlar yaparak her günümüzü dolu dolu geçirip hem ilimize hem de ülkemize hem de Türk Dünyasına faydalı bir şeyler yapmak için gayret gösteriyoruz. Tabii ki eksikliklerimiz var, bu konuda sizlerden de af diliyoruz”
Ayrıca 3 gün sürecek programlarda yazarlar, öğrencilerle de buluşacak.