Cumhuriyet Gazetesi Yönetici Ve Yazarları Hakkındaki Davada Sona Gelindi
20 sanığın yargılandığı davada, 20.30'da karar açıklanacak
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında açılan, aralarında firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Ahmet Şık'ın da bulunduğu 20 sanık hakkındaki davada saat 20.30'da karar açıklanacak.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada sanık avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını tamamladı.
Avukatlar müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek, beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıklara son sözlerini sordu.
Tutuklu sanık Akın Atalay son sözünde, "Heyetin kararı ne olursa olsun bilinmesini isteriz ki, Cumhuriyet gazetesi ve biz Cumhuriyetçiler, kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz." dedi.
Sanık Ahmet Kadri Gürsel, gazeteci oldukları için tutuklandıklarını, önlerine boş bir iddianame konulduğunu, uzun tutukluluğun infaza dönüştüğünü iddia ederek, kendisi ve tüm sanık arkadaşları için beraat talep etti.
Davada gazeteciliğin yargılandığını savunan sanık Güray Tekin Öz, "Cumhuriyet gazetesini terör örgütüyle ve FETÖ'cülükle suçlamak insan aklıyla alay etmektir. Umarım böyle yapmazsınız. Çünkü bu aydınlara yakışmaz." şeklinde konuştu.
Özgürlüğün güzel olduğunu ifade eden sanık Murat Sabuncu, gazeteciliğin suç olmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın daha önce kendisine "Sende James Bond ruhu var." dediğini hatırlatan sanık Aydın Engin, "Ben bunu iltifat olarak anlamıştım. Ama düşündüm ki o majesteleri adına çalışıyordu, ben halk adına çalışıyorum. Burada halkın haber alma özgürlüğü yargılanıyor. Size de halkın haber alma hakkını savunmak düşüyor, zor bir görev, size yardımcı olamayacağım, tek başınıza yapacaksınız. Hoşçakalın." diye konuştu.
Sanık Hikmet Çetinkaya, FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in kim olduğunu ve amacını, Cumhuriyet gazetesinde yıllarca yazdığını, Gülen'e yardım etmekle suçlandığını, suçlamaların hepsini reddettiğini ifade etti.
Sanık Bülent Yener, "Son sözüm yok." şeklinde konuşurken, sanık Orhan Erinç son sözünde avukatlara teşekkür etti.
Son sözü sorulan Ahmet Şık ise şunları kaydetti:
"Bu daha başlangıç diyerek başlıyorum. Siyaset, bürokrasi ve medyanın kimi mensuplarından oluşan bir çetenin hayata geçirdiği bu komplonun amacı en başından beri belliydi. Tüm yaşamı boyunca hukuksuzlukların, hak ihlallerinin karşısında duranlar adına ilk günden bu yana söylediğimizi tekrarlayarak bu çeteye ve benzerlerine hak ettiği yanıtı verelim o halde: Asıl siz teslim olun."
Son sözlerin söylenmesinin ardından konuşan Mahkeme Başkanı Dağ, kararın 20.30'da açıklanacağını bildirdi.
Kaynak: AA
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada sanık avukatları, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını tamamladı.
Avukatlar müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek, beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıklara son sözlerini sordu.
Tutuklu sanık Akın Atalay son sözünde, "Heyetin kararı ne olursa olsun bilinmesini isteriz ki, Cumhuriyet gazetesi ve biz Cumhuriyetçiler, kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz." dedi.
Sanık Ahmet Kadri Gürsel, gazeteci oldukları için tutuklandıklarını, önlerine boş bir iddianame konulduğunu, uzun tutukluluğun infaza dönüştüğünü iddia ederek, kendisi ve tüm sanık arkadaşları için beraat talep etti.
Davada gazeteciliğin yargılandığını savunan sanık Güray Tekin Öz, "Cumhuriyet gazetesini terör örgütüyle ve FETÖ'cülükle suçlamak insan aklıyla alay etmektir. Umarım böyle yapmazsınız. Çünkü bu aydınlara yakışmaz." şeklinde konuştu.
Özgürlüğün güzel olduğunu ifade eden sanık Murat Sabuncu, gazeteciliğin suç olmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın daha önce kendisine "Sende James Bond ruhu var." dediğini hatırlatan sanık Aydın Engin, "Ben bunu iltifat olarak anlamıştım. Ama düşündüm ki o majesteleri adına çalışıyordu, ben halk adına çalışıyorum. Burada halkın haber alma özgürlüğü yargılanıyor. Size de halkın haber alma hakkını savunmak düşüyor, zor bir görev, size yardımcı olamayacağım, tek başınıza yapacaksınız. Hoşçakalın." diye konuştu.
Sanık Hikmet Çetinkaya, FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in kim olduğunu ve amacını, Cumhuriyet gazetesinde yıllarca yazdığını, Gülen'e yardım etmekle suçlandığını, suçlamaların hepsini reddettiğini ifade etti.
Sanık Bülent Yener, "Son sözüm yok." şeklinde konuşurken, sanık Orhan Erinç son sözünde avukatlara teşekkür etti.
Son sözü sorulan Ahmet Şık ise şunları kaydetti:
"Bu daha başlangıç diyerek başlıyorum. Siyaset, bürokrasi ve medyanın kimi mensuplarından oluşan bir çetenin hayata geçirdiği bu komplonun amacı en başından beri belliydi. Tüm yaşamı boyunca hukuksuzlukların, hak ihlallerinin karşısında duranlar adına ilk günden bu yana söylediğimizi tekrarlayarak bu çeteye ve benzerlerine hak ettiği yanıtı verelim o halde: Asıl siz teslim olun."
Son sözlerin söylenmesinin ardından konuşan Mahkeme Başkanı Dağ, kararın 20.30'da açıklanacağını bildirdi.