'İmzanı Gönder İradeni Göster' Sloganıyla Şiddete Karşı İmza Kampanyası Başlatıldı

Öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı, eğitim çalışanlarını her türlü şiddetten korumaya yönelik bir yasal düzenlemenin çıkarılması doğrultusunda Eğitim-Bir-Sen öncülüğünde 81 ilde imza kampanyası başlatıldı. Öğretmenlik performans değerlendirme taslağının çekilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğretmenlik mesleğine karşı yönelen son süreçteki bazı sorumsuz yaklaşımların ve şiddet olaylarının önüne geçilmesi konusunda ise TBMM Başkanlığı’nın harekete geçmesi için başlatılan imza kampanyası ile öğretmenlik mesleğinin hak ettiği değeri görmesi ve eğitim çalışanlarına şiddet uygulayanların gereken cezayı alması amaçlanıyor. Sincan İMKB Ortaokulu’nda kampanyayı imzalayan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ’’Öğretmen performans değerlendirme taslağına ilişkin bir imza kampanyası ile şiddete karşı yasal düzenleme ve koruma istemli bir imza kampanyasını aynı anda Türkiye genelinde 81 ilde başlatıyoruz’’ şeklinde konuştu.

Öğretmenlik mesleğinin toplumu inşa eden bir meslek olduğunu ve mesleğin itibarının zedelendiği bir zeminde, geleceğe ilişkin işin çivisini çıkarma gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Yalçın, ’’Öğretmen performans değerlendirme taslağında öğrencinin öğretmene parmak salladığı, dolayısıyla velinin öğretmenin yakasına yapışacağı ve arkadan tekme sallayabileceği bir düzenek söz konusu. Bunun bir performans değerlendirmesi olması ihtimalinden ziyade öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma içerebileceğine ilişkin ciddi kaygılarımız ve şiddetli eleştirilerimiz var. Bu taslak daha önce öğretmenlere ilişkin pilot uygulamayla bazı okullarda uygulanmaya çalışıldı. Buna itirazımızı ifade ettik ve bütün arkadaşlarımızın birbirine 100 vermesiyle bu tip düzenlemenin iptalini veya geçersizliğini hedefledik. Bu konuda bütün eğitim çalışanları elinden gelen gayreti gösterdiler, bundan dolayı teşekkür ediyoruz. Fakat taslak, aradan geçen zaman diliminde öğrenci, veli, öğretmen, idareci olmak üzere çeşitli bileşenleri bir araya getirerek öğretmeni değerlendirme anlamında bir işlem öngördü. Fakat bu bir zihni sinir projesi gibi duruyor. Bunu kim planladıysa öğretmenlikten, öğretmenlik mesleğinin öneminden ve içeriğinden çok habersiz gibi gözüküyor. Bir öğrencinin öğretmene karşı not vermesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Çünkü öğrenci bu anlamda duygusal davranır. Veli toplantılarında öğrenciye ilişkin değerlendirme yaptığımızda veliler çocuğuna toz kondurmayarak kabullenemiyor. Ama bir süre sonra bahsettiğimiz konulara ilişkin gerçeklerle yüzleştiğinde ’ben sizi anlamak istemedim, duygusal davrandım’ diyebiliyor’’ ifadelerini kullandı.

Öğretmenlik mesleğinin yıllardır aynı olduğunu, öğrenci tavırları, öğretmen yaklaşımı ve veli yaklaşımının yeni keşfedilen bir şey olmadığını kaydeden Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:

’’Öğrenciler iyi not aldığında notu ben aldım, zayıf not aldığında ise notu öğretmen vermiş diyerek olayın gerçeklik zemininden uzak duygusal tepkiler veriyorlar. Bu işin doğasında vardır, yıllardır bu meslek böyledir. Öğrenci tavırları, öğretmen yaklaşımı ve veli yaklaşımı yeni keşfedilen bir şey değildir. Bunlar bilindiği halde, öğretmenlik mesleğini ayak altına alabilecek, itibarsızlaştırabilecek bir yaklaşımı, bir performans sistemini öğretmenin başarısını ölçme aparatı olarak sahaya sürmek gerçeklikten uzak olmak anlamına geliyor. Buna ilişkin itirazımız var. Bütün eğitim sendikalarının buna ilişkin itirazları kamuoyuna zaten yansıdı. Bunun sadece sendikal bir mesele olmayıp, mesleğe ilişkin bir ortak hassasiyet boyutu olduğunu ifade ederek, bugün buradan hem performans değerlendirme taslağının geri çekilmesi hem de şiddete karşı bir yasal düzenleme getirilmesi noktasında talebimizi ifade eden imza kampanyasını 81 ilde başlatıyoruz. İmzalar Ankara’da toplanacak ve ikili ilişkilerde muhataplarına teslim edilecek.’’

’’ Öğretmenlik toplum inşa eden bir meslektir. Bunu tahrip etiğinizde geleceği inşa edemezsiniz’’

Yalçın, öğretmenlik mesleğinin hedef haline getirildiğini vurgulayarak, ’’Mesleğe ilişkin son süreçlerde üzerinden bir hafta geçmiyor ki yeni bir şiddet haberi kamuoyuna düşmesin. Öğretmenlik mesleği bu anlamda hedef haline getiriliyor. Velilerin bu konudaki bazı özensiz yaklaşımları bu işi her geçen gün tetikliyor. Biz, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışıyla büyümüş kitleleriz. Buna ilişkin bir hassasiyetle öğrenciye elinden gelen gayreti gösteren ve gecesi gündüzü olmayan, bazen aile yaşantısını ihmal eden bir meslekten bahsediyoruz . Bu meslek eve iş götüren bir meslek. Bu mesleğe ilişkin itibarsızlaştırma anlamına gelecek bu tip yaklaşımlar bir zihni sinir projesi gibi geliyor. Bununkesinlikle kabul edilebilir bir tarafı yok. Bakanlığı bu anlamda sağduyuya davet ediyor, öğretmenlerle çatışmak yerine öğretmenleri anlamaya davet ediyoruz. Performans adı altında bu taslağı ifade ederek öğretmeni öğrencinin ,velinin, toplumun şamar oğlanına dönüştürebilecek adım sadece öğretmeni itibarsızlaştırmaz. Öğretmene şiddetin yöneldiği bir zemin anneye, babaya ve gelecek anlamında bütün topluma sirayet edebilecek çok büyük bir tehlikeyi içinde barındırıyor. Bu mesleğin farklı bir yeri vardır. Bu meslek peygamber varisi bir meslektir çünkü ilim erbabıdır ve kalemiye sınıfı olarak toplum inşa eden bir meslektir. Bunu tahrip etiğinizde geleceği inşa edemezsiniz . O yüzden bugün iki konuda imza kampanyamızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bütün eğitim çalışanlarının da imzalarını atarak, ’İmzanı gönder iradeni göster’ sloganıyla iradesini ortaya koymaya davet ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na öğretmenlik performans değerlendirme taslağının çekilmesi, TBMM Başkanlığına ise öğretmenlik mesleğine karşı yönelen son süreçteki bazı sorumsuz yaklaşımların ve şiddet olaylarının önüne geçilmesi konusunda bir imza kampanyasını başlatıyoruz’’ değerlendirmelerinde bulundu.

Konuşmanın ardından Yalçın ve öğretmenler imza kampanyasını imzaladı.