'Eğitim Kurumlarının İnşasına Büyük Önem Veriyoruz'
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz:'Büyük Türkiye hedefine giden yolda, kılavuzumuz ilimdir, akıldır. Bilginin üretildiği yerde bilgi üretecek insanların yetiştirildiği yer de eğitim kurumlarıdır. Bu nedenle eğitim kurumlarının inşasına büyük önem veriyoruz' 'Şunu çok açık ve net olarak söyleyebiliriz ki, Türkiye beşeri sermayesini kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabilmiş dünyadaki ender ülkelerden biridir. Bunu eğitim sistemimize borçluyuz'
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Büyük Türkiye hedefine giden yolda, kılavuzumuz ilimdir, akıldır. Bilginin üretildiği yerde bilgi üretecek insanların yetiştirildiği yer de eğitim kurumlarıdır. Bu nedenle eğitim kurumlarının inşasına büyük önem veriyoruz." dedi.
Yılmaz, Hatay'da hayırsever Recep Atakaş tarafından eğitime kazandırılan Kırıkhan ilçesi Karadurmuşlu Mahallesi'ndeki 24 derslikli Naim Atakaş Anadolu Lisesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, hayırsever Atakaş'a teşekkür ederek, okulun ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Toplumun kalkınması için öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kaliteli ve fırsat eşitliği temelli eğitim de bakanlığımızın vazgeçilmez ilkesi. Eğitimin altyapısı tamamlanmadan da kaliteden bahsedebilmek de mümkün değildir. Bir insanın en büyük birikimi eğitimdir. İnsanın ait olduğu topluma yapabileceği en büyük iyilik ve katkı da eğitimdir. Büyük Türkiye hedefine giden yolda, kılavuzumuz ilimdir, akıldır. Bilginin üretildiği yerde bilgi üretecek insanların yetiştirildiği yer de eğitim kurumlarıdır. Bu nedenle eğitim kurumlarının inşasına büyük önem veriyoruz."
Yılmaz, hayırsever eğitime desteğe kapsamında bugüne kadar 25 bin 721 bina ve 58 bin 946 dersliğin bağışlandığını bildirdi.
Hangi alanda olursa olsun çalışmalarının amacının çocuklara kalkınmış, refah içinde güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu ancak eğitimle gerçekleştirebiliriz. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin kişilik, yetenek ve kabiliyetlerini en üst düzeyde geliştirerek iletişim becerisi yüksek, takım çalışmasına uyumlu, eleştirel ve analitik düşünceye sahip kişiler olarak yetişmesini istiyoruz. Türkiye'nin en büyük yatırımı beşeri sermayeye yapılan yatırımdır. Beşeri sermayeye yapılan yatırım, hem Türkiye'nin bilgi ekonomisine geçiş için hem de Türkiye'ye demokrasinin yerleşmesi için olmazsa olmaz. Şunu çok açık ve net olarak söyleyebiliriz ki, Türkiye beşeri sermayesini kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabilmiş dünyadaki ender ülkelerden biridir. Bunu eğitim sistemimize borçluyuz."
Onuncu kalkınma planındaki eğitimle ilgili hedeflerin hemen hemen hepsine ulaşıldığını dile getiren Yılmaz, hatta bazılarında konulan hedeflerin daha ilerisine geçildiğini aktardı.
Yılmaz, fırsat eşitliğinde, okullaşma oranın arttırılmasında, eğitime katılma süresinde, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasında, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasında, müfredatın güncellenmesinde ve eğitimde teknolojinin kullanılmasında büyük mesafeler kat edildiğinin altını çizdi.
Bazı alanlarda eğitimde 80 yılda yapılana denk şekilde hizmeti halka sunduklarını belirten Yılmaz, bazı alanlarda da 80 yılda yapılanın kat kat fazlasına eriştiklerini söyledi.
Milli gelirden eğitime ayrılan payın 2 kattan fazla arttığını ifade eden Yılmaz, "2002'de milli gelirde ayırdığımız pay yüzde 2,9'du, şimdi 6,2'den fazla, merkez hükümet bütçesinden ayrılan pay 12 kattan fazla arttı. 2002'de 11 milyar lira bile değildi. Şimdi 184 milyar 727 milyon." dedi.
- "Toplumumuzun yüzde 100'ünü okur-yazar hale getireceğiz"
Yılmaz, derslik sayısının da 2002 yılına göre arttığına dikkati çekti.
Toplumda 15 yaş üzeri okuma-yazma bilmeyen oranının yaklaşık 4 kat azaldığını kaydeden Yılmaz, "Yani 2002'de bu toplumun yaklaşık yüzde 15'i okur-yazar değildi, şimdi yüzde 4'ünden altı okur-yazar değil. 2 milyon 400 bin okur-yazar olmayanımız var. Şimdi okuma-yazma seferberliği başlattık, Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde bir yıl içinde toplumumuzun yüzde 100'ünü okur-yazar hale getireceğiz." diye konuştu.
Daha önce olmayan ilk defa bu dönemde başlattıkları uygulamaların amacının, eğitimde kaliteyi arttırmak ve ülkenin dört bir tarafında eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak olduğuna işaret eden İsmet Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu amaçla şartlı eğitim yardımını başlattık. İhtiyacı olan annelere diyoruz ki evlatlarınızı düzenli olarak okula gönderirseniz, gönderdiğiniz her erkek öğrenci için 35 lira, kız öğrenciler için 40 lira. Eğer liseye gönderiyorsanız erkek çocuklar için 50 lira kız çocuklar için sizin hesabınıza 60 lira yatıracağız dedik, 25 milyonun üzerindeki öğrencinin annesine bugüne kadar yaklaşık 6 milyar lira para annelerin hesabına yatırdık."
Özel yetenekli çocuklara bilim sanat merkezlerinde eğitim verdiklerini ancak ilk kez bu yıl İstanbul'da araştırma ve uygulama okulu olarak ortaokul ve lise açtıklarını aktaran Yılmaz, özel yetenekli çocuklara daha iyi bir eğitim vermek için çalıştıklarını, bu uygulamayı İstanbul'dan sonra diğer illerde de yaygınlaştıracaklarını vurguladı.
Eğitimde yabancı dil konusuna da değinen Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, haftada 15 saat İngilizce eğitimi vermek için 81 ilde pilot okullar seçtiklerini, ilerleyen dönemde de bu uygulamayı tüm Türkiye'ye yaygınlaştıracaklarını kaydetti.
Hayırsever Recep Atakaş da eğitime yapılan yatırımın en güzel yatırım olduğunu ve ömrü yettiği sürece de bu tür yatırımları yapmaya devam edeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, Atakaş'a katkılarından dolayı plaket verirken Atakaş da kendisine okulun tablosunu hediye etti.
Okulun açılış kurdelesini kesen ve derslikleri gezen Yılmaz, öğrencilerle bir süre sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bakan Yılmaz, daha sonra öğretmenler odasında öğretmenlerle basına kapalı olarak bir süre görüştü.
Kaynak: AA
Yılmaz, Hatay'da hayırsever Recep Atakaş tarafından eğitime kazandırılan Kırıkhan ilçesi Karadurmuşlu Mahallesi'ndeki 24 derslikli Naim Atakaş Anadolu Lisesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, hayırsever Atakaş'a teşekkür ederek, okulun ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Toplumun kalkınması için öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kaliteli ve fırsat eşitliği temelli eğitim de bakanlığımızın vazgeçilmez ilkesi. Eğitimin altyapısı tamamlanmadan da kaliteden bahsedebilmek de mümkün değildir. Bir insanın en büyük birikimi eğitimdir. İnsanın ait olduğu topluma yapabileceği en büyük iyilik ve katkı da eğitimdir. Büyük Türkiye hedefine giden yolda, kılavuzumuz ilimdir, akıldır. Bilginin üretildiği yerde bilgi üretecek insanların yetiştirildiği yer de eğitim kurumlarıdır. Bu nedenle eğitim kurumlarının inşasına büyük önem veriyoruz."
Yılmaz, hayırsever eğitime desteğe kapsamında bugüne kadar 25 bin 721 bina ve 58 bin 946 dersliğin bağışlandığını bildirdi.
Hangi alanda olursa olsun çalışmalarının amacının çocuklara kalkınmış, refah içinde güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu ancak eğitimle gerçekleştirebiliriz. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin kişilik, yetenek ve kabiliyetlerini en üst düzeyde geliştirerek iletişim becerisi yüksek, takım çalışmasına uyumlu, eleştirel ve analitik düşünceye sahip kişiler olarak yetişmesini istiyoruz. Türkiye'nin en büyük yatırımı beşeri sermayeye yapılan yatırımdır. Beşeri sermayeye yapılan yatırım, hem Türkiye'nin bilgi ekonomisine geçiş için hem de Türkiye'ye demokrasinin yerleşmesi için olmazsa olmaz. Şunu çok açık ve net olarak söyleyebiliriz ki, Türkiye beşeri sermayesini kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabilmiş dünyadaki ender ülkelerden biridir. Bunu eğitim sistemimize borçluyuz."
Onuncu kalkınma planındaki eğitimle ilgili hedeflerin hemen hemen hepsine ulaşıldığını dile getiren Yılmaz, hatta bazılarında konulan hedeflerin daha ilerisine geçildiğini aktardı.
Yılmaz, fırsat eşitliğinde, okullaşma oranın arttırılmasında, eğitime katılma süresinde, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasında, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasında, müfredatın güncellenmesinde ve eğitimde teknolojinin kullanılmasında büyük mesafeler kat edildiğinin altını çizdi.
Bazı alanlarda eğitimde 80 yılda yapılana denk şekilde hizmeti halka sunduklarını belirten Yılmaz, bazı alanlarda da 80 yılda yapılanın kat kat fazlasına eriştiklerini söyledi.
Milli gelirden eğitime ayrılan payın 2 kattan fazla arttığını ifade eden Yılmaz, "2002'de milli gelirde ayırdığımız pay yüzde 2,9'du, şimdi 6,2'den fazla, merkez hükümet bütçesinden ayrılan pay 12 kattan fazla arttı. 2002'de 11 milyar lira bile değildi. Şimdi 184 milyar 727 milyon." dedi.
- "Toplumumuzun yüzde 100'ünü okur-yazar hale getireceğiz"
Yılmaz, derslik sayısının da 2002 yılına göre arttığına dikkati çekti.
Toplumda 15 yaş üzeri okuma-yazma bilmeyen oranının yaklaşık 4 kat azaldığını kaydeden Yılmaz, "Yani 2002'de bu toplumun yaklaşık yüzde 15'i okur-yazar değildi, şimdi yüzde 4'ünden altı okur-yazar değil. 2 milyon 400 bin okur-yazar olmayanımız var. Şimdi okuma-yazma seferberliği başlattık, Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde bir yıl içinde toplumumuzun yüzde 100'ünü okur-yazar hale getireceğiz." diye konuştu.
Daha önce olmayan ilk defa bu dönemde başlattıkları uygulamaların amacının, eğitimde kaliteyi arttırmak ve ülkenin dört bir tarafında eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak olduğuna işaret eden İsmet Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu amaçla şartlı eğitim yardımını başlattık. İhtiyacı olan annelere diyoruz ki evlatlarınızı düzenli olarak okula gönderirseniz, gönderdiğiniz her erkek öğrenci için 35 lira, kız öğrenciler için 40 lira. Eğer liseye gönderiyorsanız erkek çocuklar için 50 lira kız çocuklar için sizin hesabınıza 60 lira yatıracağız dedik, 25 milyonun üzerindeki öğrencinin annesine bugüne kadar yaklaşık 6 milyar lira para annelerin hesabına yatırdık."
Özel yetenekli çocuklara bilim sanat merkezlerinde eğitim verdiklerini ancak ilk kez bu yıl İstanbul'da araştırma ve uygulama okulu olarak ortaokul ve lise açtıklarını aktaran Yılmaz, özel yetenekli çocuklara daha iyi bir eğitim vermek için çalıştıklarını, bu uygulamayı İstanbul'dan sonra diğer illerde de yaygınlaştıracaklarını vurguladı.
Eğitimde yabancı dil konusuna da değinen Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, haftada 15 saat İngilizce eğitimi vermek için 81 ilde pilot okullar seçtiklerini, ilerleyen dönemde de bu uygulamayı tüm Türkiye'ye yaygınlaştıracaklarını kaydetti.
Hayırsever Recep Atakaş da eğitime yapılan yatırımın en güzel yatırım olduğunu ve ömrü yettiği sürece de bu tür yatırımları yapmaya devam edeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, Atakaş'a katkılarından dolayı plaket verirken Atakaş da kendisine okulun tablosunu hediye etti.
Okulun açılış kurdelesini kesen ve derslikleri gezen Yılmaz, öğrencilerle bir süre sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bakan Yılmaz, daha sonra öğretmenler odasında öğretmenlerle basına kapalı olarak bir süre görüştü.