'Ersizler'in Erlerinden 'Göreve Hazırız' Mesajı
Kastamonu'nun Küre ilçesinde, Kurtuluş Savaşı'nda eli silah tutan erkeklerinin tamamı cephede şehit düştüğü için 'Ersizler' ismini alan ve daha sonra iki muhtarlığa ayrılan köyün erkekleri, vatan için ataları gibi cepheye gitmeye hazır bekliyor Ersizler Köyü Muhtarı Kaya: 'Dedelerimizin zamanında yaptığı gibi bugün de köyün tüm erkekleri olarak vatanımız için göreve hazırız'.
ÖZGÜR ALANTOR - Kastamonu'nun Küre ilçesinde Kurtuluş Savaşı'nda eli silah tutan bütün erkekleri şehit olduğu için "Ersizler" ismi verilen köyün erleri, vatan için bugün de göreve hazır bekliyor.
Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit veren iller arasında bulunan Kastamonu'da, daha sonra iki köye ayrılıp "Ersizler" ve "Ersizlerdere" adlarını alan, o dönemde adı "Dereköy" olan köyden eli silah tutan 38 erkek cepheye gitti.
1. Dünya Savaşı, Balkan Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda vatanı, milleti için kahramanca mücadele eden erkeklerden zafer sonrası köyüne dönen olmadı. Cepheye giden tüm erkekleri şehit düşen köye, Cumhuriyet'in ilk yıllarında "Ersizler" denmeye başlandı.
Cumhuriyet'ten önce Dereköy ve Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte "Ersizler" ismini alan köy, 1961'de Ersizler ve Ersizlerdere ismiyle iki ayrı muhtarlığa ayrıldı.
Ersizler Köyü Muhtarı İrfan Kaya, AA muhabirine, savaş yıllarında tüm erkekler cepheye gittiği için köyde erkek kalmadığını anlattı.
Köylerinde savaş dönemi sadece kadın ve çocukların kaldığını belirten Kaya, şöyle devam etti:
"Bu dönemde köydeki bir çocuk hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiş. Cenazeyi defnedecek birini bulamadıkları için yoldan geçen bir katırcıdan cenazelerini defnetmelerini istiyorlar. Katırcı 'Sizin erkeğiniz yok mu, bu köyün hiç eri yok mu?' diye soruyor. Köyümüz ismini buradan alıyor."
Dedelerine çok şey borçlu olduklarını dile getiren Kaya, "Ordumuz şu anda Afrin'de bir operasyon yapıyor. Dedelerimizin zamanında yaptığı gibi bugün de köyün tüm erkekleri olarak vatanımız için göreve hazırız." diye konuştu.
Köy sakinlerinden Yusuf Kaya ise köylerinin ismini savaştan aldığını belirterek, "Bugün de ülkemiz bir savaş içinde. Köyün gençleri olarak biz de atalarımızın yaptığı gibi savaşmaya hazırız çünkü vatan namustur." ifadesini kullandı.
İsmail Yılmaz, dedesinin Çanakkale şehit olduğunu belirterek, "Annemin dedesinin ismi Hüseyin Çelik. Savaşta şehit olduğu için oğlu olan dedeme aynı ismi veriyorlar. Mezarını Çanakkale'de bulduk." dedi.
- "Ecdadımız büyük mücadeleler vermiş"
Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ise "Yüzyıl önce Cumhuriyet kurulurken çok büyük bedeller ödenmiş. Bu bedeli yeni kuşaklara aktarmak için bu köyün hikayesini anlatıyoruz." diye konuştu.
Ersizler ve Ersizlerdere köylerinin birçok isimsiz kahramanı olduğunu vurgulayan Çağır, şunları söyledi:
"Ecdadımız büyük mücadeleler vermiş. Onların torunları olarak bu yaşanmışlıkları anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Gençlerin tarih şuurunu artırmak ve bu coğrafyanın ne zorluklarla kazanıldığını göstermek için anlatmaya da devam edeceğiz. Yüzyıl önce bu coğrafyada üzerimize gelen yedi düvele nasıl meydan okuduysak bugün de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ordumuzun, milletimizin yanındayız. Vatan olmadan din, namus ve özgürlük olmuyor."
Yaşanmış bu hikayelerin film ve belgesellerle ölümsüzleştirilmesini istediklerini belirten Çağır, "Anadolu toprakları Batı'nın ve Amerika'nın filmlerinde izlettiği hayal ürünü olan yalancı kahramanlarla değil, her karış toprağında şehit düşmüş evlatları ile doludur. Her köyünde yaşanmış gerçek acı dolu destanları vardır." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit veren iller arasında bulunan Kastamonu'da, daha sonra iki köye ayrılıp "Ersizler" ve "Ersizlerdere" adlarını alan, o dönemde adı "Dereköy" olan köyden eli silah tutan 38 erkek cepheye gitti.
1. Dünya Savaşı, Balkan Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda vatanı, milleti için kahramanca mücadele eden erkeklerden zafer sonrası köyüne dönen olmadı. Cepheye giden tüm erkekleri şehit düşen köye, Cumhuriyet'in ilk yıllarında "Ersizler" denmeye başlandı.
Cumhuriyet'ten önce Dereköy ve Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte "Ersizler" ismini alan köy, 1961'de Ersizler ve Ersizlerdere ismiyle iki ayrı muhtarlığa ayrıldı.
Ersizler Köyü Muhtarı İrfan Kaya, AA muhabirine, savaş yıllarında tüm erkekler cepheye gittiği için köyde erkek kalmadığını anlattı.
Köylerinde savaş dönemi sadece kadın ve çocukların kaldığını belirten Kaya, şöyle devam etti:
"Bu dönemde köydeki bir çocuk hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiş. Cenazeyi defnedecek birini bulamadıkları için yoldan geçen bir katırcıdan cenazelerini defnetmelerini istiyorlar. Katırcı 'Sizin erkeğiniz yok mu, bu köyün hiç eri yok mu?' diye soruyor. Köyümüz ismini buradan alıyor."
Dedelerine çok şey borçlu olduklarını dile getiren Kaya, "Ordumuz şu anda Afrin'de bir operasyon yapıyor. Dedelerimizin zamanında yaptığı gibi bugün de köyün tüm erkekleri olarak vatanımız için göreve hazırız." diye konuştu.
Köy sakinlerinden Yusuf Kaya ise köylerinin ismini savaştan aldığını belirterek, "Bugün de ülkemiz bir savaş içinde. Köyün gençleri olarak biz de atalarımızın yaptığı gibi savaşmaya hazırız çünkü vatan namustur." ifadesini kullandı.
İsmail Yılmaz, dedesinin Çanakkale şehit olduğunu belirterek, "Annemin dedesinin ismi Hüseyin Çelik. Savaşta şehit olduğu için oğlu olan dedeme aynı ismi veriyorlar. Mezarını Çanakkale'de bulduk." dedi.
- "Ecdadımız büyük mücadeleler vermiş"
Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ise "Yüzyıl önce Cumhuriyet kurulurken çok büyük bedeller ödenmiş. Bu bedeli yeni kuşaklara aktarmak için bu köyün hikayesini anlatıyoruz." diye konuştu.
Ersizler ve Ersizlerdere köylerinin birçok isimsiz kahramanı olduğunu vurgulayan Çağır, şunları söyledi:
"Ecdadımız büyük mücadeleler vermiş. Onların torunları olarak bu yaşanmışlıkları anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Gençlerin tarih şuurunu artırmak ve bu coğrafyanın ne zorluklarla kazanıldığını göstermek için anlatmaya da devam edeceğiz. Yüzyıl önce bu coğrafyada üzerimize gelen yedi düvele nasıl meydan okuduysak bugün de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ordumuzun, milletimizin yanındayız. Vatan olmadan din, namus ve özgürlük olmuyor."
Yaşanmış bu hikayelerin film ve belgesellerle ölümsüzleştirilmesini istediklerini belirten Çağır, "Anadolu toprakları Batı'nın ve Amerika'nın filmlerinde izlettiği hayal ürünü olan yalancı kahramanlarla değil, her karış toprağında şehit düşmüş evlatları ile doludur. Her köyünde yaşanmış gerçek acı dolu destanları vardır." ifadelerini kullandı.