Bakan Özlü: Büyümenin lokomotifi sanayimizdir
'2017'de yüzde 7,4 büyüyen Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünler üreterek, daha da büyüteceğiz' 'Bu rekor büyümenin lokomotifi sanayimizdir. Sanayimizi, daha da güçlendireceğiz. Türk sanayisinin sıçrama yapması için, canla başla çalışacağız'dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, 2017'de yüzde 7,4 büyüyen Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünler üreterek daha da büyüteceklerini belirterek, 'Bu rekor büyümenin lokomotifi sanayimizdir. Sanayimizi, daha da güçlendireceğiz. Türk sanayisinin sıçrama yapması için, canla başla çalışacağız.' dedi.
Özlü, bakanlık ile Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) iş birliğiyle Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı çerçevesinde düzenlenen Türkiye Elektronik Sanayi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bu program kapsamında daha önce makine ve çelik sektörleri ile bir araya geldiklerini, gelecek günlerde otomotiv yan sanayi, kimya ve gıda sektör zirvelerini hayata geçireceklerini söyledi.
Toplantılardaki temel amacın, 'Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerin temsilcilerini dinlemek, onların görüşlerini almak ve hep birlikte ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji belirlemek' olduğunu aktaran Özlü, konukların katkılarının önemine değindi.
Özlü, elektronik sektörünün artık diğer tüm sektörlere girdi sağlayan bir sanayi dalı haline dönüştüğünü kaydederek, elektronik ve yarı iletken sanayisinin bakanlık tarafından belirlenen 5 odak sektörden olduğunu vurguladı.
Elektronik sanayisinin; otomotiv, makine, uzay ve havacılık, sağlık, savunma, bilişim sanayisinin merkezinde yer aldığını dile getiren Özlü, Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu'da bu alanda sanayi yatırımları olduğunu bildirdi.
Özlü, yaklaşık 25 milyar dolar iç tüketimin sektörün itici gücü olduğunu, iç tüketim ve dış ticaretle toplam ticaret hacminin 45 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Geçen yıl bu alanda 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini aktaran Özlü, elektronik sektörünün 700 milyon dolar Ar-Ge harcaması bulunduğu, Ar-Ge merkezlerinin 67'sinin elektronik alanında faaliyet gösterdiği bilgisini verdi.
Özlü, Türkiye beyaz eşya sanayisinin geçen yıl 2016'ya göre ihracatını yüzde 7 artırarak ve 4,1 milyar dolara taşıyarak Türkiye rekoru kırdığını anımsattı ve bu alandaki dış ticaret fazlasının 3,1 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
- 'İmalat sanayisine yönelik destekler çok önemli'
Özlü, elektronik ürünlere bağımlılığın her geçen gün arttığını belirterek, 2023 için yapılan tahminlere göre tüm dünyadaki elektronik ihracatının 7 trilyon dolara ulaşacağını söyledi.
Bu rakamların elektronik sanayisinin gelecekte de ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini dile getiren Özlü, elektronik sanayisine öncelik veren ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde de önemli farklar ortaya koyduğunu, elektronik sanayisini arkasına alan ülkelerin büyüdüğünü, kalkındığını anlattı.
Özlü, hükümetin ve bakanlığın özellikle imalat sanayine yönelik destek ve teşviklere büyük önem verdiğini kaydederek, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından elektrik-elektronik ve imalat sanayilerine yönelik verilen destek ve teşviklerden bahsetti.
Geçen hafta Milli İstihdam Seferberliği kapsamında, son derece önemli teşviklerin kanunlaştığını anımsatan Özlü, bu kapsamda bilişim ve imalat sanayisinde oluşturulacak istihdama yönelik verilen destekleri anlattı.
- 'Teknoloji açığını kapatırsak cari açık problemi kalmaz'
Bakan Özlü, bilimde, teknolojide ve sanayide, küresel oyuncu olma hedefini benimsemiş bir ülke olduklarının altını çizerek, bu hedefe ancak üreterek ve ihracatla ulaşabileceklerini vurguladı.
'Teknoloji açığımızı kapattığımız gün, dış ticaret açığı diye bir problemimiz kalmayacaktır.' diyen Özlü, cari açığı azaltmanın yolunun sanayinin ihtiyaç duyduğu girdilerin yerli üretimle sağlanmasından geçtiğini söyledi.
Özlü, cari açığı azaltmak ve küresel bir oyuncu olmak için sanayinin yerli üretim girdilerini artırmaları gerektiğine vurgu yaparak, beyaz eşyanın yanı sıra, yerli üretimin en önemli başarısının savunma sanayisinde gerçekleştiğini aktardı. Özlü, savunma sanayisinin başarılı üretimlerine ilişkin bazı üretim örneklerini paylaştı.
Otomotiv sanayisinin önemine değinen Özlü, elektrikli araç motorlarında ve elektronik parçalarda, önemli bir üretim üssü haline gelmeyi hedeflediklerini bilrdirdi.
- 'Türkiye, 10 yılda 142 milyon adet cep telefonu ithal etti'
Özlü, Türkiye'nin bugün elektronik ürünlerin yüzde 84'ünü ithal ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
'Aynı şekilde, elektrikli sanayi ürünlerinin yüzde 43'ü ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Elektronik ürünler ithalatında en büyük pay 2017 rakamıyla, 2,8 milyar dolarla cep telefonlarına aittir. Türkiye, son 10 yılda, ithal ettiği cep telefonlarına yaklaşık 24 milyar dolar ödemiştir. Bu parayla kaç tane havaalanı, kaç tane OSB, kaç tane teknokent inşa edebileceğimizin hesabı ortadadır. Yine son 10 yılda ithal edilen cep telefonu sayısı, 142 milyon adettir. Bu rakamlar bize şunu söylemektedir; mutlak surette; yüksek teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünler üretmeli ve ihraç etmeliyiz.'
Özlü, Türkiye'nin geleceğinin yüksek teknolojide ve yüksek katma değerde olduğunu kaydederek, 'İthal ara malı ürünlerin, ülkemizde üretilmesi konusu; artık milli bir beka konusudur, milli bir hedeftir. Bunu hep birlikte başarmak zorundayız.' diye konuştu.
Türkiye'nin şu anda kilogram başına düşen ihracat değerinin 1,3-1,4 dolar olduğunu aktaran Özlü, bu rakamı ilk aşamada en az 3 dolara çıkarmaları gerektiğini vurguladı.
- 'Teknoloji üretiminde sınıf atlayacağız'
Özlü, en geç 10 yıl içinde hem imalat sanayisini, hem de yerli ara malı üretimini ikiye katlayacaklarını, ihraç ettikleri ürünlerin teknoloji içeriğini artıracaklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
'Titiz bir çalışma sonucunda belirlediğimiz, 2 bin 600 farklı ithal ara malı ürünü, kendi kaynaklarımızla üretmek için, bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. 2017'de yüzde 7,4 büyüyen Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünler üreterek, daha da büyüteceğiz. Bu rekor büyümenin lokomotifi sanayimizdir. Sanayimizi, daha da güçlendireceğiz. Türk sanayisinin sıçrama yapması için, canla başla çalışacağız.
Sayıları 1037'yi bulan Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizle, 76 adet teknoparkımızla, 311 adet organize sanayi bölgemizle ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve teknoloji üretiminde sınıf atlayacağız. Tüm politikalarımızı 3 ana eksen üzerine oturttuk. Bilim Merkezi, Teknoloji Üssü, İleri Sanayi Ülkesi Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız.
- 'Küresel ürünler üretebiliriz'
TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Altay, son dönemde Ar-Ge ve inovasyon alanında verilen teşviklerden bahsederek, bu sayede şirketlerin Ar-Ge'ye ayrılan paylarının da hızlı bir şekilde arttığını söyledi.
Büyük ekonomilerde Ar-Ge yatırımlarının GSYH üzerindeki etkisinin net bir şekilde görülebildiğini dile getiren Altay, Çin'in bu sayede GSYH'sini yıllar içerisinde 1,7 trilyon dolardan 11 trilyon doların üzerine çıkardığını aktardı.
Altay, ülkenin elektronik sektörünün Ar-Ge yoğunluğunun yüzde 8'in üzerinde olduğunu, Türkiye ortalamasının 8 kat üzerinde bulunduklarını anlatarak, bu yüzden sektöre güvendiklerini aktardı.
Türkiye'nin teknoloji alanında artık pazar olmaktan çıkıp üretici olması gerektiğinin altını çizen Altay, küresel ürünler üretebileceklerini sözlerine ekledi.
Etkinlikte, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan da sanayi sektörüne ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Kaynak: AA
Özlü, bakanlık ile Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) iş birliğiyle Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı çerçevesinde düzenlenen Türkiye Elektronik Sanayi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, bu program kapsamında daha önce makine ve çelik sektörleri ile bir araya geldiklerini, gelecek günlerde otomotiv yan sanayi, kimya ve gıda sektör zirvelerini hayata geçireceklerini söyledi.
Toplantılardaki temel amacın, 'Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerin temsilcilerini dinlemek, onların görüşlerini almak ve hep birlikte ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji belirlemek' olduğunu aktaran Özlü, konukların katkılarının önemine değindi.
Özlü, elektronik sektörünün artık diğer tüm sektörlere girdi sağlayan bir sanayi dalı haline dönüştüğünü kaydederek, elektronik ve yarı iletken sanayisinin bakanlık tarafından belirlenen 5 odak sektörden olduğunu vurguladı.
Elektronik sanayisinin; otomotiv, makine, uzay ve havacılık, sağlık, savunma, bilişim sanayisinin merkezinde yer aldığını dile getiren Özlü, Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu'da bu alanda sanayi yatırımları olduğunu bildirdi.
Özlü, yaklaşık 25 milyar dolar iç tüketimin sektörün itici gücü olduğunu, iç tüketim ve dış ticaretle toplam ticaret hacminin 45 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Geçen yıl bu alanda 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini aktaran Özlü, elektronik sektörünün 700 milyon dolar Ar-Ge harcaması bulunduğu, Ar-Ge merkezlerinin 67'sinin elektronik alanında faaliyet gösterdiği bilgisini verdi.
Özlü, Türkiye beyaz eşya sanayisinin geçen yıl 2016'ya göre ihracatını yüzde 7 artırarak ve 4,1 milyar dolara taşıyarak Türkiye rekoru kırdığını anımsattı ve bu alandaki dış ticaret fazlasının 3,1 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
- 'İmalat sanayisine yönelik destekler çok önemli'
Özlü, elektronik ürünlere bağımlılığın her geçen gün arttığını belirterek, 2023 için yapılan tahminlere göre tüm dünyadaki elektronik ihracatının 7 trilyon dolara ulaşacağını söyledi.
Bu rakamların elektronik sanayisinin gelecekte de ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini dile getiren Özlü, elektronik sanayisine öncelik veren ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde de önemli farklar ortaya koyduğunu, elektronik sanayisini arkasına alan ülkelerin büyüdüğünü, kalkındığını anlattı.
Özlü, hükümetin ve bakanlığın özellikle imalat sanayine yönelik destek ve teşviklere büyük önem verdiğini kaydederek, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından elektrik-elektronik ve imalat sanayilerine yönelik verilen destek ve teşviklerden bahsetti.
Geçen hafta Milli İstihdam Seferberliği kapsamında, son derece önemli teşviklerin kanunlaştığını anımsatan Özlü, bu kapsamda bilişim ve imalat sanayisinde oluşturulacak istihdama yönelik verilen destekleri anlattı.
- 'Teknoloji açığını kapatırsak cari açık problemi kalmaz'
Bakan Özlü, bilimde, teknolojide ve sanayide, küresel oyuncu olma hedefini benimsemiş bir ülke olduklarının altını çizerek, bu hedefe ancak üreterek ve ihracatla ulaşabileceklerini vurguladı.
'Teknoloji açığımızı kapattığımız gün, dış ticaret açığı diye bir problemimiz kalmayacaktır.' diyen Özlü, cari açığı azaltmanın yolunun sanayinin ihtiyaç duyduğu girdilerin yerli üretimle sağlanmasından geçtiğini söyledi.
Özlü, cari açığı azaltmak ve küresel bir oyuncu olmak için sanayinin yerli üretim girdilerini artırmaları gerektiğine vurgu yaparak, beyaz eşyanın yanı sıra, yerli üretimin en önemli başarısının savunma sanayisinde gerçekleştiğini aktardı. Özlü, savunma sanayisinin başarılı üretimlerine ilişkin bazı üretim örneklerini paylaştı.
Otomotiv sanayisinin önemine değinen Özlü, elektrikli araç motorlarında ve elektronik parçalarda, önemli bir üretim üssü haline gelmeyi hedeflediklerini bilrdirdi.
- 'Türkiye, 10 yılda 142 milyon adet cep telefonu ithal etti'
Özlü, Türkiye'nin bugün elektronik ürünlerin yüzde 84'ünü ithal ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
'Aynı şekilde, elektrikli sanayi ürünlerinin yüzde 43'ü ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Elektronik ürünler ithalatında en büyük pay 2017 rakamıyla, 2,8 milyar dolarla cep telefonlarına aittir. Türkiye, son 10 yılda, ithal ettiği cep telefonlarına yaklaşık 24 milyar dolar ödemiştir. Bu parayla kaç tane havaalanı, kaç tane OSB, kaç tane teknokent inşa edebileceğimizin hesabı ortadadır. Yine son 10 yılda ithal edilen cep telefonu sayısı, 142 milyon adettir. Bu rakamlar bize şunu söylemektedir; mutlak surette; yüksek teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünler üretmeli ve ihraç etmeliyiz.'
Özlü, Türkiye'nin geleceğinin yüksek teknolojide ve yüksek katma değerde olduğunu kaydederek, 'İthal ara malı ürünlerin, ülkemizde üretilmesi konusu; artık milli bir beka konusudur, milli bir hedeftir. Bunu hep birlikte başarmak zorundayız.' diye konuştu.
Türkiye'nin şu anda kilogram başına düşen ihracat değerinin 1,3-1,4 dolar olduğunu aktaran Özlü, bu rakamı ilk aşamada en az 3 dolara çıkarmaları gerektiğini vurguladı.
- 'Teknoloji üretiminde sınıf atlayacağız'
Özlü, en geç 10 yıl içinde hem imalat sanayisini, hem de yerli ara malı üretimini ikiye katlayacaklarını, ihraç ettikleri ürünlerin teknoloji içeriğini artıracaklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
'Titiz bir çalışma sonucunda belirlediğimiz, 2 bin 600 farklı ithal ara malı ürünü, kendi kaynaklarımızla üretmek için, bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. 2017'de yüzde 7,4 büyüyen Türkiye'yi yüksek teknolojili ürünler üreterek, daha da büyüteceğiz. Bu rekor büyümenin lokomotifi sanayimizdir. Sanayimizi, daha da güçlendireceğiz. Türk sanayisinin sıçrama yapması için, canla başla çalışacağız.
Sayıları 1037'yi bulan Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizle, 76 adet teknoparkımızla, 311 adet organize sanayi bölgemizle ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve teknoloji üretiminde sınıf atlayacağız. Tüm politikalarımızı 3 ana eksen üzerine oturttuk. Bilim Merkezi, Teknoloji Üssü, İleri Sanayi Ülkesi Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız.
- 'Küresel ürünler üretebiliriz'
TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Altay, son dönemde Ar-Ge ve inovasyon alanında verilen teşviklerden bahsederek, bu sayede şirketlerin Ar-Ge'ye ayrılan paylarının da hızlı bir şekilde arttığını söyledi.
Büyük ekonomilerde Ar-Ge yatırımlarının GSYH üzerindeki etkisinin net bir şekilde görülebildiğini dile getiren Altay, Çin'in bu sayede GSYH'sini yıllar içerisinde 1,7 trilyon dolardan 11 trilyon doların üzerine çıkardığını aktardı.
Altay, ülkenin elektronik sektörünün Ar-Ge yoğunluğunun yüzde 8'in üzerinde olduğunu, Türkiye ortalamasının 8 kat üzerinde bulunduklarını anlatarak, bu yüzden sektöre güvendiklerini aktardı.
Türkiye'nin teknoloji alanında artık pazar olmaktan çıkıp üretici olması gerektiğinin altını çizen Altay, küresel ürünler üretebileceklerini sözlerine ekledi.
Etkinlikte, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan da sanayi sektörüne ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.