'Bir Varoluş Hamlesi Açıklaması Afrin' Konferansı
Güvenlik ve Strateji Uzmanı Ağar: 'YPG/PKK'nın başta uyuşturucu parası olmak üzere milyarlarca dolar parasıyla satın almış olduğu silahlar, teçhizatlar, mühimmatlar, patlayıcılar, gasbettikleri, Irak ve Suriye ordusundan çaldığı, depolarını patlattığı, yine silah, teçhizat ve mühimmatların Afrin'e düşen payı burada bizim karşımıza çıktı. Peki Afrin için miydi bu kadar büyük bir hazırlık? Hayır. Bu, Türkiye'nin, Anadolu'nun, Orta Doğu'da bir etki üretmesini engellemek üzere oluşturulmuş, jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimat'
Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, "YPG/PKK'nın başta uyuşturucu parası olmak üzere milyarlarca dolar parasıyla satın almış olduğu silahlar, teçhizatlar, mühimmatlar, patlayıcılar, gasbettikleri, Irak ve Suriye ordusundan çaldığı, depolarını patlattığı, yine silah, teçhizat ve mühimmatların Afrin'e düşen payı burada bizim karşımıza çıktı. Peki Afrin için miydi bu kadar büyük bir hazırlık? Hayır. Bu, Türkiye'nin, Anadolu'nun, Orta Doğu'da bir etki üretmesini engellemek üzere oluşturulmuş, jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimat." dedi.
Ağar, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Bir Varoluş Hamlesi: Afrin" konferansında yaptığı konuşmada, Mehmetçiğin Afrin'de zorlu bir mücadele verdiğini söyledi.
Mehmetçiğin sadece Türkiye için değil, insanlık ve bu coğrafyanın istikrarı ve güvenliği adına Afrin'de bulunduğunu belirten Ağar, şöyle konuştu:
"İnsanlık adına yapılması çok önemli. Çünkü bu topraklara gelenler insanlık adına gelmediler, kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda geldiler. Burada bir tane insanın canı çok kıymetli ve kutsalken, sadece Suriye'de 650 bin insanın canını kaybetmesinin temel sebebi oldular. Irak'ta sayı hiç belli değil ama 2 milyon civarında olduğu ifade ediliyor. Yerlerinden, yurtlarından, evlerinden, barklarından olan insanlar bunun cabası. Suriye'nin nüfusu 25 milyondu. Bu 25 milyon insanın 10 milyonu Suriye dışına kaçmak zorunda kaldı. 5 milyonu Suriye içerisinde yer değiştirdi. Yani ülkenin yaklaşık yüzde 65, yüzde 66'sı fiili olarak bu işten mağdur oldu. İşte bu anlamda insanlık adına orada olmak çok önemli. O yüzden Mehmetçiğimiz, masum canı konusunda çok hassas davranmaya çalışıyor. Bu anlamda çok zor bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Çünkü PKK, hem sivillerin içine saklanıyor hem onları canlı kalkan olarak kullanıyor hem de sivili kamuflaj, gizlenme aracı olarak kullanıyor."
Ağar, toplamda 15 bine ulaşan bir terörist varlığıyla mücadele edildiğine dikkati çekerek, "YPG/PKK'nın başta uyuşturucu parası olmak üzere milyarlarca dolar parasıyla satın almış olduğu silahlar, teçhizatlar, mühimmatlar, patlayıcılar, gasbettikleri, Irak ve Suriye ordusundan çaldığı, depolarını patlattığı yine silah, teçhizat ve mühimmatların Afrin'e düşen payı burada bizim karşımıza çıktı. Peki Afrin için miydi bu kadar büyük bir hazırlık? Hayır. Bu, Türkiye'nin, Anadolu'nun, Orta Doğu'da bir etki üretmesini engellemek üzere oluşturulmuş, jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimat." değerlendirmesinde bulundu.
PKK'nın dağları, meskun mahalleri ve kırsalı silah, teçhizat, patlayıcı ile mühimmat alanına çevirdiğini vurgulayan Ağar, "2015 yılının 11 Temmuz'unda baş yılan Karayılan, yani PKK'nın şu andaki sözde liderinin yapmış olduğu açıklamayla, Türkiye'de Cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişimi başlamıştır. Bizler bunu 'meskun mahal çatışmaları veya hendek çatışmaları' diye biliriz. İnanın Türkiye'nin en zor dönemlerinden bir tanesidir. Eğer yayılma gücü ve imkanı bulabilmiş olsaydı, açıkçası bütün Türkiye'yi koskoca bir yangın alanına çevirip, Türkiye'yi bölmeye odaklanmış çok önemli bir hamledir." diye konuştu.
- "Tarihimizde böyle bir olay yok"
Abdullah Ağar, ülkenin FETÖ'nün darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Çok şükür savuşturduk. Savuşturamayabilirdik. Eğer savuşturamasaydık birbirine dolanmış, bir iç savaşa sürüklenmiş ve aynı Iraklı gibi, 'Gel beni kurtar' diye feryat figan eden, uluslararası müdahale bekleyen bir toplum haline dönüşebilirdik. Yani biz de o tuzağa düşebilirdik ama şükür ki, devletimiz içindeki vatansever kadroların ve vatansever milletimizin ortaya koymuş olduğu basiret, feraset ve etkiyle tarihimizdeki en zorlu geceyi savuşturduk. FETÖ'nün o darbe girişimi o kadar büyük bir travma ki büyük bir çoğunluğunuz bir cümle kurdunuz. 'Biz bir rüya mı gördük?' dediniz. Kafanızda anlamlandıramadınız, konumlandıramadınız. Neden bu tramvayı yaşıyoruz? Bizim evlatlarımızı bizden çaldılar, bize karşı silah olarak kullandılar. Bizim evlatlarımızı bize karşı silah olarak kullanırken, bizden çaldıkları silahları bize karşı kullanarak yaptılar. Bizi vurdular. Bizim devletimizi vurdular. Tarihimizde böyle bir olay yok. Biz böyle bir şey yaşadık işte."
- "Maksat toplumu birbirine düşürmektir"
Irak'ta ve Suriye'deki gibi eksenler ve kutuplar oluşturup Türkiye'yi kendi içerisinde çökertmek gibi gayelerin olduğunu ifade eden Ağar, "Bu farklı eksenleri kaşıyıp, bu farklı eksenler üzerinden toplumu birbirine düşürmeyi amaçlayanlar var. Burada terörü kullanırlar. Bir patlama, çatlama olur. Sembol bir alana, zamana, kişiye bir eylem yaparlar. Maksat toplumu birbirine düşürmektir. Sizin zihninize sızıp, zihninizde yaratmış oldukları travmalarla sizi kendi istedikleri gibi yönetmek ve yönlendirmektir amaçları. Sizin üzerinize düşen, karşı karşıya kaldığınız her bu tür travmatik olayı soğukkanlı bir hassasiyetle karşılayıp birbirinize düşmemenizdir." dedi.
Kaynak: AA
Ağar, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Bir Varoluş Hamlesi: Afrin" konferansında yaptığı konuşmada, Mehmetçiğin Afrin'de zorlu bir mücadele verdiğini söyledi.
Mehmetçiğin sadece Türkiye için değil, insanlık ve bu coğrafyanın istikrarı ve güvenliği adına Afrin'de bulunduğunu belirten Ağar, şöyle konuştu:
"İnsanlık adına yapılması çok önemli. Çünkü bu topraklara gelenler insanlık adına gelmediler, kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda geldiler. Burada bir tane insanın canı çok kıymetli ve kutsalken, sadece Suriye'de 650 bin insanın canını kaybetmesinin temel sebebi oldular. Irak'ta sayı hiç belli değil ama 2 milyon civarında olduğu ifade ediliyor. Yerlerinden, yurtlarından, evlerinden, barklarından olan insanlar bunun cabası. Suriye'nin nüfusu 25 milyondu. Bu 25 milyon insanın 10 milyonu Suriye dışına kaçmak zorunda kaldı. 5 milyonu Suriye içerisinde yer değiştirdi. Yani ülkenin yaklaşık yüzde 65, yüzde 66'sı fiili olarak bu işten mağdur oldu. İşte bu anlamda insanlık adına orada olmak çok önemli. O yüzden Mehmetçiğimiz, masum canı konusunda çok hassas davranmaya çalışıyor. Bu anlamda çok zor bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Çünkü PKK, hem sivillerin içine saklanıyor hem onları canlı kalkan olarak kullanıyor hem de sivili kamuflaj, gizlenme aracı olarak kullanıyor."
Ağar, toplamda 15 bine ulaşan bir terörist varlığıyla mücadele edildiğine dikkati çekerek, "YPG/PKK'nın başta uyuşturucu parası olmak üzere milyarlarca dolar parasıyla satın almış olduğu silahlar, teçhizatlar, mühimmatlar, patlayıcılar, gasbettikleri, Irak ve Suriye ordusundan çaldığı, depolarını patlattığı yine silah, teçhizat ve mühimmatların Afrin'e düşen payı burada bizim karşımıza çıktı. Peki Afrin için miydi bu kadar büyük bir hazırlık? Hayır. Bu, Türkiye'nin, Anadolu'nun, Orta Doğu'da bir etki üretmesini engellemek üzere oluşturulmuş, jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimat." değerlendirmesinde bulundu.
PKK'nın dağları, meskun mahalleri ve kırsalı silah, teçhizat, patlayıcı ile mühimmat alanına çevirdiğini vurgulayan Ağar, "2015 yılının 11 Temmuz'unda baş yılan Karayılan, yani PKK'nın şu andaki sözde liderinin yapmış olduğu açıklamayla, Türkiye'de Cumhuriyet tarihinin en büyük isyan girişimi başlamıştır. Bizler bunu 'meskun mahal çatışmaları veya hendek çatışmaları' diye biliriz. İnanın Türkiye'nin en zor dönemlerinden bir tanesidir. Eğer yayılma gücü ve imkanı bulabilmiş olsaydı, açıkçası bütün Türkiye'yi koskoca bir yangın alanına çevirip, Türkiye'yi bölmeye odaklanmış çok önemli bir hamledir." diye konuştu.
- "Tarihimizde böyle bir olay yok"
Abdullah Ağar, ülkenin FETÖ'nün darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Çok şükür savuşturduk. Savuşturamayabilirdik. Eğer savuşturamasaydık birbirine dolanmış, bir iç savaşa sürüklenmiş ve aynı Iraklı gibi, 'Gel beni kurtar' diye feryat figan eden, uluslararası müdahale bekleyen bir toplum haline dönüşebilirdik. Yani biz de o tuzağa düşebilirdik ama şükür ki, devletimiz içindeki vatansever kadroların ve vatansever milletimizin ortaya koymuş olduğu basiret, feraset ve etkiyle tarihimizdeki en zorlu geceyi savuşturduk. FETÖ'nün o darbe girişimi o kadar büyük bir travma ki büyük bir çoğunluğunuz bir cümle kurdunuz. 'Biz bir rüya mı gördük?' dediniz. Kafanızda anlamlandıramadınız, konumlandıramadınız. Neden bu tramvayı yaşıyoruz? Bizim evlatlarımızı bizden çaldılar, bize karşı silah olarak kullandılar. Bizim evlatlarımızı bize karşı silah olarak kullanırken, bizden çaldıkları silahları bize karşı kullanarak yaptılar. Bizi vurdular. Bizim devletimizi vurdular. Tarihimizde böyle bir olay yok. Biz böyle bir şey yaşadık işte."
- "Maksat toplumu birbirine düşürmektir"
Irak'ta ve Suriye'deki gibi eksenler ve kutuplar oluşturup Türkiye'yi kendi içerisinde çökertmek gibi gayelerin olduğunu ifade eden Ağar, "Bu farklı eksenleri kaşıyıp, bu farklı eksenler üzerinden toplumu birbirine düşürmeyi amaçlayanlar var. Burada terörü kullanırlar. Bir patlama, çatlama olur. Sembol bir alana, zamana, kişiye bir eylem yaparlar. Maksat toplumu birbirine düşürmektir. Sizin zihninize sızıp, zihninizde yaratmış oldukları travmalarla sizi kendi istedikleri gibi yönetmek ve yönlendirmektir amaçları. Sizin üzerinize düşen, karşı karşıya kaldığınız her bu tür travmatik olayı soğukkanlı bir hassasiyetle karşılayıp birbirinize düşmemenizdir." dedi.