'Cinsel İstismarcılar Aileleri De Kandıracak Tipteler'

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Öğretim Görevlisi Doç Dr. Burak Miraç Gönültaş, "Öğretmen, bakıcı, anne ile babanın ihmal ve istismar konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü cinsel istismarcılar onları da kandırabilecek tipteler. Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar tipleri var. Her birinin çocuğa verdiği çok ciddi zararlar var. Hatta bazı istismar tipleri çocuğa geriye dönüşümsüz zararlar verebiliyor" dedi.

'Cinsel İstismarcılar Aileleri De Kandıracak Tipteler'
CÜ Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından ’Günümüzün Problemi Çocuk İstismarı Hakkında Ne Biliyoruz’ konferans düzenlendi.

Okulun konferans salonunda düzenlenen programa CÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Bekir Zengin, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Edebiyat Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Miraç Burak Gönültaş, son günlerde artan cinsel istismar konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Gönültaş, "Artık çocuklarla ilgili konularda çok tedirginiz. Çocuklarımız çok zarar görmeye başladı.

İstismar vakalarında artışlar var. Her an her dakika çocuklarımızın başına bir iş gelme ihtimali oluyor. Ne yazık ki toplumumuzda bazı insanlar var ki çocuklarımıza zarar verebiliyor. Çocuk ile pornografi hiç bir araya gelmeyecek iki kelime ama çocuk pornografisi diye bir şey var çocukları bu şekilde kullanarak bu sektörde para kazanan insanlar var. Ondan dolayı bizler çocukları korumazsak, çocuklarımızı savunmazsak, çocuklar ile ilgili bir takım tedbirler almazsak çocuklarımıza ciddi zarar verebilecek insanlar var" dedi.

Çocuğun birtakım gereksinimleri olduğunu ifade eden Gönültaş, "Aileden de çocuğun en çok beklediği birtakım gereksinimler var başta beslenme, soğuktan sıcaktan korunma en temelde de sevgi ihtiyacı gibi bir takım ihtiyaçları var. Eğer bu gereksinimler karşılanmıyorsa biz burada ihmalden bahsediyoruz. Artık öyle bir noktaya gelmiş ki aile artık bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor. Çocuk da bir takım davranışsal değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Özellikle okulda bunlar fark edilir. İhmal içinde olan çocuklarda fiziksel belirtiler vardır. Genellikle çocuklar gelişme gösteremezler. Yaşıtlarına göre boy ve kilo konusunda biraz daha gelişimleri geridedir. Güvensiz bir bağlanma yaşarlar. Çünkü en yakın ihtiyacı ilgiyi beklediği ailesinden görmediği yakınlığı öğretmenine ve dışarıdaki bir arkadaşına göstermekten çekinebilir. Saldırganlık ve çekingenlik gösterebilir. Çocuklar sosyal ortamlarında diğer çocuklardan farklı tepkiler verebilir. Özellikle beslenme ihtiyacının karşılanmaması zeka geriliğinde, zeka düşüklüğüne etkisi oluyor" diye konuştu.



"Cinsel, istismarcılar aileyi de kandırabilir"

Öğretmen, bakıcı, anne ve babanın ihmal ve istismar konusunda bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Gönültaş, "Çünkü cinsel istismarcılar onları da kandırabilecek tipteler. Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar tipleri var. Her birinin çocuğa verdiği çok ciddi zararlar var. Hatta bazı istismar tipleri çocuğa geriye dönüşümsüz zararlar verebiliyor. Önlemek çok önemli bu konularda, önleme çalışmaları yapmak çok önemli çocuk istismara uğradıktan sonra istediğiniz rehabilitasyonu, eğitim çalışmalarını, tedavileri uygulayın çocukta çok ciddi eser ve emareler kalıyor olayla ilgili. Çocukluk dönemi çok önemli bizim için çünkü yaşam evresinin en önemli ilk basamağı orası burada yaşanan her türlü olumsuz ya da olumlu durum bizim yetişkinliğimizi, yaşlılığımızı etkiliyor." dedi.

İstismara uğrayan çocuklar genellikle çok ciddi tepki ve yakınmalar gösterdiğini anlatan Gönültaş, şunları söyledi:

"Bunlar içerisinde özellikle penetrasyon içerikli istismara maruz kalmış çocuklar da ciddi şekilde evden kaçmalar ve intihar girişimleri olduğunu görüyoruz. Onun için bu çocuklarla ilgili tespit, yaklaşım, müdahale, istismar sonrası adli süreçte yaklaşım çok önemli. Takip etmek gerekiyor. Rehabilistasyon çok önemli çünkü rehabilitasyon olmazsa çocuklar çok ciddi şekilde bir takım kendine zarar verme davranışları geliştirebiliyorlar."

Öğretmenlerin katkısı yüzde 46

Cinsel istismar sıklığı yüzde 10, yüzde 40 aralığında görüldüğünü ama bunun buz dağının görünen yüzü olduğunu ifade eden Gönültaş, "Son zamanlardaki artışlarda görünen kısım ortaya çıkıyor. Bunda da sosyal servisinin artmasının önemli katkısı var. Yapılan çalışmalarda öğretmenlerin yüzde 48 katkısı olmuş. Öğretmenler durumu fark etmiş, çocukta bir değişikliği gözlemlemiş, görüşmeye başlamış, rehberlik servisi bu işin içerisine girmiş. Rehberlik servisi de bakmış çocuğun istismar mağduru olduğu ortaya çıkmış. Sosyal hizmet alanının gelişmesi özellikle çocukların son zamanlarda yaşamış olduğu istismar olgularının ortaya çıkmasına önemli katkılar sundu. Çocukları taciz edenlerin yüzde 96’sı erkek ama kadınlarda istismar ediyor. Hatta kadınlar erkeklere göre istismarda çocuğa yaklaşımda çocuklara uyguladığı metotlarda daha zorlayıcı, daha tehditkar yöntemler kullanıyorlar. Erkekler daha çok kandırma yöntemini kullanıyor" şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından CÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Bekir Zengin, Gönültaş’a teşekkür belgesi verdi.
Kaynak: İHA