Davutoğlu Açıklaması '15 Temmuz Millet Olarak En Ağır İmtihan Ama Yüzyıllarca Sürecek Gurur Gecesini Yaşadık'
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “15 Temmuz gecesi bir millet olarak en ağır imtihan ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi” dedi.
Milli Türk Talebe Birliği tarafından Karabük Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte eski Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından "Duruş Konuşmaları, Bilgi, Bilinç ve Ahlak" konulu konferans verildi.
Davutoğlu, Karabük’ü akademik hayatı boyunca ilgi ve sosyolojik gözlemle takip ettiği bir şehir olduğunu belirterek, “Üniversite hayatında iken tam bir doğal, gerçek bir geleneğimizin ev mimarisi ortamında birkaç gün geçirmek istediğimizde Safranbolu’ya sığınırdık. O zamandan beri zihnimde Karabük ile Safranbolu ikilisi gelenek ile modernleşmenin yan yana yaşadığı iki model gibi gelir. Nerede olursanız olun bulunduğunuz mekanın ruhuna nüfuz edin. Safranbolu’daki o güzel ev mimarisinin içinde teneffüs ettiğiniz her havadaki doğallık ile ve modern dönemde Türk sanayileşmesinin belki de en çarpıcı sosyolojik zemini teşkil eden Karabük’te ki insan ile kuracağınız bağ burayı anlamanıza sebebiyet verir” dedi.
Davutoğlu, gençlerin 1930’lara kadar küçük bir köy olan Karabük’ün KARDEMİR’in kurulmasından sonra nasıl bir değişim geçirdiğini anladıklarında Türkiye’nin sosyo ekonomik tarihinin de kavranabileceğini ifade etti.
“15 Temmuz gecesi yüzyıllarca sürecek gurur gecesini yaşadık”
“Duruş” kitabının yazım serüvenini anlatırken 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Davutoğlu, "15 Temmuz gecesi bir millet olarak en ağır imtihan ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi. O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe çağırırken silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırırken, diğer taraftan uluslararası kanallara çıkıp ’ülkede darbe oldu’ diye neredeyse şen şakrak yayın yapan kanallarda ’bu geceyi bizim için karanlık bir gece olarak görebilirsiniz ama yarın aydınlık bir güne hep beraber uyanacağız’ diye seslenirken bir taraftan da düşündüm. O gün meclisimizi bombalayan o masum vatandaşlarımıza keskin nişancılarla saldıranlarda geçmişte bu toprakların çocuklarıydı. Bir hain çete tarafından yanlış yönlendirildiler ve bir robotik ihanet çetesine dönüştürüldüler” diye konuştu.
"O yiğit insanlara vefa borcum var"
15 Temmuz gecesi aynı aileden insanların karşı karşıya geldiklerini ve bir daha böyle bir örgütün gençlerin arasına nüfus etmemesi için bir çalışma yapmaya karar verdiğini açıklayan Davutoğlu şunları söyledi:
“Gençlerle yüz yüze, gençlerle sohbet. Diğer taraftan da o gece şehit düşen o yiğit insanlara bir vefa borcum var. Bu şehre geldikten sonrada ilk ziyaretimi 15 Temmuz şehidinin evine yaptım. Sizden de tavsiyem onları yalnız bırakmayın, ziyaret edin.”
“Duruş” kitabını o gece yazmaya nasıl karar verdiğini aktaran Davutoğlu, daha sonra kitabında yer alan konu ve prensiplerini anlattı.
Konferansa Sare Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel ile eşi Özlem Aras Gürel, diğer protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: İHA
Davutoğlu, Karabük’ü akademik hayatı boyunca ilgi ve sosyolojik gözlemle takip ettiği bir şehir olduğunu belirterek, “Üniversite hayatında iken tam bir doğal, gerçek bir geleneğimizin ev mimarisi ortamında birkaç gün geçirmek istediğimizde Safranbolu’ya sığınırdık. O zamandan beri zihnimde Karabük ile Safranbolu ikilisi gelenek ile modernleşmenin yan yana yaşadığı iki model gibi gelir. Nerede olursanız olun bulunduğunuz mekanın ruhuna nüfuz edin. Safranbolu’daki o güzel ev mimarisinin içinde teneffüs ettiğiniz her havadaki doğallık ile ve modern dönemde Türk sanayileşmesinin belki de en çarpıcı sosyolojik zemini teşkil eden Karabük’te ki insan ile kuracağınız bağ burayı anlamanıza sebebiyet verir” dedi.
Davutoğlu, gençlerin 1930’lara kadar küçük bir köy olan Karabük’ün KARDEMİR’in kurulmasından sonra nasıl bir değişim geçirdiğini anladıklarında Türkiye’nin sosyo ekonomik tarihinin de kavranabileceğini ifade etti.
“15 Temmuz gecesi yüzyıllarca sürecek gurur gecesini yaşadık”
“Duruş” kitabının yazım serüvenini anlatırken 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Davutoğlu, "15 Temmuz gecesi bir millet olarak en ağır imtihan ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi. O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe çağırırken silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırırken, diğer taraftan uluslararası kanallara çıkıp ’ülkede darbe oldu’ diye neredeyse şen şakrak yayın yapan kanallarda ’bu geceyi bizim için karanlık bir gece olarak görebilirsiniz ama yarın aydınlık bir güne hep beraber uyanacağız’ diye seslenirken bir taraftan da düşündüm. O gün meclisimizi bombalayan o masum vatandaşlarımıza keskin nişancılarla saldıranlarda geçmişte bu toprakların çocuklarıydı. Bir hain çete tarafından yanlış yönlendirildiler ve bir robotik ihanet çetesine dönüştürüldüler” diye konuştu.
"O yiğit insanlara vefa borcum var"
15 Temmuz gecesi aynı aileden insanların karşı karşıya geldiklerini ve bir daha böyle bir örgütün gençlerin arasına nüfus etmemesi için bir çalışma yapmaya karar verdiğini açıklayan Davutoğlu şunları söyledi:
“Gençlerle yüz yüze, gençlerle sohbet. Diğer taraftan da o gece şehit düşen o yiğit insanlara bir vefa borcum var. Bu şehre geldikten sonrada ilk ziyaretimi 15 Temmuz şehidinin evine yaptım. Sizden de tavsiyem onları yalnız bırakmayın, ziyaret edin.”
“Duruş” kitabını o gece yazmaya nasıl karar verdiğini aktaran Davutoğlu, daha sonra kitabında yer alan konu ve prensiplerini anlattı.
Konferansa Sare Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel ile eşi Özlem Aras Gürel, diğer protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.