'Dünyadaki Kavganın Nedeni Doğal Kaynakların Paylaşımıdır'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: 'Siyasi bir değişim var. Yeni güç dengeleri doğdu. Komünist Çin, Amerika ve Avrupa'yla mücadele edecek duruma geldi. Bu da tabii kaynakların paylaşımı konusunda bir sıkıntıya neden olacak gibi. Stratejik bölgeleri kontrol etmek istiyor. Yemen'deki kavga da bunun bir göstergesi. O boğazın kontrol edilmesi gerekiyor'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Siyasi bir değişim var. Yeni güç dengeleri doğdu. Komünist Çin, Amerika ve Avrupa'yla mücadele edecek duruma geldi. Bu da tabii kaynakların paylaşımı konusunda bir sıkıntıya neden olacak gibi. Stratejik bölgeleri kontrol etmek istiyor. Yemen'deki kavga da bunun bir göstergesi. O boğazın kontrol edilmesi gerekiyor." dedi.

Karamollaoğlu, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) düzenlediği etkinlikte, "Türkiye'nin geleceği, geleceğin Türkiye'si" başlıklı bir konuşma yaptı.

ESAM'ın çok önemli bir kuruluş olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, kurumun merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vizyonu üzerine kurulduğunu söyledi.

Karamollaoğlu, Erbakan'ın Konya'dan milletvekili olduktan sonra ESAM'ı kurduğunu belirterek, kurumun zaman içerisindeki çalışmalarından bahsetti.

Milli Görüş hareketinin siyasi alandaki geçmişi hakkında bilgiler veren Karamollaoğlu, Milli Görüş'ün 28 Şubat süresinden bugüne gelene kadar yaşadığı gelişmeleri hatırlattı.

Karamollaoğlu, dünya haritası üzerinden sürdürdüğü konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dünyada iklim değişikliği çok önemli bir problem. Trump dışında herkes bunu kabul ediyor. Küresel ısınma konuyla ilgilenenlerin ödünü koparıyor. Siyasi bir değişim var. Yeni güç dengeleri doğdu. Komünist Çin, Amerika ve Avrupa'yla mücadele edecek duruma geldi. Bu da tabii kaynakların paylaşımı konusunda bir sıkıntıya neden olacak gibi. Stratejik bölgeleri kontrol etmek istiyor. Yemen'deki kavga da bunun bir göstergesi. O boğazın kontrol edilmesi gerekiyor. Herkes birbirini kesiyor. DEAŞ da Bokoharam da doğdu. Herkes bunun içinde. Kaos ortamında herkesin zayıflayacağını öngörebiliriz. Böylece sınırlar da değişecek. Sosyal yapıda da çok ciddi değişikliler var. Sosyal yapı çöküyor. Ahlaki yapı yok oluyor. Bu sadece bizim için sorun değil. Cinsiyetsizlik de artık gündemlerine. İnsanların kimliklerinde cinsiyetten bahsedilmiyor. Aile mefhumu Batı'da ortadan kalktı. Biz de bunların altına imza attık. Radikalleşme ve kutuplaşma eğilimleri artıyor. Irkçılık ve mezhepçilik her yerde artıyor. Kitlesel ve bölgesel göçler var."

Medya ile toplumun yönlendirildiğini aktaran Karamollaoğlu, medyanın Türkiye dahil dünyada tekelleşme olduğunu söyledi.

Karamollaoğlu, dünyada ekonomi alanında ciddi sorunlar olduğunu belirterek, gelişen ülkelerin daha da zenginleştiğini, gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığını kaydetti.

Sanayi ve teknolojide bir tahakkümün gerçekleştiğine vurgu yapan Karamollaoğlu, "İlaç ve gıda yoluyla nesiller kısırlaştırılıyor. Her yenilen gıdanın içinde bizim metabolizmamızı bozan katkılar var. Bunu bütün dünya anlamaya başladı. Biz de anlamaya çalışıyoruz. Herkes doktora gidiyor. Bunun altında yatan gerçekleri görmek zorundayız. Uzay teknolojisi de önemli diğer bir konu. Savaş sanayisi ve teknolojisinde müthiş gelişmeler var. Bizim ürettiklerimizin dışarıyla kıyası mümkün değil. Tüfekler üretiyoruz ama bunların hepsi geride kaldı. Buradaki teknoloji başka bir teknoloji. Bu sebeplerden dolayı gelişmiş ülkeler dünyada bazı yerleri kontrol etmek istiyorlar. Uçak gemileri Amerika'nın her yerinde var. Onları rahatsız eden bir durum olduğunda oraya ulaşmaları bir gün sürüyor." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu ayrıca dünya hakimiyeti için etkili ülkelerin stratejilerini, "Maden ve enerji kaynaklarına ulaşma, İslam ülkelerinin ve diğer ülkelerin kalkınmasını önleme, İslam dünyasını yeniden şekillendirme, İsrail'in arz-ı mev'ud emellerine destek verme" olarak sıraladı.

Konuşmasının sonunda Türkiye'nin konumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, "Ülkemizde ahlaki ve manevi yozlaşma zirveye çıktı. Eğitim bir keşmekeşe döndü. Arkadaşlar iktidar geldiklerinde akıllı tahta ve tablet projesiyle geldi. Batılılar da bunları icat etmelerine karşı çocukları bunlardan uzak tutmaya çalıştılar. Toplumsal kamplaşma var. Kamplaşma olursa herkes kendi tarafına çekebileceğini düşündü. Dışarıdan bir taarruz geldiğinde biz buna nasıl karşı koyacağız. Bu ciddi bir problem. Adalet sisteminde de sıkıntılar var. Ekonomik bir darboğaz içerisindeyiz. Bundan çıkmak için mucize mahiyetinde atılımlara ihtiyaç var. Sınırlarımız bir duvarla örüldü. Bu isabetli bir adım. Türkiye'ye sadece o sınırla girilmiyor ki. Sınır ötemizde birtakım sıkıntılar var. Münbiç'e girmede de sebep bu. Dış politikalarımızda da çelişkilerimiz var." dedi.

ESAM İstanbul Temsilcisi Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy da programda bir açılış konuşması gerçekleştirdi.
Kaynak: AA