Metin Akpınar Ve Müjdat Gezen'in Savcılık Ve Mahkeme İfadeleri Ortaya Çıktı
Bir televizyon kanalında söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in savcılık ve mahkemedeki ifadeleri ortaya çıktı. İki oyuncu da "Cumhurbaşkanıma hakaret kastım yoktu” diyerek suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında bir televizyon programındaki söylemleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında adliyeye getirilen Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
“Temennilerimi dile getirdim”
Akpınar ve Gezen’in savcılık ifadeleri de ortaya çıktı. Akpınar ifadesinde, “Ben yaptığım konuşmada bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbiriyle aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmakta benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur” dedi.
“Medyanın yorumladığı gibi sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım” diyen Akpınar, “Söylediklerim açık ve nettir. Söylediklerimin arkasındayım. Burada Çağdaş Demokrasi tanımında olduğu birbirleriyle aynı düşünmeyenlerin birlikte yaşayabilmelerinin örneğidir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur”
İfadesinin devamında, “Benim Ak Partiye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için, ‘Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır’ diye söylemiştim. Bu sözlerimde Ak Partiye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim bütün Türk toplumunun proteinle beslenmesidir. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanıma hakaret kastım yoktu. Yine Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim” diyerek suçlamaları reddetti.
“Söylediğim sözlerin arkasındayım”
Metin Akpınar mahkemedeki sorgusunda ise, “Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı hakaret içeren bir söz kullanmadım” dedi.
Müjdat Gezen ise savcılık ifadesinde, "Bu konuşma mizah olsun diye söyledim. Benim her hangi bir Cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında ’Bu Kadıköy’de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir’ demiştir. Ben de Kadıköy’de oturduğumdan dolayı bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Dediğim gibi benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir. Ben tiyatrocuyum. Sahnede de bu cümleyi bire bir kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy’dedir. Kadıköy’de tiyatromda komedi oyununda bu sözleri orada da söylüyorum. Söylememdeki amaç mizahi bir eleştiridir. Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla hakaret kastım yoktur. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
“Temennilerimi dile getirdim”
Akpınar ve Gezen’in savcılık ifadeleri de ortaya çıktı. Akpınar ifadesinde, “Ben yaptığım konuşmada bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbiriyle aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmakta benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur” dedi.
“Medyanın yorumladığı gibi sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım” diyen Akpınar, “Söylediklerim açık ve nettir. Söylediklerimin arkasındayım. Burada Çağdaş Demokrasi tanımında olduğu birbirleriyle aynı düşünmeyenlerin birlikte yaşayabilmelerinin örneğidir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur”
İfadesinin devamında, “Benim Ak Partiye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için, ‘Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır’ diye söylemiştim. Bu sözlerimde Ak Partiye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim bütün Türk toplumunun proteinle beslenmesidir. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanıma hakaret kastım yoktu. Yine Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim” diyerek suçlamaları reddetti.
“Söylediğim sözlerin arkasındayım”
Metin Akpınar mahkemedeki sorgusunda ise, “Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı hakaret içeren bir söz kullanmadım” dedi.
Müjdat Gezen ise savcılık ifadesinde, "Bu konuşma mizah olsun diye söyledim. Benim her hangi bir Cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında ’Bu Kadıköy’de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir’ demiştir. Ben de Kadıköy’de oturduğumdan dolayı bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Dediğim gibi benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir. Ben tiyatrocuyum. Sahnede de bu cümleyi bire bir kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy’dedir. Kadıköy’de tiyatromda komedi oyununda bu sözleri orada da söylüyorum. Söylememdeki amaç mizahi bir eleştiridir. Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla hakaret kastım yoktur. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.