KDK Ve UNICEF'ten Çocuklar İçin Toplantı

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Dünyanın her yerinde bütün sıkıntılı olaylar karşısında en fazla mağdur olan, hakları ihlal edilen kadınlar ve çocuklar. Bunlara karşı yapılabilecek bütün çalışmalar insanlığın geleceği açısından çok önem arz etmekte. Bunu hepimiz biliyoruz. Ben inanıyorum ki bu çalışmanın neticesini takip ettiğimizde Türkiye bugün mevcut durumundan çok daha ileri bir noktalara gelecek" dedi.

KDK Ve UNICEF'ten Çocuklar İçin Toplantı
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ile UNICEF iş birliğinde yürütülen “Türkiye’de Çocuk Koruma Sistemi ile İlgili Kurumların Rolü: İstişare ve Koordinasyon Toplantısı” gerçekleştirildi.

KDK Başdenetçisi Şeref Malkoç’un ev sahipliğindeki toplantıya denetçi Celile Özlem Tunçak, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile Adalet Komisyonu Başkan Vekili Yılmaz Tunç da katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Başdenetçi Malkoç, KDK’nın gücünü anayasadan alan TBMM’ye dayanan ve Türkiye’nin en genç kurumlarından biri olduğunu anımsattı. Özellikle son yıllarda sosyal alanda da aktiviteler düzenlemeye başladıklarını belirten Malkoç, "6 yıllık bir geçmişimiz var yani KDK, Türkiye’nin diğer kurumları arasında yeni sayılan bir kurum. ’İnsanın en hayırlısı insana en fazla faydası dokunan’, ’insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışına tabi bir kurumuz. KDK şikayet üzerine çalışan bir kurum. Adalet, hakkaniyet ve insan haklarına dayalı inceleme yapan bir kurum. Bu anlamda özellikle idarenin denetlenmesi açısından halkın avukatlığını yapan bir kurum. Bu sosyal faaliyetlerimizin gayesi hak arama kültürünün Türkiye’de oldukça yaygınlaştırılmasını temin etmek ve vereceğimiz tavsiye kararlarıyla da idareye bir bakıma yol göstermek, danışmanlık yapmak, yani kısacası devlet ve millet arasında bir köprü görevini üstlenmek" şeklinde konuştu.



"17 bin 131 şikayet başvurusu aldık"

Geçen yıl 17 bin 131 başvuru aldıklarını aktaran Malkoç, bu başvuruların bir kısmının mahkemeye intikal ettiğini ve yasa gereği bakamadıklarını ifade ederek, bir kısım konularda idari yolları tüketilmeden KDK’ya yapılan başvuruları ilgili idareye gönderme kararı verdiklerini söyledi.

Malkoç, uygun başvuruların çok önemli bir kısmını dostane yöntemle çözdüklerini aktardı. İdarenin tavsiye kararlarına uyma oranının 2018 yılında yüzde 20’lerden yüzde 65’in üzerine çıktığının altını çizen Malkoç, "KDK velinin veya vasisinin onayı olmadan şikayetleri kabul edebiliyor. Hani derler ya çocuktan al haberi, biz de birçok şeyi çocuklardan alabiliyoruz. Özellikle de kurumda kadın ve çocuklarla ilgili denetçi arkadaşımız Özlem Hanım bu çalışmaları yürütüyor. Bu çalışmalar da bizim için ayrı bir önem arz ediyor ve biz bu konuda oldukça çaba sarf ettik. Örneğin geçen yıl sivil toplum örgütleri ile detaylı bir çalışma yaptık, bunu raporlaştırdık. Yine bu yıl TBMM tören salonunda kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin mekanizmaların etkinliğinin artırılmasına dair bir çalışma yapıp, burada sivil toplum örgütleri ve kamuda görev yapan arkadaşlar ve TBMM’de bu konuyla alakadar olan milletvekilleri katıldı.

Bunu da kitaplaştırmış durumdayız. Tabii dünyanın her yerinde bütün sıkıntılı olaylar karşısında en fazla mağdur olan, hakları ihlal edilen kadınlar ve çocuklar. Özellikle de çocuklar en korumasız kesim. Bunlara karşı yapılabilecek bütün çalışmalar insanlığın geleceği açısından çok önem arz etmekte, bunu hepimiz biliyoruz. İşte bu çalışmadan yine sivil toplum örgütleriyle kamuda görevli arkadaşlarımızla, idarecilerimizle, akademisyen arkadaşlarımızla ve UNICEF ile birlikte bu çalışmayı yürütüyoruz. Ben inanıyorum ki bu çalışmanın neticesini takip ettiğimizde Türkiye bugün mevcut durumundan çok daha ileri bir noktalara gelecek" dedi.

KDK’ya şikayetlerin yazılı olarak alındığını dile getiren Malkoç, kendisinin dinlenilmesini talep eden bir vatandaşın ilginç şikayetini de aktardı. Malkoç, vatandaşın evlenmek istediği kızın babasının kızına iş bulması koşuluyla kendisiyle evlenmesine izin vereceğini söylediğini anlattı.

Toplantıda konuşan denetçi Tunçak ise, "Çocuklarımızın adalet sistemine erişimi, onların haklarının korunması, çocuk hakları çerçevesinde adil ve barışçıl bir yaşam sürmeleri ve geleceğe yetişmelerinde kendilerine hem ruh hem beden sağlığı bakımından yetişip vatana millete, ailesine hayırlı bir vatandaş ve kimlikte büyümeleri için büyüme sürecinde ülkemizde karşılaştığı sorunların nasıl üstesinden gelinebilir" konularını değerlendirdiklerini kaydetti.

Tunçak, şiddet olaylarında veya suça sürüklenen çocuklarda bu olaylar nasıl önlenebilir, sahadaki sorun ve eksiklikler nedir gibi tespitler yapma fırsatı bulup, daha iyi bir koordinasyonu sağlamayı hedeflediklerini söyledi.



"Mevzuat altyapımız çok güçlü"

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ise, sözlerine İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuyla ilgili bilgi vererek başladı.

Yasama organının bir yandan yasama faaliyetleri, diğer yandan da denetim faaliyetlerinin söz konusu olduğunu belirten Çavuşoğlu, "İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu esasen denetim faaliyetlerini gerçekleştiren bir komisyondur. Bu denetim siyasi bir denetimdir. Dolayısıyla bizim komisyon olarak insan hakları üzerinde gerçekleştireceğimiz faaliyetlerin icrai nitelikte olmayıp ama işin yasama boyutu ile hem farkındalık oluşturmak hem mevzuat düzenlemeleri bakımından bir görevi bulunmaktadır. Komisyon 1990 yılında kurulmuş ve TBMM içerisinde kanunla kurulan kendine münhasır bir kanunu olan tek komisyonudur. Komisyonun kuruluş sürecine giden yolda esas önemli olan iki faktör var; bir tanesi Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru yolu hakkının tanınmış olmasından kaynaklanıyor, bir diğeri de Paris Prensipleri adı altında ulusal mekanizmaların kurulmasına ilişkin prensiplerin öngördüğü bir komisyon olmasıdır. Komisyonumuzun temel görevleri en başta uluslararası düzeyde genel görünüm kazanan insan hakları ile ilgili gelişmeleri takip etmek, ikincisi yine Türkiye’nin altına imza attığı insan haklarına ilişkin uluslararası anlaşmalar ile anayasa ve milli mevzuatın birbirine uyumunu gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri tespit etmek ve gerektiğinde TBMM’de kanun önerisinde bulunmaktır" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin insan hakları standartlarının gelişimi, korunması, güçlendirilmesi bakımından mevzuat altyapısının çok güçlü olduğunu vurgulayarak, "Özellikle son 16 yıllık zaman dilimi içerisinde gerek Avrupa Konseyi’nin değerleri esas alınarak yapılan düzenlemeler, gerekse bir tercih ve bir politik durum olarak gerçekleştirilen düzenlemeler bakımından çok güçlüyüz. Anayasamızın 92 maddesini değiştirdik" dedi.



"Çocuklar üzerinde titizlikle durmaya çalışıyoruz"

Adalet Komisyonu Başkan Vekili Yılmaz Tunç da, "Herkes çocukla ilgili konuşmaya başlayınca ’çocuklar geleceğimiz’ diyerek başlıyor. Evet onlar bizim geleceğimiz, bizden sonra onlar buraları devralacak ve onların daha iyi yetişmesi ve toplumun daha güçlü olması ve ülkemizin gelecekte daha güçlü olması da çocukların iyi yetişmesinden ve onların her türlü tehlikeye karşı korunarak büyümesinden geçiyor. Bu anlamda tabii çocuk önemli. Hayatımızın da çok önemli bir parçası, çocuğu olanlar çok iyi bilir çocuk sevgisini. Onların üzerinde titizlikle durmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA