Milletvekili Aydemir Açıklaması 'Yarın Dünden Daha İyi Olacak'
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, hayatın tüm alanlarında AK Partiyle kaydedilen reform, yatırım ve yaklaşımların tarihi bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Emin olunuz bu ak kararlılık, bu ak iman, bu ak dirayet sürdükçe yarın dünden daha iyi olacak. İnanın, milyar kere milyar inanın, biz inanıyoruz” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2019 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alan Milletvekili Aydemir, milli kültür açısından ailenin ifade ettiği değeri paylaşarak, “Her milletin kendi hâletini, duruşunu ifade eden kavramlar vardır. Bizim de böyle ve bu kavramlardan en esaslı olanı da Türk milleti için ailedir” dedi.
.
Akif’in vurgularıyla aile
Aile kavramı üzerindeki özel dikkat ve hassasiyete değinen Milletvekili Aydemir, “Bu, bizim, bir bakıma etiketimiz, bir bakıma alametifarikamız. Aile, tarihimiz içinde müşterek muazzez ve vazgeçilmez bir kıymetimiz. Ana, baba, çocuklar ve yaşlılar, bu kavramların her biri de ayrı tarife tabi tutulmuş. Mesela analar yani kadınlar rahmeti ifade ediyor, çocuklar masumiyeti, yaşlılar, babalar şefkat ve adaleti temsil ediyor örf ve özde. Aileyi en iyi tarif eden mütefekkirimiz ise malumunuz Mehmet Akif; rahmet olsun ona. Diyor ki tespit bazında: “Hayatı aile isminde bir maişet var/Hayatı aile dünyada en safhalı hayat.” Seçkin bir ifadeyle bu hâli daha da açık hâle getiriyor: “Karın nedime-i ruhun, çocukların ruhun/anan, baban birer aguşu ilticayı masun.” Ve tarihe geçen bir kayıt düşüyor: “Harimi ailenin farkı yoktu cennetten.” Yani aileyi, aile yapısını cennetle eş değer hâlde tutuyor. Biz de hülasa, aile bizim tarihî hassasiyetimiz ve yaşam dinamiklerimizi oluşturan dikkatimizdir diyoruz. Aile iffetimizdir, aile haysiyetimizdir, aile izzetimizdir. Bu noktada yine merhum Akif’in muhteşem kaydına kulak vermek lazım: “Üç sınıf halka içim parçalanır, hem de ne kadar? /İhtiyarlar, kadınlar, bir de küçükler/Bunlar merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan/Yoksa insanlığı bilmem nasıl anlar insan.” O hâlde aileyi en kestirme tarif şöyle olsun arkadaşlar: Aile ezcümle insanlığımızdır. Bu eşsiz ve efsunkâr yapıyı özel hâle getiren ve tarihî yaklaşım serdeden her kesime ve herkese medyunu şükranız, minnettarız” ifadesini kullandı.
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ufuk ve liderliğinde Aile konusunda özel bir ihtimam ve hassasiyet kaydettiğini hatırlatan Milletvekili Aydemir, “Bu noktada, zirvede duran bir yapı var arkadaşlar; hakkı teslim babında kayda geçiyorum: AK Parti. Ve doruk bir isim, medarıiftiharımız Cumhurbaşkanımız. Evet, hem kurumsal yapı hem yüksek bir şahsiyet olarak bu mübarek yapının korunması için, ifade ettiği değerlerin aziz tutulması için, milletimizin geleceğini çok daha mamur hâle getirmesi adına “aile” kavramı bir bakanlığa ad olmuş, temel bir değerimiz sahiplenilmiştir. İntisaptan büyük şeref, büyük onur duyduğum ak anlayış adına, bir derkenar düşmek istiyorum. Analarımız, ayaklarının altına kurban olduğumuz yüce varlıklar, ak tarz “aile” denildiğinde önce onları bilir. İman ve kültürümüzün öz sözü emsalsiz bir not düşmüştür: “Cennet anaların ayakları
altındadır. Analarımız berekettir, rahmettir ve evlatlarımız ve çocuklarımız, onları da ilahî emanet, nimet biliriz. Ak yaklaşım, babaları, yaşlılarımızı ailenin ziyneti, süsü görür. Şükür milyon kere, milyar kere şükür, hadsiz hudutsuz şükür. AK Parti iktidarı bu temeller üzerinde kararlı politikalar üreten ilk ve tek partidir. Hakşinas herkes bir hakkı teslim eder: 2002 öncesi izbe, kaderine terk edilmiş yurtlar vardı, çocuk yurtları. Onları sevgievine çeviren, oralarda yetişen evlatlarımızı 18 yaşından sonra da kaderine terk etmeyen, sahiplenen bir anlayış hayata geçti” diye konuştu.
AK Parti iktidarları öncesinde bakıma muhtaç çocuklar konusunda bir aymazlık yaşandığı, AK Parti ile birlikte bu anlayışın sona erdirildiğine dikkat çeken Aydemir, “Bu noktada çarpıcı bir örnek vermek istiyorum arkadaşlar. Ben Erzurum’da gazetecilik de yaptım, oradaki müşahedemdir, gözlemimdir, daha önce de bir vesile kayıt düşmüştüm: Bayramlarda, özellikle dinî bayramlarda Erzurum’daki çocuk yuvasının önüne gazeteciler âdeta kamp kurarlardı. Sebebi şuydu: Acaba bu yuvalara kim yardım getirecek, kim kurban bağışında bulunacak, kim çocuklar için oyuncak getirip verecek diye. Onlar habere çevrilirdi ve günlerce bunlar yazılırdı. Yani toplumun iyiliğine istinat olsun diye kayda geçilirdi. Elhamdülillah, şimdi, bunlar hâk ile yeksan oldu çünkü devletimiz, bakanlığımız bu hâli izale etti. Gittiğimizde, bu sevgi evlerine yöneldiğimizde ruhumuzda müthiş bir inşirah, ferahlama söz konusu oluyor. O yüzden zaten diyorum ki: Bu hâli oluşturana minnettarlığımızı ifade etmemiz lazım.
Biz yaşlılara saygıyı, sahiplenmeyi, hürmeti dille, sözle değil hâl diliyle hayata geçiren anlayışız. Evde bakımdan özel sağlık hizmetlerine, maişetlerinin teminine varıncaya kadar saygı temelli
bir ak anlayışı hayata geçirdik. Biz yani ak kadrolar, kadına hürmet ve saygı esasında, kadın istihdamı, kadına şiddeti önleyici tedbirler, kadın cinayetlerini engelleyen yasal düzenlemeler, eğitim ve iş hayatında kadının hak ettiği yüksek konuma kavuşturulması adına yaptırımları cari kıldık. Hayatın hangi sahasına gitseniz biz varız. Hizmetlerimizle, gayretlerimizle, şevkle, şavkla,
yönlenmelerimizle biz varız. Engellilerimiz, dezavantajlı kardeşlerimiz adına ilkleri biz yaptık. Diyor ya Cumhurbaşkanımız: “Ülkemizde bu tür evlatlarımız, yıllarca, sanki bir utanç sebebi gibi, izbe köşelerde gizlenmişler, hayatlarını dört duvar arasında sürdürmüşlerdir. Romanlara, filmlere konu
olan bu eski devir görüntülerini ortadan kaldırmak için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik.” Evet arkadaşlar, işte bu berceste kayıtla, engellilerin önündeki engelleri kaldırmayı ahdetmiş bir ak anlayış. Biz yani ak kadrolar, binlerce rehabilitasyon merkezi açtık. Biz yani ak kadrolar, özel bakım merkezleriyle, engelli kardeşlerimizle kucaklaşmak adına ezberleri bozduk. Yaşlıyı, engelliyi,
muhtacı ötekileştiren geçmiş yanlışlara reddiye yaptık. “Sözde değil özde” konseptini hayata bu şekilde yansıttık. “Onlar bizim parçamız ve onlar var ki biz de varız.” kararlılığını sergiledik. Biz, biz, biz. Efsun burada, sır burada. Çok net. Taklit edilsin diye altını çiziyorum: “Biz” diyoruz, “ben” değil, biz. Kızlarımızın önündeki engelleri kaldırma adına “Haydi Kızlar Okula” diyen biziz. Kadınların karar alma mekanizmalarına ve siyasete katılımında tarihî ilerlemeler kaydeden biziz. Onları Cumhurbaşkanımızın takdimiyle, insanlığın ilk öğretmenleri olarak kabul eden biziz. İnce bir ruh ve duygu karakteri taşıyan bir yaklaşımdır bu arkadaşlar. Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan bir yaklaşım. Ve elbette şehitlerimiz ve elbette gazilerimiz. Rabiamız odağında şükran, minnet ve rahmet odaklarımız” açıklamalarında bulundu.
Şehit ve gazi yakınları milli emanettir
Konuşmasında şehit ve gazi ailelerinin milli bir emanet olduğuna kayıt düşen Milletvekili Aydemir, “Bizim şeref varakalarımız, şeref sayfalarımız başımızın üstünde her an yaşadığımız her saniye, salise taşıdığımız değerlerimiz şehitlerimiz ve gazilerimiz. Rabia’mız odağında şükran, minnet.
Bizim yaşadığımız her saniye, her salise başımızın üzerinde taşıyacağımız hepimizin şehitleri, gazileri. Rabia’mız odağında şükran, minnet ve rahmet odaklarımız bunlar bizim. Onların yadigârlarına, evlatlarına, ana ve babalarına, ailelerine sahip çıkmak adına gerçekleştirilen hizmetlerle ak bir
gurur taşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın çizdiği yol haritasının ön sözünde yer alan. Türk milleti olarak tarihin bize yüklediği sorumlulukları samimiyetle üstlendikçe hep kazandık, hep ilerledik. İleriye, daha ileriye gideceğiz inşallah. 2023’lerden 2053’lere, 2071’lerden kızıl elmalara
gideceğiz Allah’ın izniyle. Biz Cenabıhakk’ın sevgi hamurundan oluşmuş bir ak kadroyuz, seviyoruz biz, sevgiyle yöneliyoruz. Biz enerjimizi analarımızın dualarından alıyoruz. Azmimiz çocuklarımızın masum niyazlarıyla zirvelere çıkıyor. Dirayetimiz başımızın tacı olan yaşlılarımızın şefkati, şehit ve gazilerimizin mübarek ruhaniyetiyle berrak bir hâl alıyor. Bu durum ilanihaye devam edecek ve dahası, daha daha milletçe doruklara çıkacağız inşallah. Emin olunuz bu ak kararlılık, bu ak iman, bu ak dirayet sürdükçe yarın dünden daha iyi olacak. İnanın, milyar kere milyar inanın, biz inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
.
Akif’in vurgularıyla aile
Aile kavramı üzerindeki özel dikkat ve hassasiyete değinen Milletvekili Aydemir, “Bu, bizim, bir bakıma etiketimiz, bir bakıma alametifarikamız. Aile, tarihimiz içinde müşterek muazzez ve vazgeçilmez bir kıymetimiz. Ana, baba, çocuklar ve yaşlılar, bu kavramların her biri de ayrı tarife tabi tutulmuş. Mesela analar yani kadınlar rahmeti ifade ediyor, çocuklar masumiyeti, yaşlılar, babalar şefkat ve adaleti temsil ediyor örf ve özde. Aileyi en iyi tarif eden mütefekkirimiz ise malumunuz Mehmet Akif; rahmet olsun ona. Diyor ki tespit bazında: “Hayatı aile isminde bir maişet var/Hayatı aile dünyada en safhalı hayat.” Seçkin bir ifadeyle bu hâli daha da açık hâle getiriyor: “Karın nedime-i ruhun, çocukların ruhun/anan, baban birer aguşu ilticayı masun.” Ve tarihe geçen bir kayıt düşüyor: “Harimi ailenin farkı yoktu cennetten.” Yani aileyi, aile yapısını cennetle eş değer hâlde tutuyor. Biz de hülasa, aile bizim tarihî hassasiyetimiz ve yaşam dinamiklerimizi oluşturan dikkatimizdir diyoruz. Aile iffetimizdir, aile haysiyetimizdir, aile izzetimizdir. Bu noktada yine merhum Akif’in muhteşem kaydına kulak vermek lazım: “Üç sınıf halka içim parçalanır, hem de ne kadar? /İhtiyarlar, kadınlar, bir de küçükler/Bunlar merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan/Yoksa insanlığı bilmem nasıl anlar insan.” O hâlde aileyi en kestirme tarif şöyle olsun arkadaşlar: Aile ezcümle insanlığımızdır. Bu eşsiz ve efsunkâr yapıyı özel hâle getiren ve tarihî yaklaşım serdeden her kesime ve herkese medyunu şükranız, minnettarız” ifadesini kullandı.
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ufuk ve liderliğinde Aile konusunda özel bir ihtimam ve hassasiyet kaydettiğini hatırlatan Milletvekili Aydemir, “Bu noktada, zirvede duran bir yapı var arkadaşlar; hakkı teslim babında kayda geçiyorum: AK Parti. Ve doruk bir isim, medarıiftiharımız Cumhurbaşkanımız. Evet, hem kurumsal yapı hem yüksek bir şahsiyet olarak bu mübarek yapının korunması için, ifade ettiği değerlerin aziz tutulması için, milletimizin geleceğini çok daha mamur hâle getirmesi adına “aile” kavramı bir bakanlığa ad olmuş, temel bir değerimiz sahiplenilmiştir. İntisaptan büyük şeref, büyük onur duyduğum ak anlayış adına, bir derkenar düşmek istiyorum. Analarımız, ayaklarının altına kurban olduğumuz yüce varlıklar, ak tarz “aile” denildiğinde önce onları bilir. İman ve kültürümüzün öz sözü emsalsiz bir not düşmüştür: “Cennet anaların ayakları
altındadır. Analarımız berekettir, rahmettir ve evlatlarımız ve çocuklarımız, onları da ilahî emanet, nimet biliriz. Ak yaklaşım, babaları, yaşlılarımızı ailenin ziyneti, süsü görür. Şükür milyon kere, milyar kere şükür, hadsiz hudutsuz şükür. AK Parti iktidarı bu temeller üzerinde kararlı politikalar üreten ilk ve tek partidir. Hakşinas herkes bir hakkı teslim eder: 2002 öncesi izbe, kaderine terk edilmiş yurtlar vardı, çocuk yurtları. Onları sevgievine çeviren, oralarda yetişen evlatlarımızı 18 yaşından sonra da kaderine terk etmeyen, sahiplenen bir anlayış hayata geçti” diye konuştu.
AK Parti iktidarları öncesinde bakıma muhtaç çocuklar konusunda bir aymazlık yaşandığı, AK Parti ile birlikte bu anlayışın sona erdirildiğine dikkat çeken Aydemir, “Bu noktada çarpıcı bir örnek vermek istiyorum arkadaşlar. Ben Erzurum’da gazetecilik de yaptım, oradaki müşahedemdir, gözlemimdir, daha önce de bir vesile kayıt düşmüştüm: Bayramlarda, özellikle dinî bayramlarda Erzurum’daki çocuk yuvasının önüne gazeteciler âdeta kamp kurarlardı. Sebebi şuydu: Acaba bu yuvalara kim yardım getirecek, kim kurban bağışında bulunacak, kim çocuklar için oyuncak getirip verecek diye. Onlar habere çevrilirdi ve günlerce bunlar yazılırdı. Yani toplumun iyiliğine istinat olsun diye kayda geçilirdi. Elhamdülillah, şimdi, bunlar hâk ile yeksan oldu çünkü devletimiz, bakanlığımız bu hâli izale etti. Gittiğimizde, bu sevgi evlerine yöneldiğimizde ruhumuzda müthiş bir inşirah, ferahlama söz konusu oluyor. O yüzden zaten diyorum ki: Bu hâli oluşturana minnettarlığımızı ifade etmemiz lazım.
Biz yaşlılara saygıyı, sahiplenmeyi, hürmeti dille, sözle değil hâl diliyle hayata geçiren anlayışız. Evde bakımdan özel sağlık hizmetlerine, maişetlerinin teminine varıncaya kadar saygı temelli
bir ak anlayışı hayata geçirdik. Biz yani ak kadrolar, kadına hürmet ve saygı esasında, kadın istihdamı, kadına şiddeti önleyici tedbirler, kadın cinayetlerini engelleyen yasal düzenlemeler, eğitim ve iş hayatında kadının hak ettiği yüksek konuma kavuşturulması adına yaptırımları cari kıldık. Hayatın hangi sahasına gitseniz biz varız. Hizmetlerimizle, gayretlerimizle, şevkle, şavkla,
yönlenmelerimizle biz varız. Engellilerimiz, dezavantajlı kardeşlerimiz adına ilkleri biz yaptık. Diyor ya Cumhurbaşkanımız: “Ülkemizde bu tür evlatlarımız, yıllarca, sanki bir utanç sebebi gibi, izbe köşelerde gizlenmişler, hayatlarını dört duvar arasında sürdürmüşlerdir. Romanlara, filmlere konu
olan bu eski devir görüntülerini ortadan kaldırmak için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik.” Evet arkadaşlar, işte bu berceste kayıtla, engellilerin önündeki engelleri kaldırmayı ahdetmiş bir ak anlayış. Biz yani ak kadrolar, binlerce rehabilitasyon merkezi açtık. Biz yani ak kadrolar, özel bakım merkezleriyle, engelli kardeşlerimizle kucaklaşmak adına ezberleri bozduk. Yaşlıyı, engelliyi,
muhtacı ötekileştiren geçmiş yanlışlara reddiye yaptık. “Sözde değil özde” konseptini hayata bu şekilde yansıttık. “Onlar bizim parçamız ve onlar var ki biz de varız.” kararlılığını sergiledik. Biz, biz, biz. Efsun burada, sır burada. Çok net. Taklit edilsin diye altını çiziyorum: “Biz” diyoruz, “ben” değil, biz. Kızlarımızın önündeki engelleri kaldırma adına “Haydi Kızlar Okula” diyen biziz. Kadınların karar alma mekanizmalarına ve siyasete katılımında tarihî ilerlemeler kaydeden biziz. Onları Cumhurbaşkanımızın takdimiyle, insanlığın ilk öğretmenleri olarak kabul eden biziz. İnce bir ruh ve duygu karakteri taşıyan bir yaklaşımdır bu arkadaşlar. Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan bir yaklaşım. Ve elbette şehitlerimiz ve elbette gazilerimiz. Rabiamız odağında şükran, minnet ve rahmet odaklarımız” açıklamalarında bulundu.
Şehit ve gazi yakınları milli emanettir
Konuşmasında şehit ve gazi ailelerinin milli bir emanet olduğuna kayıt düşen Milletvekili Aydemir, “Bizim şeref varakalarımız, şeref sayfalarımız başımızın üstünde her an yaşadığımız her saniye, salise taşıdığımız değerlerimiz şehitlerimiz ve gazilerimiz. Rabia’mız odağında şükran, minnet.
Bizim yaşadığımız her saniye, her salise başımızın üzerinde taşıyacağımız hepimizin şehitleri, gazileri. Rabia’mız odağında şükran, minnet ve rahmet odaklarımız bunlar bizim. Onların yadigârlarına, evlatlarına, ana ve babalarına, ailelerine sahip çıkmak adına gerçekleştirilen hizmetlerle ak bir
gurur taşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın çizdiği yol haritasının ön sözünde yer alan. Türk milleti olarak tarihin bize yüklediği sorumlulukları samimiyetle üstlendikçe hep kazandık, hep ilerledik. İleriye, daha ileriye gideceğiz inşallah. 2023’lerden 2053’lere, 2071’lerden kızıl elmalara
gideceğiz Allah’ın izniyle. Biz Cenabıhakk’ın sevgi hamurundan oluşmuş bir ak kadroyuz, seviyoruz biz, sevgiyle yöneliyoruz. Biz enerjimizi analarımızın dualarından alıyoruz. Azmimiz çocuklarımızın masum niyazlarıyla zirvelere çıkıyor. Dirayetimiz başımızın tacı olan yaşlılarımızın şefkati, şehit ve gazilerimizin mübarek ruhaniyetiyle berrak bir hâl alıyor. Bu durum ilanihaye devam edecek ve dahası, daha daha milletçe doruklara çıkacağız inşallah. Emin olunuz bu ak kararlılık, bu ak iman, bu ak dirayet sürdükçe yarın dünden daha iyi olacak. İnanın, milyar kere milyar inanın, biz inanıyoruz” şeklinde konuştu.