Öğrencisiyle ilişkiye giren akademisyenden ilginç savunma!
Ege Üniversitesi Konservatuvarı öğretim görevlisi A.A.'nın, aynı okuldaki son sınıf öğrencisi ve sevgilisi G.B.A.'yı dövdüğü gerekçesiyle, 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davadaki savunmasında , "1.85 boyunda olmam ve 25 sene spor yapmam nedeniyle, iki saat boyunca narin bir bayanı darp etsem sonuçları bu olmazdı. Şiddet uygulamadım" dedi.
Ege Üniversitesi Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü son sınıf öğrencisi G.B.A. (27), aynı bölümde öğretim görevlisi olarak görev yapan eski sevgilisi A.A.'nın (38) geçen yıl 10 ve 29 Ekim tarihlerinde kendisine şiddet uyguladığı iddiasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Savcılık, A.A. hakkında 'hakaret, tehdit ve yaralama' suçlarından 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, A.A.'nın, hakaret ve tehditte bulunduğu G.B.A.'nın ayak parmağını kırdığı, vücudunda basit tıbbi müdahaleyle iyileşmeyecek hafif kırığa yol açan şiddet uyguladığı anlatıldı.
İddianame İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, dava açıldı. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz 10 Temmuz'da görüldü. Duruşmada ifade veren G.B.A., A.A.'nın sürekli kafasında bir şeyler kurduğunu, kıskançlık ve güvensizlik problemi bulunduğunu öne sürerek, '10 Ekim 2017 tarihinde, yine kıskançlık ve güvensizlik yüzünden benimle tartışmaya başladı. Saçımdan tutup yerde sürükledi ve yüzüme vurmaya başladı. Durmadan küfürler ve tehditler savuruyordu, karşı koyamadım. Elinde bıçak vardı ve 'Seni öldüreceğim' diyerek, bağırdı. Vücudumun birçok yerinde morluklar oluşmasına rağmen korktuğum için ne karakola gidebildim ne de aileme durumu anlatabildim. Müzik grubunun menajerliğini yaptığım için, bir süre daha mecburen görüşmeye devam ettik' dedi.
'SENİ ÖLDÜRECEĞİM'
Bu olayın ardından A.A.'nın, kendisini konuşmak için bir mekana çağırdığını kaydeden G.B.A., yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Kimse bana destek olmuyor, sen de olmuyorsun, komaya girene kadar içeceğim' diyerek, gitti. Saatlerce telefonlarıma cevap vermeyince endişelenerek evine gittim. Bir problem olmadığını anlayınca, ilişkiye devam edemeyeceğimi ve ayrılmak istediğimi söyledim. Eşyalarımı toplarken deliye döndü ve evde bulunan metal çamaşır askısını üzerime fırlattı. 'Sen bittin, seni öldüreceğim' diyerek, kafamı yere vurdu. Ardından yüzüme ve sol kulağıma vurdu. Bir yandan vururken bir yandan da 'Bunlar bizi güçlü yapacak' diyordu. Yaklaşık iki saat boyunca şiddet devam etti ve saat 02.00 gibi beni evden attı. O esnada kız kardeşi B. beni aradı ve yanına çağırdı. Ben de ailemin beni o halde görmesini istemediğim ve gidecek başka yerim olmadığı için mecburen gittim. Birlikte hastaneye gittik, ayak parmağım kırılmış. B., oradakilere benim merdivenden düştüğümü söyledi ama doktorlar inanmadı. O evden sağ çıkabildiğime seviniyorum.'
'KENDİSİNİ ATMAMASI İÇİN ÜZERİNE OTURDUM'
Davanın ikinci duruşmasına ise sanık A.A. ve mağdur G.B.A. ile tarafların avukatları katıldı. A.A., savunmasında G.B.A.'ya herhangi bir şiddet uygulamadığını öne sürerek, 'Olay gecesi G.B.A. evime geldi. Daha önce kendisine zarar verdiği için yine kendisine zarar verebileceği düşüncesiyle evime aldım. Eve girince, 'Sen beni bitiremezsin, ben seni bitireceğim' diyerek bağırmaya başladı. Vücudunun değişik yerlerine vurdu. Eşyaları dağıttı, yere attı. Pencereye koştu, kendisini atmak istedi. Buna engel olmak için onu bacaklarından tuttum, yere yatırdım. Ellerimle ellerini tuttum. Kafasını yere vurmaya devam edince, iki kolunu tek dizimin altına sıkıştırdım. Kafasını da vurmaması için diğer elimle kafasını tuttum. 1.85 boyunda olmam ve 25 sene spor yapmam nedeniyle, iki saat boyunca narin bir bayanı darp etsem sonuçları bu olmazdı. Şiddet uygulamadım. G.B.A.'nın psikoterapiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum' dedi.
A.A.'nın kardeşi B.Ç. de tanık olarak verdiği ifadesinde G.B.A.'nın evine geldiğini vurgulayarak, 'Alkollü olduğu anlaşılıyordu. Ne olduğunu sorduğum da ağabeyimin kendisini dövdüğünü ve yerlerde sürüdüğünü söyledi. Ağabeyim birkaç kere G.'yi aradı. O açmayınca ben açtım. G.'nin az önce kendisiyle birlikte olduğunu, birkaç kere intihar etmeye kalkıştığını, pencerelerle kapıları kapatmam gerektiğini söyledi. Daha sonra birlikte hastaneye gittik' diye konuştu. Duruşma, ertelendi.
Savcılık, A.A. hakkında 'hakaret, tehdit ve yaralama' suçlarından 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, A.A.'nın, hakaret ve tehditte bulunduğu G.B.A.'nın ayak parmağını kırdığı, vücudunda basit tıbbi müdahaleyle iyileşmeyecek hafif kırığa yol açan şiddet uyguladığı anlatıldı.
İddianame İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, dava açıldı. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz 10 Temmuz'da görüldü. Duruşmada ifade veren G.B.A., A.A.'nın sürekli kafasında bir şeyler kurduğunu, kıskançlık ve güvensizlik problemi bulunduğunu öne sürerek, '10 Ekim 2017 tarihinde, yine kıskançlık ve güvensizlik yüzünden benimle tartışmaya başladı. Saçımdan tutup yerde sürükledi ve yüzüme vurmaya başladı. Durmadan küfürler ve tehditler savuruyordu, karşı koyamadım. Elinde bıçak vardı ve 'Seni öldüreceğim' diyerek, bağırdı. Vücudumun birçok yerinde morluklar oluşmasına rağmen korktuğum için ne karakola gidebildim ne de aileme durumu anlatabildim. Müzik grubunun menajerliğini yaptığım için, bir süre daha mecburen görüşmeye devam ettik' dedi.
'SENİ ÖLDÜRECEĞİM'
Bu olayın ardından A.A.'nın, kendisini konuşmak için bir mekana çağırdığını kaydeden G.B.A., yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Kimse bana destek olmuyor, sen de olmuyorsun, komaya girene kadar içeceğim' diyerek, gitti. Saatlerce telefonlarıma cevap vermeyince endişelenerek evine gittim. Bir problem olmadığını anlayınca, ilişkiye devam edemeyeceğimi ve ayrılmak istediğimi söyledim. Eşyalarımı toplarken deliye döndü ve evde bulunan metal çamaşır askısını üzerime fırlattı. 'Sen bittin, seni öldüreceğim' diyerek, kafamı yere vurdu. Ardından yüzüme ve sol kulağıma vurdu. Bir yandan vururken bir yandan da 'Bunlar bizi güçlü yapacak' diyordu. Yaklaşık iki saat boyunca şiddet devam etti ve saat 02.00 gibi beni evden attı. O esnada kız kardeşi B. beni aradı ve yanına çağırdı. Ben de ailemin beni o halde görmesini istemediğim ve gidecek başka yerim olmadığı için mecburen gittim. Birlikte hastaneye gittik, ayak parmağım kırılmış. B., oradakilere benim merdivenden düştüğümü söyledi ama doktorlar inanmadı. O evden sağ çıkabildiğime seviniyorum.'
'KENDİSİNİ ATMAMASI İÇİN ÜZERİNE OTURDUM'
Davanın ikinci duruşmasına ise sanık A.A. ve mağdur G.B.A. ile tarafların avukatları katıldı. A.A., savunmasında G.B.A.'ya herhangi bir şiddet uygulamadığını öne sürerek, 'Olay gecesi G.B.A. evime geldi. Daha önce kendisine zarar verdiği için yine kendisine zarar verebileceği düşüncesiyle evime aldım. Eve girince, 'Sen beni bitiremezsin, ben seni bitireceğim' diyerek bağırmaya başladı. Vücudunun değişik yerlerine vurdu. Eşyaları dağıttı, yere attı. Pencereye koştu, kendisini atmak istedi. Buna engel olmak için onu bacaklarından tuttum, yere yatırdım. Ellerimle ellerini tuttum. Kafasını yere vurmaya devam edince, iki kolunu tek dizimin altına sıkıştırdım. Kafasını da vurmaması için diğer elimle kafasını tuttum. 1.85 boyunda olmam ve 25 sene spor yapmam nedeniyle, iki saat boyunca narin bir bayanı darp etsem sonuçları bu olmazdı. Şiddet uygulamadım. G.B.A.'nın psikoterapiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum' dedi.
A.A.'nın kardeşi B.Ç. de tanık olarak verdiği ifadesinde G.B.A.'nın evine geldiğini vurgulayarak, 'Alkollü olduğu anlaşılıyordu. Ne olduğunu sorduğum da ağabeyimin kendisini dövdüğünü ve yerlerde sürüdüğünü söyledi. Ağabeyim birkaç kere G.'yi aradı. O açmayınca ben açtım. G.'nin az önce kendisiyle birlikte olduğunu, birkaç kere intihar etmeye kalkıştığını, pencerelerle kapıları kapatmam gerektiğini söyledi. Daha sonra birlikte hastaneye gittik' diye konuştu. Duruşma, ertelendi.