Isparta'da Osmanlı Konut Çalışmalarına Yeni Yaklaşımlar Çalıştayı
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından ‘Osmanlı Konut Çalışmalarına Yeni Yaklaşımlar Çalıştayı’ düzenlendi.
Mimarlık ve konut alanlarında yeni yaklaşımlar ve öneriler, SDÜ Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Osmanlı Konut Çalışmalarına Yeni Yaklaşımlar Çalıştayı’nda ele alındı. Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştayda Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atila Gül, Ekim ayının ilk haftasının Mimarlık Haftası olduğunu hatırlattı. Osmanlı Döneminden günümüze kadar gelen geleneksel konutların önemli birer kültürel miras olduğunu belirten Gül, bu kültürel miras kapsamında ülke olarak birtakım çalışmalar yapılmaya çalışıldığını ancak çoğunun da korunamadığını ifade etti.
Geleneksel konutların geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi üstlendiğini belirten Gül, “Osmanlı’dan günümüze gelen bu konutlar, günümüz modern konut mimarisine yön verecek bir tipolojiye sahip. Artık bu konutları sadece korumaya çalışmamalı; günümüze yansıtılması gerektiğinin bilincini taşımalı, yeni tipolojilerle konutlar üretmeliyiz. Bu noktada özellikle genç mimarlara görevler düşüyor” dedi.
Alanın eksiklikleri üzerinden yeni yöntem ve yaklaşımların tartışılması amacıyla davet edilen akademisyenlere, davetlerini kabul ettiklerini için teşekkürlerini ileten Gül, çalıştay sonucunda ulaşılacak olan çıktıların hem söylem hem de eylem bazında ciddi açılımlar sağlayıp, rehber niteliğinde olacağını ümit ettiğini söyledi.
Danışmanlığını Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve Prof. Dr. Suraiya Faroqhi’nin üstlendiği, “17. YY. İstanbul’unda Barınma Standartları ve Mahremiyet Kalıpları” başlıklı TUBİTAK proje çalışmasının çıktısı olarak gerçekleştirilen çalıştayın sunumunu ve proje tanıtımını, proje yürütücüsü Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gökçen Özkaya gerçekleştirdi.
Özkaya: “Başlangıç zeminini oluşturacak her türlü çalışmanın hayati bir öneme sahip”
Projeye ilişkin bilgiler paylaşan Özkaya, Osmanlı coğrafyasında yer alan pek çok kentte 19. yüzyıl öncesine dair doğrudan belgelenebilecek konut sayısının çok az olduğunu, bu nedenle de Osmanlı Konut çalışma ve araştırmaların sınırlı olduğunu belirtti.
19. yy öncesine dair konut çalışmalarının henüz emekleme aşamasında olduğunu ve dolayısıyla bu kadar bilinmeyenin ve eksikliğin olduğu bir alanda başlangıç zeminini oluşturacak her türlü çalışmanın hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Özkaya, “Son yıllarda ise Osmanlıca yazılı kaynaklara başvurularak yapılan çalışmalarda artış gözlemlenmekte. Disiplinler arası çalışmalarla beraber yazılı kaynakların kullanılması ve paylaşılması sayesinde Osmanlı Konut alanındaki perdenin aralandığını ve konuta dair yeni tartışma ortamlarının oluştuğunu söylemek mümkün görünüyor” diye konuştu.
Özkaya, genel olarak incelendiğinde Osmanlı Konut alanına ilişkin birçok kaynak olduğunu; sadece mimari ve fiziksel özellikleri bağlamında olduğunu ancak yapıların toplumsallığı ve tarihselliği ihmal edilerek idealizasyonlar üzerinden kurgulanmış olduğunu belirtti.
Çalıştayın arkasında yatan düşüncenin daha iyi anlaşılması için Osmanlı Konut alanı ile ilgili genel bir çerçeve aktaran Özkaya, projenin içeriğine ve sonuçlarına dair ayrıntılı olarak paylaşımlarda bulundu.
İstanbul Şehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda çalıştaya konu olan projenin danışmanlarından Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve İbn Haldun Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülay Artan gerçekleştirdikleri araştırma ve çalışmalar ekseninde düşüncelerini aktardılar.
Çalıştayın öğleden sonraki oturumu, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer İskender Tuluk, “Osmanlı Konut Çalışmalarında Disiplinler Arası İşbirliği” başlıklı sunumu ve Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hicran Hanım Halaç’ın görüş ve düşüncelerini paylaştığı konuşma ile devam etti. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şükriye Pınar Özyalvaç da “Müsadere Edilen Rical Konutları” başlığı çatısı altında konuyla ilgili çalışmalarını ve önerilerini paylaştı.
Sunumların ardından gerçekleştirilen kapanış panelinde ise davetli konuşmacılar tarafından, Osmanlı yazılı kaynakları aracılığıyla mimarlık ve konut alanlarında bu zamana kadar yapılmış çalışmalar üzerine genel bir değerlendirme yapıldı.
Kaynak: İHA
Geleneksel konutların geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi üstlendiğini belirten Gül, “Osmanlı’dan günümüze gelen bu konutlar, günümüz modern konut mimarisine yön verecek bir tipolojiye sahip. Artık bu konutları sadece korumaya çalışmamalı; günümüze yansıtılması gerektiğinin bilincini taşımalı, yeni tipolojilerle konutlar üretmeliyiz. Bu noktada özellikle genç mimarlara görevler düşüyor” dedi.
Alanın eksiklikleri üzerinden yeni yöntem ve yaklaşımların tartışılması amacıyla davet edilen akademisyenlere, davetlerini kabul ettiklerini için teşekkürlerini ileten Gül, çalıştay sonucunda ulaşılacak olan çıktıların hem söylem hem de eylem bazında ciddi açılımlar sağlayıp, rehber niteliğinde olacağını ümit ettiğini söyledi.
Danışmanlığını Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve Prof. Dr. Suraiya Faroqhi’nin üstlendiği, “17. YY. İstanbul’unda Barınma Standartları ve Mahremiyet Kalıpları” başlıklı TUBİTAK proje çalışmasının çıktısı olarak gerçekleştirilen çalıştayın sunumunu ve proje tanıtımını, proje yürütücüsü Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gökçen Özkaya gerçekleştirdi.
Özkaya: “Başlangıç zeminini oluşturacak her türlü çalışmanın hayati bir öneme sahip”
Projeye ilişkin bilgiler paylaşan Özkaya, Osmanlı coğrafyasında yer alan pek çok kentte 19. yüzyıl öncesine dair doğrudan belgelenebilecek konut sayısının çok az olduğunu, bu nedenle de Osmanlı Konut çalışma ve araştırmaların sınırlı olduğunu belirtti.
19. yy öncesine dair konut çalışmalarının henüz emekleme aşamasında olduğunu ve dolayısıyla bu kadar bilinmeyenin ve eksikliğin olduğu bir alanda başlangıç zeminini oluşturacak her türlü çalışmanın hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Özkaya, “Son yıllarda ise Osmanlıca yazılı kaynaklara başvurularak yapılan çalışmalarda artış gözlemlenmekte. Disiplinler arası çalışmalarla beraber yazılı kaynakların kullanılması ve paylaşılması sayesinde Osmanlı Konut alanındaki perdenin aralandığını ve konuta dair yeni tartışma ortamlarının oluştuğunu söylemek mümkün görünüyor” diye konuştu.
Özkaya, genel olarak incelendiğinde Osmanlı Konut alanına ilişkin birçok kaynak olduğunu; sadece mimari ve fiziksel özellikleri bağlamında olduğunu ancak yapıların toplumsallığı ve tarihselliği ihmal edilerek idealizasyonlar üzerinden kurgulanmış olduğunu belirtti.
Çalıştayın arkasında yatan düşüncenin daha iyi anlaşılması için Osmanlı Konut alanı ile ilgili genel bir çerçeve aktaran Özkaya, projenin içeriğine ve sonuçlarına dair ayrıntılı olarak paylaşımlarda bulundu.
İstanbul Şehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda çalıştaya konu olan projenin danışmanlarından Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve İbn Haldun Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülay Artan gerçekleştirdikleri araştırma ve çalışmalar ekseninde düşüncelerini aktardılar.
Çalıştayın öğleden sonraki oturumu, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer İskender Tuluk, “Osmanlı Konut Çalışmalarında Disiplinler Arası İşbirliği” başlıklı sunumu ve Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hicran Hanım Halaç’ın görüş ve düşüncelerini paylaştığı konuşma ile devam etti. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şükriye Pınar Özyalvaç da “Müsadere Edilen Rical Konutları” başlığı çatısı altında konuyla ilgili çalışmalarını ve önerilerini paylaştı.
Sunumların ardından gerçekleştirilen kapanış panelinde ise davetli konuşmacılar tarafından, Osmanlı yazılı kaynakları aracılığıyla mimarlık ve konut alanlarında bu zamana kadar yapılmış çalışmalar üzerine genel bir değerlendirme yapıldı.