MHP İzmir Milletvekili Kalyoncu, Meclis'te Aydın'ı Konuştu
MHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu, TBMM’de Aydın’daki hava kirliliğiyle ilgili olarak sunulan araştırma önergesi üzerine MHP grubu adına konuştu.
Çevre kirliliğinin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük sorunlara sebep olduğuna işaret eden Kalyoncu, “Ülkemizde hava, toprak, su kirliliğiyle ilgili çalışmalar son yıllarda artarak devam etmekte ve kontroller sıklaştırılmakta, online izleme istasyonları da kurulmakta ve kurulmaya devam etmektedir. Aydın ilinde 6 adet hava kalitesi izleme istasyonu mevcut olup online olarak izlenmesi sağlanmaktadır fakat 2017 Çevre Durum Raporu’nda Aydın ilinde jeotermal etkiler tam manasıyla irdelenmemiş ve etkileri ortaya konulmamıştır.
Aydın’da sülfür dioksit ortalama değerlerinin yaz ve kış mevsimleri Türkiye ortalama değerlerinin çok üstünde olmasının sebeplerinden biri de jeotermal santrallerdir. Şu anda Türkiye’de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85’i Aydın’da yer almaktadır. Gelecek planlaması içerisinde de yüzde 70 civarının Aydın ilinde olması öngörülmektedir. Bu uygulamalarda gerekli önlemler alınmazsa tarım kenti olan Aydın çok olumsuz yönde etkilenecektir. Bu tespit Çevre Bakanlığı verilerine göre de doğrulanmakta, jeotermal atıkların en fazla toprak kirliliği yaptığı ilk üç il arasında Aydın’da yer almaktadır” dedi.
“Ülkemiz için enerji gereksinimi göz ardı edilemez fakat enerji temini diğer alanları asgari düzeyde etkilemeli ve sürdürülebilir şekilde devam etmelidir” diyen Kalyoncu, “Çevre ve doğaya zararı engellenmeli ve en düşük seviyeye indirilmelidir. Tarım alanlarına ve yakın bölgelerde faaliyet gösteren tesislerin tarım üzerindeki etkileri ve gelecekte oluşturabileceği etkiler tam olarak belirlenerek önlenmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak çevre kirliliği konularına bakış açımız oldukça net olup Türk milletine ve vatanına zararlı olan her şeye karşı bir tavır içerisindeyiz. Çevrenin ve doğanın korunmasının hem millî hem de inanç açısından gerekli olduğunu ifade ediyoruz. Vatan sevgisi esası itibarıyla sadece bir sınır çizgisinin içerisindeki toprak parçasına duyulan sevgi değildir. Bizim vatan sevgimiz kurduyla kuşuyla nehriyle gölüyle ağacıyla deniziyle bütün doğal varlıklarıyla bu coğrafyayı sevmektir. Bu sevgi bütün dünyanın doğal varlık ve dengesini korumayı da içine almaktadır. Bu düşünceyle son söz olarak diyoruz ki, milliyetçilik çevreciliktir”
Kaynak: İHA
Aydın’da sülfür dioksit ortalama değerlerinin yaz ve kış mevsimleri Türkiye ortalama değerlerinin çok üstünde olmasının sebeplerinden biri de jeotermal santrallerdir. Şu anda Türkiye’de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85’i Aydın’da yer almaktadır. Gelecek planlaması içerisinde de yüzde 70 civarının Aydın ilinde olması öngörülmektedir. Bu uygulamalarda gerekli önlemler alınmazsa tarım kenti olan Aydın çok olumsuz yönde etkilenecektir. Bu tespit Çevre Bakanlığı verilerine göre de doğrulanmakta, jeotermal atıkların en fazla toprak kirliliği yaptığı ilk üç il arasında Aydın’da yer almaktadır” dedi.
“Ülkemiz için enerji gereksinimi göz ardı edilemez fakat enerji temini diğer alanları asgari düzeyde etkilemeli ve sürdürülebilir şekilde devam etmelidir” diyen Kalyoncu, “Çevre ve doğaya zararı engellenmeli ve en düşük seviyeye indirilmelidir. Tarım alanlarına ve yakın bölgelerde faaliyet gösteren tesislerin tarım üzerindeki etkileri ve gelecekte oluşturabileceği etkiler tam olarak belirlenerek önlenmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak çevre kirliliği konularına bakış açımız oldukça net olup Türk milletine ve vatanına zararlı olan her şeye karşı bir tavır içerisindeyiz. Çevrenin ve doğanın korunmasının hem millî hem de inanç açısından gerekli olduğunu ifade ediyoruz. Vatan sevgisi esası itibarıyla sadece bir sınır çizgisinin içerisindeki toprak parçasına duyulan sevgi değildir. Bizim vatan sevgimiz kurduyla kuşuyla nehriyle gölüyle ağacıyla deniziyle bütün doğal varlıklarıyla bu coğrafyayı sevmektir. Bu sevgi bütün dünyanın doğal varlık ve dengesini korumayı da içine almaktadır. Bu düşünceyle son söz olarak diyoruz ki, milliyetçilik çevreciliktir”