Dursun Açıklaması 'Hava Ulaştırmasında Türkiye Çok Güçlü Bir Potansiyele Sahip'
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Genel Sekreteri ve Havacılık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erdal Dursun, sürekli gelişen ve büyüyen havacılık sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Başta ülkemiz olmak üzere küresel ölçekte sivil havacılık faaliyetlerinin gelişimi ivme kaybetmeksizin devam ediyor. Sürekli gelişen ve büyüyen havacılık sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Genel Sekreteri ve Havacılık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erdal Dursun, “Milli politika ve stratejiler halkımıza havacılığı sevdirmenin ötesine geçti; hava ulaştırmasını bir yaşam tarzı haline dönüştürdü. Küresel ekonominin ülkemize yönlendirilmesi sürecinde havacılık sektörü ve bu alanda sunulacak eğitim faaliyetleri önemli bir argüman olarak kullanılabilir” dedi.
“Türkiye pazardaki payını güçlendiriyor”
Dursun, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün 2018 yılına ait verileri, Türkiye’nin havacılık alanında şahlandığının önemli bir göstergesi mahiyetinde. Özellikle Türk hava sahası üzerinde kısalan rotalar, çeşitlenen ağ yapıları ve şehir çiftleri, Anadolu coğrafyasındaki uluslararası hava trafiği ve bölgesel havacılık hacmini olumlu yönde etkiledi. Avrupa kesiminin önemli bir kavşak noktası konumuna gelen Türkiye, İstanbul Yeni Havalimanı ile bölgesindeki en önemli güç haline dönüşecek. Özellikle aktarmalı dış hat uçuşlarında yabancı turistleri taşıyan uçakların, Türkiye’ye teker koyması ve bağlantılı uçuşa transfer süresince havalimanı bünyesinde geçirecekleri zaman dilimi yerli müteşebbisler için yeni bir pazar oluşturacak.”
“Eğitim kurumları bölgesel cazibeyi tetikledi”
“Özellikle Arap ülkelerinde havacılık eğitimi almak isteyenlerin Amerika, İngiltere ve Almanya bölgesine yönelik girişimlerinden ülkelerin iç güvenlik politikaları gereği sonuç alamamaları nedeniyle Türkiye havacılık eğitiminde bir cazibe merkezi haline dönüşmeye başladı” diyen Dursun, “Özellikle pilotaj eğitimi almak isteyen adayların, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü onaylı Uçuş Okullarında tamamladıkları programı Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) düzenlemeleri kapsamındaki karşılıklı tanıma ve denklik süreçlerine tabi şekilde kullanmaları mümkün. Özellikle dövizdeki sert yükseliş sonrası İngiltere ve Almanya bölgesine gönderilen öğrenci adaylarının gündelik yaşam ve barınma ihtiyaçlarının güçleşmesi, ülke içerisinde faaliyet gösteren kurumların tercih edilebilirliğini daha da arttırdı” ifadelerine yer verdi.
“Yükseköğretim alanı güçlendi”
Türk yükseköğretim sistemi içerisinde ’Havacılık Yönetimi, Hava Trafik Kontrol, Pilotaj, Uçak Mühendisliği, Uçak Elektrik-Elektroniği ve Uçak Gövde-Motor Bakımı’ lisans bölümleri ile ’Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği ve Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri’ ön lisans programlarının cazibesinin arttığını belirten Dursun, “Ülke genelinde havacılığa verilen önem ve havacılığın milli yatırım stratejileri içerisindeki yükselen yeri, üniversite adaylarının kariyer planlarını ulaştırma, havacılık ve lojistik alanlarına kaydırdı. Özellikle İstanbul Yeni Havalimanı, kalifiye ve diplomalı meslek mensupları için önemli bir fırsat kapısına dönüşüyor. Sivil havacılık işletmelerinin İstanbul Yeni Havalimanı’nda yaptıkları geniş kapsamlı yatırımlar doğrultusunda süreçlerin etkin ve verimli şekilde sürdürülebilmesi için yetkin insan kaynağına olan ihtiyaçları daha da hissedilir hale geldi. İstanbul Esenyurt Üniversitesi olarak ön lisans düzeyinde sürdürdüğümüz havacılık eğitim programlarımızı, lisans ve yüksek lisans seviyesine de taşıyacağız” dedi.
“Sektördeki boşluğu dolduracağız”
Türk sivil havacılığında görevini icra eden sektör çalışanlarının mesleki birlikteliğini sağlayacak bir çatı kuruluşun şu an için kurulamadığını ifade eden Dursun, “Özellikle mesleki hak ve menfaatlerin gözetileceği kurumsal bir yapı ülkemizin önemli ihtiyaçlarının başında geliyor. İstanbul Esenyurt Üniversitesi olarak bu konuda ilgili tarafların müşterek çalışmasıyla yepyeni bir teşkilat ihdas edilmesi girişimlerimizi başlatacağız. Gelin siz de bu oluşumun içerisindeki yerinizi alın; havacılığa ilişkin çizeceğimiz vizyonun bir parçası olun. Böylelikle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve Türk Hava Kurumu için öngörü çalışmaları yapılması ve karar desteği sağlanması işten bile değil” diye konuştu.
Havacılık faaliyetlerinin profesyonelleştirilmesi
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Genel Sekreteri ve Havacılık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erdal Dursun, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Başta amatör ve sportif havacılık olmak üzere; ülkemizdeki sivil havacılık faaliyetlerinin belkemiği konumundaki Türk Hava Kurumu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu (THSF) ile Türk Hava Kurumu arasında yaratılan çatışma ve çekişme ortamını yeni genel başkanın tamir ederek müşterek bir paydada birleştirici gücünü kullanması en akılcı yöntem olacak. Böylelikle Türkiye’nin birçok bölgesinde saha çalışmaları yapan ve faaliyet alanları bulunan bu yapıdan ülkemiz en doğru şekilde istifade edebilecektir. Planör, motorlu planör, paraşüt, yamaç paraşütü, yelkenkanat, motorlu yelkenkanat, hava modelciliği, ultraligt, microligt, paramotor, gyrocopter, İHA, balon, genel havacılık, akrobasi ve deneysel hava araçları branşlarında görev grupları oluşturulan THSF’de, sektörün duayen isimleri görev yürütüyor. THSF’nun, kurumsallaşma, düzenleyici ve denetleyici rolü üzerindeki gelişimi sonrasında Türkiye genelinde amatör ve sportif havacılık alanında ciddi bir ivme ve gelişim meydana gelmesi öngörülüyor.”
Kaynak: İHA
“Türkiye pazardaki payını güçlendiriyor”
Dursun, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (EUROCONTROL) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün 2018 yılına ait verileri, Türkiye’nin havacılık alanında şahlandığının önemli bir göstergesi mahiyetinde. Özellikle Türk hava sahası üzerinde kısalan rotalar, çeşitlenen ağ yapıları ve şehir çiftleri, Anadolu coğrafyasındaki uluslararası hava trafiği ve bölgesel havacılık hacmini olumlu yönde etkiledi. Avrupa kesiminin önemli bir kavşak noktası konumuna gelen Türkiye, İstanbul Yeni Havalimanı ile bölgesindeki en önemli güç haline dönüşecek. Özellikle aktarmalı dış hat uçuşlarında yabancı turistleri taşıyan uçakların, Türkiye’ye teker koyması ve bağlantılı uçuşa transfer süresince havalimanı bünyesinde geçirecekleri zaman dilimi yerli müteşebbisler için yeni bir pazar oluşturacak.”
“Eğitim kurumları bölgesel cazibeyi tetikledi”
“Özellikle Arap ülkelerinde havacılık eğitimi almak isteyenlerin Amerika, İngiltere ve Almanya bölgesine yönelik girişimlerinden ülkelerin iç güvenlik politikaları gereği sonuç alamamaları nedeniyle Türkiye havacılık eğitiminde bir cazibe merkezi haline dönüşmeye başladı” diyen Dursun, “Özellikle pilotaj eğitimi almak isteyen adayların, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü onaylı Uçuş Okullarında tamamladıkları programı Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) düzenlemeleri kapsamındaki karşılıklı tanıma ve denklik süreçlerine tabi şekilde kullanmaları mümkün. Özellikle dövizdeki sert yükseliş sonrası İngiltere ve Almanya bölgesine gönderilen öğrenci adaylarının gündelik yaşam ve barınma ihtiyaçlarının güçleşmesi, ülke içerisinde faaliyet gösteren kurumların tercih edilebilirliğini daha da arttırdı” ifadelerine yer verdi.
“Yükseköğretim alanı güçlendi”
Türk yükseköğretim sistemi içerisinde ’Havacılık Yönetimi, Hava Trafik Kontrol, Pilotaj, Uçak Mühendisliği, Uçak Elektrik-Elektroniği ve Uçak Gövde-Motor Bakımı’ lisans bölümleri ile ’Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği ve Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri’ ön lisans programlarının cazibesinin arttığını belirten Dursun, “Ülke genelinde havacılığa verilen önem ve havacılığın milli yatırım stratejileri içerisindeki yükselen yeri, üniversite adaylarının kariyer planlarını ulaştırma, havacılık ve lojistik alanlarına kaydırdı. Özellikle İstanbul Yeni Havalimanı, kalifiye ve diplomalı meslek mensupları için önemli bir fırsat kapısına dönüşüyor. Sivil havacılık işletmelerinin İstanbul Yeni Havalimanı’nda yaptıkları geniş kapsamlı yatırımlar doğrultusunda süreçlerin etkin ve verimli şekilde sürdürülebilmesi için yetkin insan kaynağına olan ihtiyaçları daha da hissedilir hale geldi. İstanbul Esenyurt Üniversitesi olarak ön lisans düzeyinde sürdürdüğümüz havacılık eğitim programlarımızı, lisans ve yüksek lisans seviyesine de taşıyacağız” dedi.
“Sektördeki boşluğu dolduracağız”
Türk sivil havacılığında görevini icra eden sektör çalışanlarının mesleki birlikteliğini sağlayacak bir çatı kuruluşun şu an için kurulamadığını ifade eden Dursun, “Özellikle mesleki hak ve menfaatlerin gözetileceği kurumsal bir yapı ülkemizin önemli ihtiyaçlarının başında geliyor. İstanbul Esenyurt Üniversitesi olarak bu konuda ilgili tarafların müşterek çalışmasıyla yepyeni bir teşkilat ihdas edilmesi girişimlerimizi başlatacağız. Gelin siz de bu oluşumun içerisindeki yerinizi alın; havacılığa ilişkin çizeceğimiz vizyonun bir parçası olun. Böylelikle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve Türk Hava Kurumu için öngörü çalışmaları yapılması ve karar desteği sağlanması işten bile değil” diye konuştu.
Havacılık faaliyetlerinin profesyonelleştirilmesi
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Genel Sekreteri ve Havacılık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erdal Dursun, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Başta amatör ve sportif havacılık olmak üzere; ülkemizdeki sivil havacılık faaliyetlerinin belkemiği konumundaki Türk Hava Kurumu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu (THSF) ile Türk Hava Kurumu arasında yaratılan çatışma ve çekişme ortamını yeni genel başkanın tamir ederek müşterek bir paydada birleştirici gücünü kullanması en akılcı yöntem olacak. Böylelikle Türkiye’nin birçok bölgesinde saha çalışmaları yapan ve faaliyet alanları bulunan bu yapıdan ülkemiz en doğru şekilde istifade edebilecektir. Planör, motorlu planör, paraşüt, yamaç paraşütü, yelkenkanat, motorlu yelkenkanat, hava modelciliği, ultraligt, microligt, paramotor, gyrocopter, İHA, balon, genel havacılık, akrobasi ve deneysel hava araçları branşlarında görev grupları oluşturulan THSF’de, sektörün duayen isimleri görev yürütüyor. THSF’nun, kurumsallaşma, düzenleyici ve denetleyici rolü üzerindeki gelişimi sonrasında Türkiye genelinde amatör ve sportif havacılık alanında ciddi bir ivme ve gelişim meydana gelmesi öngörülüyor.”