Düzce'de 'İletişim Ekimi' Etkinlikleri Sona Erdi
Etkinlikler kapsamında yazar Can Yılmaz ve tiyatro sanatçısı Zafer Algöz, öğrencilerle söyleşiye katıldı Can Yılmaz: 'Son zamanlarda edebiyat küçümsenir bir hale geldi. Kolay bir işmiş gibi görünür hale geldi' Tiyatro sanatçısı Zafer Algöz: 'Tiyatro sanatının iletişim anlamında çok büyük değeri olduğunu düşünüyorum. Ama bizde anlaşılmayan bir değer olarak düşünüyorum. Çünkü bizde tiyatroyu genelde negatif anlamda kullanıyorlar'
Düzce Üniversitesi tarafından düzenlenen "İletişim Ekimi" etkinlikleri düzenlenen söyleşi ile sona erdi.
Üniversitenin Cumhuriyet Konferans Salonu'nda 4 gün süren etkinliklerde sanatçı, yazar ve televizyon programcılarının katılımıyla söyleşi ve atölye çalışmaları gerçekleştirildi.
Etkinliklerin son gününde, yazar Can Yılmaz ve tiyatro sanatçısı Zafer Algöz, öğrencilerle bir araya geldi.
Söyleşiden önce hayatını kaybeden duayen foto muhabiri Ara Güler hakkında hazırlanan sunum gösterildi.
Öğrencilerle tecrübelerini paylaşan yazar Can Yılmaz, hikayeciliğin ve öykücülüğün insanın kendisi ile iletişim kurduğu bir tür olduğunu söyledi.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Son zamanlarda edebiyat küçümsenir bir hale geldi. Kolay bir işmiş gibi görünür hale geldi. Yani bir tane dörtlüğü yan yana getiren 'Tamam ben artık oldum ve bunu artık insanların beğenisine sunabilirim' demeye başladılar. Bu da şu anda bulunduğumuz dönemin bir iletişimi. Maalesef uzun uzun paragrafları okumuyoruz, roman zaten okunduğu şüpheli. Öykü romana göre biraz daha kısa olduğu için biraz daha okunur halde ama neredeyse onu bile okumaz hale geldik."
Sosyal medyadaki edebi iletişimin kendisi için değerli olmadığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Öğrenci arkadaşlarımızın bana aynı platformda bir şey sorması, sosyal medyada sormasından daha değerli olur. Sosyal medya artık her şeyin umarsızca tartışıldığı bir yer. Ara Güler vefat ediyor, Ara Güler'den haberi olmayan 11 yaşındaki bir çocuk, Ara Güler hakkında bir şey yazıyor. Onun yazdığının altında da konuşma devam ediyor, 'Bunu söyleyen kim? Söyleyen kişi Ara Güler'in kalibresinde mi?' demiyoruz. Bu çığ gibi büyüyüp 11 yaşındaki çocuğun Ara Güler hakkında söylediği bir laf saçma sapan bir yere gelip bir finale bağlanıyor. 'Ara Güler aslında çok kötü adammış'a kadar gidiyor. Onun için sosyal medyadaki iletişimin pek bir kıymeti harbiyesi yok, benim kitaplarımla ya da yaptığımız işlerle ilgili olarak."
Yılmaz, kendisi için sosyal medyadaki bir eleştirinin değil, fuarlarda ya da yolda birebir kendisine ulaşan kişilerin söylediklerinin değerli olduğunu belirtti.
İnsanoğlunun yazıyı bulduktan sonra gelişmesinin beklendiğini anlatan Yılmaz, "Biz yazıyı bulduk ama tekrar duvar yazılarına döndük. Yazıyı bulup gelişmemiz beklenirken emoji diye bir şey verdi bize Amerikalı, tekrar duvar yazılarına döndük. Bir şey yazmaya da gerek kalmadı, çok gülüyorum demek için gülücük emojisini atıyorsun, adam güldüğünü anlıyor. İletişimin nereye gittiği konusunda da hiçbir fikrim yok." diye konuştu.
- "Tiyatro sanatının iletişim anlamında çok büyük değeri olduğunu düşünüyorum"
Tiyatro sanatçısı Zafer Algöz de insanlar arası iletişimin, teknoloji ile birlikte hayal edilemeyen bir noktaya geldiğini ifade etti.
Teknolojinin bilgiye ulaşmak amacıyla kullanılmasının doğru olduğunu kaydeden Algöz, şöyle konuştu:
"İnanılmaz dağınıklık ve kopukluk halinde, insanlık nereye doğru gidiyor, ben de bilmiyorum. İletişimi insanlık için kullandığın zaman elbette birçok şeye ulaşma anlamında çok büyük faydası var. İşin edebiyat tarafına bakacak olursak, bir yazılı iletişim var bir de bizimki gibi tiyatro oyunculuğu gibi görsel iletişim var. Tiyatro sanatının iletişim anlamında çok büyük değeri olduğunu düşünüyorum. Ama bizde anlaşılmayan bir değer olarak düşünüyorum."
Algöz, gençlerin sosyal olanaklarının geliştirilmesi anlamında konser, sinema, tiyatro gibi etkinliklerde vergi yükünün azaltılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı İdris Şahin, konuşmaların ardından Yılmaz, Algöz ve İnkılap Kitapevi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Bozkurt'a plaket takdim etti.
Yazar Yılmaz ve tiyatro sanatçısı Algöz'ün kitap imzalamasının ardından etkinlikler sona erdi.
Kaynak: AA
Üniversitenin Cumhuriyet Konferans Salonu'nda 4 gün süren etkinliklerde sanatçı, yazar ve televizyon programcılarının katılımıyla söyleşi ve atölye çalışmaları gerçekleştirildi.
Etkinliklerin son gününde, yazar Can Yılmaz ve tiyatro sanatçısı Zafer Algöz, öğrencilerle bir araya geldi.
Söyleşiden önce hayatını kaybeden duayen foto muhabiri Ara Güler hakkında hazırlanan sunum gösterildi.
Öğrencilerle tecrübelerini paylaşan yazar Can Yılmaz, hikayeciliğin ve öykücülüğün insanın kendisi ile iletişim kurduğu bir tür olduğunu söyledi.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Son zamanlarda edebiyat küçümsenir bir hale geldi. Kolay bir işmiş gibi görünür hale geldi. Yani bir tane dörtlüğü yan yana getiren 'Tamam ben artık oldum ve bunu artık insanların beğenisine sunabilirim' demeye başladılar. Bu da şu anda bulunduğumuz dönemin bir iletişimi. Maalesef uzun uzun paragrafları okumuyoruz, roman zaten okunduğu şüpheli. Öykü romana göre biraz daha kısa olduğu için biraz daha okunur halde ama neredeyse onu bile okumaz hale geldik."
Sosyal medyadaki edebi iletişimin kendisi için değerli olmadığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Öğrenci arkadaşlarımızın bana aynı platformda bir şey sorması, sosyal medyada sormasından daha değerli olur. Sosyal medya artık her şeyin umarsızca tartışıldığı bir yer. Ara Güler vefat ediyor, Ara Güler'den haberi olmayan 11 yaşındaki bir çocuk, Ara Güler hakkında bir şey yazıyor. Onun yazdığının altında da konuşma devam ediyor, 'Bunu söyleyen kim? Söyleyen kişi Ara Güler'in kalibresinde mi?' demiyoruz. Bu çığ gibi büyüyüp 11 yaşındaki çocuğun Ara Güler hakkında söylediği bir laf saçma sapan bir yere gelip bir finale bağlanıyor. 'Ara Güler aslında çok kötü adammış'a kadar gidiyor. Onun için sosyal medyadaki iletişimin pek bir kıymeti harbiyesi yok, benim kitaplarımla ya da yaptığımız işlerle ilgili olarak."
Yılmaz, kendisi için sosyal medyadaki bir eleştirinin değil, fuarlarda ya da yolda birebir kendisine ulaşan kişilerin söylediklerinin değerli olduğunu belirtti.
İnsanoğlunun yazıyı bulduktan sonra gelişmesinin beklendiğini anlatan Yılmaz, "Biz yazıyı bulduk ama tekrar duvar yazılarına döndük. Yazıyı bulup gelişmemiz beklenirken emoji diye bir şey verdi bize Amerikalı, tekrar duvar yazılarına döndük. Bir şey yazmaya da gerek kalmadı, çok gülüyorum demek için gülücük emojisini atıyorsun, adam güldüğünü anlıyor. İletişimin nereye gittiği konusunda da hiçbir fikrim yok." diye konuştu.
- "Tiyatro sanatının iletişim anlamında çok büyük değeri olduğunu düşünüyorum"
Tiyatro sanatçısı Zafer Algöz de insanlar arası iletişimin, teknoloji ile birlikte hayal edilemeyen bir noktaya geldiğini ifade etti.
Teknolojinin bilgiye ulaşmak amacıyla kullanılmasının doğru olduğunu kaydeden Algöz, şöyle konuştu:
"İnanılmaz dağınıklık ve kopukluk halinde, insanlık nereye doğru gidiyor, ben de bilmiyorum. İletişimi insanlık için kullandığın zaman elbette birçok şeye ulaşma anlamında çok büyük faydası var. İşin edebiyat tarafına bakacak olursak, bir yazılı iletişim var bir de bizimki gibi tiyatro oyunculuğu gibi görsel iletişim var. Tiyatro sanatının iletişim anlamında çok büyük değeri olduğunu düşünüyorum. Ama bizde anlaşılmayan bir değer olarak düşünüyorum."
Algöz, gençlerin sosyal olanaklarının geliştirilmesi anlamında konser, sinema, tiyatro gibi etkinliklerde vergi yükünün azaltılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı İdris Şahin, konuşmaların ardından Yılmaz, Algöz ve İnkılap Kitapevi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Bozkurt'a plaket takdim etti.
Yazar Yılmaz ve tiyatro sanatçısı Algöz'ün kitap imzalamasının ardından etkinlikler sona erdi.