'28 Şubat Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin' Talebi
28 Şubat Kahramanlarına Özgürlük Platformu, bu dönemdeki siyasi yargı kararlarının iptal edilmesini, mağdurlara yeniden yargılama yolunun açılarak haklarının iade edilmesini istedi.
28 Şubat Kahramanlarına Özgürlük Platformunca, 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesi talebinde bulunuldu.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nde bir araya gelen platform üyeleri, basın açıklaması yaptı.
Grup adına açıklamayı okuyan Kubilay Karadeniz, 28 Şubat post modern darbesinin mağdur, mazlum ve kahramanlarına yeniden yargılama yolunun açılmasını ve haklarının iade edilmesini talep ettiklerini belirterek, bu süreçte farklı görüşlerden insanların delilsiz suçlamalarla tutuklandığını söyledi.
Karadeniz, Sami Erengül'ün 28 Şubat sürecinde misyonerlik faaliyetlerini araştırırken İstanbul'daki birçok kiliseyi ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu ziyaretlerin başına büyük işler açacağının farkında değildi. O sıralarda bazı kiliselere saldırılar oldu, birkaç kilise taşlandı veya maddi hasara uğratıldı. Bu saldırılarla ilgili olarak tutuklananlar arasında Sami Erengül de vardır. Gözaltında işkenceyle alınan ifadesi dışında hiçbir kanıt yoktur dosyasında. İşkenceyle ifadesini alıp mahkemeye sunan polisler FETÖ'cüdür, Mehmet Karabörk'ün ekibidir. Davayı gören DGM savcısı Cihan Kansız, FETÖ'cüdür."
Mahkeme sürecinde İstanbul Barosu'nun Erengül ve arkadaşlarına atadığı avukatın, Rahip Andrew Brunson'ın avukatı olan İsmail Cem Halavurt olduğunu ifade eden Karadeniz, şunları kaydetti:
"Avukat 5 yıl süren mahkemede sanıkları savunur ve sanıklara ceza yağar, dosyada hiçbir delil ve fiziki kanıt olmamasına rağmen. Erengül, polis safahatından mahkeme ve savunma safahatına kadar kumpasla mahkum edilmiştir. Halen Silivri Cezaevi'nde, tek kişilik bir hücrede yatmaktadır. Üstelik FETÖ'cüler yan koğuşundan teker teker tahliye edilirken. Hayreddin Soykan, 28 Şubat darbesine ilk karşı çıkan kişidir. Sabahattin Arslan, 28 Şubat yargılamaları nedeniyle aldığı ceza sonucu uzun yıllar hapsedildi, 20 yıl sonra eksik yattığı gerekçesiyle tekrar tutuklandı, bir yıldır cezaevinde. Ali Acar'ın, üzerine atılı suçla aldığı ceza arasındaki orantısızlığın tek sebebi örgütsel faaliyete dahil edilen davasıdır. Daha niceleri hukuksuz yargılamalar sebebiyle halen cezaevinde ve hiçbiri ajanlık ya da hainlik suçlamasıyla yargılanmamıştır."
Kaynak: AA
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nde bir araya gelen platform üyeleri, basın açıklaması yaptı.
Grup adına açıklamayı okuyan Kubilay Karadeniz, 28 Şubat post modern darbesinin mağdur, mazlum ve kahramanlarına yeniden yargılama yolunun açılmasını ve haklarının iade edilmesini talep ettiklerini belirterek, bu süreçte farklı görüşlerden insanların delilsiz suçlamalarla tutuklandığını söyledi.
Karadeniz, Sami Erengül'ün 28 Şubat sürecinde misyonerlik faaliyetlerini araştırırken İstanbul'daki birçok kiliseyi ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu ziyaretlerin başına büyük işler açacağının farkında değildi. O sıralarda bazı kiliselere saldırılar oldu, birkaç kilise taşlandı veya maddi hasara uğratıldı. Bu saldırılarla ilgili olarak tutuklananlar arasında Sami Erengül de vardır. Gözaltında işkenceyle alınan ifadesi dışında hiçbir kanıt yoktur dosyasında. İşkenceyle ifadesini alıp mahkemeye sunan polisler FETÖ'cüdür, Mehmet Karabörk'ün ekibidir. Davayı gören DGM savcısı Cihan Kansız, FETÖ'cüdür."
Mahkeme sürecinde İstanbul Barosu'nun Erengül ve arkadaşlarına atadığı avukatın, Rahip Andrew Brunson'ın avukatı olan İsmail Cem Halavurt olduğunu ifade eden Karadeniz, şunları kaydetti:
"Avukat 5 yıl süren mahkemede sanıkları savunur ve sanıklara ceza yağar, dosyada hiçbir delil ve fiziki kanıt olmamasına rağmen. Erengül, polis safahatından mahkeme ve savunma safahatına kadar kumpasla mahkum edilmiştir. Halen Silivri Cezaevi'nde, tek kişilik bir hücrede yatmaktadır. Üstelik FETÖ'cüler yan koğuşundan teker teker tahliye edilirken. Hayreddin Soykan, 28 Şubat darbesine ilk karşı çıkan kişidir. Sabahattin Arslan, 28 Şubat yargılamaları nedeniyle aldığı ceza sonucu uzun yıllar hapsedildi, 20 yıl sonra eksik yattığı gerekçesiyle tekrar tutuklandı, bir yıldır cezaevinde. Ali Acar'ın, üzerine atılı suçla aldığı ceza arasındaki orantısızlığın tek sebebi örgütsel faaliyete dahil edilen davasıdır. Daha niceleri hukuksuz yargılamalar sebebiyle halen cezaevinde ve hiçbiri ajanlık ya da hainlik suçlamasıyla yargılanmamıştır."