Ara Güler'in Masası Çiçeklerle Donatıldı
Ardında 2 milyonu aşkın fotoğraf karesi bırakarak 90 yaşında veda eden Ara Güler, Kafe Ara'da hep oturduğu masasına çiçekler bırakılarak anıldı Gazeteci ve fotoğrafçı Coşkun Aral: 'Çok değerli birikim ve hazineydi. Ara Güler, İstanbul'un gözü diyoruz ama Türkiye'nin ve dünyanın gözü ve kulağıydı'
Fotoğrafın efsane ismi ve arkasında 2 milyonu aşkın fotoğraf karesi bırakarak 90 yaşında sevenlerine veda eden Ara Güler, Kafe Ara'da hep oturduğu masasına çiçekler bırakılarak anıldı.
Dün gece vefatının ardından Güler için, İstiklal Caddesi'nde bulunan Kafe Ara'da masası çiçeklerle donatıldı. Kafeye ziyaretinde hep oturduğu masaya çiçeklerin yanı sıra yazdığı kitaplar ve fotoğrafları konuldu. Kafeye gelen vatandaşlar Güler'in duvardaki fotoğraflarının yanı sıra masayı da ziyaret ederek, fotoğraf çektirdi.
Kafe Ara'da açıklama yapan gazeteci ve fotoğrafçı Coşkun Aral, çok üzgün olduğunu belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
"Masasında şu an yeri boş kaldı çünkü burada karşısında otururdum. Her seyahat dönüşümde bazen gittiğim yerlerden bir şeyler isterdi bazen yaşadıklarımı sorardı ve günün değerlendirmesini yapardık. O bir haberciydi, fotoğraf ustasıydı ve bir insandı. Dünyayla ilgileniyordu, ülkesiyle ilgileniyordu. Doğup ve büyüdüğü topraklara karşı her gün bir farklı bir mesaj ve yorumla geliyordu. Son dönemlerde uğradığımız her yerde bir hikayesi olduğundan bahsederdi. Çok değerli birikim ve hazineydi. Ara Güler, İstanbul'un gözü diyoruz ama Türkiye'nin ve dünyanın gözü ve kulağıydı. Yaşadıkları insanlık için çok önemli. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz ondan. Çok açık söylüyorum, bugün yaşamış olsaydı ondan öğreneceğim çok şey vardı ve hatta sabırsızlıkla bekliyordum."
Aral, Ara Güler'in Türkiye'ye bir hazine bıraktığını ifade ederek, "Bize bir hazine bıraktı ve o hazinenin emin ellerde olmasını diliyorum. Çünkü bizden sonraki kuşakların ondan öğreneceği çok şey var." dedi.
Aral, "Halen yaşayan bir efsane Ara Güler benim için. Yeri doldurulamaz ve kıyaslanamaz. Çünkü ben Ara Güler'i 41 yıldan beri usta, baba ve dost gibi gördüm. En son, ölümünden bir gün önce Londra'da iken, telefon üzerinden ekranda gördüm. Bir hafta önce yataktan düştüğünde yarası vardı onu sordum ve Londra'da olduğumu söyledim. Londra'da anıları vardı, onları hatırlattım, el salladım. Konuşamadı. Dün geldiğimde İstanbul'a hastaneye gittim, gittiğimden birkaç dakika sonra vefat etmişti." ifadelerini kullandı.
- "Burası umarım Ara Güler Müzesi olur"
Kafe Ara İşletmecisi Sanat Yönetmeni Yaşar Kartoğlu da Kafe Ara'yı 2001 yılında açtıklarını ve yıllardır Ara ismiyle işlettiklerini anlatarak, "Ara Güler'le tanışmak benim için bir şanstı. Okulda ve hayatta öğrenmediğim birçok şeyi Ara Güler'den öğrendim." dedi.
Kartoğlu, şöyle konuştu:
"Fotoğraf ve sinema dışında hayat konusunda da farklı deneyimleri vardı. Herkesin de sevdiği bir insandı ben de onunla çok vakit geçirdiğim için kendimi şanslı görüyorum. Kafeye de 2001 yılında da açıldığında Ara Güler'in fotoğrafları koyduk ve burası gitgide Ara Güler müzesi ve Ara Güler kafesi olmaya başladı. Bugün de masasına kitaplarını, fotoğraflarını koyduk. Burası umarım Ara Güler Müzesi olur ve Ara Kafe de devam eder. Bu sokağı Güler çok severdi. Bu meydan onun için vazgeçilmez bir fotoğraftı. Burası müze olursa binlerce fotoğrafı var, o fotoğraflar gün ışığına çıkar ve vatandaşlar onu görmüş olurlar."
Kaynak: AA
Dün gece vefatının ardından Güler için, İstiklal Caddesi'nde bulunan Kafe Ara'da masası çiçeklerle donatıldı. Kafeye ziyaretinde hep oturduğu masaya çiçeklerin yanı sıra yazdığı kitaplar ve fotoğrafları konuldu. Kafeye gelen vatandaşlar Güler'in duvardaki fotoğraflarının yanı sıra masayı da ziyaret ederek, fotoğraf çektirdi.
Kafe Ara'da açıklama yapan gazeteci ve fotoğrafçı Coşkun Aral, çok üzgün olduğunu belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
"Masasında şu an yeri boş kaldı çünkü burada karşısında otururdum. Her seyahat dönüşümde bazen gittiğim yerlerden bir şeyler isterdi bazen yaşadıklarımı sorardı ve günün değerlendirmesini yapardık. O bir haberciydi, fotoğraf ustasıydı ve bir insandı. Dünyayla ilgileniyordu, ülkesiyle ilgileniyordu. Doğup ve büyüdüğü topraklara karşı her gün bir farklı bir mesaj ve yorumla geliyordu. Son dönemlerde uğradığımız her yerde bir hikayesi olduğundan bahsederdi. Çok değerli birikim ve hazineydi. Ara Güler, İstanbul'un gözü diyoruz ama Türkiye'nin ve dünyanın gözü ve kulağıydı. Yaşadıkları insanlık için çok önemli. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz ondan. Çok açık söylüyorum, bugün yaşamış olsaydı ondan öğreneceğim çok şey vardı ve hatta sabırsızlıkla bekliyordum."
Aral, Ara Güler'in Türkiye'ye bir hazine bıraktığını ifade ederek, "Bize bir hazine bıraktı ve o hazinenin emin ellerde olmasını diliyorum. Çünkü bizden sonraki kuşakların ondan öğreneceği çok şey var." dedi.
Aral, "Halen yaşayan bir efsane Ara Güler benim için. Yeri doldurulamaz ve kıyaslanamaz. Çünkü ben Ara Güler'i 41 yıldan beri usta, baba ve dost gibi gördüm. En son, ölümünden bir gün önce Londra'da iken, telefon üzerinden ekranda gördüm. Bir hafta önce yataktan düştüğünde yarası vardı onu sordum ve Londra'da olduğumu söyledim. Londra'da anıları vardı, onları hatırlattım, el salladım. Konuşamadı. Dün geldiğimde İstanbul'a hastaneye gittim, gittiğimden birkaç dakika sonra vefat etmişti." ifadelerini kullandı.
- "Burası umarım Ara Güler Müzesi olur"
Kafe Ara İşletmecisi Sanat Yönetmeni Yaşar Kartoğlu da Kafe Ara'yı 2001 yılında açtıklarını ve yıllardır Ara ismiyle işlettiklerini anlatarak, "Ara Güler'le tanışmak benim için bir şanstı. Okulda ve hayatta öğrenmediğim birçok şeyi Ara Güler'den öğrendim." dedi.
Kartoğlu, şöyle konuştu:
"Fotoğraf ve sinema dışında hayat konusunda da farklı deneyimleri vardı. Herkesin de sevdiği bir insandı ben de onunla çok vakit geçirdiğim için kendimi şanslı görüyorum. Kafeye de 2001 yılında da açıldığında Ara Güler'in fotoğrafları koyduk ve burası gitgide Ara Güler müzesi ve Ara Güler kafesi olmaya başladı. Bugün de masasına kitaplarını, fotoğraflarını koyduk. Burası umarım Ara Güler Müzesi olur ve Ara Kafe de devam eder. Bu sokağı Güler çok severdi. Bu meydan onun için vazgeçilmez bir fotoğraftı. Burası müze olursa binlerce fotoğrafı var, o fotoğraflar gün ışığına çıkar ve vatandaşlar onu görmüş olurlar."