Bafra'da Olaylı Yıkım
Samsun’un Bafra ilçesinde hazine arazisi olduğu gerekçesiyle 64 yıldır oturdukları evlerinin yıkılmasına karşı çıkan aile, güvenlik güçlerine zor anlar yaşattı. 8 saat süren gerginliğin sonunda ev yıkıldı.
Çetinkaya Mahallesi’nde bulunan Şevket Aşcı Turizm Fakültesi binasının yapılması için 800 dönüm arazi Ondokuz Mayıs Üniversitesine (OMÜ) tahsis edildi. Tahsis edilen alan içerisinde bulunan Yalçın Haspulat’a ait evin ruhsatsız ve kaçak olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verildi.
Bugün sabah erken saatlerde yıkımın yapılacağı eve güvenlik güçleri ve iş makineleri geldi. Haspulat ailesi yıkıma karşı çıkarak direndi.
Güvenlik güçleri ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde Haspulat ailesi evlerini boşaltmak için 1 hafta müsaade istedi. Yapılan girişimlerden bir sonuç alamayan Haspulat ailesi yıkımı engellemek için direndi. Evin önüne ve bahçesine araçları çekerek iş makinelerin içeri girmesine engel olmaya çalıştılar. Jandarma güçleri kapıda direnen vatandaşları aşıp evin bahçesine girerek araçlardan kurulan barikatı kaldırdı. Evin çatısına çıkan Yılmaz Haspulat, elinde bulunan av tüfeğiyle “Gelmeyin, yoksa kendimi vururum” diyerek havaya ateş açtı ve jandarma güçlerinin evin bahçesinden çıkmasını istedi. Çenesine dayadığı tüfekle kendisini öldüreceğini söyleyen Yılmaz Haspulat’ı ikna etmek kolay olmadı.
Bafra İlçe Emniyet Müdürlüğü müzakere ekibinden Başpolis Yusuf Güven Ay, çatıya çıkarak Haspulat’ı ikna etmeye çalıştı. 3 saate yakın süren görüşmeler sonucunda Yılmaz Haspulat ikna edilerek çatıdan indirildi. Yılmaz Haspulat ve 2 kişi, ifadeleri alınmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Ekipler tarafından evde bulunan eşyalar boşaltılarak evin yıkım işlemi başlatıldı.
“Gidecek evimiz yok”
Evlerinin yıkım kararı alınmasıyla mağduriyet yaşadıklarını söyleyen Şadi Haspulat, “1964 yılından bu yana burada oturuyoruz. Çıkan imar affından yaralandık, yapı kayıt belgesini aldık. Bir de Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile mahkemeliğiz. Mahkememiz sonuçlanmadı” dedi.
Yılmaz Haspulat ise, “Buralar dere yatağıydı. Babam gelmiş zamanında yerleşmiş. Bütün millet nasıl yerleştiyse köy yerine herkese tapu verilmiş ama burası dere yatağı olduğu için babama tapu verilmemiş. Burası dere yatağı durumunu kaybettikten sonra sedde projeleri yapıldı. Biz tapularımıza müracaat ettik ama bize tapu vermediler. Biz kesinlikle okula karşı gelmedik. Biz de Bafra’nın geleceğini düşünen insanlarız” diye konuştu.
Yalçın Haspulat ise, “Ben burada 60 yıldır oturuyorum. Evimi 1975 yılında yaptım. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Yapı kayıt belgelerini aldık. Devletin bize vermiş olduğu haktan yaralandık. Onları da tanımıyorlar. Gidecek yerimiz yok” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Bugün sabah erken saatlerde yıkımın yapılacağı eve güvenlik güçleri ve iş makineleri geldi. Haspulat ailesi yıkıma karşı çıkarak direndi.
Güvenlik güçleri ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde Haspulat ailesi evlerini boşaltmak için 1 hafta müsaade istedi. Yapılan girişimlerden bir sonuç alamayan Haspulat ailesi yıkımı engellemek için direndi. Evin önüne ve bahçesine araçları çekerek iş makinelerin içeri girmesine engel olmaya çalıştılar. Jandarma güçleri kapıda direnen vatandaşları aşıp evin bahçesine girerek araçlardan kurulan barikatı kaldırdı. Evin çatısına çıkan Yılmaz Haspulat, elinde bulunan av tüfeğiyle “Gelmeyin, yoksa kendimi vururum” diyerek havaya ateş açtı ve jandarma güçlerinin evin bahçesinden çıkmasını istedi. Çenesine dayadığı tüfekle kendisini öldüreceğini söyleyen Yılmaz Haspulat’ı ikna etmek kolay olmadı.
Bafra İlçe Emniyet Müdürlüğü müzakere ekibinden Başpolis Yusuf Güven Ay, çatıya çıkarak Haspulat’ı ikna etmeye çalıştı. 3 saate yakın süren görüşmeler sonucunda Yılmaz Haspulat ikna edilerek çatıdan indirildi. Yılmaz Haspulat ve 2 kişi, ifadeleri alınmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Ekipler tarafından evde bulunan eşyalar boşaltılarak evin yıkım işlemi başlatıldı.
“Gidecek evimiz yok”
Evlerinin yıkım kararı alınmasıyla mağduriyet yaşadıklarını söyleyen Şadi Haspulat, “1964 yılından bu yana burada oturuyoruz. Çıkan imar affından yaralandık, yapı kayıt belgesini aldık. Bir de Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile mahkemeliğiz. Mahkememiz sonuçlanmadı” dedi.
Yılmaz Haspulat ise, “Buralar dere yatağıydı. Babam gelmiş zamanında yerleşmiş. Bütün millet nasıl yerleştiyse köy yerine herkese tapu verilmiş ama burası dere yatağı olduğu için babama tapu verilmemiş. Burası dere yatağı durumunu kaybettikten sonra sedde projeleri yapıldı. Biz tapularımıza müracaat ettik ama bize tapu vermediler. Biz kesinlikle okula karşı gelmedik. Biz de Bafra’nın geleceğini düşünen insanlarız” diye konuştu.
Yalçın Haspulat ise, “Ben burada 60 yıldır oturuyorum. Evimi 1975 yılında yaptım. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Yapı kayıt belgelerini aldık. Devletin bize vermiş olduğu haktan yaralandık. Onları da tanımıyorlar. Gidecek yerimiz yok” şeklinde konuştu.