Uzmanlardan Çocuk Sağlığı Uyarıları

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, çocukların kış hastalıkları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma yolları hakkında aileleri bilgilendirdi ve önerilerde bulundu.

Uzmanlardan Çocuk Sağlığı Uyarıları
Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, hastalıklardan korunarak vücut direncini artırmak için kişisel hijyenin, iyi beslenmenin ve spor yapmanın da önemli faktörler olduğunu vurguladı. Çocuklarda kış hastalıkları ile beraber en sık rastlanan enfeksiyon hastalıkları ve tedavi yöntemleri ile ilgili uyarılarda bulunan Dr. Çetinkaya, “Çoğunluğu virüslerden kaynaklanan üst solunum yolu enfeksiyonları nezle, grip gibi daha kolay tedavi edilebilecek hastalıklar olabileceği gibi, sinüzit, farenjit, larenjit, bademcik iltihabı ve kulak iltihabı gibi çok daha ciddi enfeksiyonlar da olabilir. Kapalı ortamdaki viral partikül sayısı arttıkça enfeksiyon bulaşma olasılığı da artırıyor. Bu nedenle işyerleri, okullar, alışveriş merkezleri gibi insan temasının fazla olduğu ortamlarda hastalık daha hızlı geçiş yapabiliyor. Uzun süren hastalık süreci, solunum sistemi, kalp ve böbrekler gibi farklı sistemleri de etkileyebildiği için özellikle çocuklarda ayrı bir özen gerektiriyor. Üst solunum yolu hastalıklarına yakalanma ve korunmada, güçlü bağışıklık sistemi çok önemlidir. Kronik hastalığı olanlarda bağışıklık sisteminde de sorunlar olabildiği için bu kişiler hem daha sık hasta oluyor, hem de hastalık daha şiddetli seyredebiliyor” diye konuştu.



Enfeksiyonlardan korunma uyarıları

D vitamini eksikliğinin bağışıklık sisteminde bazı aksaklıklar ortaya çıkarabileceğini vurgulayan Dr. Çetinkaya, yapılan çalışmalarda D vitamini eksikliği bulunan kişilerin, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarını daha sık geçirdiğinin belirlendiğini aktardı.

Dr. Çetinkaya, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için şu uyarılarda bulundu:

“Yeterli ve dengeli beslenilmeli. Vücudun ihtiyacı temel besin kaynağı olan protein, karbonhidrat, vitamin, mineraller ve sıvının dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Kişisel hijyen çok önemli. Özellikle eller en az 30 saniye temizlik malzemeleri ile yıkanmalı. Hapşırma ve aksırma sırasında mendille veya kolumuzla kapatarak virüsün ortama yayılması engellenmeli. Riskli gruplar dediğimiz 65 yaş üzeri, 6 ay-2 yaş arası, astım, KOAH gibi kronik hastalıklar, Akdeniz anemisi gibi kansızlık hastalıkları, grip mevsiminde 4 ayın üzerinde olan hamileler, bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler ve bu grupla teması olanlara grip aşısı Eylül, Ekim en geç Kasım ayında yapılmalı. Kalabalık kapalı yerlerde uzun süre kalmamalı veya ortam sık sık havalandırılmalı.”

“Hastalığın tedavisinde hijyen önemlidir”

Dr. Çetinkaya, hastalığın tedavi edilmesi konusunda ise şunları söyledi: “En yaygın akut hastalıkları oluşturan üst solunum yolu enfeksiyonları, genellikle hafif ateş, öksürük, yorgunluk, hapşırma ve burun tıkanıklığı gibi bazı özelliklere sahiptir. Doğru tedavi için ayırıcı tanının iyi yapılması gerekiyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde amaç; enfeksiyonun yol açtığı belirtileri ortadan kaldırmak ve normal fizyolojik işleyişi sağlamaktır. Bu amaçla burun tıkanıklığını ve akıntıyı azaltmak için ağızdan alınan ya da burun spreyi şeklinde ilaçlar kullanılıyor. Kişinin hapşırma sıklığı, öksürme durumu gibi diğer semptomlara göre de tedavisi düzenleniyor. Bu dönemde kişinin ağrı ve ateş kontrolüne özellikle dikkat ediliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerin çoğu uygun ilaç ve iyi hijyen ile bir hafta içinde iyileşmesi beklenir."

“Bilinçsiz ilaç kullanımı ciddi sağlık sorunu ortaya çıkarabilir”

Son olarak bilinçsiz ilaç kullanımının özellikle çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına sebep olduğuna dikkat çeken Dr. Çetinkaya, üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunluğu viral olduğu için antibiyotik kullanılmasına gerek duyulmadığını, antibiyotiklerin bakterilere karşı etkili ilaçlar olduğunu vurguladı. Dr. Çetinkaya, “Ancak enfeksiyonların uzun sürmesi ve sinüzit, orta kulak iltihabı veya akciğer hastalığına yol açması durumunda antibiyotiklerden yardım alınıyor. Kullanılacak ilaçlar hastadan hastaya birçok faktör sebebiyle değişiklik göstereceğinden piyasada bulunan ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA