GRAFİKLİ - Türk Dizilerinden Ekonomiye Milyon Dolarlık İhracat Katkısı
140'tan fazla ülkede izlenen Türk dizilerinden elde edilen ihracat geliri yıllık 350 milyon doların üzerine çıktı Dizi ihracat rakamlarında ABD'den sonra ikinci sıraya yerleşen Türk dizilerini satın alanların başında Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri geliyor En çok ihraç edilen diziler 'Adını Feriha Koydum', 'Gümüş', 'Fatmagül'ün Suçu Ne', 'Ezel' ile 'Kara Sevda' olarak kayıtlara geçti RATEM Başkanı Gürsoy: 'Türk dizi ve televizyon yapımları, Türkiye'ye yönelik bir sempati yaratarak, ülkenin kamu diplomasisine ve turizmine de katkı sunuyor. 2023 hedefimiz 1 milyar doları aşan dizi ve televizyon yapımı ihracatı'
BURCU ÇALIK - 140'tan fazla ülkede gösterilen Türk dizileri, yıllık 350 milyon doların üzerinde ihracat rakamlarına ulaşarak büyük başarıya imza attı.
AA muhabirinin Kültür ve Turizm Bakanlığından edindiği bilgiye göre, özellikle son 10 yıllık dönemde önemli bir sıçrama yapan Türk dizi sektörü, bu konudaki ihracat oranlarında da ABD'nin ardından ikinci sıraya yerleşti.
Bakanlığın verilerine göre, Türk dizileri halihazırda 140'tan fazla ülkede izleniyor.
ABD'den Rusya'ya, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya ve Uzak Doğu'dan Latin Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında yayınlanan ve milyonlarca kişi tarafından takip edilen Türk dizilerinden sağlanan ihracat geliri ise yıllık 350 milyon doların üzerine çıktı.
- Türk dizilerini en çok Orta Doğu ve Kuzey Afrika alıyor
Türk dizilerinin ihraç edildiği bölgelerin başında Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (Mena) geliyor. Bu bölgeyi sırasıyla Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Asya, ABD ve Latin Amerika ülkeleri takip ediyor.
Sinema Genel Müdürlüğü tarafından sektörden alınan bilgiler ışığında oluşturulan verilere göre, bugüne kadar en fazla ihraç edilen diziler arasında "Adını Feriha Koydum", "Gümüş", "Fatmagül'ün Suçu Ne", "Ezel" ile "Kara Sevda" yer alıyor.
Türkiye ile dünyada 60'ı aşkın ülkede yayınlanan, masalsı bir aşkın konu olarak işlendiği, Burak Özçivit ile Neslihan Atagül'ün başrollerini paylaştığı, Zerrin Tekindor, Kaan Urgancıoğlu, Burak Sergen gibi önemli isimlerin kadrosunda yer aldığı "Kara Sevda", Uluslararası Emmy Ödülleri'nde "En İyi Dizi" ödülünü alarak Türkiye'ye büyük bir gurur da yaşatmıştı.
Yönetmenliğini Hilal Saral'ın yaptığı, başrollerini Beren Saat ve Engin Akyürek'in paylaştığı "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisi yayınlandığı 2010-2012 arasında Türk seyircisinin de büyük beğenisini kazanırken, 2009-2011 arasında ekrana gelen, başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Cansu Dere ile 2013'te vefat eden ünlü oyuncu Tuncel Kurtiz'in yer aldığı Ezel dizisi de fenomen olmuştu.
Vahide Perçin, Hazal Kaya ve Çağatay Ulusoy'un başrollerini paylaştığı "Adını Feriha Koydum" dizisinde, kapıcı Zehra'nın kızının üniversite sınavında ülkenin seçkin üniversitelerinden birini burslu olarak kazanması ve bundan sonra içine düştüğü kişilik bunalımı işlenmişti.
Kıvanç Tatlıtuğ ile Songül Öden'in oyunculuğuyla 2005-2007 yılları arasında ekrana gelen "Gümüş" dizisinde de herkesin kalbine dokunan bir aşk hikayesi konu edilmişti.
- "Hedefimiz 1 milyar doları aşan ihracat"
Radyo ve Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Yusuf Gürsoy, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, özellikle 2010'dan itibaren Türk dizi sektörünün baş döndürücü bir gelişme gösterdiğine dikkati çekti.
Türk dizilerinin bugün dünyanın dört bir yanında izlendiğini aktaran Gürsoy, "Türk dizileri aracılığıyla dünyanın farklı kültür ve coğrafyalarına ulaşabiliyoruz. Türkiye açısından bu oldukça önemli bir gelişme. Özellikle Orta Doğu ile Türk Cumhuriyetlerinin yoğun bir ilgisi var. Türkiye, tarihi, kültürü ve coğrafi zenginlikleriyle merak edilen bir ülke ve diziler aracılığıyla önemli bir tanıtım işlevi de yerine getirilmiş oluyor. Türk dizi ve televizyon yapımları, Türkiye'ye yönelik bir sempati yaratarak, ülkenin kamu diplomasisine ve turizmine de katkı sunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türk dizi ve televizyon yapım sektöründe üretilen markaların dünya pazarında rekabet gücünün artmasının istihdamı da olumlu etkilendiğine dikkati çeken Gürsoy, dizilerin izlendiği ülkelerde yarattığı olumlu havanın, Türkiye'nin uluslararası platformlarda taraf olduğu karar süreçlerinde önemli destekler bulmasına katkı sağladığını aktardı.
Gürsoy, "2023 hedefimiz 1 milyar doları aşan dizi ve televizyon yapımı ihracatı. Dünyanın bütün ülkelerinde Türkiye'de üretilen diziler, televizyon yapımları beğeniyle karşılık bulacaktır." dedi.
Kaynak: AA
AA muhabirinin Kültür ve Turizm Bakanlığından edindiği bilgiye göre, özellikle son 10 yıllık dönemde önemli bir sıçrama yapan Türk dizi sektörü, bu konudaki ihracat oranlarında da ABD'nin ardından ikinci sıraya yerleşti.
Bakanlığın verilerine göre, Türk dizileri halihazırda 140'tan fazla ülkede izleniyor.
ABD'den Rusya'ya, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya ve Uzak Doğu'dan Latin Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında yayınlanan ve milyonlarca kişi tarafından takip edilen Türk dizilerinden sağlanan ihracat geliri ise yıllık 350 milyon doların üzerine çıktı.
- Türk dizilerini en çok Orta Doğu ve Kuzey Afrika alıyor
Türk dizilerinin ihraç edildiği bölgelerin başında Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (Mena) geliyor. Bu bölgeyi sırasıyla Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Asya, ABD ve Latin Amerika ülkeleri takip ediyor.
Sinema Genel Müdürlüğü tarafından sektörden alınan bilgiler ışığında oluşturulan verilere göre, bugüne kadar en fazla ihraç edilen diziler arasında "Adını Feriha Koydum", "Gümüş", "Fatmagül'ün Suçu Ne", "Ezel" ile "Kara Sevda" yer alıyor.
Türkiye ile dünyada 60'ı aşkın ülkede yayınlanan, masalsı bir aşkın konu olarak işlendiği, Burak Özçivit ile Neslihan Atagül'ün başrollerini paylaştığı, Zerrin Tekindor, Kaan Urgancıoğlu, Burak Sergen gibi önemli isimlerin kadrosunda yer aldığı "Kara Sevda", Uluslararası Emmy Ödülleri'nde "En İyi Dizi" ödülünü alarak Türkiye'ye büyük bir gurur da yaşatmıştı.
Yönetmenliğini Hilal Saral'ın yaptığı, başrollerini Beren Saat ve Engin Akyürek'in paylaştığı "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisi yayınlandığı 2010-2012 arasında Türk seyircisinin de büyük beğenisini kazanırken, 2009-2011 arasında ekrana gelen, başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Cansu Dere ile 2013'te vefat eden ünlü oyuncu Tuncel Kurtiz'in yer aldığı Ezel dizisi de fenomen olmuştu.
Vahide Perçin, Hazal Kaya ve Çağatay Ulusoy'un başrollerini paylaştığı "Adını Feriha Koydum" dizisinde, kapıcı Zehra'nın kızının üniversite sınavında ülkenin seçkin üniversitelerinden birini burslu olarak kazanması ve bundan sonra içine düştüğü kişilik bunalımı işlenmişti.
Kıvanç Tatlıtuğ ile Songül Öden'in oyunculuğuyla 2005-2007 yılları arasında ekrana gelen "Gümüş" dizisinde de herkesin kalbine dokunan bir aşk hikayesi konu edilmişti.
- "Hedefimiz 1 milyar doları aşan ihracat"
Radyo ve Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Yusuf Gürsoy, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, özellikle 2010'dan itibaren Türk dizi sektörünün baş döndürücü bir gelişme gösterdiğine dikkati çekti.
Türk dizilerinin bugün dünyanın dört bir yanında izlendiğini aktaran Gürsoy, "Türk dizileri aracılığıyla dünyanın farklı kültür ve coğrafyalarına ulaşabiliyoruz. Türkiye açısından bu oldukça önemli bir gelişme. Özellikle Orta Doğu ile Türk Cumhuriyetlerinin yoğun bir ilgisi var. Türkiye, tarihi, kültürü ve coğrafi zenginlikleriyle merak edilen bir ülke ve diziler aracılığıyla önemli bir tanıtım işlevi de yerine getirilmiş oluyor. Türk dizi ve televizyon yapımları, Türkiye'ye yönelik bir sempati yaratarak, ülkenin kamu diplomasisine ve turizmine de katkı sunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türk dizi ve televizyon yapım sektöründe üretilen markaların dünya pazarında rekabet gücünün artmasının istihdamı da olumlu etkilendiğine dikkati çeken Gürsoy, dizilerin izlendiği ülkelerde yarattığı olumlu havanın, Türkiye'nin uluslararası platformlarda taraf olduğu karar süreçlerinde önemli destekler bulmasına katkı sağladığını aktardı.
Gürsoy, "2023 hedefimiz 1 milyar doları aşan dizi ve televizyon yapımı ihracatı. Dünyanın bütün ülkelerinde Türkiye'de üretilen diziler, televizyon yapımları beğeniyle karşılık bulacaktır." dedi.