Aslı Özen İstanbul Galeri İdil'de Sergi Açacak
SANKO Sanat Galerisi Seçici Kurul Üyesi Aslı Özen, İstanbul Galeri İdil’de, 24 Ocak’ta “Tutku” isimli sergi açacak.
Trabzon 1956 doğumlu olan sanatçı, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Resim Bölümünü bitirdi. Devlet okullarındaki görevinden emekli olduktan sonra, SANKO Okulları’nda 17 yıl resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, 2004 yılından itibaren SANKO Sanat Galerisi Seçici Kurul Üyeliğini ve küratörlüğünü yürütmektedir. Sosyal içerikli figüratif konuları, mekan figür bağlantısı kurarak çalışan sanatçı, yöresel doku olan keşan ve peştamalı evrensel kaygılar içerisinde sanatsal ögeler kullanarak ifade etmektedir. 1’inci ve 2’inci Uluslararası Gaziantep Ressamlar Buluşması’nın koordinatörlüğünü üstlenen sanatçı, 22 kişisel sergi açmış olup, 100’den fazla karma sergi, ulusal ve uluslararası çalıştay, sanat festivali ve birçok sanat fuarına katılmıştır.
Çorum Müzesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Datça (UKKSA) Uluslararası Kinitos Kültür Sanat Akademisi Çalıştayı, Uluslararası Çoruh Plastik Sanatlar Çalıştayı, Uluslararası Ferko Art Sanat Sempozyumu, Uluslararası Bulgaristan Velingrat Çalıştayı, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Çalıştayı, Konya Karatay Üniversitesi Uluslararası Sanat Çalıştayı, Trabzon Uluslararası Femin Art Çalıştayı, Uluslararası Gaziantep Sanko Sanat Galerisi Çalıştayları koleksiyonlarında, özel galeriler, yurt içi ve yurt dışındaki bir çok koleksiyonerde eserleri bulunan sanatçı, BRHD ve KPSD üyesi olup, 1992 Gaziantep Valiliği Amblem Yarışması 1’incilik ödülü sahibidir. Aslı Özen’in Vali Konağı Caddesi No 45 Nişantaşı / İstanbul adresinde bulunan Galeri İdil’de 24 Ocak Çarşamba günü saat 18.30’da açılacak sergisi, 24 Şubat’a kadar gezilebilecek.
Sanatçıların değerlendirmeleri
Doç. Dr. Kadir Şişginoğlu, sergi ile ilgili "Her sanatçı kendi gerçeğini sanatında oluşturmaya çalıştığı dil ile ifade etmeye, güzeli bulmaya çalışır. Bu dil Aslı Özen’de klasik bir kompozisyon kurgusunun kendi bilincinde aracısız oluşturup anlam kazandırdığı post - kübist bir dildir. Figürde başlayarak bazen fonu da kesen geometrik bölüntüler resmine ayrı bir dinamizm kazandırır. Sağlam, iyi gözlenmiş, kimi zaman soyutlanan figürler fon içinde erirler. Uzak bakışlı, vakur, mağrur bir hüzün ile mütevazi bir kahramanlık tavrını sezdiğimiz figürler düzenli bir ritm ve anıtsal bir duruşla senfonik koroya katılırlar. Aracısız saf ve yalın bir biçim anlayışı, zaman zaman nerede ise tek rengin tonlarına dayanan pastoral bir senfoniye doğru yol alır. Bu senfoni bir süre sonra Ulvi Cemal Erkin’in Karadeniz’in kemençe ritmi ile biten Köçekçelerine dönüşür. Bu senfoni aynı zamanda Anadolu’nun farklı coğrafyalarının, farklı kültürlerinin çağdaş bir düzenle sunulan görsel bir iz düşümüdür. Bünyamin Balamir’in, “İçinde insan yoksa, o sanatın içi boştur” sözü, Aslı Özen’in resminin dayanağı gibidir" dedi
Celal Binzet ise, "Aslı Özen baştan beri figürden hareket ederek yöre halkının yaşantısını ve folklorik değerlerini tuvaline taşıyor. Karadeniz insanının hareket ve renk öğeleri altındaki varlığını görsel bir imgeye dönüştürerek resimlerin odak noktasına yerleştirmekte. Bir anlamda folklorik bir hava taşısa da ondan ötede Karadeniz halkoyunlarındaki dinamizmini kendine ana eksen alıyor. Bunu yaparken sahip olduğu anlayış, konuyu ilk anlamında soyutlayarak hareketi resimsel bir öğeye dönüştürmekten başkası değil. Kısacası, yerelleşme endişesinin uzağında kendi yolunu bulmuş. Onun tuvalinde keskin çizgilerle kurgulanmış bir düzenlemenin varlığı söz konusu. Bu arada unutulmaması gereken bir diğer nokta, figürlerde görülen yerellik kokusu ancak böylesine ayrıştırılmış bir özellik iliştirilmiş olsa bile onların kimliklerinden sıyrılarak anonimleştirildiği dikkatlerden kaçmıyor değil. Zor olanı da bu yöntem. Sonuçta sanatçı başından beri kararlılıkla sürdürdüğü bu biçem doğrultusunda yerellikten hareketle evrensel bir anlatım dilinin peşinde olduğunu kanıtlıyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Çorum Müzesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Datça (UKKSA) Uluslararası Kinitos Kültür Sanat Akademisi Çalıştayı, Uluslararası Çoruh Plastik Sanatlar Çalıştayı, Uluslararası Ferko Art Sanat Sempozyumu, Uluslararası Bulgaristan Velingrat Çalıştayı, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Çalıştayı, Konya Karatay Üniversitesi Uluslararası Sanat Çalıştayı, Trabzon Uluslararası Femin Art Çalıştayı, Uluslararası Gaziantep Sanko Sanat Galerisi Çalıştayları koleksiyonlarında, özel galeriler, yurt içi ve yurt dışındaki bir çok koleksiyonerde eserleri bulunan sanatçı, BRHD ve KPSD üyesi olup, 1992 Gaziantep Valiliği Amblem Yarışması 1’incilik ödülü sahibidir. Aslı Özen’in Vali Konağı Caddesi No 45 Nişantaşı / İstanbul adresinde bulunan Galeri İdil’de 24 Ocak Çarşamba günü saat 18.30’da açılacak sergisi, 24 Şubat’a kadar gezilebilecek.
Sanatçıların değerlendirmeleri
Doç. Dr. Kadir Şişginoğlu, sergi ile ilgili "Her sanatçı kendi gerçeğini sanatında oluşturmaya çalıştığı dil ile ifade etmeye, güzeli bulmaya çalışır. Bu dil Aslı Özen’de klasik bir kompozisyon kurgusunun kendi bilincinde aracısız oluşturup anlam kazandırdığı post - kübist bir dildir. Figürde başlayarak bazen fonu da kesen geometrik bölüntüler resmine ayrı bir dinamizm kazandırır. Sağlam, iyi gözlenmiş, kimi zaman soyutlanan figürler fon içinde erirler. Uzak bakışlı, vakur, mağrur bir hüzün ile mütevazi bir kahramanlık tavrını sezdiğimiz figürler düzenli bir ritm ve anıtsal bir duruşla senfonik koroya katılırlar. Aracısız saf ve yalın bir biçim anlayışı, zaman zaman nerede ise tek rengin tonlarına dayanan pastoral bir senfoniye doğru yol alır. Bu senfoni bir süre sonra Ulvi Cemal Erkin’in Karadeniz’in kemençe ritmi ile biten Köçekçelerine dönüşür. Bu senfoni aynı zamanda Anadolu’nun farklı coğrafyalarının, farklı kültürlerinin çağdaş bir düzenle sunulan görsel bir iz düşümüdür. Bünyamin Balamir’in, “İçinde insan yoksa, o sanatın içi boştur” sözü, Aslı Özen’in resminin dayanağı gibidir" dedi
Celal Binzet ise, "Aslı Özen baştan beri figürden hareket ederek yöre halkının yaşantısını ve folklorik değerlerini tuvaline taşıyor. Karadeniz insanının hareket ve renk öğeleri altındaki varlığını görsel bir imgeye dönüştürerek resimlerin odak noktasına yerleştirmekte. Bir anlamda folklorik bir hava taşısa da ondan ötede Karadeniz halkoyunlarındaki dinamizmini kendine ana eksen alıyor. Bunu yaparken sahip olduğu anlayış, konuyu ilk anlamında soyutlayarak hareketi resimsel bir öğeye dönüştürmekten başkası değil. Kısacası, yerelleşme endişesinin uzağında kendi yolunu bulmuş. Onun tuvalinde keskin çizgilerle kurgulanmış bir düzenlemenin varlığı söz konusu. Bu arada unutulmaması gereken bir diğer nokta, figürlerde görülen yerellik kokusu ancak böylesine ayrıştırılmış bir özellik iliştirilmiş olsa bile onların kimliklerinden sıyrılarak anonimleştirildiği dikkatlerden kaçmıyor değil. Zor olanı da bu yöntem. Sonuçta sanatçı başından beri kararlılıkla sürdürdüğü bu biçem doğrultusunda yerellikten hareketle evrensel bir anlatım dilinin peşinde olduğunu kanıtlıyor" diye konuştu.