AK Parti'den MHP'ye Bayram Ziyareti

Kurban Bayramı dolayısıyla partililer arasında bayramlaşma çerçevesinde AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alpaslan, Kadın Kolları MKYK Üyesi Emel Anar ve Gençlik Kolları Genel Sekreteri Esme Özbağ, MHP’yi ziyaret etti. AK Parti heyetini; MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Mit ve Sultan Gündüz karşıladı. AK Parti Ankara Milletvekili Alpaslan, ziyaret çerçevesinde yaptığı konuşmada Arakan’da yaşanan katliama değinerek, "Bu cennet vatanın farklı şekillerde başı belaya girsin, sıkıntıya girsin diye hem içeride hem dışarıda bir takım sıkıntılarla uğraştığımız malum. Biz burada birlik ve beraberliği önemsiyoruz. Siyasette farklı söylemler, farklı meselelere yaklaşımlar olabilir ama vatan, bayrak, millet söz konusu olduğunda her türlü farklılıkların bir kenara bırakılıp bir araya nasıl gelindiğinin en yakın örneğini 15 Temmuz’da gördük. 15 Temmuz, bu ülkenin, milletin bugüne kadar gördüğü en kalleş, en vahşi işgal girişimi ve darbe teşebbüsüydü. Bu birlikteliğimiz, 80 milyonun bir ve beraberliği inşallah devam eder. Myanmar Arakan’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulümleri üzülerek izliyor ve neler yapabiliriz diye bir takım girişimlerde bulunuyoruz. İnşallah, başta Arakan’da olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulme maruz kalmış kardeşlerimizin de dertlerine deva olacak bir duruşu hep beraber gösteririz" açıklamasını yaptı.

"Konu dış politika olduğunda MHP her zaman ülkesinin, devletinin, ülkeyi yönetenlerin yanındadır"

Son yıllarda İslam coğrafyasında Müslümanların yaşadığı bölgelerde çok ciddi sıkıntıların olduğuna dikkat çeken MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya, "Myanmar Arakan’da yaşanan vahşet bugüne kadar eşi benzeri az görülen vahşetlerden. Burada bize çok iş düşüyor. MHP olarak bu konulardaki siyasi yaklaşımlarımız çok açık ve net. Konu dış politika olduğunda MHP her zaman ülkesinin, devletinin, ülkeyi yönetenlerin yanındadır. Dışarı karşı bir parti olarak yarışmıyoruz, ülke olarak yarışıyoruz. Burada hep birlikteyiz. Bizim isteğimiz özellikle Myanmar’da şiddeti artan insanlık dışı bu vahşetin durdurulması hususunda hükümetimiz gerekli girişimlerde bulundu ama bunu daha da arttırarak bir an önce bu vahşete dur denecek bir noktaya getirmektir" diye konuştu.

Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda çok ciddi sorunları olduğunu kaydeden Karakaya, terör ve terörle mücadelenin bunun başında geldiğini söyledi.

FETÖ ve PKK terörünün Türkiye’yi bölme, parçalama, işgal etme girişiminde bulunduğunu belirten Karakaya, "MHP olarak 3 alanda hükümetimizi destekliyoruz. Birincisi; terörle mücadeledir. Terörle mücadelede terörün kökü kazınıncaya kadar MHP bu alanda yapılan mücadelenin yanında olmaya devam edecektir. İkincisi; dış politikadır. Dış politikaya bizim bakış açımız diğer siyasi partilerin yaklaşımından farklı olabilir. Bu farklılıktan dolayı son derece gurur duyuyoruz. Tek bir Türkiye var. Dışarıya karşı bunun savunmasını hep birlikte yapmalıyız. Üçüncüsü; Anayasa değişikliği ile yapılan yeni hükümet sistemine bağlı olarak uyum yasaları konusundaki çalışmalara katkı vermektir" ifadelerini kullandı.

"Kör Niko’nun meyhanesi" çıkışı

Bayramlaşma ziyaretinin bir diğer gündemi ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, "Türkiye’de içki içmek isteyen varsa içecek çok meyhane var. Kör Niko’nun meyhanesine gidip içsinler" çıkışı oldu. AK Parti Ankara Milletvekili Alpaslan, "Dünden beri sosyal medyada Sayın Bahçeli’nin ‘Kör Niko’nun Meyhanesi’ tartışması bayağı yer aldı. Kimisi bir mekan olarak kimi de meyhane şarkılarının ifade edildiği taş plakların üçüncü serisi olarak söylüyor. Aslında orada bu ülkenin bir ana muhalefet partisinin, bu cennet vatanı bize emanet eden şehitlerimizin ruhlarını rahatsız edecek bir tavır içerisinde bulunmasının şiddetini ve bir anlamda ne kadar uygunsuz olduğunu ifade edebilmesi anlamından da çok isabetli bir söylem oldu" açıklamasında bulundu.

Karakaya, konuya ilişkin "Kimseye memlekette içki içme diyemezsiniz. Her şeyin bir yeri vardır. O sizin kendi tercihiniz. Doğruysa eğer bizde şehitlik kavramı bizim değer verdiğimiz kutsal bir kavram. Öyle bir mekanda, bu tür davranışlar, dinen yasaklanmış veya günah sayılan bu tür faaliyetlerin icrası insanları üzüyor ve değerlerine saygısızlık olarak algılanıyor" dedi.